top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 14 Eyl
  • 3 dakikada okunur
Güneydoğu Asya’nın kalbinde yer alan küçük ama etkileyici bir ada devleti: Singapur. Temiz sokakları, göğe uzanan modern yapıları, doğayla uyum içinde planlanmış şehir dokusu ve dillere destan sokak lezzetleriyle, çağdaş dünyanın en özgün şehirlerinden biri. Asırlardır ticaretin, göçün ve kültürel dönüşümün kavşak noktası olan bu şehir, bugün hâlâ geçmişle geleceği aynı masada buluşturuyor. Singapur yalnızca teknolojik bir metropol değil; çok kültürlülüğün, ileri görüşlü şehir planlamasının ve köklerine sadık bir yaşam felsefesinin simgesi. İster bir gurme olun ister doğanın izini süren bir yolcu ya da çağın yeniliklerine hayran bir gezgin... Singapur, her ziyaretçisine anlatacak farklı bir hikâye sunar. Her köşesi, keşfetmeye değer bir başka dünyaya açılır.

ree

Tarihçesi

Singapur’un tarihi, 14. yüzyıla Srivijaya İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Adını Sanskritçede “Aslan Şehri” anlamına gelen Singapura kelimesinden alır. Ancak asıl yükselişi, 1819’da İngiliz Sir Stamford Raffles’ın burayı bir ticaret limanı olarak kurmasıyla başladı. 1942’de Japonlar tarafından işgal edilen ülke, II. Dünya Savaşı sonrası tekrar İngiliz yönetimine geçti ve 1965 yılında bağımsız bir cumhuriyet hâline geldi. O günden bu yana teknoloji, finans ve ticarette dünya sahnesine çıkan bir dev durumunda.


ree

Aktiviteler

Singapur’un Renkli Rotaları

Singapur’da bir sokağın köşesini döndüğünüzde gökdelenler yerini yemyeşil bahçelere bırakabilir. Camdan kulelerin arasında yükselen dev ağaçlar, gökyüzüne uzanan tapınak kuleleri, rengârenk mahalleler ve teknolojinin nefes kesen yüzü… Burası sadece bir şehir değil, âdeta başka bir gezegen.


ree

Gardens by the Bay

Singapur’un sembolü hâline gelmiş bu devasa bahçeler, sadece botanik meraklıları için değil, mimari ve teknoloji tutkunları için de bir başyapıt. Özellikle Supertree Grove adı verilen dev ağaç benzeri yapılar, gün batımında başlayan ışık ve ses gösterileriyle büyüleyici bir görsel şölene dönüşüyor. Cloud Forest ve Flower Dome ise iklim kontrollü seralarıyla dünyanın farklı bitki örtülerini tek bir çatıda sunuyor.


ree

Merlion Park

Singapur’un ruhunu yansıtan yarı aslan, yarı balık heykeli Merlion hem efsanevi bir simge hem de bir fotoğraf klasiği. Marina Bay manzarası eşliğinde gece ve gündüz yürüyüş yapmak ışıl ışıl bir ambiyansıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor. Özellikle gece saatlerinde ışıklarla süslenmiş gökdelen silueti, bu parkı bir masal diyarına dönüştürüyor.


ree

Chinatown, Little India ve Kampong Glam

Singapur’un çok kültürlü yapısını adım adım keşfetmek istiyorsanız, bu üç semt sizi zamanda yolculuğa çıkarır.

  • Chinatown: Çin tapınakları, kaligrafi atölyeleri ve kırmızı fenerlerle bezeli sokaklar arasında yürümek hem huzurlu hem canlandırıcı.

  • Little India: Baharat kokuları, çiçek zincirleri ve Bollywood ezgileriyle dolu bir dünya.

  • Kampong Glam: Malay kültürünün kalbi. Altın kubbeli Sultan Camii, Arap Sokağı’ndaki el işi dükkânları ve duvar resimleriyle hip bir atmosfer sunuyor.


ree

Marina Bay Sands SkyPark

Dünyaca ünlü Marina Bay Sands otelinin tepesindeki bu gökyüzü terası, 360 derece şehir manzarasıyla âdeta bir “Singapur’a bakış dersi” veriyor. Sonsuzluk havuzunda yüzmek ayrıcalıklı bir deneyim olsa da sadece terasa çıkmak bile nefes kesici.

Özellikle akşam saatlerinde ışık gösterileriyle birlikte izlenen şehir silueti, sonsuza kadar hafızanızda kalacak bir görüntü sunuyor.


ree

Singapore Zoo & Night Safari

Singapore Zoo bambaşka bir seviyede. Açık alan konseptiyle hayvanları doğal yaşam alanlarında izleme imkânı sunuyor. Night Safari ise gece açık olan ilk vahşi yaşam parkı olarak el feneriyle yapılan rehberli turlar ve trenle yapılan gezilerle çocuklu aileler kadar doğa sever yetişkinleri de büyülüyor.


ree

Singapur’a İlk Kez Gidecekler için  Kaçırılmaması Gereken 5 Deneyim

  • Singapore Flyer’a binip 165 metre yükseklikten manzarayı izleyin.

  • Sentosa Adası’na gidip plajların, su parklarının ve Universal Studios’un tadını çıkarın.

  • Orchard Road’da alışveriş yapın; lüks markalardan sokak modasına kadar her şey burada.

  • Boat Quay ve Clarke Quay’de gece hayatının keyfine varın.

  • Hawker Centre’larda yerel halkla iç içe sokak yemeklerini deneyimleyin.


ree

Mutfak

Singapur mutfağı sadece bir lezzet değil; âdeta bir kimlik ifadesi, bir birlik hikâyesi. Çin’in wok ateşiyle kavrulmuş aromaları, Malay mutfağının tropik baharatları, Hint sokaklarının yoğun kokuları ve Peranakan kültürünün ev yapımı geleneksel tatları… Hepsi aynı sokak tezgâhında buluşur, aynı masada kaynaşır. Bu ülkede yemek yemek bir ihtiyaç değil, bir ritüeldir. Her lokma geçmişin izlerini taşır, her tarif göç yollarından gelen bir hikâyeyi fısıldar. Dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olan Singapur’da, sokak lezzetleri Michelin yıldızına kavuşur, şefler halkın arasına karışır.



En Favori Yemekleri

  • Hainanese Chicken Rice: Haşlanmış tavuk ve aromalı pirinçle yapılan, sade ama efsane bir lezzet.

  • Chilli Crab: Baharatlı domatesli sosla hazırlanan bir yengeç yemeği.

  • Laksa: Hindistan cevizi sütlü, erişteli, baharatlı bir çorba – Malay ve Çin etkisiyle harmanlanmıştır.

  • Satay: Yer fıstıklı sosla servis edilen marine edilmiş et şişleri.

  • Char Kway Teow: Karides, yumurta ve sebzeyle wokta çevrilen yassı erişte.

  • Kaya Toast & Soft-Boiled Eggs: Kahvaltıların vazgeçilmezi; hindistan cevizli reçel ile yapılan kızarmış ekmek.


ree

Ulaşım

İstanbul’dan Singapur’a direkt uçuşlar yaklaşık 11 saat sürüyor ve genellikle Türk Hava Yolları ya da Singapore Airlines tercih ediliyor. Ayrıca Dubai, Doha gibi şehirlerden aktarmalı uçuş seçenekleri de mevcut. Varış noktası olan Changi Havalimanı, dünyanın en modern havalimanlarından biri. Havalimanından şehir merkezine ulaşım ise oldukça kolay; metro, otobüs, taksi veya mobil uygulamalar ile hızlı ve konforlu bir şekilde şehre ulaşabilirsiniz.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 19 Haz
  • 5 dakikada okunur
İskoçya, Galler, Kuzey İrlanda ve İngiltere ile birlikte Birleşik Krallık’ta yer alan dört ülkeden biridir. Birleşik Krallık adasının kuzeyindeki ülke, İrlanda Denizi, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Denizi ile çevrelenmiştir. Düzenlenen bağımsızlık referandumu ile İskoçya, Birleşik Krallık’tan 18 Eylül 2014’de çıkarılmıştır. Tam anlamıyla bağımsız bir ülke olmamasına rağmen, kendine özgü bayrağı, parlamentosu ve başkenti mevcuttur. Üç tarafı denizle çevrili olan İskoçya, Highlands, Central Belt ve Southern Uplands olmak üzere üç bölgeye ayrılmıştır. Ülkenin iklimi, Britanya ortalamasına göre oldukça sert ve soğuktur. Gulf Stream etkisinde olduğu için yağış oranı Londra’dan biraz daha fazladır. Temmuz ve ağustos ayları ortalama hava sıcaklığı 15-20 °C, ocak ve şubat aylarında ise 5-7 °C derece arasında seyretmektedir.

ree

ree

İskoçya, Harry Potter’ın yazarı J.K. Rowling’le, erkeklerin giydiği kilt adı verilen eteklerle, ismine gayda dedikleri ulusal çalgısıyla, viskisiyle, Robert Burns’un şiirleriyle, Braveheart filminin efsanevi kahramanı William Wallace ile, penisilini keşfeden Alexander Fleming, telefonu icat eden Alexander Graham Bell ve daha nice önemli bilim insanlarıyla tanınıyor.


ree


Tarihçesi

Eski adı Kaledonya olan İskoçya, bugünkü adını İrlanda’dan göçen Scotia (İskoç) kabilesinden aldı. İskoçya, Kral I. David (1124–53) ve sonrasında Kral III.Alexander (1214-1249) döneminde bağımsız, birleşik ve zengin bir krallık hâline geldi. İngiltere ile arasında süregelen dostça ilişkiler uzun bacak lakaplı Kral I.Edward döneminde bozuldu. Edward 1296 yılında İskoçya’yı işgal ederek büyük bir katliam gerçekleştirdi. İskoçya’da yaşanan bu gelişmeler İskoç kahramanı William Wallace’ın da ortaya çıkmasına ve tarihteki yerini almasına neden oldu. Wallace, adamlarıyla birlikte yaklaşık 50 İngiliz askerini öldürdü ve kaçtı. Bunun üzerine Heselrig, askerleri ile Wallace’ın sevdiği kadın Mario’yu öldürdü. Haberi duyan Wallace, adamları ile birlikte tekrar şehre dönerek İngiliz komutan Heselrig’i öldürdü. Muhafızlarla girilen çatışmalarda o gece 240 kadar İngiliz askeri öldürülmüştü. Yaşanan bu çatışma İskoç isyanının da başlangıcı oldu. 11 Eylül 1297’de Wallace, Stirling köprüsünde gerçekleşen savaşta İngiliz ordusunu bozguna uğrattı. Wallace, “İskoçya’nın koruyucusu ve ordularının lideri” ilan edildi. 1 Mayıs 1298’de Falkirk’te Kral I.Edward’ın başında bulunduğu İngiliz ordusu ile bir kez daha karşı karşıya gelen Wallace, savaştan yaralı olarak kaçtı. Wallace 5 Ağustos 1305’te yakalandı. Mahkemede krala ihanet ettiği iddiasına “Ona bağlı kalacağıma dair hiçbir zaman yemin etmedim,” şeklinde karşılık verdi. Wallace, mahkeme salonundan çıkarıldıktan sonra işkence edilip asıldı. Bütün işkencelere rağmen yine de kraldan af dilemedi. Wallace idam edildikten sonra başı Londra Köprüsüne asıldı. Vücudunun diğer parçaları ise Newcastle, Berwick,Perth ve Stirling’e gönderildi. Wallace’ın bu şekilde öldürülmesi İskoçya’da isyanı ateşledi ve Wallace bir özgürlük savaşçısı olarak İskoç bağımsızlığının sembolü hâline geldi. 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyıl boyunca İngilizler ile İskoçlar arasında yine birçok savaş meydana geldi. Ancak bu kez savaşların önemli sebeplerinden biri mezhep ihtilafı ve İskoç kilisesinin bağımsızlığı idi. 1702’de İngiltere tahtına geçen Kraliçe Anne, 1706’da iki krallığı birleştirmek için önemli bir adım attı. İngiltere’den ve İskoçya’dan temsilcilerin bulunduğu bir kurul oluşturdu. Üzerinde anlaşılan tasarıya göre, birleşen iki krallık tek bayrak altında ve tek bir parlamentoyla yönetilecekti. Bu Birleşme yasası ile Büyük Britanya resmen kurulmuş oldu ve varlığını günümüze kadar sürdürdü.


ree

Aktiviteler

İskoçya denince elbette akla gelen en önemli şey victoria döneminden kalan neo-gotik yapılar. İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da yer alan Scott Anıtı ve St Giles Katedrali bunlara en güzel örneklerden. Bir masal diyarı olan İskoçya’da spor ve eğlence de çok önemli. Futbolun popüler olduğu ülkede golf, tenis ve rugby de oldukça sevilmekte. Ayrıca dans, klasik müzik, tiyatro ve operanın nabzı her yıl ağustos ayında İskoçya’nın başkentinde atar. Yemyeşil doğada büyük bir ahenkle yer alan Edinburgh, festival zamanı bir başka güzel. Bu ülkede görülmesi gereken çok yer var. Edinburgh Kalesi, Holyrood Sarayı, Lomaond Gölü, Lonch Ness görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehri detaylı gezip keşfetmek isteyenler için ise Skye Adası, Callanish Taşları, Scott Anıtı, St Giles Katedrali, Glasgow, Arthur’s Seat, Aziz Adrews Katedrali de diğer güzel alternatifler arasında olabilir.


Edinburgh Kalesi

Kayaların üstüne kurulu olan kale, tarihi şehirle, şehrin ana caddesi olan Royal Mile’e hâkim bir konuma sahip. Kentin Castle Rock bölgesinde bulunan Edinburgh Kale’si, önceleri cadıların idam edildiği bir yerken şimdilerde İskoçya’nın en ünlü turist bölgesi. Edinburgh’un simgesi olan yapı, yaklaşık 1000 yıldır yıkılmadan ayakta kalmayı başaran dünyanın nadir kalelerinden biri. Kale, muazzam kent manzarası haricinde içerisinde çok önemli bir yapı olan St. Margaret’s Chapel’ini de barındırıyor.

Holyrood Sarayı

Holyrood Sarayı Britanya kraliyet ailesinin İskoçya’daki rezidansıdır. Royal Mile’nin güney ucunda bulunur ve oradan yukarıya Edinburgh Sarayı’na kadar uzanır. 1128 yılında buraya Holyrood Abbey adı verilen ve “Abtei” tabir edilen bir kilise hücresi inşa edildi. Bir zamanlar “Abtei”’ın misafirhanesi olan bölüm adım adım genişletildi; ayrıca 1528-1532 yılları arasında arazinin kuzey batısında birçok şeyin yanında bir ikamet kulesi oluştu. Saray, bugünkü şekliyle 17. yüzyılda inşa edildi. Tarihe geçişinin en önemli sebebi ise içinde zaman zaman ikamet eden Mary Stuart sayesindedir.


Lomond Gölü

Büyük Britanya adasındaki göller arasında öne çıkan Lomond Gölü’nün önemi tatlı su kaynağı olmasıdır. Fiyordu andıran bir yapıda olduğundan İskoç dilinde bu yapıdaki göllere verilen genel bir ad olan Loch ile nitelendirilmiştir. Göl, bünyesinde 60 civarında ada barındırmaktadır. Loch Lomond ve Trossachs Millî Parkı sınırları içerisinde yer alan göl, kendine has ekosistemi ile koruma altına alınmıştır. Gölün çevresi bakımlı ve temiz. Yarım saatlik mesafelerde piknik maslarının konulduğu çok keyifli duraklar var. Gölün ardında yükselen dağları, gölbaşı evleri ve yeşilin her tonuyla görülmesi gereken bir yer.

Losch Ness

Loch Ness, İskoçya’nın Highlands bölgesinde yer alan bir vadi set gölüdür. Oldukça derin ve geniş olan Loch Ness, deniz seviyesinden 15,8 metre yukarıdadır. 5 adet nehirle beslenen gölün yüzeyi 56.4 kilometrekaredir. Gölün en uzun aralığı 40 kilometre, en derin noktası ise 230 metredir. Gölde yaşadığı ileri sürülen efsanevi bir deniz canlısı vardır. Loch Ness Canavarı diğer adıyla ‘Nessie’ birkaç insan tarafından görüldüğü söylenmektedir. Varlığına dair herhangi bir kanıt olmamasına rağmen, hâlâ aranmaktadır. Elde sadece birkaç tartışmalı fotoğraf ile sonar taramaları mevcut. Fotoğraflar incelendiğinde, bunların çoğu sadece benzetim yoluyla kanıt olarak sunulmuştur. Fotoğraflara daha dikkatli bakıldığı zaman bu benzetmelerin genelde su üzerinde yüzen cisimler olduğu görülmektedir. Gölde yüzen bir kütük de buna bir örnektir. Bu canlıya “Canavar” kelimesi ilk defa 1933 yılında bölgede bulunan memur Alex Campbell tarafından konulmuştur. Bu yıllardan itibaren gördüğünü iddia edenler bu canavarı bir su yılanı, ejderha ya da bir canavar balığı olarak tanımlamış ve genelde küçük bir baş ile uzun bir boyuna sahip olduğu söylemiştir.


ree

Mutfak

Yemeklerini kızartma olarak pişiren İskoçlar, yemeklerinde baharat kullanmayı sevmeyip fazla tercih etmezler. Klasik et tabaklarına patates, bezelye ve yabani orman meyveleri eşlik etmektedir. Lomond gölünün enfes sazanları İskoçya’nın en meşhur balık ekmekleri arasındadır. Ayrıca Istakoz, karides, midye, yengeç gibi deniz ürünleri de oldukça çok sevilmekte ve tüketilmektedir. İskoçya denilince akla gelen ilk içecek muhakkak viski. Bu içecek yüksek oranlarda üretilmekte ve tüketilmektedir. Aynı zamanda ihraç edilen bu viskiler dünyanın en bilinen viskileridir. İçimi sert olan bu içeceklerin yanında tereyağlı tarifler, şekerli kurabiyeler ve İskoç ekmeği tercih edilir. Bir gün yolunuz düşerse bu güzel ülkede tatmak isteyebileceğiniz değişik birkaç lezzeti sizler için hazırladık.


Haggis Sakatat Yahnisi | Kıyılmış koyun kalbi, karaciğer ve akciğer ile soğan, baharat, yulaf unu, tuz ve et suyu karışımının koyun midesinde birkaç saat haşlanmasıyla yapılan Haggis, İskoçya geleneksel yemeklerinden biri. Bu yemeği pek çok ana yemeğin yanında patates ve turpla beraber sunuyorlar. Haggis’in servisi yapılırken işkembeden ayrı olarak yapılıyor.


Cullen Skink | Mezgit balığı, patates ve soğandan yapılan bu zengin aynı zamanda lezzetli çorba, ülkedeki önemli çorbalar arasında. Geleneksel İskoç yemeklerinde başlangıç olarak servis edilir ve oldukça doyurucudur.


İskoç Yumurtası | Hintlilerin ünlü nergis köftesi yemeğinden esinlenerek yapılmış ve İskoçya mutfağının vazgeçilmezleri arasında yerini almıştır. Aperitif olarak yenen İskoç yumurtası, domuz kıyması etine sarılıp galeta ununa bulandıktan sonra kızgın yağa atılarak pişiriliyor.


Shortbread | 18.yüzyıldan kalma bir reçetesi olan Shortbread ününü hâlâ koruyor. Özellikle Noel ve yılbaşı zamanları tüketilen kurabiyeye o özel lezzeti veren İskoç tereyağı. Bir İskoç klasiği olan kurabiyeyi çok seveceksiniz.


Dundee Cake | Dundee Cake, doğum günü kutlamalarının vazgeçilmez tatlısıdır. Birçok versiyonu bulunan Dundee’yi tatlandırmak için malt viski kullanılır ve kekin yüzeyi beyazlatılmış badem halkalarıyla süslenir. Zengin meyve çeşitleri ile birlikte hazırlanan tatlı ülkede çok sevilenler arasında.


ree

Ulaşım

İskoçya’ya havayolu ulaşımı ile gitmek isterseniz Glasgow International Airport (GLA), Edinburgh Havaalanı (EDI) ya da Aberdeen Havaalanı’nı kullanabilirsiniz. Bunun dışında ülkeye gitmek için İngiltere üzerinden pek çok yerel uçuş imkânı da var. Bu seçenek diğerlerine göre biraz daha hesaplı. Bir diğer ulaşım imkânı ise İskoç Demiryolları ile birleşen İngiltere Demiryolları BritRail hattıdır. Hem uçağa göre daha uygun hem de yol boyunca harika manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.


  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 19 Şub
  • 3 dakikada okunur
2024’ün seyahat karnesi, ilginç verilerle dikkat çekiyor. Yılın en pahalı tek yön uçak bileti, İstanbul-San Francisco rotasında 160 bin TL’ye alıcı bulurken en ucuz uçak bileti 432 TL’ye İstanbul-İzmir uçuşunda satıldı. Feribot yolculuklarında Midilli-Ayvalık hattı öne çıkarken otobüs seyahatlerinde İstanbul-Ankara en popüler rota oldu.

ree

Online seyahat platformu Turna.com, 2024 yılına ilişkin kullanıcı davranışlarını temel alarak hazırladığı seyahat raporunu yayımladı. Uçak, otobüs ve feribot bileti kategorilerinde seyahat alışkanlıklarını analiz eden bu rapora göre, 2024 yılında çiftler daha çok egzotik destinasyonları tercih ederken öğrenciler kültürel çeşitliliği yüksek şehirleri seçti. Yaz aylarında feribot yolculukları popülerliğini korurken otobüs seyahatleri ekonomik bir ulaşım seçeneği olarak her yaştan yolcunun ilgisini çekti.


En Pahalı İç Hat Tek Yön Uçak Bileti 12 bin TL’ye Bodrum-İstanbul

Rapora göre, yılın en pahalı gidiş-dönüş uçak bileti 226 bin TL’ye İstanbul-New York uçuşunda alıcı buldu. En pahalı tek yön dış hat uçak bileti ise İstanbul-San Francisco rotasında 160 bin TL olarak kaydedildi. Dış hatlarda uçak biletlerinin en pahalı olduğu dönemler ağustos ve eylül ayları oldu.


İç hatlarda, en pahalı tek yön uçak bileti 12 bin TL ile Bodrum-İstanbul arasında satılırken en pahalı gidiş-dönüş uçak bileti satışı 15 bin TL ile Ankara-İstanbul rotasında gerçekleşti. İç hatlarda uçak biletlerinin en pahalı olduğu dönemler temmuz ve ağustos oldu.


En Ucuz Uçak Biletleri Ocak, Nisan ve Mayıs Aylarında Satıldı

Verilere göre, yılın en ekonomik uçuşları ocak, nisan ve mayıs aylarında gerçekleşti. Dış hatlarda en ucuz tek yön uçak bileti 829 TL ile Priştine rotasında, en ucuz gidiş-dönüş bileti ise 1.933 TL ile Ankara-Tahran rotasında satıldı. İç hatlarda ise en ucuz tek yön uçak bileti 432 TL ile İstanbul-İzmir arasında, en ekonomik gidiş-dönüş uçak bileti ise 1.043 TL ile Balıkesir-İstanbul arasında alıcı buldu.


Uçak bileti fiyatlarının en ekonomik olduğu dönemler, iç hatlarda nisan ve ocak, dış hatlarda ise ocak ve mayıs ayları olarak belirlendi. Yılın en çok iniş yapılan destinasyonları arasında İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya ve Adana yer alırken yaş ortalaması iç hatlarda 36, dış hatlarda ise 35 olarak kaydedildi.


ree

İç Hatlarda İstanbul, Antalya ve İzmir, Dış Hatlarda Tahran, Bakü ve Bangkok

2024 uçak bileti satış verilerine dayalı olarak hazırlanan raporda, en çok sevilen rotalarda geçtiğimiz yıllardaki yerini koruyan İstanbul, Antalya ve İzmir’in yanına bu yıl Adana da eklendi. Sıralamayı Trabzon ve Bodrum takip etti. Dış hatlarda ise Tahran, Bakü, Bangkok, Üsküp ve Berlin öne çıkan favori şehirler oldu. Düsseldorf ve Belgrad da popüler destinasyonlar arasında yer aldı.


2024’te öğrenciler, iç hatlarda en çok İstanbul, Antalya ve İzmir’e; dış hatlarda ise Düsseldorf, Stuttgart ve Berlin’e uçtu. Çiftler iç hatlarda İzmir, Antalya ve İstanbul’u; dış hatlarda ise Bangkok, Viyana ve Üsküp’ü tercih etti. Çocuklu ailelerin tercihi iç hatlarda İstanbul, Antalya ve Trabzon olurken dış hatlarda en çok Bakü, Berlin ve Düsseldorf’a seyahat ettiler. 65 yaş üzeri yolcular ise iç hatlarda İstanbul, Antalya, İzmir’e dış hatlarda Tahran, Düsseldorf, Üsküp’e uçmayı tercih etti.


Doğu Ekspresi ile Başlayan Maceralar, Uçak Yolculuğuyla Tamamlandı

Son yılların en popüler tren rotaları arasında bulunan Doğu Ekspresi ile Kars’a seyahat eden gezginlerin büyük bir kısmı, dönüşte uçak yolculuğunu tercih etti. 2024 verilerine göre, Kars-İstanbul uçuşları en yoğun dönemini ocak ayında yaşadı. Kış aylarında Kars’ın karla kaplı büyüleyici manzaralarına tanıklık etmek isteyen seyahat severler, bu deneyimi Doğu Ekspresi ile başlatıp uçak yolculuğuyla tamamlamayı seçti.


İç Hatlarda AJet, Dış Hatlarda SunExpress

Rapora göre, iç hat uçuşlarda en çok tercih edilen hava yolları arasında AJet yer aldı. Onu, Pegasus, Türk Hava Yolları ve SunExpress takip etti. Dış hat uçuşlarda ise SunExpress, Pegasus, AJet ve Türk Hava Yolları yolcuların en sık tercih ettiği havayolu firmaları oldu.


Otobüs Yolculuklarında İstanbul - Ankara

2024 verilerine göre; otobüs yolculukları, popülerliğini koruyarak seyahat severler için vazgeçilmez bir seçenek olmaya devam ediyor. 2024’te İstanbul-Ankara, Bursa-İstanbul ve Ankara-İstanbul hatları en çok tercih edilen otobüs yolculuğu rotaları arasında yer aldı. Temmuz, otobüs yolculuklarının en yoğun olduğu ay olarak dikkat çekerken mart ayı bilet fiyatlarının en ucuz olduğu dönem oldu.


Çiftler otobüs yolculuklarında genellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’i tercih ederken 65 yaş üzeri yolcular İstanbul, İzmir ve Antalya’ya seyahat etmeyi tercih etti. Gençler ise ağırlıklı olarak İstanbul-Ankara, Bursa-İstanbul ve İstanbul-İzmir hatlarında seyahat etti.


Feribot Seyahatlerinin Yıldızı Midilli-Ayvalık Hattı

Resmi verilere göre, kapı vizesi uygulamasıyla birlikte 31 Ağustos’a kadar Türkiye’den toplam 372 bin 495 turist Yunan adalarına seyahat etti. 2024 seyahat raporu da feribot yolculuklarının özellikle yaz aylarında popüler olduğunu ortaya koyuyor.


Rapora göre; Midilli-Ayvalık, yıl boyunca en çok tercih edilen feribot rotası oldu. Ağustos, feribot yolculuklarının en yoğun olduğu ay olarak öne çıkarken en avantajlı feribot bileti fiyatları mayıs ayında sunuldu. Çiftler Sakız Adası-Çeşme hattını sıklıkla tercih ederken çocuklu ailelerin favorisi Fethiye-Rodos hattı oldu. 65 yaş üzeri yolcular ise Sakız-Çeşme hattında sıklıkla seyahat etti.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page