top of page
Bodrum artık sadece bir tatil beldesi değil, yavaşlayan hayatın, doğayla uyumun ve estetik sadeliğin merkezi. Beyaz badanalı taş evlerin gölgesinde serinlerken rüzgârla hafifçe dalgalanan keten perdelerin ardında yeni bir yaşam anlayışı kendini gösteriyor. 2025 Bodrum dekorasyonu tam da bu noktada devreye giriyor. Gösterişten uzak ama detaydan ödün vermeyen bir şıklık…

ree

Peki Bodrum’da evinizi ya da yazlığınızı bu ruha uygun hâle getirirken nelere dikkat etmelisiniz?  İşte 2025’in en güncel dekorasyon önerileri ve ilham veren detayları…


Nefes Alan Renkler: Doğanın Paletinden İlham Alın

Bodrum’da renk seçimi sıradan bir dekorasyon kararı değil yaşama alanınızın ruhunu belirler. 2025’te renklerde öncelik doğal, yumuşak ve nefes alan tonlar.


Beyazın farklı kırıkları: Kemik beyaz, tebeşir beyazı.

Taş ve kum tonları: Bej, açık vizon, gri-bej.

Soğuk yansımalar: Açık gri, sisli mavi.

Ege esintileri: Turkuaz, zeytin yeşili, fıstık yeşili, solgun mercan.


Bu renkler sadece estetik bir tercih değil; aynı zamanda ışığı yansıtmak, sıcak havalarda serinlik hissi oluşturmak ve huzur veren bir atmosfer oluşturmak için en etkili yoldur. Duvarlar ve büyük yüzeylerde açık tonları kullanın. Renkleri; aksesuarlar, yastıklar ya da küçük mobilyalar üzerinden dozunda ekleyin. Böylece ortam göz yormaz, aynı zamanda monoton da kalmaz.


ree

Doğal Malzemeler: Zeminler ve Yüzeylerde Doku Zenginliği

Bodrum’da malzeme seçimi sadece görüntüyle ilgili değildir. Doku, sıcaklık ve his önemlidir. 2025’te ön plana çıkan doğal malzemeler hem zamansız hem de bölgenin ruhuna uygundur.


Traverten döşemeler: Serinlik hissi verir, Ege taş mimarisinin devamıdır.

Mikrosement kaplamalar: Pürüzsüz ama mat, modernle gelenekselin dengesi.

Açık tonlu ahşaplar: Meşe, dişbudak veya ladin. Ham veya beyaz yağlı bitişler öne çıkıyor.

Hasır, rattan, bambu: Hem iç hem dış mekânlarda sıcaklık ve doğallık katar.

Doğal taş detaylar: Sehpa üstünde, lavabo etrafında veya duvar nişlerinde kullanılabilir.


Bu malzemeler sayesinde mekânlar hem serin hem de dokunmaya davetkâr olur. Mat yüzeyleri tercih etmek, göz yormayan ve daha rahatlatıcı bir ortam yaratır.


ree

El Yapımı Detaylar: Mekâna Ruh Katın

Bodrum evlerinde artık her şey fabrika üretimi olmak zorunda değil. 2025’te el işçiliği, zanaat ve yerel üretim öne çıkıyor. Mekânlara karakter ve sıcaklık kazandıran bu detaylar, yaşam alanlarını daha samimi ve özgün kılıyor:


  • El dokuması kilimler ve halılar,

  • Yerel atölyelerden çıkan seramik objeler; kaseler, vazolar, lambalar,

  • Doğal taşla yapılmış detaylar: nişler, lavabolar, yüzey kaplamaları,

  • Keten kumaşlar: perdeler, masa örtüleri, yastık kılıfları,

  • Bodrum pazarlarından alınan sepetler ve dekoratif aksesuarlar.


Bu parçalar sayesinde eviniz, sıradan bir katalog evinden çok, sizin ruhunuzu yansıtan yaşayan bir mekâna dönüşür.


Bu parçalar sayesinde eviniz katalogdan çıkmış gibi değil, size özel ve yaşayan bir mekâna dönüşür.


Açık Alanlar: İç Mekân Gibi Tasarlayın

Bodrum’da hayat açık havada akar. Bu yüzden balkonlar, teraslar ve avlular artık yalnızca “ekstra alan” değil; yaşamın tam kalbinde yer alan, özenle tasarlanmış mekânlara dönüşüyor.

Doğal malzemelerin, hafif kumaşların ve Akdeniz bitkilerinin başrolde olduğu bu alanlarda hem konfor hem de estetik ön planda:


  • Keten tente ve gölgelikler, güneşin altında serin bir sığınak sunar.

  • Taş ya da açık tonlu ahşap yemek masaları, uzun sofralar için doğal ve davetkâr bir zemin oluşturur.

  • Yuvarlak hatlı rattan ve bambu mobilyalar, mekâna hafiflik ve sıcaklık katar.

  • Büyük taş saksılarda zeytin ağacı, lavanta, biberiye ya da begonvil hem koku hem de renk getirir.

  • Yer minderleri, hamaklar ve açık hava lambaderleri, iç mekân rahatlığını dışa taşır.


Bu detaylarla donatılmış teraslar ve verandalar, doğayla iç içe ama iç mekân konforunu aratmayan yaşam alanlarına dönüşüyor. Bodrum’un açık alanları, artık sadece dışarıyı değil, hayatın ta kendisini ağırlıyor.


Kişisel Dokunuşlar: Sadelikten Korkmayın Ama Mekâna Ruh Katın

Bodrum’un estetik anlayışında minimalizm başrolde. Beyaz badanalı duvarlar, doğal dokular ve yalın formlar bu coğrafyanın ruhuna en çok yakışan detaylar. Ancak fazlasıyla steril bir sadelik, zamanla mekânda soğuk ve mesafeli bir atmosfer yaratabilir.


2025 dekorasyon anlayışı, sade ama ruhu olan alanlar yaratmayı öneriyor. Yani az eşya ama çok anlam. Her objenin bir hikâyesi, her köşenin bir duygusu olmalı. Bu yaklaşım, yaşam alanlarını sadece güzel değil, aynı zamanda kişisel kılıyor.


Örneğin, çocukluğunuzdan kalan bir obje, Bodrum’un eski balıkçı fotoğrafları veya yerel sanatçılardan alınan bir tablo, seyahatlerden getirdiğiniz taşlar, objeler, anısı olan bir sandalye ya da sehpa detayı… Bu parçalar sayesinde mekân sizi anlatır. Misafirlerinize bir “hissedilme” hâli sunar ve sadece güzel değil, anlamlı bir alan oluşturur.


Bodrum’da dekorasyon artık sadece estetik bir mesele değil, hayata bakış açısını mekâna yansıtma biçimidir. 2025’in trendlerinde lüks; gösterişte değil, doğallıkta gizli. El işçiliği, doğal malzemeler, hafiflik, ferahlık ve kişisel detaylar. Bodrum’daki eviniz ya da yazlığınız; sadece bir tatil alanı değil, yavaş yaşamın, doğayla bütünleşmenin ve hafifliğin sahnesi olabilir. Sadelik Bodrum’un doğasında var ancak tamamen renksiz, ifadesiz alanlar ruhsuz kalabilir. Mekâna sizi anlatan küçük sürprizler bırakın. Kendinize zamansız bir huzur alanı oluşturun…

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 14 Eyl
  • 2 dakikada okunur
2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket 2025) finalinde Almanya’ya 88-83 mağlup olan A Milli Basketbol Takımımız, turnuvayı ikinci sırada tamamladı ve gümüş madalya kazandı.

ree
 

EuroBasket 2025’te A Grubu’nu 5’te 5 yaparak lider bitiren Türkiye, son 16 turunda İsveç’i, çeyrek finalde Polonya’yı ve yarı finalde Yunanistan’ı mağlup ederek finale yükseldi. Ay-yıldızlı ekip, 2001’in ardından bir kez daha Avrupa ikinciliği elde etti.


ree

 

Büyük Çekişmeye Sahne Olan Final

 Letonya’nın başkenti Riga’daki Arena Riga’da oynanan finalde milliler, maça fırtına gibi başladı. Dış atışlarda yüksek yüzde yakalayan Türkiye, 3. dakikada farkı çift hanelere taşıdı: 13-2. Ancak Bonga ve Wagner’in sayılarıyla toparlanan Almanya, ilk periyodu 24-22 önde tamamladı.

 

İkinci çeyrekte savunma ribaundlarında zorlanan milliler, Lo’nun önderliğinde hücumda etkili olan Almanya karşısında geri düşse de Alperen Şengün’ün oyuna ağırlığını koymasıyla kontrolü eline aldı ve devreyi 46-40 önde kapattı.

 

Üçüncü periyot karşılıklı basketlerle geçerken Türkiye, final periyoduna 67-66 üstün girdi. Son bölümde oyunun temposunu artıran Almanya, kritik üçlüklerle öne geçti. Bitime 18 saniye kala Schröder’in isabetiyle farkı üç sayıya çıkaran Almanya, mücadeleyi 88-83kazanarak şampiyon oldu.


ree

 

Millilerden 24 Yıl Sonra İkinci Final

 A Milli Takım, 24 yıl aradan sonra çıktığı finalde ikinci kez gümüş madalya ile yetindi. Ay-yıldızlılar, 2001’de Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan finalde de Yugoslavya’ya 78-69 mağlup olmuştu.

 

ree

Almanya’nın İkinci Avrupa Şampiyonluğu

 2023 Dünya Kupası’nı kazanan Almanya, EuroBasket 2025’te de namağlup olarak şampiyonluğa ulaştı. Turnuvayı 9’da 9 ile tamamlayan Alman ekibi, 1993’ün ardından ikinci kez Avrupa şampiyonu oldu.



ree

 

Final Kapalı Gişe

 Arena Riga’daki final karşılaşması kapalı gişe oynandı. Türkiye’nin yanı sıra çevre ülkelerden gelen çok sayıda Türk taraftar, tribünlerde ay-yıldızlı ekibi destekledi.

 

ree

Kupa Seremonisi

Karşılaşmanın ardından düzenlenen törende A Milli Takım oyuncuları ve başantrenör Ergin Ataman gümüş madalyalarını aldı. Şampiyon Almanya’ya ise altın madalyalar takdim edildi. Kupayı, FIBA Avrupa Başkanı Jorge Garbajosa’dan alan kaptan Dennis Schröder, takım arkadaşlarıyla birlikte havaya kaldırdı.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 14 Eyl
  • 3 dakikada okunur
Güneydoğu Asya’nın kalbinde yer alan küçük ama etkileyici bir ada devleti: Singapur. Temiz sokakları, göğe uzanan modern yapıları, doğayla uyum içinde planlanmış şehir dokusu ve dillere destan sokak lezzetleriyle, çağdaş dünyanın en özgün şehirlerinden biri. Asırlardır ticaretin, göçün ve kültürel dönüşümün kavşak noktası olan bu şehir, bugün hâlâ geçmişle geleceği aynı masada buluşturuyor. Singapur yalnızca teknolojik bir metropol değil; çok kültürlülüğün, ileri görüşlü şehir planlamasının ve köklerine sadık bir yaşam felsefesinin simgesi. İster bir gurme olun ister doğanın izini süren bir yolcu ya da çağın yeniliklerine hayran bir gezgin... Singapur, her ziyaretçisine anlatacak farklı bir hikâye sunar. Her köşesi, keşfetmeye değer bir başka dünyaya açılır.

ree

Tarihçesi

Singapur’un tarihi, 14. yüzyıla Srivijaya İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Adını Sanskritçede “Aslan Şehri” anlamına gelen Singapura kelimesinden alır. Ancak asıl yükselişi, 1819’da İngiliz Sir Stamford Raffles’ın burayı bir ticaret limanı olarak kurmasıyla başladı. 1942’de Japonlar tarafından işgal edilen ülke, II. Dünya Savaşı sonrası tekrar İngiliz yönetimine geçti ve 1965 yılında bağımsız bir cumhuriyet hâline geldi. O günden bu yana teknoloji, finans ve ticarette dünya sahnesine çıkan bir dev durumunda.


ree

Aktiviteler

Singapur’un Renkli Rotaları

Singapur’da bir sokağın köşesini döndüğünüzde gökdelenler yerini yemyeşil bahçelere bırakabilir. Camdan kulelerin arasında yükselen dev ağaçlar, gökyüzüne uzanan tapınak kuleleri, rengârenk mahalleler ve teknolojinin nefes kesen yüzü… Burası sadece bir şehir değil, âdeta başka bir gezegen.


ree

Gardens by the Bay

Singapur’un sembolü hâline gelmiş bu devasa bahçeler, sadece botanik meraklıları için değil, mimari ve teknoloji tutkunları için de bir başyapıt. Özellikle Supertree Grove adı verilen dev ağaç benzeri yapılar, gün batımında başlayan ışık ve ses gösterileriyle büyüleyici bir görsel şölene dönüşüyor. Cloud Forest ve Flower Dome ise iklim kontrollü seralarıyla dünyanın farklı bitki örtülerini tek bir çatıda sunuyor.


ree

Merlion Park

Singapur’un ruhunu yansıtan yarı aslan, yarı balık heykeli Merlion hem efsanevi bir simge hem de bir fotoğraf klasiği. Marina Bay manzarası eşliğinde gece ve gündüz yürüyüş yapmak ışıl ışıl bir ambiyansıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor. Özellikle gece saatlerinde ışıklarla süslenmiş gökdelen silueti, bu parkı bir masal diyarına dönüştürüyor.


ree

Chinatown, Little India ve Kampong Glam

Singapur’un çok kültürlü yapısını adım adım keşfetmek istiyorsanız, bu üç semt sizi zamanda yolculuğa çıkarır.

  • Chinatown: Çin tapınakları, kaligrafi atölyeleri ve kırmızı fenerlerle bezeli sokaklar arasında yürümek hem huzurlu hem canlandırıcı.

  • Little India: Baharat kokuları, çiçek zincirleri ve Bollywood ezgileriyle dolu bir dünya.

  • Kampong Glam: Malay kültürünün kalbi. Altın kubbeli Sultan Camii, Arap Sokağı’ndaki el işi dükkânları ve duvar resimleriyle hip bir atmosfer sunuyor.


ree

Marina Bay Sands SkyPark

Dünyaca ünlü Marina Bay Sands otelinin tepesindeki bu gökyüzü terası, 360 derece şehir manzarasıyla âdeta bir “Singapur’a bakış dersi” veriyor. Sonsuzluk havuzunda yüzmek ayrıcalıklı bir deneyim olsa da sadece terasa çıkmak bile nefes kesici.

Özellikle akşam saatlerinde ışık gösterileriyle birlikte izlenen şehir silueti, sonsuza kadar hafızanızda kalacak bir görüntü sunuyor.


ree

Singapore Zoo & Night Safari

Singapore Zoo bambaşka bir seviyede. Açık alan konseptiyle hayvanları doğal yaşam alanlarında izleme imkânı sunuyor. Night Safari ise gece açık olan ilk vahşi yaşam parkı olarak el feneriyle yapılan rehberli turlar ve trenle yapılan gezilerle çocuklu aileler kadar doğa sever yetişkinleri de büyülüyor.


ree

Singapur’a İlk Kez Gidecekler için  Kaçırılmaması Gereken 5 Deneyim

  • Singapore Flyer’a binip 165 metre yükseklikten manzarayı izleyin.

  • Sentosa Adası’na gidip plajların, su parklarının ve Universal Studios’un tadını çıkarın.

  • Orchard Road’da alışveriş yapın; lüks markalardan sokak modasına kadar her şey burada.

  • Boat Quay ve Clarke Quay’de gece hayatının keyfine varın.

  • Hawker Centre’larda yerel halkla iç içe sokak yemeklerini deneyimleyin.


ree

Mutfak

Singapur mutfağı sadece bir lezzet değil; âdeta bir kimlik ifadesi, bir birlik hikâyesi. Çin’in wok ateşiyle kavrulmuş aromaları, Malay mutfağının tropik baharatları, Hint sokaklarının yoğun kokuları ve Peranakan kültürünün ev yapımı geleneksel tatları… Hepsi aynı sokak tezgâhında buluşur, aynı masada kaynaşır. Bu ülkede yemek yemek bir ihtiyaç değil, bir ritüeldir. Her lokma geçmişin izlerini taşır, her tarif göç yollarından gelen bir hikâyeyi fısıldar. Dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olan Singapur’da, sokak lezzetleri Michelin yıldızına kavuşur, şefler halkın arasına karışır.



En Favori Yemekleri

  • Hainanese Chicken Rice: Haşlanmış tavuk ve aromalı pirinçle yapılan, sade ama efsane bir lezzet.

  • Chilli Crab: Baharatlı domatesli sosla hazırlanan bir yengeç yemeği.

  • Laksa: Hindistan cevizi sütlü, erişteli, baharatlı bir çorba – Malay ve Çin etkisiyle harmanlanmıştır.

  • Satay: Yer fıstıklı sosla servis edilen marine edilmiş et şişleri.

  • Char Kway Teow: Karides, yumurta ve sebzeyle wokta çevrilen yassı erişte.

  • Kaya Toast & Soft-Boiled Eggs: Kahvaltıların vazgeçilmezi; hindistan cevizli reçel ile yapılan kızarmış ekmek.


ree

Ulaşım

İstanbul’dan Singapur’a direkt uçuşlar yaklaşık 11 saat sürüyor ve genellikle Türk Hava Yolları ya da Singapore Airlines tercih ediliyor. Ayrıca Dubai, Doha gibi şehirlerden aktarmalı uçuş seçenekleri de mevcut. Varış noktası olan Changi Havalimanı, dünyanın en modern havalimanlarından biri. Havalimanından şehir merkezine ulaşım ise oldukça kolay; metro, otobüs, taksi veya mobil uygulamalar ile hızlı ve konforlu bir şekilde şehre ulaşabilirsiniz.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page