top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 13 May 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Haz 2022

Heykeltraş Seda Yaman, büyük şehrin kaotik ortamından kaçıp Bodrum’a sığınanlardan... Seda Yaman, “Henüz 7 yaşındayken bir duvarın üzerine oturup; kırılmış cam parçalarıyla sokaktan topladığım taşları kazıyarak tozlarını çıkartıp sonra da o tozları ıslatıp heykelcikler yapardım... Benim heykelle, çamurla maceram böyle başladı. Şimdi de hurdalıklara gidip enteresan metal ve ahşap parçalar topluyorum. Mümkün olduğunca çok malzeme araştırması, denemesi yapıyorum. O malzemeler mutlaka bir heykelin parçası ya da bana ilham kaynağı oluyorlar. Stresten uzak yaşamak yaratıcılığımı arttırdı. Ben kendi maceramı kovalıyorum. Benim hayalim, bu yolculuğun kendisi” diyor.


ree

Seda Yaman, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. Çamurla tanışması henüz çocuk yaşta başladı. Sokakta oynarken taşlardan çıkardığı tozları ıslatıp minik heykeller yaptı…

Tutkusunun peşinde koştu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı’nı bitirdi. Sonrasında medya sektörüne yöneldi. İlk durağı o dönemler Türkiye’nin “Amiral Gemisi” olarak bilinen Hürriyet Gazetesi oldu. Bir kaç yıl burada Foto Muhabiri olarak çalıştı. Ardından 18 yıl süreyle dergilerde konser ve sahne fotoğrafçılığı yaptı. Bu süreçte çok sevdiği ve okulunu okuduğu seramik ve heykel çalışmalarını da eş zamanlı olarak sürdürdü. İç ve dış mekânlara seramik tasarımlar hazırladı. Bir yandan da seramik öğretmenliği... Özellikle Darüşşafaka Lisesi’nde vermiş olduğu seramik dersleri kendisine mesleki tecrübenin yanı sıra, yurdun dört bir yanından gelen birbirinden yetenekli öğrenciler ile çalışma keyfini de yaşatmış oldu.


ree

"Ben Şehir İçin Yaratılmış Bir Organizma Değilim"

Başta Bodrum olmak üzere yurt içi ve yurt dışından hem özel hem de kurumsal müşterilerine ait çok farklı mekânların dekorasyonları için tasarımlar yapan Heykeltraş Seda Yaman, “Şehir hayatında 34 yıl. Bu seneler boyunca kalabalık, şehir karmaşası ve sonucunda oluşan sebepsiz koşuşturma, hayatın her alanındaki sürekli bir yerlere yetişme hâli benim bir gün ‘Ben şehir için yaratılmış bir organizma değilim’ diyerek arabaya atlayıp Bodrum’a gelmeme sebep oldu. Bodrum’a ilk adım attığımda 3-4 ay kadar bir yelkenlide yaşadım ve neler yapabileceğimi kurguladım. Sonrasında dağın yamacına, küçük bir taş eve yerleşip aynı

mekanda atölyemi de oluşturarak yaşamaya başladım" dedi.


"Heykelle, Çamurla Maceram Çocukken Başladı"

ree

7 yaşındayken sokakta bazı taşları topladığını, sonra bir duvarın üzerine oturur, kırılmış cam parçalarıyla taşları kazıyarak tozlarını çıkarttığını, sonra da o tozları ıslatıp heykelcikler yaptığını anlatan Seda Yaman şunları söyledi: "Benim heykelle, çamurla maceram böyle başladı. Şimdi de hurdalıklara gidip enteresan metal ve ahşap parçalar topluyorum. Mümkün olduğunca çok malzeme araştırması, denemesi yapıyorum. O malzemeler mutlaka bir heykelin parçası ya da bana ilham kaynağı oluyorlar. Çamurla kullanılabilir obje tasarlarken, kendim bir seramik parçayı nerede kullanmaktan keyif alıyorsam o ürünleri yapmayı tercih ediyorum. Şarap bardaklarım da böyle ortaya çıktı. Ek olarak, heykel formları kullanarak oluşturduğum viski karafları ve puro tablaları da var. Benim en büyük tutkum metalle karışık heykeller. Heykellerimde konusuz işleri seviyorum. benim için görsel sanatlar estetik ve teknik konudan bağımsız bir kavram. Çoğunlukla uykudan önce veya rüyamda gözümün önünde tasarımlar beliriyor. ‘aa tamam bu tam yapmak istediğim şey’ diyorum. Kendi anlarımı tasarlıyorum. Önceyi sonrayı değil anları. Bence bu işin en önemli parçası malzeme tanımak ve çok merak. Ürünlerimi kendi mekânlarında barındıranların beğenerek eşsiz bir parçaya sahip olmalarından çok mutlu oluyorum. Örneğin şarap sofralarına estetiği, tasarımı ve özgünlüğü katmak bana büyük bir keyif veriyor. Malzemeyle uğraşmanın her evresi çok enteresan. Her yaptığım çalışmada olasılıkları görmek için sabırsızlanıyorum. Seth Godin’in bana ilham veren bir sözü var; ‘İyi bir iş yapmak sizi mükemmel yapmaz. Sizi mükemmel yapan şaşırtıcılıktır, göze çarpmaktır, sürprizlerle dolu olmaktır, zarif ve dikkate değer olmaktır’ Kesinlikle benim sanattan anladığım tam da bu. Anlayışım gibi yaşıyorum. Bu da sizi ne kadar farklılaştırıyorsa..."


ree

‘Cebimdeki Yabancı’ Filmi ile Şansı Açıldı

Kadrosundaki ünlü oyuncularla yayınlandığı dönemde başarılı bir çıkış yakalayan, “Cebimdeki Yabancı” filminin neredeyse tamamının geçtiği muhteşem yemek masasındaki seramik bardakları da ilgi odağı olmuştu. Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Şebnem Bozoklu, Leyla Lydia Tuğutlu, Serkan Altunorak, Şükrü Özyıldız ve Çağlar Çorumlu gibi ünlü isimleri bir araya getiren filmde kullanılan bardaklar tasarımcısı Seda Yaman’a da şans getirdi. Ferzan Özpetek’in yapımcılığını üstlendiği film boyunca oyuncuların elinden düşürmediği bardaklar izleyenler tarafından büyük ilgi görmüştü. Filmde kullanılan Sedaceramic bardakları, Bodrum’da yaşayan seramik sanatçısı Seda Yaman’ın “Aşk ve Şarap” koleksiyonunda yer alan ürünlerinden oluşuyor.



ree

O Masada Olmayı Hayal Ederdim

Filmlerini izlemeye başladığından b


eri hep Ferzan Özpetek’in sofrasında olma hayali kurduğunu belirten Seda Yaman, “Yapımcılığını Ferzan Özptek’in yaptığı ‘Cebimdeki Yabancı’ filminde, benim seramik şarap bardaklarım kullanıldı. Dolayısıyla bir biçimde o sofrada bulunmuş oldum. Bu beni çok mutlu etti” dedi.




  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 11 May 2022
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Haz 2022

Bodrum Tanıtma Vakfı’nın 25. yılında ‘Bodrum Kültür ve Sanat Elçisi’ unvanı verilen Türkiye’nin Süper Starı Ajda Pekkan, “Mavisi ve yeşiliyle insana huzur veren, sıcacık insanlarıyla Bodrum, benim için sonsuza kadar sürecek büyük bir aşk hikâyesi diyebilirim. Bodrum’un kültür ve sanat elçisi olmak benim için büyük bir onur oldu” dedi.


ree

Bu Görevin Kalbimdeki Değeri Paha Biçilmez

ree

Bodrum Kültür ve Sanat Elçisi Ajda Pekkan, Bodrum’a olan aşkının Zeki Müren sayesinde başladığını belirterek şunları söyledi: “O Bodrum’un hiç sönmeyen sanat güneşi olarak kalbimde. Kendisini sevgiyle ve rahmetle anıyorum. Mavisi ve yeşiliyle insana huzur veren, sıcacık insanlarıyla Bodrum, benim için sonsuza kadar sürecek büyük bir aşk hikâyesi diyebilirim. Bodrum’un Kültür ve Sanat Elçisi olmak benim için büyük bir onur oldu. Bu vesileyle Sayın Bodrum Belediye Başkanımız Ahmet Aras’a ve tüm Bodrum halkına şükranlarımı sunuyorum. Takdim edilen Sanat ve Kültür Nişanını çok beğendim. Emeği geçen herkese çok teşekkürler. Evimde çok özel bir yerde muhafaza edeceğim. Bu özel görev için Bodrumluların nezaketlerini fazlasıyla ortaya koydukları değerli bir tasarım olduğunu düşünüyorum ama inanın bu görevin kalbimdeki değeri paha biçilmez.”


Bodrum çok iyi tanıtılmalı

ree

Bodrum Belediye Başkanı ve BOTAV Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Aras, Bodrum ve Ajda Pekkan birlikteliğinin önemli bir enerjiyi ortaya çıkaracağını belirterek, “Bodrum çok iyi tanıtılmalı. Biz dedik ki BOTAV ve Belediye olarak her yıl kültür ve sanat elçileri oluşturalım. Bunun ilk temsilcisi sevgili Ajda Pekkan. Pekkan, ‘Bundan sonra Bodrum’dayım, projeler yapalım, sosyal yardım projeleri ile sanatsal ve kültürel işler yapalım’ dedi. Bu amaçla düzenlenecek üç konserin ilkinin gelirini okul öncesi eğitim için, ikinci konser sokaktaki canlarımızın barınak ve rehabilitasyon merkezi yapımı için, üçüncü konser geliri ise gençlerimizin faydalanacağı bir kütüphane için olacak” dedi.

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 14 Mar 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Haz 2022


ree

Bu yıl 4.'sü düzenlenen Bodrum Acı Ot Festivali, 2 gün boyunca coşkuyla kutlandı. Birbirinden farklı lezzetlerin ve etkinliklerin gerçekleştirildiği festival renkli görüntülere sahne oldu. Türkiye'nin büyük bir bölümünün kış şartlarına teslim olduğu bir dönemde, Bodrum adeta erken bahar yaşandı.


ree

Cumartesi ve pazar günü Ortakent'te düzenlenen Bodrum Acı Ot Festivali, binlerce misafiri ağırladı. Festivalde 250 adet ana standın yanında, 30 adet de el sanatları standı yer aldı. İki gün boyunca yoğun kalabalığın oluştuğu festivalde yörede yetişen acı ot, tilkişen, ebegümeci, turp otu, kenker gibi otlar ile yöresel yemekler ve tatlılar sergilenip satışa sunuldu.


ree


Festival süresince yöresel sanatçılar tarafından konserler ve yöresel halk oyunları gösterileri gerçekleştirildi. Festivalin her iki gününde şefler mutfak performanslarıyla büyük beğeni toplarken Bodrum’un doğal otları ile zeytin ve zeytinyağı, festival süresince misafirlerin beğenisine sunuldu. Etkinlik kapsamında, söyleşiler ve yemek yarışması yapıldı. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da yemek yazarı Sahrap Soysal ile mutfağa girip birlikte yemek yaptı.





ree

Başkan Aras, acı otun Bodrum’da çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek şunları söyledi: “Acı ot ve tilkişen bizim kültürümüzde çok önemli bir yer tutar. Aslında farklı yörelerde olabilir ama bizim buradaki sunuş biçimi, pişirilmesi ve ona verilen önem çok farklıdır. O yüzden biz, bunu Acı Ot Festivali olarak isimlendirdik ve başlattık. İlk sene çok güzel geçti. İkinci sene daha görkemliydi ama sonra biliyorsunuz salgından dolayı ara verildi bu tür faaliyetlere ama her zaman Acı Ot Festivali Bodrum’da merakla beklendi, izlendi. OYDER Başkanımız ve yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımız gerçekten çok büyük bir emek veriyorlar festival için. Bu sene de kısmet, biliyorsunuz, İstanbul’da havalar çok bozuktu. Şu anda kar yağıyor. Uçuşlar iptal edildi. Aslında çok daha fazla katılım, şehir dışı katılım olacaktı. Ama maalesef biraz da bu hava şartlarından dolayı şehir dışından gelişlerde sıkıntı olabilir. Ama artık Bodrum o kadar kalabalık ki biliyorsunuz 400 bini aşan bir nüfusla kendi başına büyük bir kent gibi artık Bodrum. O yüzden Bodrumlu bu festivali ayakta tutmaya zaten yetecektir. Ben inanıyorum. Hava da çok güzel, biraz serin ama otlar için iyi. Otlar en azından bayılmayacak. Onlar bu serin havada diri diri kalacaklar. Gelen misafirlerimiz özellikle öğleden sonra daha kalabalık olacaktır. Bodrum’un tam yöresel ve doğal, tarihi bütün yemeklerinden bütün gastronomisinden faydalanacak misafirlerimiz. Bu tür festivallerin en önemlisi de kültür alışverişidir.


Zeytinliklerimizi Madenlere Kurban Etmeyeceğiz

ree

Zeytinliklerimize sahip çıkacağız. Zeytinliklerimizi madenlere kurban etmeyeceğiz. Maden bir kere çıkar, zeytin 2 bin yıldır bu topraklarda yaşıyor. O zeytinleri oradan kaldırırken vicdanlarınızı dinleyin lütfen. O zeytinler sizin atalarınız yokken de vardı bu topraklarda. O yüzden lütfen bu konuyu tekrar değerlendirelim. Bu konuya çok önem veriyoruz. Belediye olarak yönetmeliğin iptali için gerekli yargı başvurumuzu yaptık. Hukuksal işlemi başlattık. Özellikle zeytinin barışla da anıldığını düşünürseniz, şu anda tam ihtiyacımız olan barışın zeytinlerimizi, kültürümüzü korumaktan geçtiğini de burada sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum. Tekrar katıldığınız için, bu güzel günde bizlerle beraber olduğunuz için, Bodrum’un bu kadim tarihine, kültürüne destek verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”



Başkan Aras, Bodrum Ukraynalılar Derneği'nin de katılımının bulunduğu festivalde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış” sözüyle birlikte “Savaşa Hayır” diyerek beyaz güvercin uçurdu.



ree

Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar ve OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Öncel Erkal'ın da açılışta birer konuşma yaptığı festival, sanatçı Altay’ın verdiği konser sonrası gerçekleştirilen plaket töreniyle sona erdi.




Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page