top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 30 May 2022
  • 2 dakikada okunur

Düşüşe geçen bağışıklık, mevsimsel gripten Koronavirüs’e kadar pek çok hastalığa kapı aralıyor. Uygun beslenme modeliyle birçok rahatsızlığın seyrinin yavaşlatılmasının yanında önüne de geçilebilir. Süper gıdalara dikkat!




ree

Formda kalırken bağışıklığı güçlendirmenin önemini belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya, diyet yaparken kalori hesabı yapmaya gerek olmadığını söylüyor.


Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya

Özellikle kış mevsiminde bünyeyi tehdit eden virüslere karşı metabolizmayı güçlendiren besinlerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Demirkaya, obeziteden hipertansiyona, Haşimato Hastalığı’ndan kalp-damar sorunlarına ve insülin direncinden diyabete varıncaya kadar birçok rahatsızlığın önüne geçilebildiğini ifade ediyor. Demirkaya’ya göre kalori hesabı yapmadan hem zayıflamak hem de bağışıklığı güçlendirmek önemli. Ancak yapılacak diyetler kişiye özel olmalı çünkü her diyet herkese uymuyor. Dahası, kalori hesabı yapılan diyetler yanlış sonuçlar verebiliyor. Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya’nın önerileri şöyle:

ree

Vücut Kitlesi, Yaş, Cinsiyet, Stres

Kişinin tüketebileceği gıdaların detaylı incelemelerden sonra belirlenmesi gerekiyor. Bu konuda vücut kitlesi, hareket sıklığı ve uyku düzeni iyi saptanmalı. Ayrıca genetik faktörler, cinsiyet ve yaş aralığının yanında stres ölçüsü de yine önemli bir etken. Mikrobiyom analizi sonrası ise gerekli diyet programına başlanabiliyor. Unutmamak gerekiyor ki diyet kişiye özel hazırlanmalı. Ancak genel programlara yumurtayla birlikte lif ve mineral bakımından zengin domates, karalahana, şalgam ve turp gibi süper gıda adı verilen besinler dahil edilebiliyor.


ree

Tahin, Brokoli, Zencefil

Güçsüz bir bedene sahip olduktan sonra zayıflamak önemli değil çünkü hastalıklar soğuk havanın, hareketsizliğin ve düzensiz beslenme gibi birçok faktörün etkisiyle bünyeyi tehdit ediyor. Bağışıklığı güçlendirmek için zencefil, kırmızı pancar, avokadonun yanında çinko değerleri yüksek kabak çekirdeği ve tahin tüketilebiliyor. Ayrıca C vitamini açısından yüksek değerlere sahip besinler de beslenme planına eklenmeli. Brokoli ve maydanoz bol miktarda C vitamini içeren gıdalar arasında yer alıyor.


ree

Fırınlayın veya Haşlayın

Düşük glisemik indeksli ve lif içeriği bakımından zengin besinler hem tok tutuyor hem de dengeli beslenme için hassas öneme sahip. Bu doğrultuda kabak, patlıcan ve karnabahar tercih edilebiliyor. Ancak kızartmak yerine fırınlama ile haşlama, sağlıklı yaşam için denge köprüsü görüyor. Ayrıca yoğurt ile armut, kivi, elma, kuru kayısı gibi meyve ve sebzelerden hazırlanan zeytinyağlı ve limonlu salatalar yine dengeli beslenme için tüketilebiliyor. Ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar ise beslenme modellerine kolaylıkla dahil edilebiliyor.


  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 27 May 2022
  • 3 dakikada okunur

Sosyal medyanın da etkisiyle genç yaşta estetiğe ilgi ve talep hızla yükseliyor. Oysa hem fiziksel hem de ruhsal gelişimini tamamlamamış çocuklarda bu tür işlemlerin yapılması, telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olabiliyor. Clinic Arts’tan Op. Dr. Metin Kerem, bu konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.


ree

Bir röportajınızda 16 yaşında estetik yaptırmayı isteyen kız çocukları olduğundan bahsediyorsunuz. Son yıllarda size aşırı genç yaşta estetik işlemler için başvuran kişilerin oranı arttı mı?


Op. Dr. Metin Kerem
Op. Dr. Metin Kerem

Maalesef 18 yaş altında çocuk yaştaki kişilerden, dış görünüşlerinin değişimiyle ilgili gelen talepler giderek artmaya başladı. Bu çocuklar vücutlarındaki belli noktaların fiziksel özelliklerini takıntı hâline getirip bu konuda anne-babalar üzerinde ciddi baskılar kuruyorlar. Aileleriyle bizim karşımıza geliyorlar. Tabii ki biz, çocuğun kendi vücudu üzerinde kalıcı değişiklikler yapabilecek olgunluğa erişmeden bu tür bir operasyonu yapmayı doğru bulmuyoruz. Çoğunlukla reddediyoruz.


Bu kişiler ortalama kaç yaşında ve hangi işlemleri daha çok yaptırmak istiyorlar?

Bu çocuklar genellikle 15-20 yaş aralığında oluyor. Daha çok yüzle ilgili işlemler, özellikle burun estetiği, kaş kaldırma, gözün, bakışın değiştirilmesi gibi bir takım kozmetik operasyonlar için bizim kapımızı çalıyorlar.


ree

Size daha çok aileleriyle mi başvuruyorlar yoksa tek başına mı?

Bize aileleriyle başvurmak zorundalar. Çünkü 18 yaşın altındaki bir çocuğun bizim kliniğimizden randevu alması mümkün değil. Biz, ebeveyni eşlik etmediği sürece kesinlikle o kişiyle görüşmeyiz. İster yurt içinden, ister yurt dışından gelsin, biz sadece ebeveynlerin olduğu bir senaryoda görüşmeyi kabul ediyoruz.


ree

Aşırı genç yaşta estetiğe olan bu artış için hangi faktörlerin rol oynadığını düşünüyorsunuz?

Ben bu artışta büyük ölçüde sosyal medya devriminin rol aldığını düşünüyorum. Çocukların TikTok, Instagram gibi yeni akım sosyal medya ortamlarında maruz kaldıkları ve özendikleri fiziksel özelliklerin buna yol açtığını düşünüyorum. Ayrıca çoğunlukla görünen, özenilen ve benzemek istenen figürlerin de görüntüleri gerçek değil! Onların da çoğu edit’lenmiş, filtrelenmiş görüntüler ama bu çocuklar, onları görüp hayran oluyor ve öyle olmak istiyorlar. Bu tabii aslında bizden çok ergen psikiyatrisi açısından değerlendirilmesi gereken bir durum. Bizim burada bilinçli bir cerrah olarak yapmamız gereken, çocukları doğru zamana dek ameliyat etmemek.


ree

Sizce estetik işlemler, uygulamalar, dokunuşlar için minimum yaş kaş olmalı? Yüz hatları, kemik yapıları ne zaman olgunlaşma sürecini tamamlıyor?

Estetik işlemler için minimum yaş diye bir kural yok. Bireyin kendi vücudunda kalıcı değişiklikler yapabilecek olgunluğa ulaşması demek, 18 yaşını geçmesi demek. Cezai ehliyetinin olduğu, imzasının geçerli sayıldığı yaşı geçmiş olması gerekiyor. Bunun altındaki yaşlarda biz genellikle, çocuğun sosyal hayatındaki değişimini etkileyecek kadar önemli olan, onun sosyal ortamlarda aşağılanmasına ya da rencide edilmesine sebep olabilecek ve dolayısıyla ruhsal gelişimi üzerinde olumsuz etkiler bırakabilecek senaryoda harekete geçiyoruz. Tabii onu takip eden psikiyatristlerin de onayı şart. Psikiyatrisiyle kar-zarar hesabı yaparak ruhsal gelişimi açısından daha sağlıklı olduğu konusunda mutabık olursak yaşından önce birtakım ameliyatları yapmamız mümkün olabiliyor. Tabii bunlar çoğunlukla doğumsal anomaliler ya da çok bariz birtakım sorunlar oluyor. Ve yahut da çocuğun fiziksel sağlığını bozan, burundan nefes alamama ve bu nedenle oluşan sinüzit atakları durumlarında o çocuğun burnuna dokunabiliyoruz. Ama ideal olanı hem iyi sonuç alabilmek hem alınan sonucun kalıcı olması açısından çocuğun genellikle 18-20 yaş aralığını bitirmiş olmasıdır. Özellikle yüz ve vücut estetiğiyle ilgili 20 yaş sonrası birtakım işlemleri yapmak daha doğru. Ayrıca insanın kemik yapısının değişimi doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün biten bir süreç. Belli bir yaşa bağımlı olmaksızın her yaşta kemik yapıdaki değişiklikler sürüyor. Ancak yaşamın ilk 18-19 yılında bu değişim daha belirgin. Yani büyüme ve olgun yüz ifadesinin oturması anlamında daha hızlı bir değişim oluyor. Aslında bu süreç hiçbir zaman durmuyor. 20, 30, 40 yaşlarından sonra da kemik yapılardaki olgunlaşma devam ediyor.


ree

Yasadaki 18 yaş sınırının istisnası nedir?

Bunun istisnası çocuğun fiziksel veya ruhsal gelişimini bozan bir sorunun olması ve bunun çocuk psikiyatristi tarafından da desteklenmiş olmasıdır.


ree

Bu konuda hekimlere düşen sorumluluk nedir? Onları çocuk psikiyatrlarına yönlendirmek çözüm olabilir mi?

Bizim plastik cerrahlar olarak klinik tabloyu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Buradaki çocuğun bize şikayet ettiği fiziksel sorun gerçek bir eksiklik, onu toplum içinde küçük düşüren ve rencide eden bir durum mu yoksa sadece basitçe vücudunun bir yerini beğenmemesi mi; bunun ayırdına iyi varmamız gerekiyor. Bu noktada gençler, genellikle anne-babayı da baskı altına alır ve çaresiz bırakırlar. Anne-babanın, çocuğun biraz daha sabırlı olması için genelde bizim desteğimize ihtiyacı oluyor. Ve bu noktada bizim anne-babaların elinden tutmamız gerekiyor. Öte yandan çocuğun hırçın ve ısrarlı biçimde ‘ben bunu yaptırmak istiyorum’ demesinin altında acaba başka ruhsal sıkıntılar olabilir mi diye çoğu zaman bir çocuk psikiyatristinden de fikir almak gerekebiliyor.


  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 21 May 2022
  • 1 dakikada okunur

“Diş etleriniz, dişlerinizi ve ağzınızı sağlıklı tutmada çok önemli bir rol oynar. Sağlıklı diş etlerinin rengi pembe olmalı, kırmızı veya kanamalı olmamalıdır. Diş ipi kullandıktan sonra ara sıra olan küçük kanamalar genellikle normaldir. Ancak dişlerinizi fırçaladıktan sonra veya durduk yere diş etleriniz sürekli kanıyorsa, bu daha ciddi bir sağlık sorununun işareti olabilir. Diş eti kanamasının birçok nedeni vardır. Bu sorunlardan bazıları diğerlerinden daha ciddidir. Diş eti kanamanız varsa mümkün olan en kısa sürede diş hekiminizi ziyaret etmeniz önemlidir.”


ree

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, diş eti kanamasına sebep olacak bazı durumları şöyle açıklıyor:


Diş Hekimi Pertev Kökdemir
Diş Hekimi Pertev Kökdemir

Diş Eti Hastalığı: Diş eti iltihabı, diş eti hastalığının ilk aşamasıdır. Dişlerdeki ve diş etlerindeki plak fırçalanmazsa diş ipi ile temizlenmezse, diş etlerinizi enfekte edecek ve çürümeye neden olacak bakteriler ürer. Bunun sonucunda da diş etlerinin şişmesine, hassaslaşmasına bazen fırçalama veya diş ipi kullanımı sırasında kanamaya neden olur. Doğru fırçalama, diş ipi kullanımıyla ve rutin diş kontrollerinizi takip ederek diş eti iltihabını önleyin.


İlaçlar: Bazı kan inceltici ilaçların, diş etlerinin kanamasına neden olması mümkündür.

Her ziyaretinizde herhangi bir kan sulandırıcı kullanıyorsanız diş hekiminize bildirin.


Hamilelik: Hormonlar tüm vücudu etkileyerek diş etlerini hassas ve kanamaya meyilli hâle getirebileceğinden, hamilelik diş etlerinde kanamaya neden olabilir. Ancak kanamanın sebebi hamilelikle birlikte bulantılar nedeniyle de olabilir.


Rutin Değişikliği: Diş ipi kullanma veya fırçalama rutininizdeki bir değişiklik diş eti kanamasına neden olabilir. Diş ipi kullanmaya birkaç gün ara verirseniz veya haftada bir diş ipi kullanma sayınızı artırırsanız, biraz kanama yaşayabilirsiniz. Bir hafta sonra kanama devam ederse, diş hekiminizi arayın.


ree

Ek olarak, sert kıllı bir diş fırçasına geçerseniz, kullanım sırasında biraz kanama yaşayabilirsiniz.


Diş Hekimleri olarak sağlıklı bir hayat sürmenizi önemsiyoruz. Bu nedenle diş hekiminizden doğru fırçalama ve diş ipi kullanımı hakkında bilgi alabilirsiniz.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page