top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Dr. Öğr. Üyesi Turhan Şalva
    Dr. Öğr. Üyesi Turhan Şalva
  • 9 Kas 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Kas 2021

Seksenler dizisi, dünyanın yaşadığı bu sıkıntılı dönemde; unutulmaz anıları, özlem çektiğimiz güzel duyguları bizlere hatırlatıyor. Teknolojinin henüz hayatımızı esir almadığı, içten duygularla yaşanan dostlukların ve mahalle kültürünün en sıcak hâliyle yaşandığı o günlerin, çağımızla karşılaştırıldığı bu güzel dizideki 2 önemli değeri maalesef son dönemde kaybettik.


ree

İlk önce büyük usta Rasim Öztekin hemen ardından da Kemal Kuruçay aramızdan ayrıldı. Zamansız vedaları hepimizi çok üzdü. Bıraktıkları birçok unutulmaz eserin yanında, yıllarca hasretle izlediğimiz o günleri de evlerimize getirdiler. Onları tekrar saygı ile anıyorum. Mekânları cennet olsun.


Yaşanan bu kayıplara bakınca, özellikle son kaybımız Kemal Kuruçay’ın ölümü hepimizi düşünmeye sevk etmeli. Halk sağlığının en önemli yaklaşımı olan, “koruyucu hekimlik” uygulamaları kapsamında; önlenebilir hastalıklar ve kazalar neticesinde kaybettiğimiz her değerimiz, maalesef önleyebileceğimiz olaylara katlanmamızın sonucudur. Ayrıca Kemal Kuruçay’ın ölümü sette, çalışırken ya da rolüne hazırlanırken olduğu için işyerinde yaşanan bir ölümdür. İş kazası tanımına uyan bir durumdur.

Bu durum da bize sinema, dizi vb. sahne sanatlarının icrası sırasında uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini gözden geçirmemiz gerektiğini vurguluyor. İçerisinde kesici ve delici alet kullanımı, patlayıcı ve yangın ortamlarında çalışma, yüksekte çalışma, motorlu araçlarla çalışma, stres altında çalışma gibi birçok risk faktörünü barındıran set çalışmaları, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına harfiyen uyularak yapılması gereken işlerin başında gelmektedir.


ree

Örneklerini vermeye çalıştığım bu riskler içerisinde en masum ve görünmez olan stres altında çalışma faktörü bile set çalışanları için en büyük risktir. Psikososyal risk faktörleri olarak tanımladığımız bu tür risk faktörlerini tetikleyen unsurların başında; zaman kısıtlılığı, başarma hırsı, rayting kaygısı, gelir beklentisi sayılabilir. Her hafta 2-3 saat süren dizileri bizlere nefessiz izleten sanatçılar ve onların set ekibi, insan üstü gayretlerle çabalamakta ve çalışmaktadır.

Bir sinema filminin aylarca süren çekimlerine karşın, özellikle dizi çekimleri bir sinema filminden bile uzun, haftalık bölümlerle karşımıza gelmektedir. Bu da daha uzun süreli setler ve çekimlerle ancak mümkündür ve harcanan emek çok daha yoğundur. Yaşanan bu zaman kısıtlılığı da yüksek stres altında çalışılmasına sebep olmaktadır.


6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda, iş kazası “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen veya bedenen özre uğratan olay” olarak tanımlanmıştır. Kemal Kuruçay sette yani işyerinde çalışırken kalp krizi geçirmiş, sanatına ve hayata veda etmiştir. Olay doğrudan yaşanan bir kaza vb. olay olmamasına rağmen bu tür olaylar 6331 sayılı yasamıza göre iş kazası olarak kabul edilmekte ve iş kazası nedeniyle ölüm olarak kayıtlara geçmektedir.


ree

Yaşanan kalp sorunu; birçok farklı sebepten, muhtemelen fiziksel bir nedenle olmuş olabilir. Ancak böyle bir olayda; fiziksel olarak yaşanan kalp problemlerinin periyodik olarak takibi, çalışma ortamında bu fiziksel problemleri tetikleyecek olumsuz şartların var olup olmadığı, stres ve baskı altında çalışıp çalışmadığı, her hafta yüksek tempo ile ortaya çıkan çalışma şartlarının hem psikososyal faktörler açısından hem de çalışma şartlarının yasalara uygun olup olmadığı mutlaka sorgulanacaktır.


Sahne sanatları sektörü, diğer sektörlere göre ortalama eğitim düzeyi ve hayat felsefesi açısından daha avantajlı durumdadır. Fakat, çok fazla emek isteyen bir sektör olduğu için, bile bile yaşanan bu kayıplar, toplum olarak canımızı daha fazla yakmaktadır. Tüm emekçilerimize olduğu gibi sahne sanatlarına emeği geçen tüm çalışanlara da sağlık güvenliğini korumak adına farkındalık artırıcı çalışmaların önemini her fırsatta vurgulamalıyız.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 1 Kas 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Şub 2024

Tüm dünyayı kasıp kavuran ve milyonlarca insanı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinde yaşamımızdaki birçok şey değişti. “Hayat Eve Sığar” diyerek evlere kapandığımız bu süre, ilk önceleri hepimize iyi gelse de zamanla sıkılmaya, eski yaşantımızı özlemeye başladık. Bir sürü uğraş edindik, online etkinlikler düzenledik… Dengeli beslenmek ya da kilomuzu kontrol altında tutmak için tükettiğimiz yiyecek ve içeceklere dikkat etmeye başladık. Tam da bu sebeple ilgimiz besin etiketleri üzerinde yoğunlaştı. Günümüzde, özellikle hazır paketli gıdaları fazlaca kullanmaktayız. Ürünlerin besin etiketini okumayı bilirsek, bilinçli bir tüketici olma yolundaki adımlarımızdan ilkini atmış oluruz. Ne yediğimizi bilmek bizi beslenme konusunda bir adım önde tutar.

ree

Besin Etiketi Nedir?

Her gıdanın ambalajının üzerinde veya gıdaya yapıştırılmış şekilde bulunur. En yalın hâliyle besin etiketi, paket içinde yer alan gıdanın porsiyonunu, kalorisini ve içerdiği maddelerin bilgisini gösteren etikettir. Ayrıca; tavsiye edilen tüketim tarihi veya son tüketim tarihi, özel muhafaza koşulları veya kullanım koşulları, üreticinin, ithalatçının, dağıtıcının adı veya ticari unvanı, adresi, işletme kayıt numarası, menşe, kullanım talimatı, alkol miktarı etikette bulunması gereken diğer ana bilgilerdir. Kısacası besin etiketi, ürün hakkında fikir sahibi olmamızı sağlar.


ree


Gıda Etiketlerini Okuyor muyuz?

ree

Yapılan araştırmalara göre insanların sadece yüzde 50’si etiket okumakta. Bu kişilerin büyük bir kısmının da son kullanma tarihi, üretim tarihi ve raf ömrü üzerinde durduğu saptanmıştır. Araştırmalarda, eğitim ve gelir düzeyi yüksek bireylerin besin etiketlerini daha çok okuduğu tespit edilmiştir. Birçoğu besin etiketi okumayı zaman kaybı olarak görüyor olabilir. Etiketi okumanın püf noktalarını bilmek bize kolaylık sağlayacaktır.


Porsiyon Değerlerine Dikkat Edin

Aldığınız paketli ürünün porsiyonunu bilmeniz çok önemli. Özellikle; yediklerinizin miktarını dengede tutmanız açısından. Değerler genellikle 100 gr. üzerinden verilir. Paketin üstünde yazan tam gramaja bakıp tablodaki oranları bu gramaja göre hesaplamanız gerekir.


Kalori Miktarı Kontrolü Yapın

Sağlıklı beslenme açısından kalori her şeydir. Yediğiniz yiyeceklerin içerdiği kalori miktarını bildiğinizde tüketiminizi ona göre düzenleyebilirsiniz. Paketin üstünde yazan gramaja göre hesaplamanızı yapabilirsiniz.


Karbonhidrat, Protein ve Yağ Dengesi

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) öğünlerin enerjisinin %50-55’inin karbonhidratlardan, %15-20’sini proteinden, %20-25’ini de yağdan sağlanmasını öneriyor. Besin etiketi üzerinden kendinize bir karbonhidrat, protein ve yağ dengesi tablosu oluşturabilir, tüketiminizi bu tabloya göre ayarlayabilirsiniz.


Tuz ve Şeker Oranları

Şekerli besinlerin fazla miktarda tüketimi başta yağ dokusu olmak üzere obezite ve şişmanlığa neden olur. Şişmanlık kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi çeşitli hastalıkların gelişme riskini artırır. Tuzun gereğinden fazla tüketilmesi ise kemiklerde kalsiyum serbestleşmesine, böbreklerde kalsiyum kaybına ve buna bağlı olarak kemik erimesine sebep olur. Böyle durumlarla karşılaşmamak için aldığınız ürünlerin besin tablosunda yazan tuz ve şeker oranlarına özellikle dikkat etmelisiniz.


Şekerin Gizli İsimleri

Genel olarak –oz ekiyle biten maddeler şekerdir. Sukroz, Glikoz, Fruktoz, Maltoz, Dekstroz vb. Ancak şeker anlamına gelen daha farklı isimler de bulunmaktadır. Etiket üzerinde yazan Hidrolize edilmiş nişasta, Şurup, Melas, Şeker kamışı gibi ibareler ürünün şeker içerdiği gösterir.


Glüten ve Laktoz

Belirli maddelere alerjiniz olabilir. Laktoz alerjisi yüzünden birçok insan süt ve süt ürünlerinde sorun yaşıyor. Arpa, çavdar, buğday gibi tahıllarda da bol miktarda glüten vardır. Eğer bu maddelere karşı hassasiyetiniz varsa paketli gıdaların etiketlerinin bu ürünleri içerip içermediğine özellikle dikkat etmelisiniz.


Lifler

Uzun süre tokluk ve kolay sindirim sağlaması açısından lifler oldukça önemlidir. Lif açısından zengin beslenmek için tahıllı gıdaların besin etiketi üzerindeki lif içeriğini inceleyebilirsiniz.


ree

Sağlıklı gelecek nesiller için gıda okuryazarlığının, erken yaşlarda oluşturulması önemli. Kendi sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlığı için ne satın aldığınıza dikkat edin. Etiket okumak zaman kaybı değildir! Sağlıkla kalın.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page