top of page

Güncelleme tarihi: 12 Şub

2010 yılında yayımlanan ilk romanı Siyah Gelinlik ile toplumsal yaralara ayna tutan yazar Seda Küçük, yıllar içinde kaleme aldığı güçlü eserleriyle okurlarını derinlikli hikâyelere sürükledi. “Yazmak benim için bir tutku değil nefes almak kadar doğal bir ihtiyaç” diyen Seda Küçük, 2025’te Ceres Yayınları'ndan çıkan yedinci kitabı Deli Sarpa ile bir kez daha adından söz ettiriyor.

Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu

Yazarlık serüvenini çocukluk hayallerinden alıp bugünlere taşıyan ve okurlarını güçlü hikâyelerle buluşturan bir kalem Seda Küçük… İlk kitabını raflarda gördüğü anki heyecanını, karakter yaratımındaki denge unsurlarını, yazma rutininin vazgeçilmez ritüellerini ve yaratıcı tıkanıklıkları aşma yollarını anlatan yazar Seda Küçük, aynı zamanda farklı türlerde eserler vermenin zorluklarını ve ilham kaynaklarını bizimle paylaştı. Dijitalleşmenin edebiyat üzerindeki etkilerinden, okurlarla kurulan bağın yazma sürecine katkılarına kadar pek çok konuda içten bir sohbet sizleri bekliyor.


Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu

 

Yazarlık serüveniniz nasıl başladı? Sizi roman yazmaya yönlendiren en önemli etken neydi?

Yazarlık serüvenim, çocukluk yıllarında okuduğum kitapların büyüsüne kapılmamla başladı. Hayal gücümü kâğıda dökme arzusu zamanla hikâye anlatma tutkusuna dönüştü. İnsanların duygularına dokunan, düşündüren ve ilham veren eserler yaratma isteği beni roman yazmaya yönlendirdi.

 

İlk kitabınızı raflarda gördüğünüzde ve ilk imza gününüzde hissettiklerinizi bizimle paylaşır mısınız? O anlar sizin için ne ifade ediyordu?

İlk kitabımı raflarda görmek, tarif edilemez bir mutluluk ve gurur kaynağıydı. Yıllarca süren emeğin somut bir esere dönüşmesini görmek, hayalimin gerçekleştiğini hissettirdi. İlk imza günümde okurlarımla buluşmak, onların gözlerindeki heyecanı görmek, bana daha fazlasını yazma gücü verdi.

 


Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Romanlarınızı yazarken gerçek yaşamdan mı ilham alıyorsunuz yoksa kendi deneyimlerinizi kurguya mı dönüştürüyorsunuz? Bu yaratım sürecinden biraz bahseder misiniz?

Hem gerçek yaşamdan hem de kişisel deneyimlerimden ilham alıyorum. Gözlemlediğim hikâyeler ve yaşadıklarım, hayal gücümle birleşerek farklı kurgulara dönüşüyor. Karakterlerimi ve olay örgüsünü oluştururken yaşamın içinden detayları harmanlamak bana derinlik kazandırıyor.

 

Yazma rutininiz nasıl şekilleniyor? Belirli bir çalışma programınız veya sizi yazmaya motive eden ritüelleriniz var mı?

Yazma sürecimde belirli bir disiplin oluşturmayı önemsiyorum. Sabah erken saatlerde yazmaya başlamak ve sessiz bir ortamda çalışmak verimliliğimi artırıyor. Kahve eşliğinde yazmak, hayal gücümü besleyen bir ritüel hâline geldi.

 

“Deli Sarpa” romanınızda güçlü iki kadın karakter yarattınız. Bu karakterleri kurgularken hangi denge unsurlarını gözetiyorsunuz? Karakterlerinizle ne ölçüde özdeşleşiyorsunuz?

Karakterleri oluştururken onların güçlü yönleri kadar kırılgan yanlarını da göstermek benim için önemliydi. Bu denge, karakterlerin daha gerçekçi ve samimi olmasını sağladı. Onların yaşadığı duygusal dalgalanmaları ben de derinden hissediyorum ve zaman zaman kendimle özdeşleştiriyorum.

 

Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu

Farklı türlerde eserler verdiniz. Okurlarınızın bu tür değişimlerine tepkileri nasıl oluyor? Türler arasında geçiş yaparken sizi en çok ne motive ediyor?

Okurlarımın tür değişimlerine olan olumlu tepkileri beni motive ediyor. Farklı türlerde yazmak, kendimi keşfetmemi ve yazarlık yolculuğumda yeni kapılar aralamamı sağlıyor. Yeniliklere açık olmak yazma sürecimi zenginleştiriyor.

 







Yazarlık kariyerinizde tutarlılığı korumanın ve sürdürülebilir bir üretkenlik yakalamanın zorlukları nelerdir?

Yazarlıkta tutarlılığı korumak zaman yönetimi ve motivasyon gerektiriyor. Zaman zaman yaratıcı tıkanıklıklar yaşasam da bu süreçleri aşmak için farklı disiplinlerden besleniyorum. Sabırlı ve disiplinli olmak, sürdürülebilir üretkenliğin anahtarı.

 

Yazarlık hayali kuran gençlere hangi tavsiyelerde bulunursunuz? Onlara ilham verecek önerileriniz var mı?

Kendilerine ve kalemlerine güvenmelerini, bol bol okumalarını ve yazmaktan asla vazgeçmemelerini tavsiye ederim. Her yazdıkları satır, onları daha iyi bir yazar yapacaktır. Sabırlı olup hatalardan ders çıkarmak da gelişim için çok önemli.

 


Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Bir ajans sahibi olmak yazarlık sürecinizi nasıl etkiliyor? Bu durum size ilham mı veriyor yoksa zorluklar mı yaratıyor?

Ajans sahibi olmak yoğun bir tempo gerektiriyor ancak bu süreç bana farklı bakış açıları kazandırıyor. Zaman yönetimi açısından zorluklar yaşasam da sektörün içinden olmak yazarlığımı besliyor ve ilham veriyor.

 

Yazar olmasaydınız hangi mesleği yapardınız? Alternatif bir kariyer hayaliniz var mıydı?

Yazar olmasaydım psikolojiyle ilgilenmek isterdim. İnsan davranışlarını ve duygularını anlamak her zaman ilgimi çekmiştir.

 



Günlük yaşamınızda yazmaya ve okumaya ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Bu zamanı nasıl planlıyorsunuz?

Günümün büyük bir kısmını yazmaya ve okumaya ayırıyorum. Genellikle sabah saatlerini yazıya, akşam saatlerini ise okumaya ayırarak dengeli bir rutin oluşturdum.

 

İlhamınızın tükendiğini hissettiğinizde bu durumu nasıl aşıyorsunuz?

İlhamım tükendiğinde doğada vakit geçirmek, farklı türde kitaplar okumak veya kısa bir mola vermek bana iyi geliyor. Bazen uzaklaşmak, yeniden üretken olmanın en etkili yolu olabiliyor.



Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Okurlarınızla iletişimde olmanın yazarlık sürecinize nasıl katkıları oluyor?

Okurlarımla iletişimde olmak, onların beklenti ve yorumlarını duymak yazma motivasyonumu artırıyor. Okur geri dönüşleri, karakterlerimi ve hikâyelerimi daha da geliştirmem için önemli bir rehber oluyor.


Dijital platformlar hakkındaki düşünceleriniz nedir? Kitapların dijitalleşmesi yazarlığınızı nasıl etkiliyor?

Dijital platformlar, yazarlara daha geniş bir kitleye ulaşma fırsatı sunuyor. Kitapların dijitalleşmesi okuma alışkanlıklarını değiştirse de yazarlık sürecime olumlu katkılar sağlıyor.

 




Her Gerçek Bir Bedel ve Her Aşk Cesaret İster

Hayatının enkazını toplarken tesadüfen bulduğu eski bir mektup Kumsal’ı 1912’nin acı dolu Balkan Harbi’ne ve saklı bir aile trajedisinin karanlıklarına sürükler. Açığa çıkan sırlar, yalnızca geçmişin değil, kendi hayatının da büyük bir yalan üzerine kurulduğunu ortaya çıkarır: Bir yanda tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş haksızlıklar, diğer yanda kalbini acıtan gerçekler... Şimdi Kumsal, geçmişin sessiz çığlıklarına ses olmak ve kalbine düşen beklenmedik bir aşkı kabullenmek zorundadır. Ancak her gerçek bir bedel ve her aşk cesaret ister... Deli Sarpa, geçmişle bugünü ustaca bir araya getirirken kayıpların, affetmenin ve yeniden doğuşun hikâyesini derin bir duygu yoğunluğuyla anlatıyor. Bu roman, sizi yalnızca tarihin tozlu sayfalarına götürmeyecek, kalbinizin en kuytu köşelerinde saklı cesaretle de yüzleştirecek.



Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu
Yazar Seda Küçük Yedinci Kitabı Deli Sarpa ile Yeniden Okurlarıyla Buluştu

 

“Yazmak, Hayatımın Vazgeçilmez Bir Parçası”

Seda Küçük, İstanbul’da doğdu. 2002 yılında Trakya Üniversitesi Seramik, Cam ve Çinicilik Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından iki yıl boyunca Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Harbiye Askeri Müzesi’nde “kalemkâr” olarak görev yaptı. Sanatla geçen bu yıllar, onun estetik bakış açısını şekillendirmesinde ve hayata farklı bir pencereden bakmasında önemli bir rol oynadı.

 

Yazmayı hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak gören Seda Küçük, 2010 yılında yayımlanan ilk romanı Siyah Gelinlik ile edebiyat dünyasına adım attı. Bir ailenin dramını ve “çocuk anneler” sorununu ele aldığı bu eser hem okuyucuların hem de eleştirmenlerin dikkatini çekti. Daha sonra farklı temalarda kaleme aldığı eserleriyle edebiyat kariyerini başarıyla sürdürdü. Bugüne kadar şu eserleri yayımlandı:

 

  • Siyah Gelinlik (2010)

  • Yabancı Ses (2011)

  • Yoksul Ruh (2014)

  • Öznesi Sen (2016)

  • Sarı Yaz (2017)

  • Düş Yakamdan (2020),

  • Deli Sarpa (2025)

 

Yazarlık kariyeri boyunca aldığı olumlu geri dönüşler ve kazandığı ödüller, motivasyonunu her zaman artırdı. Bu ödüller arasında:


  • 2018 yılında Siyah Gelinlik ile “Dram Roman” dalında Altın Kalem Ödülü,

  • 2022 yılında Düş Yakamdan ile “Romantik Komedi Roman” dalında Altın Kalem Ödülü,

  • 2024 yılında Roman dalında Altın Yazar Ödülü bulunuyor.

 

2015 yılında “Yabancı Ses” isimli prodüksiyon şirketini kuran Küçük, bu şirkette profesyonel ekibiyle şirketlere özel kurumsal dergiler hazırlayıp yayımlıyor. Ayrıca, gazeteci eşi Mustafa Küçük ile 2021 yılından bu yana BODRUMDergi’yi yayımlıyor.

  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 30 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Şub


ree

Makyajda Parlak Etki

Kiko Milano, Gloss Supreme Koleksiyonu ile bu kış makyajlara parıltısını bırakıyor. Gloss Supreme Koleksiyonu, pembe alt tonlu sıcak şeftali tonlarından, parlak ışıltılı kırmızılara, zengin ve derin kahve tonlarından ve kızıl kahvenin göz alıcı ışıltısına sofistike bir parıltıyı makyaj severlerle buluşturuyor. Koleksiyon, her cilt tonunu ışıl ışıl ve cam gibi bir bitişle saran, yüksek performanslı ürünler sunuyor.







ree

Gül Özleriyle Bakım

Herbal Essences’ın doğadan ilham alarak geliştirdiği yeni Gül Kokulu Kadifemsi Yumuşaklık Serisi premium kokusu ile saç bakım rutininiz sırasında duyularınızı canlandırırken modunuzu da yükseltecek. Gül Kokulu Kadifemsi Yumuşaklık Serisi aynı zamanda mevsim geçişlerinin zorlu etkilerine karşı içerdiği doğal gül özleriyle saçlarınızı ihtiyacı olan neme doyurarak saçlarınızı koruyacak.





ree

Global Elçisi Cara Delevingne Oldu

Moda ve sanat dünyasının güçlü ismi Cara Delevingne, L’Oréal Paris’in yeni global güzellik elçisi olarak atandı. Cara Delevingne, “Güzellik benim için kendimi ifade etmenin ve güçlü hissetmenin bir yolu. L’Oréal Paris’in ‘Çünkü Biz Buna Değeriz’ misyonunu paylaşmak, benim için büyük bir gurur’’ dedi.













ree

Klasik Stile Denizci Vurgusu

Bu sezon Tommy Hilfiger Collection için prep klasikleri ve marka mirası kullanışlı stilleri denizci yorumlarla öne çıkıyor. Yün kabanlardan kalın örgülere, çizgilerden koton marangoz pantolonlarına, prep ikonları şık kumaşlar, çizgiler ve Hilfiger arma ile buluşuyor.














ree

Yıpranma Karşıtı

Urban Care Bond Plex Yıpranma Karşıtı Saç Bakım Serisi, içeriğindeki bağ güçlendirici aktiflerle saç tellerini kökten uca hızla onarır. Yazın yıpranan, kırılan ve kopan saç uçlarını iyileştiren bu özel formül, saçı yeniden yapılandırarak güçlendirir ve anında daha yumuşak ve parlak bir görünüm kazandırır. Organik Agave Ekstresi ile zenginleştirilmiş formülü, saçı derinlemesine nemlendirir, canlandırır ve kırılmalara karşı etkili bir koruma sağlar.





ree

Şimdi Hareket Zamanı

“Hareket alanını genişlet” mottosuyla yola çıkan Biocore, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı destekleyen ürünleriyle, daha kaliteli ve aktif bir yaşamın kapılarını aralıyor. Butik alışveriş portalı Biocore, yaşamın her alanında sağlığı ve hareketi ön planda tutan bir marka olarak sunduğu geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Bisikletlerden güneş gözlüklerine, akıllı saatlerden masaj cihazlarına kadar uzanan ürün çeşitleri, sağlıklı yaşamı günlük hayatınıza entegre etmenize olanak tanıyor.


ree

Dudaklarda Doğal Işıltı

Gratis tarafından satışa sunulan Lykd’ın yeni Chubby Lipstick serisi, dudaklarda hem doğal bir ışıltı hem de etkileyici bir görünüm isteyenler için özel olarak tasarlandı. Ne çok şeffaf ne de çok opak olan Lykd Chubby Lipstick serisi, altı farklı canlı renk seçeneğiyle her tarza hitap ediyor. Dudaklarda yumuşak ve pürüzsüz bir his bırakan Lykd Chubby Lipstick, günlük kullanımdan özel gecelere kadar her anda dudakları kurutmadan uzun süre kalıcı bir etki sağlıyor.







ree

Türkiye Hareket Haritası

MAC’in Future Bright ile gerçekleştirdiği “Türkiye Hareket Haritası” araştırmasına göre Türkiye’de aktif spor yapanların sayısı 20 milyonu aştı. MAC, Future Bright ile “Türkiye Hareket Haritası” başlıklı bir araştırma gerçekleştirdi. MAC’in ülkemizdeki hareket alışkanlıklarını daha görünür kılmak amacıyla gerçekleştirdiği bu araştırmanın sonucuna göre son beş yılda aktif olarak spor yapanların oranı yüzde 26’dan yüzde 35’e yükseldi. 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 15-65 yaş arası nüfusu oluşturan 58,1 milyon kişinin 20,3 milyonu aktif spor yapıyor.


ree

En Özel Koleksiyon

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün değerleri, vizyonu ve emanet ettiği mirastan yola çıkarak iki yıllık bir araştırma gerçekleştiren ve “Cumhuriyet Yüzyılı Koleksiyonu”nu hayata geçiren Karaca, “İmzası Soframızda, Mirası Ruhumuzda” mottosuyla, bu yıl da Karacaseverleri bu özel koleksiyonla buluşturuyor. Koleksiyon; Mustafa Kemal Atatürk’ün sofra alışkanlıklarından esinlenerek Türkiye’nin kültürel mirasını sofralara taşıyor.












ree

Cilt Bakımında İleri Teknoloji

Valmont, yepyeni kırışıklık karşıtı bakım serisini sundu: V-Lift serisinin en dikkat çekici özelliği, Valmont’un geliştirdiği özel C-Drone Teknolojisi. C vitamini ve Matrixyl peptidlerini içeren bu teknoloji, fibroblastları hedef alarak kolajen üretimini artırıyor ve kırışıklıkların derinliklerinde onarıcı bir etki sağlıyor. Drone peptidleri, ciltte yüksek hassasiyetle aktif bileşenleri taşırken, cildi serbest radikallerden koruyor ve sıkı bir yapı kazandırıyor.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 29 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur
İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ toplumun yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı, yüzde 15’inde ise gizli şeker olduğun belirterek “Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri; meyve, su, süt, et, peynir gibi değil. Bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz.” dedi.

ree

Her Gün Mutlaka Üç Avuç Meyve Yiyin

Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ şunları söyledi: “Her şeyden evvel şekeri ortadan kaldırmalıyız. Bunu sakın meyvedeki şekerle karıştırmayın lütfen. Bunlar farklı kavramlardır. Her gün mutlaka üç avuç kadar meyve yemeliyiz. Burada ölçü herkesin kendi avucudur. Ama baklavadan veya fruktozla yapılan her şeyden uzak durmalıyız. Çok basit bir şey söylemek gerekirse beslenme için beş şeyden uzak durun diyoruz: Şeker ve şekerli gıdalar, beyaz ekmek, pirinç ve pirinç pilavı, içine şeker veya fruktoz eklenmiş olan içecekler ve dışarıda yapılmış ürünler.


ree

Mutlaka Yürüyün

Bunun dışında yiyip içtiklerinize dikkat edin. Bunların üstünde olan bir şey daha var ki her gün ne yaparsanız yapın ama mutlaka yürüyün. Yaşımıza ve kapasitemize göre 20 ila 60 dakika arasında yürümeliyiz. Bu gençken kasların gelişmesi, ileri yaşta kasların erimemesi için son derece önemlidir.


ree

Şeker Yemeyerek Kendinizi Koruyabilirsiniz

İleri yaşta bizleri bekleyen tehlikeler var. Tedavi mümkün ama engellemek daha uygun bir yaklaşım olacak. Özetle başta şeker ve kilo fazlalığı olmak üzere birçok hastalıktan ve buna bağlı olan kanserden tutunda kireçlenmeye kadar birçok hastalığa sadece ve sadece başta şeker yemeyerek dikkat edebilir ve kendinizi koruyabilirsiniz.


Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ | İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ | İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Şeker ve Kilo Fazlalığı

Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var. Yüzde 15’inde de gizli şeker hastalığı var. Baktığımız zaman sosyal güvenlik kurumu harcamasının neredeyse yüzde 15’i, tek başına şeker hastalığı için harcanıyor ve bunlar çok yüksek rakamlar. Bir kavram daha var, o da kilo fazlalığı. Türkiye’deki insanların 3’te 1’inde kilo fazlalığı var. Bunlar olağan üstü yüksek rakamlar. Bir süre sonra biz bunların yol açmış olduğu sorunlarla başa çıkamamaya başlayacağız. Yapmamız gereken en önemli şeylerden bir tanesi bunu engellemeye çalışmak. Yani şekeri tedavi etmeye çalışmak iyi ama en doğrusu şekeri, gizli şekeri ve kilo fazlalığını engellemeye çalışmak. Bu üçünün yolu öncelikle şeker ve şekerli şeyleri kısmaktan geçiyor.




Sofra Şekeri Kullanmayın

Bir insan doğumundan ölümüne kadar hiçbir şekilde ağzına şeker sürmese, herhangi bir sorun olmaz. Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri; meyve, su, süt, et, peynir gibi değil. Bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz.”

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page