top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Dt. Ebru Küçük Erşan
    Dt. Ebru Küçük Erşan
  • 13 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur
Diş taşı, diş yüzeyinde oluşan plakların temizlenmemesi sonucu tükürükte bulunan minerallerin bu plaklar ile birleşerek sertleşmesi ile meydana gelen diş yüzeyine yapışan taşlardır. Tüketilen besinler, tükürük ve bakterilerin oluşturduğu plakların mineralize olması ile oluşan taşlara diş taşı ya da tartar denir. Düzenli temizlenmediği zaman diş eti rahatsızlıkları, diş çürükleri, ağız kokusu ve sistemik rahatsızlıklara bile neden olabilir.

ree

Diş Taşı Nedir?

Ağızda biriken yiyecek artıkları, tükürük, bakteriler ve diğer maddeler birleşerek plak oluşturur. Bu plaklar temizlenmediği zaman mineralize olur yani sertleşir ve taşa dönüşür. Diş taşları diş ile diş eti arasında, diş eti çizgisi seviyesinde ve ileri boyutta diş eti içindeki ceplerde oluşabilir. Hastanın; sigara, çay, kahve vb. kullanım durumuna göre açık veya koyu renkli olabilir.


Diş Taşı Nasıl Oluşur?

İlk aşamada; ağızda bulunan yiyecek artıkları, tükürük bakterileri ve diğer maddelerle birleşip diş yüzeyinde yapışkan, renksiz veya sarımsı bir plak oluşturur. İkinci aşamada; tükürük içindeki mineraller (kalsyum, fosfat vb.) plaktaki bakterilerle birleşip daha sert bir tabaka oluşturur. Plak hâli sertleşip diş taşına dönmeye başlar. Üçüncü aşamada; plak artışı devam ettikçe plak daha da sertleşir ve diş üzerinde veya diş eti seviyesinde taş oluşur.


Diş Taşı Ağızda Nasıl Belirti Gösterir?

Diş taşı, dişlerin üzerinde beyaz, kahverengi, sarı lekelerle görünebilir. Diş minesine yapışan plaklar pürüzlü bir yüzey oluşturur. Dilin, dişlerin arka kısmında dolaşması durumunda doluluk ve takılma hissi olabilir. Diş etinin içinde oluşan taşlarda ise diş etinde kırmızılık, kanama, şişme, hassasiyet olabilir. İleri dönemde diş eti çekilmesi, dişler arasına yiyecek birikmesi ve dişlerde mobilite yani sallanma bile görülebilir.


Diş Taşı Neden Olur?

Nişastalı besinler, gazlı ve tatlı içecekler, sigara kullanımı, diş ve diş eti fırçalamasının yetersiz olması, ağızdaki tükürük bezlerinin iyi çalışmaması ve bazı ilaçlar bu taş oluşumuna sebep olur.


ree

Diş Taşı Temizliği Ne Zaman Yapılmalıdır?

Her birey farklı olduğu için temizleme aralıkları da kişiye göre değişir. Rutin olarak senede bir kere diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. Genelde doğru bakım ile bu taşların oluşumu geciktirilir. Diş etinde kızarıklık, kanama veya  diş eti çekilmeleri olduğunda mutlaka diş hekimine gidilmelidir.


Diş Taşı Temizliği Nasıl Yapılır?

Diş hekiminin kullandığı özel ultrasonik cihazlar ve bunların değişebilir kalınlıkta uçları ile yapılır. Bu cihazlarlar titreşim yapan ve taşları kırarak ağızdan uzaklaştıran cihazlardır. Dikkatli kullanımda dişte çizik ve zarar oluşturmaz. Daha sonra lastik, fırça, airflow gibi cihazlarla diş yüzeyleri pürüzsüz hâle getirilip lekeler çıkarılır. Diş taşı dışında dişte lekeler de oluşabilir. Bunları da temizlemek gerekir.


Diş Taşı Temizlemek Acılı Bir İşlem midir?

Dikkatli bir şekilde kullanılan cihazlarla temizlendiğinde acı vermez. Derin taşlar varsa ve kök yüzeyleri açıksa çok hafif bir hassasiyet olabilir fakat sonra toparlanır. Bu işlemi yaparken anesteziye gerek yoktur. Genelde 30-40 dakikalık bir işlemdir.


Diş Taşı Temizlenmezse Ne Olur?

  • Diş eti hastalıkları oluşur. Diş taşı, diş etinin tahriş olması ve iltihaplanmasına yol açar. Diş eti hastalıklarının başlangıcı yani gingivitis ve ilerleyen dönemde Periodontitis oluşur. Dişlerinizi çürük olmadan sallanarak kaybedebilirsiniz.

  • Diş eti rengi değişir.

  • Şiş ve morarma olabilir.

  • Diş eti estetiği bozulur.

  • Dişlerin rengi koyulaşabilir.

  • Diş eti şişerse diş boyu küçülür.

  • Ağız kokusu olabilir.

  • Dişlerde hassasiyet ortaya çıkabilir.


Diş Taşı Tekrar Oluşur mu?

Hastanın düzgün bakımı ve rutin kontrolleri ile geciktirilebilir. Dönem dönem temizletmekte fayda var. Hastalar kendileri evde temizlik için değişik apartlar kullabilir fakat kesici, çizici aletlerden kaçınılmalıdır.


ree

Diş Taşı Oluşumunu Nasıl Engelleriz?

  • Düzenli ve doğru fırçalayarak,

  • Ağızdaki çürük dişlerin bakımını yaptırarak,

  • İki tarafla da çiğneyerek,

  • Diş arası fırça kullanarak,

  • Ağız gargaraları ve ağız duşları kullanarak,

  • Sağlıklı beslenerek,

  • Sigara, çay, kahve alışkanlıklarındandan uzak durarak.


Rutin diş hekimi kontrollerine giderek hekiminizin sizi yönlendirdiği şekilde ağız bakımı uygulamalı ve belirli aralıklarla diş taşı temizliği yaptırmalısınız.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 11 Ara 2024
  • 5 dakikada okunur
Tarihi dokusu ve keşfedilmeyi bekleyen sokaklarıyla Avrupa’nın bohem ruhlu çocuğu Berlin’i eski hanedanlıkların bıraktığı farklı dönemlerden kalan izler, mimari zenginliğe sahip bir yer hâline getirmiştir. Çok kültürlü ve toleranslı yapısı, hareketli gece hayatı, sayısız müzesi ve sanat galerisi şehri her yıl binlerce turistin gözde destinasyonlarından birisi yapmakta. Alman şehir planlamacılığının bir örneği olan Berlin, aynı zamanda da çok düzenlidir. Şehir içerisinde ulaşım oldukça rahattır ve şehir sakinleri yaygın olarak bisikleti tercih etmektedir. Burası dünyanın en yeşil, en temiz şehirlerinden birisi. Berlin’de gezerken kendinizi doğa yürüyüşü yapıyormuş gibi hissedebilir, nefes alırken yüksek oksijenin tadını çıkarabilirsiniz. Almanya’nın başkenti Berlin’de genel olarak karasal iklim hâkim. Yıl boyunca birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapan bu şehirde keyifli vakit geçirmek için seyahatinizi planlarken bu etkinliklere de göz atmalısınız.

ree

Tarihçesi

13. yüzyılda kurulmasından bu yana Berlin hep bir şeylerin merkezinde yer almıştır. Prusya Krallığı’na, Alman İmparatorluğu’na, Weimar Cumhuriyeti’ne, Üçüncü Reich’e başkentlik yapan Berlin, günümüzde Almanya’nın başkenti ve en büyük şehridir. Aynı zamanda da bir eyalettir. Kuzey Almanya’da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur.


II. Dünya Savaşı’nda harabeye dönen Berlin, müttefik devletler tarafından işgal edildi. Şehir dört sektöre bölünerek ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve SSCB’nin kontrolüne girdi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise şehir ikiye bölündü. Doğu Berlin, Doğu Almanya’nın başkenti olurken Batı Berlin 1961-1989 yılları arasında Berlin Duvarı ile çevrildi. Bu duvar “Utanç Duvarı” olarak da bilinmektedir. O dönemde Berlinlilerin doğudan batıya geçişi en katı yöntemlerle engellendi. Berlin’i inşa eden mimar Karl Friedrich Schinkel ‘in tasarladığı binalar, büyükelçilikler, saraylar, müzeler tamamen kentin doğu kesiminde kaldı. Türkiye’den kaçak yollarla getirilen Bergama Sunağı’nın sergilendiği dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi, Cölln ile Berlin’i birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de tıpkı diğer önemli yapılar gibi Doğu Berlin’de kaldı.


1989’da duvarın yıkılması ve 3 Ekim 1990’daki birleşmenin ardından şehir Almanya’nın başkenti konumuna geri dönmüş, karanlık yıllarını geride bırakarak Avrupa’daki en hareketli, ileriye dönük ve modern merkezlerden biri hâline gelmiştir. Günümüzde Almanya’nın Başbakan’ı olan Angela Merkel’de duvarın yıkıldığı gün bariyeri aşarak Batı Almanya’ya geçen binlerce insan arasındaydı.


ree

Aktiviteler

Berlin, hareketli gece hayatı ve gece kulüpleriyle eğlence kültüründe birinci sırada gelir. Bohem bir ruha sahipseniz, Berlin’in sokakları ve eserleri keyifle vakit geçirebileceğiniz bir yer. Bu şehirde görülmesi gereken çok yer var. Berlin Duvarı & East Side Gallery, Victory Column, Müzeler Adası, Berliner Fernsehturm görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehri detaylı gezip keşfetmek isteyenler için ise Gendarmenmarkt, Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi, Mitte ilçesinde yer alan 210 hektarlık alanı ile Berlin’in en büyük parkı unvanına sahip Tiergarten, Charlottenburg Sarayı, Potsdamer Platz ’da diğer güzel alternatifler arasında olabilir.


Victory Column

İnşasına 1864’te başlanan ve Tiergarten Parkı’nın kalbinde yer alan Victory Column, Heinrich Strack tarafından tasarlanmıştır. İlk başlarda Platz der Republik’da bulunan anıt 1938’de Hitler’in emriyle bugünkü yerine taşınmıştır. 4. kısım yapıya sonradan eklenerek yüksekliği 67 metreye çıkarılan yapının üst kısmında görkemli bir de heykel bulunmakta. Friedrich Drake imzası taşıyan bronz heykel, 35 ton ağırlığa, 8,30 metre yüksekliğe sahip. Heykelin hemen altında ise kentin büyük bölümüne hâkim bir seyir terası bulunuyor.

Berlin Duvarı& East Sıde Gallery

46 kilometre uzunluğundaki duvar, 13 Ağustos 1961’den 9 Kasım 1989’a kadar kenti Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye bölmüştür. 1989 yılında Doğu Alman bir yetkilinin televizyonda yaptığı açıklama sonrasında tamamına yakını Berlin halkı tarafından yıkılmıştır. Birbirine paralel dizilmiş iki sıra taş ile varlığını hissettiren ‘Utanç Duvarı’ndan geriye kalan en önemli bölümü East Side Gallery oluşturuyor. 1,3 kilometre uzunluğa sahip anıt, 20’den fazla ülkeden gelen 105 sanatçının çalışmalarından oluşuyor.


Müzeler Adası

Mittle ilçesinden geçen Spree Nehri’nin üzerinde bulunan bu adanın kuzey kısmında dünyaca ünlü 5 müze bulunuyor. 1999’dan beri UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan bölgenin oluşturduğu müzeler, sadece barındırdıkları koleksiyonları ile değil, mimarileri ile de görenleri büyülüyor.


Altes Nationalgalerie | 2. Dünya Savaşı’nda zarar gören fakat yılmayan ve sanat tarihini çok değerli tablolarıyla tek tek anlatan eski bir ulusal galeri. Müzede Türk ressam Osman Hamdi Bey’e ait 2 eser bulunmakta.

Neues Museum | Antik Mısır ve tarih öncesi devirlere ait birbirinden değerli parçaların sergilendiği müze sağlam bir restorasyon geçirdiği için yeni müze olarak da anılıyor.

Bergama Müzesi | Klasik Antik Çağ Koleksiyonu, Antik Yakın Doğu Müzesi, İslam Sanatı Müzesi olmak üzere üç bölümden oluşan müzenin en beğenilen parçası, Zeus Sunağı.

Alte Nationalgalerie | Joachim H. W. Wagener tarafından bağışlanan 19. yüzyıl sanat eserlerinin sergilendiği müze de ilgi görenler arasında.

Bode Müzesi | Orta Çağ’dan 18. yüzyılın son dönemlerine kadar ki zaman aralığında üretilmiş heykelleri bünyesinde barındırıyor. Madeni paralar ve madalyalar gibi Anadolu’da arkeolojik kazılarda bulunan pek çok eseri de sergileyen müze, adanın en kuzeyinde.


Berlıner Fernsehturm

1960-1964 yılları arasında inşa edilen televizyon kulesinin uzunluğu 365 metredir. Şehirdeki en yüksek yapı konumundaki Berliner Fernsehturm’un her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçiyi kendisine çekmesinde sunduğu manzaranın büyük bir payı var. Panoramik Berlin manzarasını konuklarının gözleri önüne seren küre şeklindeki gözlem alanının yerden yüksekliği 200 metre. Buraya asansör vasıtasıyla 40 saniye içerisinde ulaşılıyor. Gözlem alanının dışında küre içerisinde bir restoran ve bar faaliyet gösteriyor.


ree

Mutfak

Damak tadınıza uygun lezzetleri bulabileceğiniz bir şehir olan Berlin, yıldızlı restoranlardan sokak standlarına kadar geniş bir yelpazede çeşit çeşit restoran ve kafeye sahip. Kısacası aklınıza gelen her yemeği rahatlıkla bulabilirsiniz. Ayrıca hamburger, sosisli sandviç ve bira bu topraklardan doğmuştur. Bir gün yolunuz düşerse bu güzel şehirde mutlaka yemeniz gereken birkaç lezzeti sizler için hazırladık.


Pretzels | Dünyanın en eski atıştırmalığı unvanına sahip Pretzels’in ilk defa 7. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. Kıvrık bir şekle sahip bu krakerler oldukça doyurucu. Yapımında en yaygın olarak kullanılan baharat tuzdur fakat bu krakeri sade olarak yiyebileceğiniz gibi çikolatalı, peynirli veya başka malzemelerle zenginleştirilmiş farklı çeşitlerini de deneyebilirsiniz.

Kartoffelpuffer | Rendelenmiş patates, un, yumurta ve soğanla yapılan bir pankek. Yani bir nevi patates mücveri de diyebiliriz. Bu yemeğin en güzel yanı ona eklediğiniz soslarla farklı bir lezzet kazanması. Elmalı veya bir başka meyveli sosla birlikte yerseniz tatlı, domates ve sarımsaklı bir sosla yerseniz tuzlu olarak tüketmiş oluyorsunuz.

Senfeier | Özellikle et yemek istemeyenler için son derece uygun bir seçenek. Haşlanmış yumurta dilimlerinin üzerindeki patates püresi ve hardal sosunun uyumuna bayılacaksınız. Doyurucu ve aynı zamanda besleyici bir yemek olan Senfeier yumurta severlerin kalbini fethedecek.

Maultaschen | Hamur işi seviyorsanız Maultaschen tam sizi mutlu edecek bir yemek. Hamurun içi kıyma, ıspanak, peynir, çeşitli bitki ve baharatlarla doldurulabiliyor. Ardından kızartılarak veya haşlanarak pişiriliyor. Değişik bir mantı denemeye hazır olun.

Apfelstrudel | Elma veya elma marmelatı ile doldurulmuş çıtır çıtır hamurun üzerinde dondurma, tarçın, bazen kuru üzüm ve vanilyalı sosla birlikte servis edilen bir tatlı çeşidi. Elmalı turta kıvamındaki bu lezzeti mutlaka denemelisiniz.


ree

Ulaşım

Berlin’e gitmek için ya yeşil pasaport sahibi olmanız ya da Schengen vizesi almanız gerekiyor. Almanya’nın kuzeydoğusunda konumlanan kente ülkemizden direkt uçuşlar mevcut. Uçuş süresi yaklaşık 2 saat 55 dakikadır. Şehirde Tegel ve Schoenefeld olmak üzere iki ayrı havalimanı bulunuyor. Tegel Havalimanı, şehir merkezine 8 km uzaklıkta, Schoenefeld Havalimanı ise şehir merkezine 18 km uzaklıkta yer alıyor. Her iki havalimanından şehir merkezine ulaşım için belediye otobüsü, taksi ve araç kiralama seçenekleri bulunuyor. Karar size kalmış.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 9 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur
Her kitap yeni bir yolculuktur. İster okuyun, ister dinleyin o an nerede olduğunuzun bir önemi yoktur. Okuduğunuz ya da dinlediğiniz kitap sizi astral bir yolculuğa çıkarır. Bazen kendi içsel yolculuğunuz olur bu bazen de başkalarının hayatlarında savrulurken bulursunuz kendinizi. Bir yandan okursunuz diğer yandan da kafanızda mekânları ve karakterleri canlandırır, onlarla birlikte o öykünün içinde sürüklenirsiniz. Ya da bir öğretinin içinde kendinizi test ederken bulursunuz. Okudukça hayata yeni anlamlar yükler, yaşamınızda yenilenmeye ihtiyaç duyarsınız...

ree



ree

Adam Fawer - Mobius

Mobius, ismini sonsuzluk şeridinden alıyor.

Brooklyn’in gözlerden uzak teraslarında kurulu bir startup. Ortaklar hipster girişimci Andy ve esrarengiz dâhi fizikçi Rowan’a göre icatları tüm dünyayı değiştirecek bir devrim niteliğinde. Temporal Distorsiyon Portalı. Kısaca: Zamanda Yolculuk! Gelecekten sana, kendi el yazınla gönderilen mesajlar. Bu icatla kusursuz bir kariyer inşa edebilir, gelecekteki ruh eşinle tanışabilirsin. Dostların ve düşmanlarınla takvimlerin ötesinde yüzleşebilir, akla gelmeyecek tüyoların izinde zaman korsanlığına, sonsuz servet peşinde gelecek hırsızlığına soyunabilirsin. Ama hepsinden önemlisi; en büyük hatanı düzeltebilirsin. Olasılıksız, Empati ve OZ adlı romanlarıyla milyonları okumaya âşık etti. Her jenerasyonun baştan keşfettiği fenomen yazar Adam Fawer bu kez de Zaman’a meydan okuyor. Kader, özgür irade, geçmiş, gelecek, aşk, felsefe, bilim, polisiye... Zamanda Yolculuk hiç bu kadar gerçek olmamıştı. Adam Fawer’dan asla bitmesin isteyeceğiniz bir roman daha.



ree

Mendil Alır mısınız? - İlker Köklük

Mendil satıcısı Ahmet ile ayakkabı boyacısı Cihan ısınmak için oraya sığınmışken, eli silahlı adamlardan kaçan bir “zengin çocuğu”na denk geliyorlar. Para karşılığı ona yardım etmek istemeleri trajik sonuçlara yol açıyor. Ahmet ve Cihan’ın böyle sefil bir hayat sürmelerine yol açan sistemin simgesi olan bir kuruma ısınmak için sığınmaları insanın içini acıtan bir buluş… Ama orada da “sistemden” uzak kalamıyorlar, başa çıkamayacakları dertler orada da onları gelip buluyor; böylece oyun eleştiri dozu yüksek bir gerçekçilik zeminine oturuyor. Mendil Alır mısınız? isimli oyun İlker Köklük tarafından 2022 yılında kaleme alındı ve aynı yıl Özel İsviçre Hastanesi Oyun Yazma Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’nün sahibi olup Mitos Boyut Yayınları tarafından yarışma oyunları kitabında basıldı. Ardından yıllar içinde çeşitli özel tiyatrolar ve Gaziantep Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenen oyun, 2011 yılında Aksine Tiyatro’da İlker Köklük rejisiyle sahneye konuldu ve Direkler Arası Seyircileri Ödülleri’nde Özgün Oyun Ödülü’nün sahibi oldu.



ree

Çatlak - Jean Paul Didierlaurent

Duvardaki bir çatlak insanın hayatını nasıl değiştirebilir? 6.27 Treni’yle hayatın sıradanlığına meydan okuyan Jean-Paul Didierlaurent, Çatlak’ta da bu yaklaşımını sürdürerek günlük yaşamın monotonluğundan kaçan ve kendini yeniden keşfeden bir adamın hikâyesini anlatıyor. Xavier Barthoux’nun işiyle ailesi arasındaki düzenli hayatı, yazlık evinin duvarında keşfettiği bir çatlakla sarsılır. Bu küçük çatlak, Xavier’nin hayatını değiştirecek adımların da başlangıcı olacaktır. Ustalıkla işlediği karakterler aracılığıyla okurları varoluşsal sorgulamalara ve insan ruhunun derinliklerine sürükleyen Didierlaurent, bir yandan da düzenin kaosla, gerçekliğin fantastik öğelerle iç içe geçtiği bir yolculuğa çıkarır.




ree

Kuşların Felsefesi - Elise Rousseau

Yaşamın sağduyulu ustaları kuşların, doğallıkları ve hafiflikleriyle bize söyleyecekleri çok şey var. Yeter ki onlara kulak verelim. Ömrünü kuşları izleyerek geçirmiş Fransız kuş bilimci Philippe J. Dubois ve filozof Élise Rousseau, kuşların yaşamlarından ilham almış yirmi iki küçük hayat dersi ile bizi, evrimin tepesinde olduğunu düşünerek kendini “dünyanın efendisi” ilan eden bizi! Önce kendimiz üzerine düşünmeye, sonra da kanatlarımızı açmaya davet ediyor. 15 dile çevrilen Kuşların Felsefesi’ni okurken kızılgerdanın neden kartaldan daha cesur olduğunu, kuzey deniz kırlangıcının bize “yola çıkmak” hakkında neler öğretebileceğini, yeşilbaş ve penguenin göstereceği üzere sevmenin en iyi yolunun akıldan mı yoksa kalpten mi geçtiğini keşfedeceksiniz. Doğanın ritmini duymamızı sağlayan, hayatı nasıl yaşayabileceğimize dair taptaze bir bakış açısı kazandıran bir kitap bu.





ree

Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf

Neden kadınlar değil de erkekler her yerde söz sahibi olmak zorundaymış? Woolf eli kalem tutan tüm kadınlara seslendiği bu metinde kadının toplumdaki yerini ve kişisel değerini tartışıyor. Shakespeare’e kendisi kadar yetenekli bir kız kardeş yaratarak onun döneminde mahkûm edileceği sessizliği hayal ediyor ve bir özgürlük reçetesi yazıyor: Her kadının yazmaya oturabileceği kendine ait bir odası olmalı! Kendine Ait Bir Oda, kültür dünyasının kapılarını yumruklayan yürekli bir manifesto.






ree

Pal Sokağı Çocukları - Ferenc Molnar

Pal Sokağı Çocukları; Ferenc Molnar Nemecsek, Boka ve Pal Sokağı’nın diğer çocukları Budapeşte’nin yoksul bir semtinden birlikte yola çıktı. Bugün artık tüm dünyada tanınıyorlar. Pal Sokağı Çocukları; dostluğun, arkadaşlığın, birlikteliğin ama aynı zamanda ciddiyetin, disiplinin ve soğukkanlılığın hüküm sürdüğü bir çocuk grubudur. Bu grubun kendilerine özgü kuralları ve başkanları vardır. Ayrıca bir kişi hariç her üyenin bir rütbesi vardır ve rütbesi düşük olanlar, üstün olanların emirlerini yerine getirmelidir. Bu kurallara uymayan üyeler ihtar alır. Bugüne kadar her yaştan milyonlarca insan onların dokunaklı hikâyesini okudu. Bütün okurlar Boka’nın cesaretine hayran oldu. Eser Pal Sokağı Çocukları’nın zaferiyle sonuçlanır ama oldukça duygusal bir şekilde final yapar.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page