top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 20 Kas
  • 2 dakikada okunur
İnsanoğlunun doğayla kurduğu en tatlı ilişki belki de bal ile başlamıştır. Tarihi M.Ö. 7000’li yıllara kadar uzanan bal, o dönemlerden bu yana hem lezzet hem de şifa kaynağı olarak sofralarda yerini almıştır. Bugün de kahvaltıların vazgeçilmezi olan bu doğal mucize, yalnızca tadıyla değil; besin değeri, sağlık üzerindeki etkileri ve üretim süreciyle de büyüleyici bir biyolojik hikâyeye sahiptir.

ree

Balın Ardındaki Büyük Emek

Bal; arıların çiçeklerden, ağaçlardan veya meyve tomurcuklarından topladıkları nektarı, özel “bal midelerinde” bulunan invertaz enzimi sayesinde kimyasal olarak dönüştürmeleriyle oluşur. Ardından bu değerli sıvı, petek gözlerine özenle yerleştirilir ve olgunlaşmaya bırakılır. Sonuçta ortaya çıkan şey, doğanın en saf ve en güçlü gıdalarından biridir; bal.


Balın kalitesi; bitkisel kaynak, coğrafi bölge ve kimyasal bileşimi gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Ortalama olarak bal, yüzde 82 karbonhidrat, yüzde 17 su ve kalan kısmında mineraller, vitaminler, fenolik bileşikler, aminoasitler ve enzimler barındırır. Bu zengin içerik, balı hem enerji deposu hem de doğal bir ilaç hâline getirir.


ree

Çiçekten Çama: Balın Türleri

Arıların topladığı kaynağa göre ballar iki ana grupta incelenir:

  • Çiçek Balları: Bitki çiçeklerinin nektarlarından üretilir. Ihlamur, akasya, kekik, yonca, pamuk ve turunçgil balları en bilinen örnekleridir.

  • Salgı Balları: Bitkilerin ya da bitkiler üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgılarından üretilir. Çam, kestane, köknar, meşe ve yaprak balları bu gruptadır.


Ayrıca bal, tüketim şekline göre de ikiye ayrılır:

  • Petekli bal, arıların peteğe doğrudan depoladığı doğal hâlidir.

  • Süzme bal ise peteklerin sır tabakası kaldırılarak santrifüj yöntemiyle elde edilir.


Balın Şifalı Gücü

Bal yalnızca doğal bir tatlandırıcı değil, aynı zamanda binlerce yıldır kullanılan bir tedavi aracıdır.

  • Bağışıklık sistemini güçlendirir: İçerdiği fenolik bileşikler ve antioksidanlar, vücudu serbest radikallere karşı korur.

  • Yaraları iyileştirir: Scientific World Journal dergisinde yayımlanan 2011 tarihli bir çalışmaya göre, yanık üzerine uygulanan bal yaranın daha hızlı iyileşmesini, steril kalmasını ve iz kalma riskinin azalmasını sağlar.

  • Boğazı rahatlatır: Bal, öksürük ve boğaz ağrısına karşı en etkili doğal çözümlerden biridir.

  • Mide sağlığını destekler: Helicobacter pylori bakterisinin neden olduğu peptik ülserleri hafifletmeye yardımcı olur.

  • Enerji verir: Yüksek karbonhidrat içeriği sayesinde hem fiziksel hem zihinsel yorgunluğu giderir, doğal bir enerji takviyesi sağlar.


ree

Her Şifa Kaynağının Bir Dengesi Vardır

Her ne kadar faydaları saymakla bitmese de balı da ölçülü tüketmek gerekir.

  • Bal, alerjik bireylerde reaksiyonlara neden olabilir.

  • Yüksek kalori ve şeker içeriği, aşırı tüketimde obezite riskini artırır.

  • Diyabet hastaları için dikkatle tüketilmesi gerekir; kan şekerini yükseltebilir.

  • Bir yaşın altındaki bebeklere verilmemelidir, çünkü botulizm riski taşır.

  • Aşırı miktarlarda tüketim; mide bulantısı, ishal, baş dönmesi gibi rahatsızlıklara yol açabilir.


Arılardan Gelen Diğer Mucizeler

Bal, arıların bize sunduğu tek değerli ürün değildir. Propolis, arı sütü, polen, balmumu ve arı zehri gibi diğer arı ürünleri de insan sağlığı açısından son derece kıymetlidir. Bu ürünler; bağışıklığı güçlendirmede, cilt sağlığını korumada ve hücre yenilenmesini desteklemede önemli rol oynar.


Sahte Bala Dikkat!

Gerçek bal, arıların doğadan topladığı nektarın sindirilip enzimlerle dönüştürülmesiyle elde edilir. Ancak bazı üreticiler, arılara şeker şurubu vererek veya doğrudan bala bu şurupları karıştırarak sahte bal üretimi yapmaktadır.


Sahte bal; prolin miktarı, potasyum/sodyum oranı (K/Na) ve polen içeriği gibi kimyasal analizlerle tespit edilebilir. Tüketiciler için en güvenilir yol, güvenilir üretici ve markalardan bal almaktır.


Doğanın Altın Dengesine Saygı

Bir kaşık bal, yalnızca tatlı bir lezzet değil; doğanın, emeğin ve biyolojik dengenin bir yansımasıdır. Her damlasında binlerce çiçeğin özü, yüzlerce arının emeği ve doğanın mucizesi saklıdır. Balı bilinçli tüketmek, doğaya duyulan saygının ve sağlıklı yaşamın da bir göstergesidir.

Güncelleme tarihi: 26 Eki

Denizin büyüsü, yelkenin heyecanı ve Bodrum’un eşsiz ruhu, bu yıl da Maximiles Black The Bodrum Cup’ta buluştu. “Nesillerce” temasıyla yola çıkan 100’ün üzerinde tekne ve yaklaşık 1.500 yelkenci, 75 deniz millik parkurda beş gün boyunca rüzgârla yarıştı. Yalıkavak Marina’da başlayan yolculuk, Bodrum Limanı’nda sona erdi. Etkinliğin son günü 25 Ekim’de Ağanlar Tersanesi’nde düzenlenen ödül töreninde şampiyonlar kupalarını kaldırdı.

ree

Nesillerce Süren Yolculukta Zafer Rüzgârı Esti

Bir hafta boyunca hem denizde hem karada süren festivalde, binlerce yelkenci Yalıkavak, Iasos ve Bodrum rotalarında beş etaptan oluşan yarışta mücadele etti. Heyecan dolu yolculuğun sonunda, Maximiles Black 37. The Bodrum Cup Kupası’nın sahibi BELİZ G oldu.

 

ree

Şampiyon ekipler şöyle sıralandı: 

Maximiles Black 37. The Bodrum Cup Şampiyonu: BELİZ G

● Maximiles Black 37. The Bodrum Cup Challenge Kupası : BELİZ G

● Anadolu Sigorta The Bodrum Cup 37. Yıl Özel Kupası : MA

● Opet Cruiser Kupası : İŞ BANKASI FLYER

● ⁠Maximiles Black 37. The Bodrum Cup Bodrum’un En Hızlısı (12 mil): HIZIR 1

 

ree

Deniz ve Müzik Festivali

Etkinlik süresince Yalıkavak, Iasos ve Bodrum koylarında yelkenler yarışırken, karada da konserler ve çeşitli etkinliklerle festival coşkusu yaşandı. 20 Ekim’de kampana töreninin ardından Primetime teknesinde DJ Deniz Savaş etkinliği ile başlayan Maximiles Black The Bodrum Cup’ın keyifli akşamları, 21 Ekim’de Ruins Night’ta Komodor Gecesi’nde Dj Muuv ile devam etti. Ardından 24 Ekim Cuma gecesi Mandalin Bar’da Deniz Sipahi konseri, yarışçılar ve katılımcılara keyifli bir akşam yaşattı. 25 Ekim Cumartesi gecesi ise Ağanlar Tersanesi’nde düzenlenen ödül töreninin ardından Gaye Su Akyol sahne aldı. Binlerce katılımcı unutulmaz bir kapanış gecesine tanık oldu.


ree

The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal:

“Bu yıl ‘Nesillerce’ mottosuyla çıktığımız bu rota, geçmişi geleceğe bağlayan en güçlü sembol oldu. 1988’de birkaç denizcinin hayaliyle başlayan bu serüven, bugün hem ülkemizin hem de Akdeniz’in en köklü deniz festivallerinden birine dönüştü. Yıllardır bizimle yarışan teknelerin çocuklarıyla aynı yelken altında buluştuğunu görmek, bu mirasın kuşaktan kuşağa aktarıldığının en güzel göstergesi. Bizler 37 yıldır Bodrum için bir değer yaratıyoruz ve bu değerin yarınlara da kalması için çalışıyoruz. Denizin, yelkenin ve Bodrum’un büyüsü gelecek nesillerde de aynı coşkuyla yaşasın istiyoruz. Başta isim sponsorumuz Türkiye İş Bankası’nın kart markası Maximiles Black olmak üzere, bizimle yol alan tüm sponsorlarımıza, destek veren kurumlara, komitemize ve denizcilik ailesine gönülden teşekkür ediyorum.”


ree
The Bodrum Cup Onursal Başkanı Erman Aras:

“37 yıldır bu organizasyon, denizciliğin ruhunu, ustalığın inceliğini ve paylaşılan değerlerin gücünü geleceğe taşıyor. Bu yılın ‘Nesillerce’ teması, tam da bu ruhu anlatıyor; çünkü The Bodrum Cup’ta bir baba ile oğul aynı teknede yarışabiliyor, genç yelkenciler ustalarının rotasında ilerliyor. Bu, Bodrum’un kimliğini oluşturan en özel miraslardan biridir. The Bodrum Cup, her yıl Ege’nin rüzgârını barışın, dostluğun ve dayanışmanın diliyle birleştiriyor. Bu ruhu 37 yıldır yaşatan tüm yelkencilere, destek veren markalara ve emeğini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.”


ree
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle:

“Sporun günlük yaşamın bir parçası haline getirilmesini ve sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. The Bodrum Cup’ta yelkencilerin coşkusuna eşlik ederken, yelken sporuna ilginin artmasına, denizcilik kültürünün yaygınlaşmasına ve denizlerin korunmasına yönelik farkındalığın arttığına tanıklık ediyoruz. Geleceğe doğaya karşı sorumluluk taşıyan, dayanışmayı ve aynı amaç doğrultusunda bir arada çalışmayı, bir yaşam kültürü bırakmayı benimseyen bir kurum olarak nesiller boyunca devam edeceğine inandığımız Maximiles Black The Bodrum Cup’ın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Maximiles Black 37. The Bodrum Cup boyunca bizi unutulmaz anlarla buluşturan yelken tutkunlarına, The Bodrum Cup organizasyon komitesine ve etkinliğin her aşamasında emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.”


ree

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan: 

“Deniz tutkusunu dayanışma, çevre bilinci ve sürdürülebilirlik temalarıyla buluşturan ve 8 yıldır bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz Maximiles Black The Bodrum Cup, denizcilik kültürümüzü yaşatan ve nesiller arasında güçlü bir bağ kuran çok özel bir organizasyon. Bu yıl da oldukça coşkulu ve başarılı geçti. Bir asrı geride bırakıp geleceğe yelken açarken denizcilik kültürünün yaşatılmasına bir kez daha katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sene “Nesillerce” temasıyla düzenlenen Maximiles Black The Bodrum Cup’da ilk kez, Anadolu Sigorta’nın farklı birimlerinden çalışanlarımızın bir araya gelerek oluşturduğu tekne ekibimiz ile yer aldık. Anadolu Sigorta yelken ekibinin yarışta sergilediği azim ve takım ruhu hepimizi gururlandırdı. Çalışma arkadaşlarımızın bu coşkuya emekleriyle katılması, “Kaybetmek Yok” anlayışımızın en güzel yansıması oldu. The Bodrum Cup’ta denizle, dostlukla ve dayanışmayla buluşan herkesi kutluyor; emeği geçen tüm organizasyon ekibine ve denizcilerimize teşekkür ediyorum.”



ree
OPET Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Lideri Gül Altan Yeltik:

“Akdeniz'in en büyük yelken festivali olan The Bodrum Cup, denizlerin korunmasına ve sürdürülebilirliğe yaptığı katkılarla uluslararası bir marka haline geldi. Bu yıl da Bodrum Cup hepimiz için unutulmaz ve eşsiz bir deneyim oldu. Organizasyonun, Türkiye'nin eşsiz kıyılarını dünyaya tanıtmasının yanı sıra yerel ekonomiyi canlandırmasına sağladığı katkılar, bizim için büyük önem taşıyor. OPET olarak bir kez daha, denizi, rüzgârı ve insanı buluşturan bu muhteşem yolculuğun parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Attığı her adımda sürdürülebilirlik, şeffaflık ve toplumsal faydayı merkezine alan OPET için, böyle bir organizasyonda yer almak, değerlerimizi hayata geçirmenin ve gelecek kuşaklara ilham vermenin en güzel yollarından biri. Bu yıl “nesillerce” temasıyla gerçekleştirilen The Bodrum Cup,  bizlere gelecek kuşaklar için doğayı, denizleri korumanın önemini bir kez daha hatırlattı. Yarış boyunca sporcuların gösterdiği azim, ekiplerin uyumu ve seyircilerin coşkusu;  sürdürülebilirlik, doğaya saygı ve dayanışmanın en güzel haliydi. Tüm yelkencilerimize gösterdikleri azim ve sportmenlik için, organizasyon ekibine titiz çalışmaları için, emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum.”


ree

 

Cactus Hotels Grup Yönetim Kurulu Üyesi Nurçe Erben:

“Bodrum’un tarihi kadar köklü, denizin ruhu kadar özgür bir buluşma olan The Bodrum Cup’ta yer almak bizim için büyük mutluluk. ‘Nesillerce’ teması, Bodrum’un tarihini ve denizin büyüsünü bugünün enerjisiyle harmanlayarak bu özel organizasyonun özünü mükemmel şekilde yansıtıyor. Ruins olarak, böylesi eşsiz bir deneyimde bulunmak ve Bodrum’un kültürel zenginliğini kutlamak bizim için ayrı bir keyif. The Bodrum Cup ile birlikte kültür ve sporun buluştuğu bu deneyimin bir parçası olmak ve Bodrum’un güzelliklerini tanıtmak bizler için büyük bir gurur.”Yalıkavak Marina CEO’su Umut Özkan: “Maximiles Black 37. The Bodrum Cup’ın ‘Nesillerce’ temasıyla bir kez daha deniz tutkunlarını Bodrum’da buluşturmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Yalıkavak Marina olarak, bu köklü organizasyonun başlangıç noktası olmak bizim için ayrı bir gurur. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, farklı kuşaklardan yelkencilerin aynı rüzgârda buluştuğu, dostluğun ve dayanışmanın güçlendiği bir festivale ev sahipliği yaptık. Ege’nin tarihi mirası ile modern denizciliğin buluştuğu bu yolculukta, deniz kültürünün nesilden nesile aktarılmasına katkı sağlamak bizim en büyük değerlerimizden biri. Şampiyon olan tüm ekipleri tebrik ediyor; emeği geçen organizasyon ekibine, sponsorlarımıza ve tüm denizcilik ailesine teşekkür ediyorum.”

 

  

ree


37. Yılın Rotası

● 21 Ekim Salı - [Privia Black Etabı] /  Yalıkavak – Yalıkavak (12 mil)

● 22 Ekim Çarşamba - [Ruins Etabı] /  Yalıkavak – Iasos (14 mil)

● 23 Ekim Perşembe - [Yalıkavak Marina Etabı]  / Iasos – Yalıkavak (14 mil)

● 24 Ekim Cuma - [Opet Etabı] /  Yalıkavak – Bodrum (20 mil)

● 25 Ekim Cumartesi - [Anadolu Sigorta 100. Yıl Etabı] / Bodrum – Bodrum (15 mil) / Ödül Töreni – Ağanlar Tersanesi


ree

 

37. Yılın Rüzgârı Sponsorların Desteğiyle Esti

Maximiles Black The Bodrum Cup’a bu yıl isim sponsoru Türkiye İş Bankası’nın kredi kartı markası Maximiles Black; ana sponsor Opet; platin sponsorlar Anadolu Sigorta, Yalıkavak Marina, Four Seasons Hotels İstanbul, Ruins Luxury Resort; gold sponsorlar Ağanlar, İş Yatırım, Setur Marinas, Egesu Marina, Hapimag Sea Garden Resort Bodrum, JAECOO; silver sponsorlar arasında Bakar Sigorta Aracılık Hizmetleri, Eskiceshme Otel, Arvento, Era Outdoor katkı sunuyor.  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, T.C. Muğla Valiliği, T.C. Muğla Büyükşehir Belediyesi, T.C. Muğla Büyükşehir MUTTAŞ, T.C. Bodrum Kaymakamlığı, T.C. Bodrum Belediyesi, Bodrum Belediye AŞ, T.C. Milas Kaymakamlığı, T.C. Milas Belediyesi, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Sahil Güvenlik, Bodrum Deniz Kurtarma, T.C. Bodrum Ticaret Odası, İMEAK Deniz Ticaret Odası, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Denizciler Derneği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Era Bodrum Sailing Club, TYBA Yachting, Türkiye Yelken Federasyonu, goturkiye.com resmi sponsor olarak destek veriyor. 

 

 

Anadolu Sigorta, kuruluşunun 100. yılında hazırladığı “Yüzyıllık İmza” kitabının lansmanını İş Kuleleri'nde gerçekleştirdi. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, büyük afetlerden kalkınma hamlelerine, teknolojik dönüşümden toplumsal sorumluluk projelerine kadar sigortacılığın Türkiye’deki yolculuğunu belgeleyen eser; yalnızca şirket tarihini değil, aynı zamanda sigortacılığın Cumhuriyet’in iktisadi ve toplumsal gelişimindeki rolünü de ortaya koyuyor.

 

Soldan Sağa: Berna Semiz Ergüntan - Prof. Dr. Murat Birdal - Z. Mehmet Tuğtan - Füsun Tümsavaş - Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan - Doç. Dr. Barış Kablamacı
Soldan Sağa: Berna Semiz Ergüntan - Prof. Dr. Murat Birdal - Z. Mehmet Tuğtan - Füsun Tümsavaş - Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan - Doç. Dr. Barış Kablamacı

Anadolu Sigorta, kuruluşunun 100. yılına özel olarak hazırladığı “Yüzyıllık İmza” kitabının tanıtım toplantısını Levent'teki İş Kuleleri'nde gerçekleştirdi. Dünyada sigortacılığın doğuşu ve Osmanlı dönemindeki sigortacılığın ilk izlerinden başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından günümüzün dijital sigortacılık uygulamalarına uzanan kitap, kapsamlı bir bellek çalışması niteliği taşıyor. Yaklaşık iki yıllık titiz bir akademik çalışmanın ürünü olan “Yüzyıllık İmza” kitabının tanıtım toplantısına kitabı hazırlayan akademisyenler Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Prof. Dr. Murat Birdal ve Doç. Dr. Barış Kablamacı ile Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan ve Anadolu Sigorta Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Berna Semiz Ergüntan katıldı.

 

Soldan Sağa: Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan - Prof. Dr. Murat Birdal - Berna Semiz Ergüntan - Füsun Tümsavaş - Z. Mehmet Tuğtan - Doç. Dr. Barış Kablamacı - Ömer Durmaz
Soldan Sağa: Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan - Prof. Dr. Murat Birdal - Berna Semiz Ergüntan - Füsun Tümsavaş - Z. Mehmet Tuğtan - Doç. Dr. Barış Kablamacı - Ömer Durmaz

Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve kültürel dönüşümüne ışık tutan eser, kurum tarihi anlatısının çok ötesine geçiyor. “Yüzyıllık İmza”da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonuyla ve Türkiye İş Bankası’nın öncülüğünde 1925’te kurulan Anadolu Sigorta’nın doğuşu, ülkemizi derinden etkileyen deprem, yangın ve sel felaketlerinde üstlendiği roller ve sektöre getirdiği yenilikler gibi başlıklar yer alıyor. Kitapta ayrıca şirketin sigortacılık tarihinde imza attığı başarılar, ülkemizdeki önemli tesislerin sigortalanmasında üstlendiği roller ve hayata geçirdiği ilkler de yer alıyor. Anadolu Sigorta’nın “Ormanın Gözleri”, “Anadolu Sigorta Kütüphaneleri”, “Kurtaran Araç” ve “Bir Usta Bin Usta” gibi sosyal sorumluluk projeleri de kitabın sayfalarında yer bulurken şirketin yalnızca ekonomik değil, toplumsal hafızaya katkısı da görünür kılınıyor.


ree
Füsun Tümsavaş: “Yüzyıllık İmza Cumhuriyetimizin kuruluşuyla başlayan dönüşüm hikâyesinin kaydıdır”

Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Yüzyıllık İmza” Anadolu Sigorta’nın sadece kronolojik tarihini anlatan bir eser değil aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluşuyla başlayan dönüşüm hikâyesinin kaydıdır. Bu kaydı izlerken sizler biraz gerilere gidecek, dünyada sigortacılığın doğuşunu, sektörün adım adım ilerleyişini ve süreç içerisinde ülkemizin ekonomik ve toplumsal gelişmelere paralel olarak bir kurumun ayak seslerini bulacaksınız. 1925’te, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Celal Bayar’ın vizyonu eşliğinde ve Türkiye İş Bankası’nın ana sermayedarlığında Anadolu Sigorta bir Cumhuriyet kurumu olarak kuruldu. O günden bugüne doğal afetlerden, yangınlardan oluşan yaraları sararken, ülkemizin modernleşmesinde de daima ön saflarda yer aldı. Bu serüveni anlatan Yüzyıllık İmza kitabı, geçmişi anlatmakla kalmayacak; geleceğe ışık tutacak ve yeni kuşaklara ilham olacak.”

 

ree

Z. Mehmet Tuğtan: “Gelenekten geleceğe diye kodladığımız köprü hepimizin katkısıyla oluştu”

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan ise konuşmasında, Anadolu Sigorta’nın 100. yılında şirketin vizyon ve misyonunu yeniden şekillendirdiklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Yüzyıllık İmza kitabı Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla başlayan, Cumhuriyetimizin kalkınma süreciyle iç içe büyüyen bir kurumsal hafızanın geleceğe taşınması. Şirketimizin 100. yılına genel müdür olarak şahitlik etmekten dolayı büyük gurur duyuyorum. Bu köklü tarihimizin, beraberinde bizlere pek çok sorumluluk getirdiğinin ve çok çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Kuruluşundan bu yana sigortacılığın okulu olma misyonunu üstlenmiş, geçmiş değerleri ve gelecek vizyonu ortaya koyan bir kurumun çalışanlarıyız. Bu dönemde misyon, vizyon ve kurumsal değerlerimizi ikinci yüzyılımıza uygun olarak yeniden kurguladık. Gelenekten geleceğe diye kodladığımız bu köprü, en üst seviyedeki çalışma arkadaşımızdan, bir yıllık deneyimi olan çalışma arkadaşımıza kadar hepimizin katkısıyla oluştu.”


ree

Berna Semiz Ergüntan: “Bu kitap, yalnızca bir kurum tarihi değil, Cumhuriyet’in iktisadi ve toplumsal gelişiminde sigortacılığın rolünü ortaya koyan bir bellek çalışmasıdır

Anadolu Sigorta Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Berna Semiz Ergüntan da kitabın hazırlık sürecine değindi ve “Kurumların da tıpkı insanlar gibi bir hafızaya ihtiyacı var. Geçmişin kayıtları olmadan, yaşanmış tecrübeler unutulur, değerler kaybolur. Biz istedik ki Anadolu Sigorta’nın yüz yıllık yolculuğu yalnızca hatıralarda kalmasın; belgelerle, tanıklıklarla, akademik bir titizlikle gelecek kuşaklara aktarılsın. Bu kitap, sadece bir kurum tarihi değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in iktisadi ve toplumsal gelişiminde sigortacılığın rolünü ortaya koyan bir bellek çalışması anlamına geliyor” dedi.


ree

📘 Yüzyıllık İmza'yı e-kitap olarak okumak için alttaki linke tıklayın!

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page