50 İK Lideri Ödüllerine Kavuştu

Türkiye ekonomisinin yüzde 65’ini temsil eden kurumların insan kaynakları başkanları CHRO Summit 2023 Zirvesi’nde bir araya geldi. Bu yıl, ‘İş Dünyasındaki Dayanıklılık’ temasıyla gerçekleştirilen zirvede teknolojiden yapay zekaya, dijitalleşmeden rekabetin globalleşmesine kadar insan kaynaklarındaki değişim ve dönüşüm gibi konular konuşuldu. DataExpert katkıları ve BMI Business School tarafından yürütülen 2023 yılı ‘En Etkin 50 CHRO’ araştırmasının sonuçlarına göre belirlenen "Türkiye’nin En Etkin 50 CHRO’su" düzenlenen törenle ödüllerine kavuştu.

İnsan kaynakları ve yönetim alanında önemli düşünce önderleri ve karar alıcılara ev sahipliği yapan CHRO Summit 2023’te, 23 üst düzey konuşmacı yer aldı. İstanbul’da düzenlenen ve iş dünyasında dayanıklılık temasıyla gerçekleşen zirvede Türkiye’nin en büyük gruplarının İnsan kaynakları başkanları teknoloji, yapay zeka, dijitalleşme, rekabetin globalleşmesi, işveren ve işçi beklentilerinin sektörü yönlendirmesi, insan kaynaklarının değişimi ve dönüşümü gibi konularda konuşmalar yaptı.

Özgür Burak Akkol | Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı:

“Bu senenin teması ‘Resilience Reset’, Küresel hayattaki değişime dayanıklılık ve adaptasyon konuşulacak. Çok güzel paneller var. Değişim çok hızlı. Hız deyince benim aklıma şu geliyor; zihninizde bir limit var o da ışık hızı. Işık hızı 1 saniyede dünyanın etrafını 8 kez dolaşabiliyor. Bu çok yüksek bir hız dolayısıyla değişimi de buna benzetiyorum. Değişim bundan sonra aynı hızla devam edecek. İş hayatında, insan kaynakları alanında, sosyal ve beşeri alanlarda çok hızlı bir değişim var ama uygulamaların, şirketlerin, devletlerin veya kurumların bu ışık hızı mertebesinden gelen değişime yeteri kadar cevap veremediğini de her gün görüyoruz. Ciddi bir teknolojik dönüşüm ve sıçramanın içinden geçiyoruz. Dijital dönüşüm, web 3.0, yapay zeka, blok zinciri gibi teknolojiler hayatımızda bundan sonra daha fazla var olacak. Bu aynı zamanda beşeri değişimi de getiriyor. Beşeri değişim de insanın kendi hayatını değiştiriyor. Bu konuda enteresan gelişmeler var. Dikkatimi en çok çeken konulardan biri de insan ömrü uzuyor. İnsan ömrünün uzamasının da iş hayatına farklı etkileri oluyor. Bir taraftan nüfus çok ciddi artıyor. 1975’te dünya nüfusu hemen hemen 4 milyar, bugün ise 8 milyar. İlk defa bir insanın yaşam ömrü süreci içerisinde dünya nüfusu ikiye katlandı. İnsanların yaklaşık yüzde 60’ı şehirlerde yaşıyor. İşletmelerde 3 jenerasyon (x,y,z) bir arada çalışıyor.”

Mehmet Yasin Altunkaya | DataExpert Yönetici Ortağı:

“Bugün 6’ncısını düzenlediğimiz CHRO Summit’i yani insan kaynakları liderlerinin bir araya geldiği zirveyi düzenliyoruz. 500’ün üzerinde katılımcımız bulunuyor. Türk iş gücü piyasasının yarıdan fazlasına yön veren yaklaşık 25 konuşmacımız ile farklı oturumlarda insan kaynaklarının bugününü ve geleceğini konuştuk İnsan kaynakları nereye gidiyor, önümüzdeki dönemlerde neler yaşayacağız, teknolojinin bizim hayatımıza etkisi ne olacak gibi farklı panellerde yetenek zorluklarını ve iş gücü piyasasını nasıl yönlendireceğiz bunları tartıştık. Bu akşam zirvenin sonunda en etkin 50 insan kaynakları liderli ödülleriyle buluşacak.”

Nursel Ölmez Ateş | Borusan Holding, İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Grup Başkanı:

“Her sene olduğu gibi çok güzel bir zirve oluyor. Bu organizasyonun güzel taraflarından biri insan kaynakları camiasının önde gelen tüm kuruluşlarının liderlerinin burada olmasıdır. Onlarla beraber hem güzel bir networking ağı yaratıyoruz hem de fikirlerimizi karşılıklı paylaşma fırsatı buluyoruz. İnsan kaynakları dünyası aslında önemli bir dönüşümün içerisinde, biz de bugün zirvenin de teması olan işin dayanıklılığı üzerine konuşuyoruz. Özellikle şu mesajı vermek istiyorum; işin dayanıklılığı liderlerin dayanıklılığı ile birebir ilişkili. O yüzden de liderliğin, yeteneğin dönüşümü ve yeni becerilerin gelişimi gibi alanlar üzerinde görüş alışverişi yaptık. Önümüzdeki günlerde yeni neslin gelmesi, içinde bulunduğumuz siyasi ve ekonomik koşullar, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümle beraber meslekler de önemli bir dönüşüm altında. Şirketlerin de iş stratejilerini bu dönüşümle beraber uyumlandırmaları gerekiyor.”

Şengül Arslan | Şişecam İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı:

“İnsan kaynakları mesleğinin gelişimi adına bu tür inisiyatifleri çok önemli buluyorum. Mesleğin profesyonellerini bir araya getiren çok kıymetli bir organizasyon. Sanayi tek başına teknoloji ile insan gücünü bir araya getirdiğiniz ve katma değerli ürünler ürettiğiniz, büyüme gücünüzü de buradan aldığınız bir sektör. İnsan yönetimi bizim gelişimimizin ve dönüşümümüzün temelindeki en önemli faktörlerden biri. Yönetim odağımızda da insan en önemli odak noktası. Her zaman için hem kültürel gelişimimiz hem liderlik yaklaşımımız hem de yetkinliklere yaptığımız yatırımla insan kaynağımızı geleceğe hazırlamak ve bir yandan da şirketimizi sağlıklı bir şekilde büyütmek en büyük uğraş alanımız.”

Eylem Özgür | Eczacıbaşı Topluluğu İnsan Kaynakları Grup Başkanı:

Eczacıbaşı Topluluğu İnsan Kaynakları Grup Başkanı Eylem Özgür ise “CHRO Summit’i çok beğeniyorum. Hem dinleyici hem de konuşmacı olarak çok keyifle geldiğim bir zirve. Çok güncel konulara çok doğru profesyonellerle yaklaşıyor ve insan kaynaklarındaki değişimi yönetmek, değişimin içindeki fırsatları yakalamak ve bunları birbirimizden öğrenmek için çok güzel bir platform sunuyor. İnsan kaynakları, insanı merkezine aldığı bütün organizasyonlarda adı değişse de insanı o organizasyonun içerisinde mutlu, etkili ve verimli şekilde çalışmasını sağlayacak olan birim. Bunu bugün de yarın da farklı yöntemlerle yapacak.”

Yüzde 60'ı Kadın

CHRO başarı kriterlerindeki performanslarının ve yetkinliklerinin Danışma Kurulu tarafından incelenmesiyle belirlenen En Etkin 50 CHRO listede, Türkiye ekonomisinin yüzde 65’ini temsil eden yöneticiler yer aldı. Kadın oranı da her yıl giderek artan listede bu yıl en etkin İK liderinin yüzde 60’ını kadınlar oluşturdu. Bu oran geçen yıl yüzde 58’di. Listedeki liderlerin sorumlu oldukları çalışan sayısı ise 1000 ile 70 bin arasında değişiyor.

Alfabetik Sıraya Göre En Etkin 50 CHRO Listesi

Abdulkerim Çay | Türk Hava Yolları

Alper Tokalp | Hayat

Aslı Kunur | Siemens Türkiye

Ayça Kaşıkçı | BSH Ev Aletleri

Aylin Yazgan İyicik | Fiba Grubu

Bahattin Aydın | Yıldız Holding

Banu Artüz | Anadolu Efes

Banu Cengiz | Beymen Grup

Başak Çalıkoğlu Akyol | Ford Otosan

Berna Tuncel | Yapı Merkezi Holding

Berna Yener Aksu | P&G

Burcu Yüksel Kocagöz | Petrol Ofisi Grubu

Can Örüng | OYAK

Cenk Akıncılar | QNB Finansbank

Deniz Daver | Abdi İbrahim

Duygu Erzurumlu Cengiz | Akkök Holding

Emirhan Karayay | Aydem Holding

Eray Karaduman | Kordsa

Erhan Özel | Temsa

Eriş Aslan | Koçtaş

Erkan Güngör | Ak Gıda-İçim Süt

Esra Beyzadeoğlu | Hepsiburada

Evrim Bayam | Orhan Holding

Eylem Özgür | Eczacıbaşı Topluluğu

Güntulu Peker | Sahibinden.com

Prof. Dr. Hakan Karataş | T.C. Cumhurbaşkanlığı SSB

Hakan Öker | TAV Havalimanları Holding

Murat Tolga Görgülü | OYAK Renault

Nazire Ulusoy | IC Holding

Nazlı Tlabar Güler | Vodafone Türkiye

Nihan Alhan | Borusan Mannesmann

Nursel Ölmez Ateş | Borusan Holding

Olcay Yılmaz Nomak | Migros Grubu

Osman Ünal | Yıldırım Holding

Ozan Gürsoy | Türkiye İş Bankası

Önder Korkmaz | TÜPRAŞ

Özden Önaldı | Yapı Kredi

Pınar Yamaner | Alarko Holding

Seda Erdem Yılmaz | Ata Grubu Teknoloji Şirketleri

Selda Seçkiner Oba | Kale Holding

Semra Ergin | Samsung Türkiye

Şenay Yalıç | Vaillant Group Türkiye

Şengül Arslan | Şişecam

Şennur Kuru | Kibar Holding

Toygan Pulat | Arçelik

Tuba Albayrak | Karaca Grup

Umut Günal | Koç Holding

Ülfet Baykent Uysal | Mey Diageo

Yakup Aydilek | Enerjisa Enerji

Yeşim Çokeker | DeFacto

(IM)perfectionists’in Kaplanları Şimdi de Tişörtlerde

Tasarımcı Dilayla Kopuz’u “kendi” (IM)perfectionists markasıyla sunduğu kenevir bazlı sweatshirt’leri ve kaplan işleme detayıyla tanıdık. Tasarımlarında sürdürülebilirliği merkeze alan Dilayla Kopuz ile yeni tişörtlerini ve projelerini konuştuk.

Imperfectionists markanızı kenevir bazlı sweashirt’lerinizle tanıdık, tişört yapmaya sizi ne yöneltti?

Kenevir sweatshirt’lerimiz ve kenevir bazlı her şeyle tanındığımız doğru ve hedefimiz, sürdürülebilirlik denince akla gelen ilk marka olmak Türkiye pazarında. Sezonsuzluk vizyonumuzu da bu noktada taşıyabilecek en hit parçalar arasında tişörtler bulunuyor ve gene cinsiyetsiz/unisex kalıplar konusundaki uzmanlığımızı rahatlıkla yansıtabildik.

Tişörtün arkasındaki işleme detayından bahseder misiniz? Kumaşın özelliği nedir, unisex mi her tasarım?

Markamızın her tasarımı cinsiyetsiz/unisex’dir. Uzun ömürlü kullanımı ve premium kaliteyi hedeflediğimiz için baskı yerine nakış tercih ediyoruz her ürünümüzde. Kumaş içeriğimiz ise yüzde 100 pamuk ve etiketinde bulunan karekodu okuttuğunuz zaman aşama aşama tasarımı kim yapmış hangi süreçlerden geçmiş görebiliyorsunuz. Etik ve yerli üretim bizim için çok değerli. Kendi logomuz yerine kullanmayı tercih ettiğimiz kaplan çizimimizi de tabii ki tasarımlarımıza koymadan geçemiyoruz. Kişinin içindeki mental ve fiziksel gücü yansıtıyor kaplanımız.

Hangi renkleri mevcut ve hangileri yoğun talep görüyor?

Siyah, beyaz gibi renklerimiz daimi renkler arasında ama ayrıca sınırlı sayıda çalıştığımız, leylak magenta gibi limited edition renklerimiz de var adedi sınırlayarak bir tasarımı kişiye özelleştirmeyi çok seviyorum.

Markaya hangi noktalardan ve web adreslerinden ulaşılabiliyor?

Türkiye için kendi sitemiz şu an yapılıyor ama gene de Danimarka sitemizden veya Instagram üzerinden bize ulaşabilirler. Tabii ki Türkiye’deki 17 adet concept store mağazalarımızdan da.

Yurtdışında hangi noktalarda ürünleriniz satılıyor? Hangi ürünler daha çok ilgi görüyor?

Stockholm ve Londra’da bulunuyoruz. Stockholm kenevir bazlı sweatshirt’lerde en iyi performans veren mağazamız olurken Londra, eriyince el kremi olan vegan mumlar ve tshirtler konusunda yüksek performans sağlıyor. Londra’da beraber çalıştığımız Marquise Cafe’ye özel kahve kokulu mumlar bile yaptık. Yakında da Amsterdam’da olacağız kenevir çoraplarımızla beraber.

Tişörtlerin sürdürülebilirlik anlamında özellikleri neler?

Tshirtlerimiz de gene yüzde 100 doğal materyalden üretiliyor, hiçbir şekilde sentetik kumaş kullanmıyoruz.

Koleksiyon çeşitlenecek mi, projeleriniz neler?

Koleksiyonumuzun 7 farklı ürün skalası var: Doğal Tshirtler, Cinsiyetsiz Şortlar, Tote Çanta, yüzde 100 pamuk Market Çantası, Kenevir Çorap, eriyince el kremi olan Mum ve Kenevir Sweatshirtler. Yosunla ilgili birkaç fikrim var ama henüz açıklayamayacağım, hazır olduğumuzda sunacağım.

Kilden Masallar: Clay Tale Jewelry

Fimo hamuru yani polimer kil ile yapılmış takılar, son yıllarda gittikçe popüler olmaya başladı. Görünüm olarak oyun hamuruna benzeyen polimer hamuru aslında çok yönlü bir hobi  Jewelerymalzemesidir. Renk seçeneğinin zengin oluşu polimer kilden yapılan takıları daha da özel kılıyor. Parlak ve canlı renkleriyle kendinize zarafet dolu kombinler hazırlayabilirsiniz. Hafif, dayanıklı ve birbirinden şık tasarımlarıyla bu takılara bayılacaksınız. Yazı canlı renklerle karşılayan Claytale Jewelery’in kurucusu Simay Kılıç ile sizler için marka yolculuğunu ve gelecek planlarını konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da doğup büyüdüm. Üniversite eğitimimi de İstanbul’da tamamladım. Elektrik- Elektronik mühendisiyim ve İşletme Yüksek Lisansı yaptım. 2013 yılından beri aile şirketimizde çalışıyorum.

Simay Kılıç | Claytale Jewelery Kurucusu

Bu işe nasıl yöneldiniz?

Çocukluğumdan beri görsel sanatlara ilgim ve yeteneğim vardı. Renk uyumları, renk kompozisyonları her zaman ilgimi çekti. Moda ile de yakından ilgilendiğim için giyimimi tamamlayan aksesuar olarak küpeyi hep öncelikli tuttum. Bu işe girmeden önce küpelerin hep değerli veya imitasyon metaller ve taşlarla sınırlı kaldığı dikkatimi çekti. Giydiğimiz kıyafetlerle çok daha uyumlu olabilecek, daha sınırsız tasarımlar neden olmasın diye düşündüm. Sonuç olarak, değerli taş ve metallerden çok daha ekonomik, imitasyon takılara göre çok daha doğal materyallerden elde edilmiş küpeler tasarlamaya başladım.

Markanızın kuruluş hikâyesini paylaşır mısınız?

Her kadın gibi ben de internet alışverişlerine çok düşkünüm. Genelde ilgilendiğim ürünler de aksesuarlar ve özellikle küpelerdi. Sosyal medyadan da bu tür ürünleri incelemeye başlayınca dünyadaki trendleri yakından görme şansım oldu. Hem tasarımların özgür olması hem el yapımı olması hem de hesaplı olması nedeniyle dünyada polimer kil küpelere büyük bir ilgi oluştuğunu fark ettim. Bu gözlemlerimi tasarımlarıma taşımaya ve ürünlerimi öncelikle Türkiye sonrasında ise ABD ve Kanada’ya sunmaya karar verdim.

Markanızın ismi nasıl doğdu?

Ürünlerimi yurtdışına da sunacağım için İngilizce bir isim tercih etmeliydim. Marka isminin ne olacağı konusu başlarda zihnimi hep meşgul etti. Uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeyi sonunda yapmaya başlamak bana kendi masalımı yaşıyorum hissi verdi. Bu nedenle marka adımı da Türkçesi “Kilden Masallar” olan “Clay Tale” yapmaya karar verdim.