top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 15 Kas 2021
  • 3 dakikada okunur

Bu yıl "Tadında Milas Var" mottosuyla, 7.'si düzenlenen "Milas Zeytin Hasat Şenliği", yaz aylarında orman yangınlarıyla ciğerleri yanan yöre halkına adeta umut oldu. Zeytin ve zeytinyağının başkenti Milas'ta; iki gün süren etkinlik; hem organizasyon hem içerik hem de katılım açısından herkesi mutlu etti. Son yıllardaki kutuplaşmanın aksine atanmış ve seçilmişlerin ortak aklıyla gerçekleştirilen şenlik tam bir festival havasında gerçekleşti. Etkinliğin kapsamında Atapark'ta ilk akşamı Gece Yolcuları sahne alırken, Melek Mosso ise festivalin kapanışını yaptı.


ree

ree

Bakan Pakdemirli, telefonla katıldı

Milas'ta kortej yürüyüşü ile başlayan şenlik, Atapark’ta düzenlenen törenle devam etti. Telefon bağlantısı ile şenliğe katılan Bakan Pakdemirli, AB’den coğrafi işareti bulunan Milas zeytinyağını beğeniyle kullandığını ifade ederek, tüm zeytin ve zeytinyağı üreticilerini her zaman olduğu gibi yine desteklemeye devam edeceklerini söyledi.


ree

ree

AB işaretli ilk zeytinyağı Milas'ta

Törende konuşan Muğla Valisi Orhan Tavlı, zeytin ve zeytinyağının tarihin her döneminde pek çok medeniyet tarafından, şifa kaynağı görülerek, umudun, bolluğun, mutluluğun sembolü olduğunu söyledi. Muğla’daki 17 milyon zeytin ağacının 11 milyonunu tek başına Milas’ın barındırdığını belirten Tavlı, “Milas zeytinyağı, yoğun aroması ve kalitesiyle diğer zeytinyağlarından ayrılmaktadır. Milas zeytinyağı, Avrupa Birliği tarafından verilen Uluslararası Coğrafi İşarete sahip ilk ve tek Türk zeytinyağıdır. Bu tescil Milas zeytinyağının kalitesini garantilemiştir” dedi. Tavlı, Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticilerini tebrik ederek, hasadın bol ve bereketli olmasını diledi.


ree

Talep artacak

Muğla Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak da Muğla ve ilçelerinde yürüttükleri tarımsal destekleme projeleri ile zeytin ve zeytinyağının kalitesinin artırılmasına destek verdiklerini söyledi. İleriki yıllarda zeytin ve zeytinyağı talebinin artacağını öngördüklerini kaydeden Saylak, kaliteli zeytin ve zeytinyağı verimi sağlayabilecek zeytinliklerin korunması ve geliştirilmesi hedefiyle çalıştıklarını belirtti.


ree

İktidar ve muhalefet bir arada

Şenlikte, AK Parti Muğla Milletvekilleri Mehmet Yavuz Demir ve Yelda Erol Gökcan, CHP Muğla milletvekilleri Mürsel Alban, Suat Özcan ve Burak Özbay, İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da zeytin ve zeytincilikle ilgili konuşma yaptı. Konuşmaların ardından alanda kurulan zeytin ve zeytinyağı stantları gezildi.

Muğla Tarım ve Orman Müdürlüğü de Milas yangınında zarar gören mahallelere memecik türü zeytin fidanı desteğinde bulundu.


ree

ree

Hasat şenliği coşkusu

İlçeye bağlı Kurudere Mahallesi’ndeki bir zeytin bahçesinde hasat etkinliği düzenlendi.


ree

ree

Yaşlısından çocuğuna kadar her yaşta insanın katıldığı hasattan elde edilen zeytinler daha sonra soğuk sıkım yöntemi ile sıkılarak, katılımcılara tattırıldı. Etkinliğe katılanlara günün anısına birer zeytinyağı hediye edildi.


ree
ree

ree










Fotoğraf sergisi

Milas Zeytin Hasat Şenliği’nin ikinci günü Çöllüoğlu Han’da Fotoğraf Sergisi’nin açılışıyla başladı. Serginin açılışına Muğla Valisi Orhan Tavlı, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Milas Belediyesi yöneticileri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.


ree

Yarışmaları kazananlara

ödülleri verildi

Şenlik kapsamında “Zeytin ve Hasat” konulu şiir, kompozisyon ve resim yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Resim dalında düzenlenen yarışmada ilkokul öğrencileri Hanzade Maya Türker birinci, Sümeyra Şahin ikinci ve Arda Tunç üçüncü oldu. Şiir dalında düzenlenen yarışmada ise Seçil Özdemir birinci, Arda Çetin ikinci Sevde Irmak Ceylan da üçüncü oldu. Kompozisyon dalında lise öğrencileri Nida Gezgin birinci Ayşegül Kurt ikinci, Seda Nur Akgün üçüncü oldu. Dereceye giren öğrencilerin ödüllerini Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ve protokol üyeleri verdi.


ree

ree

Mahalleler yarıştı

Avrupa Birliği'nden coğrafi tescil belgesine sahip Milas zeytinyağının tanıtımını, kaliteli zeytinyağı üretimini ve zeytinyağı kullanımını artırmayı hedefleyen şenlikte, mahalleler arası zeytinyağlı yemek yarışması düzenlendi. Yarışmaya katılan kadınlar, meydanda kurulan stantlarda yemeklerini ve tatlılarını jüri üyelerinin beğenisine sundu.



ree

AREGALA Gastronomi Federasyonu üyesi şefler, zeytinyağlı dolma, ekşili köfte, keşkek, tarhana, zeytinyağlı tavuk dolması, çeşitli ot kavurmaları ve yöresel tatlılardan tadım yaptı. Puanlamanın ardından yemekler, etkinliği izleyen vatandaşlara ikram edildi.





Yarışmada, Hayıtlı Mahallesi birinci, Ören Mahallesi ikinci ve Bafa Mahallesi üçüncü oldu. Protokol üyeleri, yarışmada dereceye giren mahalle temsilcilerini altınla ödüllendirdi.



Kaymakam'dan teşekkür

Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, yarışmada asıl amacın Milas'ın zeytinyağlı yemek kültürünü tanıtmak ve yaşatmak olduğunu ifade etti. Böke, “Dünyanın obeziteyle, sağlıksız beslenmeyle mücadele ettiği bu dönemde bizim zeytinyağlı sağlıklı kaliteli yemeklerimizi yaşatmak bizim temel hedefimiz. Burada bir birinden güzel zeytinyağlı yemekler sunuldu. Tüm katılımcılara, değerli jüri üyelerimize teşekkür ediyorum” dedi.


ree

Belediye Başkanı'ndan davet

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da herkesi Milas'ın zengin zeytinyağlı mutfağını tatmaya, tarih ve kültürün yanı sıra zeytin ve zeytinyağının başkenti Milas'ın güzelliklerini yerinde görmeye davet etti.


ree

ree




Festival kapsamında ünlü televizyoncu Mesut Yar "Kadim Meyve Zeytin" söyleşisinde moderatörlük yaparken ünlü sunucu Alp Kırşan da "Faruk Şef - Mehmet Şef Workshop" sunumunu gerçekleştirdi.








ree

Ajanda PR imzası


Zeytin ve zeytinyağının başkenti Milas'ta; iki gün süren etkinlik, hem organizasyon hem içerik hem de katılım açısından herkesi mutlu etti. Bu muhteşem etkinliğe,

Ferda Yar'ın sahibi olduğu Ajanda PR,

imza attı.

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 1 Kas 2021
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Kas 2021

BESİAD’ın (Bodrum Esnaf Sanayici ve İş İnsanları Derneği) 12. dönem başkanlığına seçilen Neslihan Nazlıoğlu, ilk hedeflerinin; Bodrum’a yatırım yapmak isteyen iş insanlarına ışık tutacak olan veri tabanı hazırlamak olduğunu belirterek, “Bu konuda öncülük etmeyi planlıyoruz. Üniversite, yerel yönetimler ve STK’larla birlikte çalışacağız. Akademik veriler doğrultusunda Bodrum’un sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını tespit edip, raporlayarak Bodrum’a değer katmayı amaçlıyoruz” dedi.


ree

“Akademik veriler doğrultusunda Bodrum’un sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını tespit edip, raporlayarak Bodrum’a değer katmayı amaçlıyoruz.”

BESİAD yeni Başkanı Neslihan Nazlıoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Ortakent Yahşi’deki Luga Otel’de basın toplantısı düzenleyerek projelerini açıkladı. Bodrum’da her zaman çok güçlü bir STK olduklarını belirten Nazlıoğlu, “165 aktif üyemizle her zaman olduğu gibi odağımızda üyelerimiz ve Bodrum olacak. 12’nci dönemde stratejik hedefler doğrultusunda, 6 alanda 6 strateji grubu oluşturarak proje ve çalışmalar yürüteceğiz” dedi.


ree

Farkındalık İçin Kısa Film


İklim kriziyle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla kısa film çalışması yapmayı planladıklarını anlatan Neslihan Nazlıoğlu şunları söyledi: “Enerji verimliliği komitelerinin kurulması, enerjinin etkin kullanılması, yeşil ve sürdürülebilir şekilde büyüme ve kalkınmanın önemini sosyal sorumluluk projesi ile hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Yeşil ofislerin kurulması, çevre dostu tercihlerin yapılması, tasarruf mekanizmaları oluşturup, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına bireysel ve toplumsal katkıda bulunmayı planlıyoruz. Bunların yanında Bodrum’u bekleyen tehlikeler bulunuyor. Büyük şehirlerden gelen göçle birlikte ortaya çıkan trafik sorunu, denizlerimize atılan sıvı ve katı atıklar...”



Güncelleme tarihi: 3 Tem 2023

Yaptığı iş yatçılık olsa da aslında on parmağında on marifeti olan, girdiği her ortama neşe getiren tam bir yaşam insanı o... Çocukluğu Sürmene’de gençlik yılları ise İstanbul’da geçti. Sonra ver elini Bodrum... Tam 40 yıldır o Bodrum’a değer kattı Bodrum da ona... Ege ve Akdeniz sularında ayrıcalıklı bir mavi yolculuk yapmanın 1 numaralı adresi kuşkusuz Cobra Yacht... Ve ünü Türkiye sınırlarını aşan bu markanın yaratcısı yaşayan efsane Samim Baki.


ree

Mottosu, “Hayatı keyifle yaşa” olan Samim Baki, ilham veren yolculuğunu BODRUMDergi'ye anlattı:


"Sürmeneli’yim. İlkokulu orada okudum, sonra İstanbul’a geldim. Kendi kendime davul, saz, gitar çalmayı öğrendim. 15-16 yaşlarımda amatör tiyatroya başladım. Fatih’te bir kahvehanenin altında tiyatro yapıyorduk. Kemal Sunal, Ercan Yazgan, Hikmet Karagöz. Sonra hepsi meşhur oldu."

Para tatlı geldi okulu bıraktım

Maçka Teknik’te, elektronik okurken makine ithalatına başladım. Kullanılmış makineleri alıp yenileyip fabrikalara satıyorduk. O zaman üretim yok Türkiye’de... Para tatlı gelince son sınıfta okulu bıraktım.



ree

Çiçek Bar bir okuldu

20’ye geldiğimde, sene 74-75, ben para kazanmakla meşguldum. Bizim meşhurlar, çok para kazanamıyordu o dönem. Şimdiki gibi diziler filan yoktu... Çiçek Bar vardı Beyoğlu’nda, Çiçek Arif’in yeri... Orada takılırdık. Çiçek Bar bir okul gibiydi. Orada hep sanatçılarla tanışıyordum. Onlardan çok şey öğrendim. Bir gün baktım bütün yakın dostlarım sanatçı olmuş...





ree

15 yaşımdan beri çalışıyorum

Makine ithalatı işi tutunca, bir arkadaşımla ortak akümülatör fabrikası açtık. Bir süre sonra işçiler kurşun zehirlenmesi yüzünden tek tek hastaneye yatmaya başladı. Baktım günlerim hastanede geçiyor, fabrikayı ortağıma bıraktım. Babamla anlaşamıyordum, onunla da iş yapmak istemedim. Neredeyse 15 yaşından beri çalıştığım için, iyi para biriktirmiştim. Bu paranın ömrümün sonuna kadar bana yeteceğini düşünüyordum.









ree

ree

İlk teknemde zımpara yaptım

Harika’yla henüz nişanlıydık, ‘Bodrum’a yerleşeyim, hayatımı yaşayayım’ dedim. 1981’de buraya geldik. Bodrum’a gelir gelmez. Rahmetli Orhan vardı, No:7 restoran. Müşterileri hep İstanbul’un varlıklı, tanınmış simalarıydı. Baktım, hepsi tekne yaptırıyor.








ree

Karadenizli’yiz, “Ben de bir tekne yaptırayım” dedim. Harika’yla evlenip o tekneyle balayına çıkmayı hayal ediyorum kafamda. Teknede zımpara yaptık karı koca. O zaman ufacık bir teknenin yapımı iki-üç sene sürüyordu. Tekne, anca oğlumun doğumunda suya indi.





ree

ree

Cobra Yacht’ı krediyle kurduk

Birkaç sene sonra, paralar suyunu çekmişti. Bu işte açık gördüm. Bir sürü paralı adam tekne yaptırmak istiyor ama o süreçte sefil oluyorlardı. Önce teknemizi kiralamaya başladık, sonra banka kredisiyle Cobra Yacht’ı kurup, ikinci bir teknenin yapımına başladık. O gün bu gündür, tekne yapıyorum, satıyorum, kiralıyorum. Tam 40 yıl oldu.



ree

Yapım süresini 1 yıla indirdik

İşçi sayısını artırıp, teknelerin yapım süresini bir yıla indirdim. Ustalar da para kazandıkça daha hızlı çalışıyordu. Her kabine duş-tuvalet koyan ilk yatçıyım. Cobra King’i tasarlarken Ayşe Polat bize yardımcı oldu. Maun mobilyaların yerini meşeler aldı. Yatlarımız, 12-13 milyon Euro’ya el değiştiriyor.


ree

İlk teknemi, Trabzonspor’un eski başkanlarından Sadri Şener’e sattım. Sonra Malezya’nın en zengin adamına sattık. Adnan Polat’a yaptığımız, 38 metrelik, üç katlı, “Maisha” isimli, okyanus aşırı yol yapabilen thrawler tekne çok ilgi çekti.


ree

Yatçılık Oscar’larına aday oldu

Adnan Polat’a yaptığımız Maisha, yatçılık sektörünün Oscar’larına iki dalda aday oldu. Bu kadar büyük tekneler uluslararası iş yapan insanlar için çok büyük bir prestij. O misafirler daha sonra bize müşteri oluyor. Mesela Arsenal Kulübü’nün Başkanı Adnan’ın tekneyi ziyarete gelmişti, sonra bize tekne sipariş etti. Adnan Polat’a bana güvendiği için minettarım. Maisha yaptığım ilk thrawler tipi çelik tekneydi ve Monaco Fuarı’nda ziyaretçi rekoru kırdı. 2009’da Amerikan Boat Show dergisinin düzenlediği, yatçılık sektörünün Oscar’larına 2 dalda aday oldu. En iyi motoryat ve en iyi müşteriye özel motoryat dalında...





10 ayda 9 ameliyat oldum

“Sliding Doors” filmi vardır. Hani kız metroyu kaçırır... ‘Metroyu kaçırsaydı hayatı nasıl olurdu, kaçırmasıydı nasıl olurdu’ onu izleriz filmin devamında. Benim başıma gelen de aynen bu. Rolex’in İsviçre’deki sahibi Patrick ve Lina bizim çok yakın arkadaşlarımız. O hafta sonu bizi Sardunya’ya Rolex Cup’a davet ettiler... Maisha’yı da denize indireli birkaç gün olmuştu. Adnan işlerinden dolayı gelememişti. Sonra aradı “Geliyorum” dedi.


Şimdi adam teknesine ilk kez binecek. Biz olmasak olmaz. Aradım Patrick’i, yarışların ikinci periyoduna katılacağımızı söyledim. Neyse çıktık hep beraber Maisha’yla... Fransız kaptan tekneyi açığa bağladı. Adnan da Türk usulü kıçtan karaya bağlanmayı sever. Uyardım, dedi ki “Patron açıkta istiyor.” “E iyi” dedim. Birkaç saat geçti. O gün, Ermenistan Türkiye maçı var. Telefon anteninin ayarı bozulmuş. Tamirci dedi ki, “Bunun ayarını yapmak için teknenin kıçtan karaya düz bir şekilde bağlanması lazım.” Aynı anda arkadaşım Mustafa Oğuz aradı, yan teknedeymiş. Hadi dedim, bir ona uğrayayım. Ben jet skiyi indirip Mustafa’ya gideceğim. Jet ski de yeni model, marşın yeri değişmiş. Onu bulayım derken, jet ski devrildi, teknenin altına düştüm. O sırada tekne kıçtan karaya bağlanmak için harekete geçmişti. Beni gördüler ama koca tekne bir anda durmuyor. Diyorum ki alnıma yazılıymış bu kaza... Tekne karaya ilk söylediğimde bağlansaydı bile olmayacaktı. 10 ay boyunca 8-9 ameliyat oldum. Şimdi iyiyim, ameliyat izleri kaldı bir tek.


ree
Soldan Sağa: Eren Baki, Harika Baki, İlker Küre, Elif Baki Küre, Samim Baki, Çisem Buyan Baki, Çağan Baki.

Hayata bakışım hiç değişmedi

Kaza hayata bakışımı çok değiştirmedi. Kişiliğim gereği bu tür olayları kolay atlatabiliyorum. Kaza sonrasında çocuklar da Bodrum’a döndü. Kurumsal olarak da çok büyüdüğümüz için ailede herkes işin bir ucundan tuttu. Tasarım olarak tarzımızın dışında inşaa ettiğimiz Infinity teknesi oğlum Eren’in fikriydi. Çok başarılı oldu ve çok takdir topladı. Eşim teknelerin iç dizaynıyla kızım da müşteri ilişkileriyle ilgilendi. Ben de işleri çocuklara bıraktım. Yarı emekli olarak işe yukardan bakmaya başladım. Geldiğimiz noktada, güzel işler yapıyorlar.


ree

Tekne sayısı çok düşük

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak yat sayımız nüfusumuza, koylarımıza göre çok düşük. Mesela Bodrum Marmaris arası 2 bin tekne bağlı. Bu sayı en az 20 bin olmalı. Ben 20 bin lüks yat olmalı demiyorum, irili ufaklı tekneleri kastediyorum. 6 metre sandal da olabilir bu. Önemli olan denizde olmak. Bizdeki mantık ‘En iyi tekne arkadaşımın teknesi...’ Tabii, ciddi lüks bir yandan. Bir alınca sevinirsin, bir satınca... Sağa çekip park edemiyorsun. Marina kirası, kaptanı, bakımı derken az buz para gitmiyor. Ama iki araba alabilecek maddi güçte olan insanlar, çok rahat tekne de alabilirler. Akıllarına gelmiyor.




ree

Müşterilerimiz arasında; Cem Boyner, Sezen Aksu, Hülya Avşar, Warner Bross’un ortağı Warren Bross, Gucci Ailesi, İngiliz Kraliyet Ailesi, Tunus Kralı... Kim istersen var. Yaptırdıkları tekneler tamamen kendi zevklerine göre oluyor.


ree

Sahneleri çok seviyorum

Arkadaşım Most Production Mustafa Oğuz bir şey olabileceğimi düşünmedi herhâlde ki, hiç benim üzerime eğilmedi. Elimden tutsa meşhurdum şimdi... Sezen Aksu hâlâ “Gel albüm yapalım sana” diyor. Ama ben de tembelim, üşeniyorum.









Samim’s farklı bir boyut getirdi

1995’lerde açtım “Samim’s”i. Bizim Sadri Şener dedi ki “Burada iyi restorana, bara ihtiyaç var. Sen de sosyal tipsin, çevren var, tutar.” Olur mu, olmaz mı derken, Sadri mekânı kiralamış bile... Alt kat yemek, üst kt bardı. Sonra baktık yemek işi yavan gidiyor ama bar dolup taşıyor. Bara ağırlık verdik biz de... Türkçe müzik çalıyorduk ama özelliği galiba bendim. Nasıl başladı bilmiyorum ama insanlar beni her akşam sahnede görmek istiyordu. Meraklı olduğum için, kaptım mikrofonu, kendimi ortaya attım. “Kendi yerim, parayı harcıyorum, bari şarkı söyleyeyim” dedim, tuttu. Millet bıkmasın diye her akşam 2-3 şarkı söylüyordum o kadar... Ama insanlar eğlenirken masaları filan kırıyordu, o derece. Eğlencenin dozu çok yüksekti.

İki sene sonra devrettim. Sağlığım bozuldu, yoruldum. Bir yandan çalışıyoruz, bir yandan da insanları eğlendirmek için küfe gibi içiyoruz. Devrettikten sonra eğlencenin türü değişti. Gitmedik bir daha... Sanırım bizim müşteriler de yorulmuştu, onlar da bir süre sonra elini ayağını çekt



Filmlerde bir kaç dakika oynadım

Şener Şen’le çok sevişiriz. Hatıra olsun diye Gönül Yarası’nın finalinde de oynamıştım. Kabadayı çekilirken Şener Şen “Tam sana göre bir rol var. Oynar mısın?” dedi. “Oynarım” dedim. Yapımcılara sordu. Onlar da tanıdıktı. Tanıdık işi oldu biraz. Barmen rolündeydim.

Birkaç dakika göründüm ama çekimler bir hafta sürdü. Çok eğlendim tabii.


ree

Yardım konseri verdim

Bir kez yardım konseri verdim. Bizim Dilara Endican organize etti, biletleri de yüksek paradan satmış. İstanbul sosyetesi oradaydı, ben de çok şaşırmıştım.


ree

Ben Bodrum’dan çok şey öğrendim Bodrum’da benden. Bodrum önemli bir merkez, bir kasaba gibi görünse de bir çok büyük şehirden daha hareketli. Bodrum, pek çok sanatçı, işadamı, yerli ve yabancı turistin tercihi. Geldiği noktada ülkemizin turizm markası olan Bodrum, yerel yönetimin kaynaklarıyla yönetebileceği bir yer olmaktan çıktı. Merkezi yönetimin Türkiye’nin bir markası olan Bodrum’a destek olması gerekiyor.



Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page