top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 5 Ara 2023
  • 3 dakikada okunur
İş dünyasındaki küreselleşme, kimi zaman alay konusu olan kimi zaman da eleştirilerle karşılaşan Plaza Türkçesi kavramını ortaya çıkardı. İngilizce ve Türkçe kelimelerin birlikte telaffuz edildiği ve çoğunlukla ‘Beyaz Yaka’ olarak tabir edilen çalışanlar tarafından kullanılan Plaza Türkçesi’ne ilişkin kapsamlı bir araştırma, 4 kişiden birinin günde birkaç kez Plaza Türkçesi kullandığını gösterdi.

ree

Çok uluslu şirketlerin Türkiye’de artık daha çok faaliyet göstermesi, Türkiye’de kurulan şirketlerin küreselleşme çabalarıyla İngilizce şirket yapıları oluşturması ve İngilizce konuşulan ülkelerdeki metodolojilerin kullanılması iş dünyasında Plaza Türkçesi gibi yeni bir dili ortaya çıkardı. Kimi zaman eleştirilere maruz kalan, bazılarına göre Türkçeye zarar veren, çoğu zaman da alay konusu olan Türkçe ve İngilizce kelimelerin birlikte konuşulduğu Plaza Türkçesine ilişkin kapsamlı bir araştırma yayımlandı. Online dil öğrenme platformu Preply tarafından yapılan araştırmada, Plaza Türkçesi sözlüğü oluşturulurken, en çok kullanılan Plaza Türkçesi ifadeleri de tespit edildi.

Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “İş dünyası küreselleştikçe ve şirketler daha çok ulusla iş yapmaya başladıkça çalışanlar hem İngilizce hem de Türkçe düşünüyor ve iletişim kuruyor. Preply olarak iki dilin karmasının plazalarda ne kadar yaygın olduğunu ve bu dili konuşanların temel eğilimlerini anlamak istedik” dedi.



ree


En Çok Kullanılan Plaza Türkçesi İfadeleri Belli Oldu

Yürütülen araştırmada, 470 katılımcıya online anket yöntemiyle en çok hangi Plaza Türkçesi ifadelerini kullandıkları, bu ifadelerin hangilerinden rahatsızlık duydukları, iş iletişimi için hangi araçları kullandıkları, Türkçeden sonra en çok hangi dili tercih ettikleri, Plaza Türkçesi kullanmalarının gerekçeleri ve bu kalıpların Türkçe’ye zarar verip vermediği gibi sorular soruldu.


ree


Katılımcı tercihlerinden yola çıkılarak hazırlanan Plaza Türkçesi Sözlüğü’ne göre en çok kullanılan ilk üç ifade, toplantı tarihi belirlemek, toplantı ayarlamak anlamına gelen “toplantı set etmek”, fikir alışverişi, beyin fırtınası yapmak anlamına gelen “brainstorming yapmak” ve bir konu üzerine tartışmak, bir konuyu değerlendirmek için kullanılan “discuss etmek” olarak sıralandı.


ree


Katılımcıların en çok rahatsızlık duyduğu Plaza Türkçesi ifadeleri arasında yine “toplantı set etmek”, “task açmak” ve Türkçede kullanılmayan bir fiil çekimi olan, İngilizcede “future continious” olarak adlandırılan, “yapıyor olacağız” ifadeleri sıralandı.


ree


Plaza Türkçesi En Çok Teknoloji Sektöründe Kullanılıyor

Plaza Türkçesine ilişkin kapsamlı bir sözlük sunan araştırmada, bu dili en çok kullanan sektörlere de yer verildi. 470 kişinin katıldığı çalışmaya göre Plaza Türkçesinin en çok teknoloji ve bilişim sektörlerinde kullanıldığı ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 34,7’si teknoloji ve bilişim sektörlerinde çalıştıklarını söylerken bu sektörü finans / bankacılık (yüzde 24,9), reklam ve pazarlama (yüzde 19,8) ve hızlı tüketim ürünleri - FMCG (yüzde 10,2) ile diğer sektörler (yüzde 10,4) izledi.


ree


ABD Pazarlarından Çıktı

İş dünyasında kullanılan pek çok metodolojinin ABD gibi pazarlardan çıktığını belirten Mustafa Ali Sivişoğlu, “Türkçede terminoloji geliştirmek ve bu terminolojiyi benimsetmek zaman alıyor. Özellikle teknoloji gibi sektörlerde çalışanlar, çoktan İngilizce terminolojiyi benimsemiş ve kullanmaya başlamış oluyor. Plaza Türkçesi kullanan katılımcıların temel gerekçesi de ‘Türkçede aynı anlama gelen tam karşılık yok’ olarak öne çıkıyor” diye konuştu.


ree


10 Kişiden 7’sinin 2. Dili İngilizce

Araştırmaya göre katılımcıların iş hayatında Türkçeden sonra en çok kullandığı dilin İngilizce olduğu belirlendi. 10 kişiden 7’si İngilizce seçeceğini işaretlerken İngilizceyi yüzde 10’la Almanca, yüzde 5’le Fransızca, yüzde 3’le İspanyolca, yüzde 2’yle Rusça ve Çince, yüzde 8 ile de diğer diller takip etti.


ree


Online Dil Dersleri Zaman Kazandırıyor

Araştırmayla İngilizce’nin iş dünyasında küresel olarak kabul gören bir dil olduğunun bir kez daha ortaya konulduğunu söyleyen Mustafa Ali Sivişoğlu, şunları söyledi: “Katılımcılar, İngilizce yeterliliklerini geliştirmek ve profesyonel İngilizce konuşmak için çoğunlukla dil odaklı mobil uygulamaları kullanmayı tercih ediyor. Konuşma kulüpleri, özellikle büyükşehirlerdeki katılımcılar için zaman ve ulaşım problemleri sebebiyle geri planda kalıyor. Dört kişiden biri ise online dil dersleri almakla ilgileniyor.”


  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 22 Kas 2023
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023

Kendisi için yapıp taktığı tasarımları görenlerin “Bize de yapar mısın” diye talep etmesi üzerine, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvayan iki çocuk annesi Hatice Nur Örki, evine kurduğu küçük atölyesinde hayalindeki tasarımları gerçeğe dönüştürdü. Taç, küpe ve kolyelerden oluşan ürünleriyle kişiye özel üretim de yapan Hatice Nur Örki, “Keyfimce Design” markasıyla bir kadın girişimci olarak online satış mağazalarındaki yerini alıp üretmenin mutluluğunu yaşıyor.

ree

İnsanların, hayallerinden asla vazgeçmemesi gerektiğini belirten Hatice Nur Örki, Keyfimce Design’ın yolculuğunu şöyle anlattı: “Çocukluğumdan bu yana mağazaların önünden geçerken gözlerim hep parlamıştır. Kıyafetlerdeki boncuklar, taşlar hep ilgimi çekmiştir. Küpeler, taçlar, kolyeler ve aksesuarlar... Onlara baktıkça kafamda farklı tasarımlar oluştururdum. Herkeste olandan farklı şeyler isterdim. Birgün, hayal ettiğim tasarımları kendim için yapmaya karar verdim. Yaptıkça daha fazlasını yapma isteği doğdu içimde. Kendi tasarımlarımı takmaya başladım. Bunları gören çevremdekiler “Bize de yapar mısın” diye ısrar edince evde küçük bir atölye kurup işe koyuldum. Geldiğim noktada, kendim için başladığım bu yolculuk Keyfimce Design markasıyla çocukluk hayalimin gerçeğe dönüşmesi olarak noktalandı.”



  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 21 Kas 2023
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023

Saç bakım ürünlerine olan ilgisi Buse Alpdoğan’ı kendi Janne Care markasını kurmaya yönlendirmiş. Hem bakım yapan hem de besleyen formülleriyle saçları sağlığına kavuşturmayı hedefliyor. Kendisiyle marka hikâyesini ve yeni ürünlerini konuştuk.

ree

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1977 yılında Gaziantep’te doğdum. Eğitim hayatımı da Gaziantep’te tamamladım. Üniversite sonrasında dört yıl boyunca fizik öğretmenliği yaptım. Ancak evlendikten sonra ikiz bebeklerim dünyaya geldi ve onlarla daha yakından ilgilenmek istediğim için kariyerime ara verdim. İkizler büyüdükten sonra iş hayatına geri dönmeye karar verdim. Zihnimde her zaman girişimcilikle ilgili planlar vardı ve bu nedenle sürekli araştırmalar yapmaya devam ettim. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından desteklenen dijital pazarlama eğitimi aldım ve kendi işimi kurmaya karar verdim. Kozmetik sektörü her zaman benim ilgi alanımdı ve özellikle doğal, sağlıklı, inovatif ürünler dikkatimi çekiyordu. Pandemi sırasında online olarak Kurtsan’dan tıbbi aromatik eğitimi aldım. Araştırmaktan ve deneyimlemekten epey keyif aldığım için kozmetik sektörüne yöneldim ve Janne Care’i kurdum.


Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu
Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu

Saç ürünlerine nasıl yöneldiniz?

Saç bakımı benim için her zaman önemli olmuştur. Hem zamandan tasarruf etmeme hem de saçlarımın daha yumuşak ve sağlıklı olmasına yardımcı oldukları için normal saç kremleri yerine durulanmayan saç kremlerini tercih ederim. Birçok ünlü markanın ürünlerini denedim ancak hiçbiri ihtiyacımı tam anlamıyla karşılayamadı. Tam da bu noktada kendi saç ürünlerimi geliştirmeye karar verdim. Haziran 2022’de deneyimli bir ekip ile saç ürünleri üzerine kapsamlı bir çalışma başlattık. İlk olarak hangi ürünleri geliştireceğimize karar verdik. Zamandan tasarruf ettiren, inovatif ve kolay kullanımlı saç ürünleriyle başlamaya karar verdik ve iki farklı ürün için Ar-Ge çalışmaları başlattık. Ürünleri, deneyimlemek ve geliştirmek için bir yıl boyunca ben, kızım ve kız kardeşim saçlarımıza uyguladık. En iyi ve en etkili formülasyonu bulmak için sürekli çalıştık ve nihayet bu yıl haziran ayının sonunda ürünleri sizlerle buluşturduk.


Markanızın ismi nereden geliyor?

Babaannemin ismi “Cennet” ama ona “Canne” diye seslenirdi çevresi. Yeşil sabunla yıkadığı kınalı, çok güzel, upuzun saçları vardı. Küçük bir çocukken babaannemin saçlarını ahşap bir tarakla ve özenle taramasını seyretmeyi çok severdim. Saç bakımı konusunda bana küçüklükten beri ilham verdiği için markamın adını Janne Care koydum.


Ürün gamında neler var?

Şimdilik ‘Yoğun Onarıcı Durulanmayan Saç Kremi’ ve ‘Yoğun Onarıcı Saç Serumu’ var. Saç kreminin ağırlaştırmayan formülü; yoğun nemlendirme sağlarken zorlu saç tiplerinde bile tarama kolaylığı sağlıyor. İpeksi yumuşaklık ile yıpranmış saçların sağlığını yeniden kazandırıyor. Yoğun Onarıcı Saç Serumu, ultra hafif yağ formülü; kuru ve yıpranmış saçları onarıyor, derinlemesine besliyor ve çevresel stres faktörlerine karşı koruma sağlıyor. Yeni ürünlerimiz ise Ar-Ge aşamasında.


ree

Yoğun Onarıcı Durulanmayan Saç Kremi nasıl kullanılıyor?

Duştan sonra ıslak saça da uygulanabiliyor nemli veya kuru saça da. Çok gür saçların yağlanmaması ve bukle oluşturmak için kuru da uygulanabiliyor. Ben genelde ıslak saça uyguluyorum. İnce telli ve boyalı saçlarımı herhangi bir şampuan hatta yeşil sabunla bile yıkasam bu ürünle kolaylıkla açabiliyorum ve saçlarım anında yumuşacık oluyor. Oldukça etkili ve konsantre bir ürün olduğu için de fındık büyüklüğünde uygulamak yeterli oluyor.


İçeriğinden bahseder misiniz?

Ürünlerimizde özel olarak Güney Afrika’da çöl koşullarında yetişen ve dayanıklılığıyla bilinen Diriliş Otu (Myrothamnus Flabellifolius)’nu tercih ettik. Bu mucizevi bitki, ciltte ve saçlarda yaşlanma etkilerini azaltma konusunda son derece etkili. Bunun yanı sıra E vitamini ve diğer kullandığımız kaliteli ham maddeler ile besleyici, güneşin zararlı etkilerine ve ısıya karşı koruma sağlayan, saçlara ipeksi yumuşaklık kazandıran ürünler geliştirdik. İnovatif, temiz ve faydalı içeriklere sahip ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı onaylıdır ve ÜTS kayıtları yapılmıştır.


Janne Care Yoğun Onarıcı Saç Serumu nasıl kullanılıyor?

Tercihinize göre hem ıslak hem de kuru saçta kullanabilirsiniz. Saçın kabarmasını kontrol etmek, canlılık katmak ve yumuşaklık sağlamak için az miktarda ürünü; saç boylarından uçlarına doğru uygulamalısınız. Uçucu bir yapıya sahip olduğu için saçı yağlandırmaz ve ağırlaştırmaz. Fakat konsantre yapısı sayesinde yoğun bir kıvama sahip olduğundan ölçülü bir şekilde kullanmak önemlidir aksi takdirde saça ağırlık yapabilir.


Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu
Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu

Peki, iki ürünün farkı nedir?

Aslında her ikisi de saç bakımında benzer etkilere sahip ancak işlevsel olarak farklılık gösterirler. Durulanmayan saç kremi, saçı derinlemesine nemlendirmek ve yumuşatmak için tasarlanmış bir üründür, bu yüzden genellikle saç açıcı olarak düşünülür. Diğer yandan, E vitamini destekli saç serumu, saç tellerini anında onarır ve besler aynı zamanda parlaklık kazandırır. Ben bazen yarım fındık büyüklüğünde saç kremi ile yarım pompa saç serumunu karıştırarak kullanmayı tercih ediyorum. Bu kombinasyon, saçım kuruduğunda hem kolay açılmasını sağlıyor hem de parlak ve canlı bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor.


Hedefleriniz neler?

Her insanın saç bakım rutini ve ihtiyaçları farklıdır. Aslında, her rutine hitap eden saç bakım serisi oluşturmak istiyorum. Şu anda, şampuan ve saç kremi üzerinde Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Markamın odak noktası şimdilik sadece saç ürünleri olsa da gelecekte farklı kişisel bakım ürünleri de ekleyebilirim. Bu yüzden markamın adında saç bakımı geçirmedim. Anti-aging güneş kremi, kirpik besleyici ürünler veya el kremi gibi farklı kategorilerde ürünler sunma potansiyeline ve motivasyonuna sahibim diyebilirim.


ree

Ürünlere nasıl ulaşılabiliyor?

Ürünlerimize, online olarak www.jannecare.com ve Trendyol üzerinden ulaşabilirsiniz. Ekim ayı itibarıyla ise Trio Kuaför Akasya Şubesinin raflarında yerimizi aldık. Ayrıca, zaman zaman bazı festival veya organizasyonlarda da buluşabiliriz.


Geri dönüşler nasıl?

Kullanıcı dönüşleri son derece olumlu ve bizim deneyimlerimizle paralel. Ürünlerimizin kalitesi, yerli bir markanın da inovatif, etkili ve kaliteli ürünler üretebileceğini gösteriyor. Herkesin bir kere denemesini içtenlikle öneririm. Bazı insanlar, yabancı markaların olmazsa olmaz olduğuna dair bir algıya sahip, ancak bu yanlış bir düşünce. Yerli markalar arasında gerçekten harika ürünler var. Yalnızca keşfetmek gerekiyor.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page