top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 2 Haz
  • 1 dakikada okunur
Türk tasarımcı, Manej Sergi Salonu’nu âdeta bir sanat galerisine dönüştürdü; “Barlas” ile kültürlerarası köprüleri güçlendirdi. Rusya’nın başkentinde düzenlenen Moskova Moda Haftası, bu yıl da moda dünyasının nabzını tuttu. Yaklaşık 200 tasarımcının defileye katıldığı etkinlikte, ünlü Türk moda tasarımcısı Emre Erdemoğlu “Barlas” adlı kadın koleksiyonuyla büyük ses getirdi.


Barlas: Güçlü Kadınlara Övgü

Manej Sergi Salonu’nun zarif atmosferinde podyuma çıkan “Barlas”, hem minimal dokunuşları hem de cesur renk paletiyle beğeni topladı. Akıcı çizgiler ve özenle seçilmiş tekstil detayları, koleksiyonun her parçasına sofistike bir hikâye kazandırdı. Erdemoğlu, “Kadınları güçlü, kararlı ve zarif görmek istedim” diyor.



Büyükelçi de Eşiyle Katıldı

Defileye, sevilen sinema oyuncusu Uraz Kaygılaroğlu podyumda eşlik ederek Erdemoğlu’na destek verdi. Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç ve eşi Betül Aksoy Bilgiç ise koleksiyonu yakından izleyip tasarımcıyı tebrik etti.



Kültürel Diyalog ve Sinerji

Erdemoğlu, “Rus izleyicinin canlı ilgisi beni çok etkiledi. Modanın kültürlerarası köprüler kurma gücünü burada bir kez daha gördüm” diyor. Türk ve Rus moda sektörleri arasındaki üretim iş birliklerine dikkat çeken tasarımcı, ülkemizin tekstil geleneğini Rus pazarına taşımaya hazır.



Gelecek Perspektifi

Erdemoğlu, iki ülke arasında ortak defileler, tasarımcı değişim programları ve kapsayıcı iş birlikleri öneriyor.



Uluslararası Yolculuk

Milano’dan Dubai’ye, Amsterdam’dan Moskova’ya dünya çapında beğeni toplayan Emre Erdemoğlu, “Moda benim için bir kültür ve duygu paylaşımı” diyerek sonraki durağının Paris olabileceğinin sinyallerini veriyor.



Barlas Koleksiyonu ve Erdemoğlu’nun vizyoner yaklaşımı, Moskova Moda Haftası’nda Türk modasının uluslararası arenadaki gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 18 Şub
  • 3 dakikada okunur
Türk popunun güçlü seslerinden Ziynet Sali kariyerinin 25. yılını yeni şarkısı “Müptelanım Bilgine” ile kutluyor. Ziynet Sali, sözlerinden müziğine hatta klibine kadar buram buram nostalji kokan yeni şarkısı için “Ses rengimi, duygumu, şarkıcılığımı gösteren tam bir Ziynet Sali şarkısı oldu” dedi.

Ziynet Sali
Ziynet Sali

Ziynet Sali bir süre önce yeni şarkısı “Müptelanım Bilgine”yi yayımladı. Kıbrıs’tan İstanbul’a uzanan kariyerinde bugüne kadar ‘Ağlar mıyım Ağlamam’, ‘Beş Çayı’, ‘Daha Nasıl Sevebilirim’ ve elbette ‘Amman Kuzum’ gibi birçok hit şarkıyı yorumladı. 2024’te eserleri en çok çalınan kadın sanatçı olan Sali’yle kariyerinin kilometre taşlarını ve dijital çağla birlikte dönüşen müzik dünyasını konuştuk.


Yeni şarkınızın söz ve müziği Mabel Matiz’in. Nasıl bir araya geldiniz?

Mabel benim zaten çok uzun zamandır tanıştığım, görüştüğümüzde de böyle sarıp sarmaladığım bir arkadaşımdı. Uzun zamandır şarkı için konuşuyorduk, araya pandemi girdi. Pandemiden sonra tekrar görüştük. Sağ olsun, şarkıyı hazırladı. Ses rengimi, duygumu, şarkıcılığımı gösteren tam bir Ziynet Sali şarkısı oldu.


Şimdilerdeyse müziğin değeri dijitaldeki tıklamalarla ölçülüyor... Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsun?

Eskiden eğer siz gerçekten içi dolu ve değerli bir şeyi yaparsanız kasetiniz, albümünüz olabilirdi ve raflara öyle konurdu. Şimdi herkes evinde, evinin odasının bir köşesinde bir şeyler yapabiliyor. Bunu küçümsediğim için söylemiyorum, kolaylaştığı için söylüyorum. Teknolojinin faydaları var ama bence müziği değersizleştirdi, içini boşalttı.


Siz nasıl bir denge kuruyorsunuz?

Kendi kumaşımızı, duruşumuzu, müziğimizi bozmadan orada var olabiliyorsak ne mutlu bize. Yapamıyorsak da birileri yapıyor. Bayhan bir şarkı yapıyor, iki günde viral oluyor. O, onun iyi ya da kötü olduğu anlamına gelmiyor. Ya da işte ‘Cıstak’ diye bir şeyin Türkiye’de bir yılda en çok dinlenen şarkı olması gerçek müzikseverler için büyük bir başarı olmayabilir ama başarısızlık da değil. Bu dönüşüm sürecinin nereye varacağını göreceğiz. Bu arada 2024’ün eserleri en çok çalınan kadın şarkıcısı oldum, TelifMetre’de (müzik endüstrisine ilişkin raporlama ve analiz yapan site) ilan edildi. Radyo, televizyonlarda yani analogda hâlâ önemseniyorum yani.


Ziynet Sali
Ziynet Sali

Kariyerinizin 25. yılı doluyor. Zirveye giden yolda basamakları çıkmak mı zordu yoksa üst basamaktaki yeri korumak mı?

Varlığı korumak, onu sürdürmek daha büyük bir çaba herhâlde. Çünkü en başında hem yaş olarak, hem enerji olarak, hem de hedef ve hayaller olarak çok daha enerjik ve tutkulusun. O heyecan, o peşinde koşma olayı bambaşka, ilktir çünkü hepsi. Bir yorgunluk da oluyor elbette 20-25 yılda.


“Artık akışa bırakmak taraftarıyım. 25. yılımda ikinci baharımı yaşamak istiyorum. Daha dingin, daha olgun, daha farkında, daha tecrübeli ve daha kaygısız bir şeyler yapmak istiyorum.”

Bundan sonra kariyerinize nasıl bir yön vermek istiyorsunuz?

Birazcık şizofrenik bir iş bizimkisi. Ozan Doğulu hep şey der, çok hoşuma gider: “Müzik iyileştirir, müzik iyileştirir deyip duruyorlar, bir yapanı iyileştirmiyor bu müzik.” Çok haklı. Artık akışa bırakmak taraftarıyım. 25. yılımda ikinci baharımı yaşamak istiyorum. Daha dingin, daha olgun, daha farkında, daha tecrübeli ve daha kaygısız bir şeyler yapmak istiyorum Bunu derken bile bilinçaltında ister istemez düşünüyorum. Bu kaygılardan kurtulduğum gün ölmüş olacağım herhâlde. Benim çocuğum da kariyerim, şarkılarım oldu, kaygılanmam normal sanırım.



Dönüp baktığınızda hikâyenizden mutlu musunuz?

Mutluyum. Nisan ayında 50 yaşında olacağım. Bir kadın için çok güzel bir yaş. Sürprizlerim var... Six pack (baklava şeklinde 6’lı karın kası) ile çıkacağım karşınıza. Şaka bir yana, Boğa burcu olarak yemek yemeyi çok seviyorum ama fit olmayı da seviyorum. Dünyanın tüm lezzetlerini seviyorum, sadece yemek değil... Güzel ortam görmek, güzel bir iş dinlemek de istiyorum.


Pandemiden önce Erkan Erzurumlu’yla evlendiniz. Nasıl gidiyor evlilik?

Evet, 2019’da evlendim... Çok şükür altı sene oldu, güzel gidiyor. O da müzisyen. Çok iyi arkadaşım, zaten öyle başlamıştı ilişkimiz. Ortak şeyler çok fazlaydı. Müzik olsun, Kıbrıs olsun. Çocukluğumuz bile aynı. İngiltere’de büyüyüp oradan Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan İstanbul’a... Çok yakındı her şey. Müzik anlamında beni çok besliyor, kafamı açıyor.


İki müzisyenin bir arada yaşadığı eviniz çok mu neşeli, yoksa aksine çok mu sessiz?

Bizimki çok hızlandırılmış bir evlilik oldu. Evlendik, pandemi oldu ve eve kapanmak zorunda kaldık. Evde de konu hep müzik ağırlıklı oluyor. Bazen zevklerimiz ortak da olmayabiliyor. O kendi tarzını anlatıp savunurken işte ben de kendi tarafımdan, kendi dünyamı paylaşıyorum. Çok güzel hayaller kuruyoruz.

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 6 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur
“Sar Bu Şehri” ve “Toprak Yağmura” parçalarıyla ülke çapında milyonlarca dinlenmeye ulaşan, geçtiğimiz yıl ise “Ağlama Ben Ağlarım” adlı şarkısıyla büyük bir çıkış yaparak sesini çok daha geniş bir dinleyici kitlesine duyuran Can Ozan, uzun zamandır beklenen yeni şarkısı “Acıtır Gibi Severek” ile yine yılın en çok konuşulacak teklisine imza attı.

Can Ozan
Can Ozan

Türkiye’nin en çok dinlenen sanatçıları arasına girmeyi başaran Can Ozan’ın yeni şarkısı “Acıtır Gibi Severek” 11 Ekim Cuma gününden itibaren sanatçının kendi yapım şirketi aracılığıyla tüm dijital müzik platformlarda yayımlandı.


Sözü ve müziği Can Ozan’a ait olan “Acıtır Gibi Severek” sanatçının müzikal derinliğini ve duygusal yoğunluğunu zirveye taşıyor. Genç sanatçının karakteristik müzikal tarzını bir üst seviyeye çıkaran şarkı, kaybedilen bir aşkın ardından yaşanan acının, kalpte bıraktığı izleri etkileyici bir şekilde anlatıyor ve dinleyiciyi melankolik bir atmosferde sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor.


Can Ozan
Can Ozan

Acıtır Gibi Severek


Aklımda unutmadım hâlâ

Aklar yüreğindeki davadan

Kalbini yarı yolda bırakırsan

Çok zor ama haklı vedalar

Özler arar geceler hâlâ

Uzaklardayım artık beni yok say


Ben öldüm bir daha ölmem

Yandım bir daha sönmem

Gel ömrüm senin olsun

Gel kalksın bu yük üstümden


Hasret üzerimdeki kasvet

Acıtır gibi severek bitecek

Bi’ gün elbet sabret

Her nefeste yüreğimde bi beste

O da benle mezara dek

Çalıyor aheste aheste


Gündüzleri sardı rüyalar

Son sözleri kalbimi dağlar

Aklım unut onu derken

Ben duymam

Özgürlüğün bedeli buysa

Boşver cezası beni bağlar

Oysa ne kolaydı şeytana uymak


Can Ozan
Can Ozan

Can Ozan Kimdir?

Can Ozan, İstanbul’da doğdu. 13 yaşında gitar çalmayı öğrendi  ve besteler yapmaya başladı. 2015 yılından itibaren dijital müzik platformları üzerinden toplamda yedi albüm ve 130’dan fazla şarkısı yayımlandı. 2018 yılında evinde kaydettiği “Dolunay” albümünden “Sar Bu Şehri” ve “Toprak Yağmura” parçaları ile ülke çapında milyonlarca dinlenmeye ulaştı. 2023 yılında yayımladığı “Ağlama Ben Ağlarım” şarkısıyla aylarca müzik listelerinin zirvesinde kaldı. Yüksek lisansını “Ses Teknolojileri” üzerine yapan Can Ozan, neredeyse her şarkısının kaydını ve aranjesini kendi yapıyor.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page