top of page
Bu yaz makyaj dünyasında doğallık ve cilt bakımı bir adım öne çıkıyor. Cildi gizlemek değil, onunla uyum içinde parlatmak trendlerin merkezinde. “Cilt bakımı gibi makyaj” anlayışı yaygınlaşırken ürünlerdeki formülasyonlar da giderek daha çok nemlendirici, koruyucu ve besleyici özellikler taşıyor. Işıltılı tenler, meyve tonlarındaki dudaklar, doğal dokunuşlu kaş ve kirpikler… Hepsi bu sezonun anahtar görünümlerini oluşturuyor.

ree

2025 yazında makyaj anlayışı, doğallık, hafiflik ve sıcak tonlar etrafında yeniden şekilleniyor. Makyaj artık cilde nefes aldırıyor; ince yapılı ten ürünleriyle cilt sağlıklı bir ışıltı kazanıyor, dudaklar meyvemsi tonlarla tazeleniyor, gözler ise bronz ve altın tonlarında parıldıyor. Artık sadece iyi görünmek değil, iyi hissettirmek de önemli. Bu sezon makyaj; seni gizlemek değil, en doğal hâlini öne çıkarmak için var. Ürünler daha az katmanlı ama daha işlevsel. Hafif dokular, cilt dostu içerikler ve sıcak renk paletleriyle yaz makyajı, güneşle ve ruh hâlinle uyum içinde bir bütünlük yakalıyor. İşte bu yazın makyaj çantalarında öne çıkanlar...


ree

1. “Skinification” Devam Ediyor

Nemlendirici etkili hafif fondötenler, renkli güneş koruyucular ve BB/CC kremler bu sezonun vazgeçilmezleri arasında. Cilt artık kapatılmıyor; ton eşitleniyor, ışıltı korunuyor. “Glass skin” efekti, cilt bakımının bir uzantısı gibi makyajın da temelini oluşturuyor.


2. Allıkta Şeftali ve Karpuz Tonları

Bu yaz allıklar yanaklardan şakaklara, hatta göz kapaklarına kadar taşınıyor. Şeftali, karpuz ve mercan tonları hem sıcak hem de enerjik bir yaz havası estiriyor. Krem allıklar, cilde entegre bir ışıltı katıyor.


ree

3. Işıltılı Gözler: Bronz, Bakır ve Rose Gold

Göz makyajında “yaz güneşi” teması hâkim. Bronz, bakır ve rose gold tonlar, göz kapaklarında ıslak efektli ışıltılarla hayat buluyor. Tek renk ve parmakla uygulanan farlar ile hem pratik hem etkileyici bir görünüm yaratılıyor.


ree

4. Dudaklarda “Yumuşak Meyve” Efekti

Lip stain’ler, gloslar ve renkli dudak yağları ön planda. Çilek, kiraz ve frambuaz gibi tonlar, dudağa yeni sürülmüş bir meyve suyu hissi veriyor. Mat dudaklar yerini hafif parlak ve taze görünümlere bırakıyor.


5. Kaşlar ve Kirpiklerde “Doğal Dokunuş”

Kaşlar yukarı taranmış ama abartısız. Kirpikler uzun ama tel tel ayrılmış, doğal bir hacimle. Maskarada kahverengi tonlar geri döndü; özellikle açık tenlilerde yumuşak ve sıcak bir görünüm sağlıyor.


ree

6. Makyajsız Gibi Ama Çok Bakımlı

“No-makeup” makyaj bu yaz biraz daha sofistike. Cilt bakım rutininden gelen ışıltı, içten gelen bir canlılıkla bütünleşiyor. Aydınlatıcılar ise bu görünümü vurgulamak için elmacık kemiklerinde, burun köprüsünde ve göz pınarlarında hafifçe kullanılıyor.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 23 Eyl
  • 3 dakikada okunur
Teknoloji hızla ilerliyor ve biz farkında olmasak da her geçen gün yapay zekâ ile iç içe yaşıyoruz. Telefonumuzda kullandığımız harita uygulamasından sosyal medyadaki içerik önerilerine, banka işlemlerinden sağlık hizmetlerine kadar pek çok alanda yapay zekânın etkisi hissediliyor. Peki, bu güçlü teknoloji hep yararlı mı? Doğru kullanılmadığında neler olabilir? Gelin, yapay zekânın sunduğu fırsatlara ve taşıdığı risklere birlikte bakalım.

ree

Yapay Zekâ Nerelerde Kullanılıyor?

Sağlıkta

Yapay zekâ, doktorlara tanı koymada yardımcı oluyor. Röntgen, MR gibi görüntülerdeki sorunları fark ediyor, hastalıkları erken evrede tespit edebiliyor. Ancak verilerin gizliliği çok önemli. Eğer yeterince korunmazsa, hasta bilgilerinin kötü amaçlarla kullanılması mümkün.


Eğitimde

Öğrencilerin seviyelerine göre özel içerikler sunabilen yapay zekâ sistemleri, öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Ancak öğretmenin yerini almamalı. Eğitim sadece bilgi değil; iletişim, empati ve rehberlik de demek.


Finans Dünyasında

Bankalar ve yatırım şirketleri yapay zekâyı kullanarak dolandırıcılıkları önleyebiliyor, risk analizi yapabiliyor. Ama algoritmalar bazen önyargılı kararlar verebiliyor. Örneğin; kredi puanı hesaplamasında adil olmayan sonuçlar doğabiliyor.


Medyada ve Yayıncılıkta

Artık bazı haberler bile yapay zekâ tarafından yazılıyor. İçerik önerileri, otomatik çeviriler, sosyal medya analizleri hep bu teknolojinin ürünü. Fakat burada dikkatli olunması gereken bir konu var: Dezenformasyon. Yani, sahte haberler, gerçek gibi gösterilen yapay görüntüler ve yalan bilgiler çok hızlı yayılabiliyor.


ree

Doğru Kullanılmazsa Ne Olur?


Bilgi Güvenliği Tehlikede

Yapay zekâ sistemleri, büyük miktarda veriyle çalışır. Bu veriler iyi korunmazsa, kimlik hırsızlıkları, banka bilgilerinin sızdırılması gibi ciddi siber güvenlik sorunları ortaya çıkabilir. YZ ile çalışan saldırı sistemleri, bir ülkenin altyapısını bile etkileyebilir.

oİnsan Yaratıcılığı Geri Planda Kalabilir

Sanat, edebiyat, müzik gibi yaratıcı alanlarda da YZ kullanılıyor. Şarkı besteleyen, resim yapan, hikâye yazan algoritmalar var. Fakat bu içerikler, insan duygusunu ve derinliğini yansıtamıyor. Ayrıca, telif hakkı ihlalleri gibi hukuki sorunlar da doğabiliyor.


İşsizliğe Yol Açabilir

Üretim ve müşteri hizmetleri gibi bazı alanlarda YZ sayesinde işler otomatikleşiyor. Bu da bazı mesleklerin azalmasına yol açabiliyor. Teknolojinin ilerlemesi durdurulamaz; ancak yeni iş alanlarının da yaratılması, insanlar için destekleyici politikaların geliştirilmesi şart.


Gerçek Gibi Görünüyor Ama Değil


Deepfake Tehlikesi

Yapay zekâ, artık sadece yazı yazmakla kalmıyor; bir kişinin yalnızca bir fotoğrafını kullanarak onun ağzını oynatabiliyor, göz kırpmasını, başını çevirmesini sağlayabiliyor. Hatta sesini taklit ederek hiç söylemediği şeyleri sanki o söylüyormuş gibi videolar oluşturabiliyor. Bu teknolojiye deepfake deniyor.


ree

Bu sahte videolar, özellikle şu alanlarda ciddi tehlikeler yaratıyor:


  • İtibar suikastı: Tanınmış kişilerin ya da sıradan bireylerin adı karalanabiliyor.

  • Bilgi kirliliği: Gerçek gibi görünen sahte içerikler, kamuoyunu yanıltabiliyor.

  • Dolandırıcılık: Bir kişinin görüntüsü ve sesiyle yakın çevresi kandırılabiliyor.

  • Sosyal medya linçleri: Sahte içerikler nedeniyle insanlar haksız şekilde hedef alınabiliyor.


Yapay zekâ sayesinde gerçek ile kurgu arasındaki sınır giderek silikleşiyor. Bu yüzden artık sadece içerik üretmek değil, onu doğrulamak da en az o kadar önemli hâle geliyor.


Peki, Ne Yapmalıyız?


  • Etik kurallar belirlenmeli. Yapay zekâ sistemleri adaletli olmalı; ayrımcılığa, önyargıya yol açmamalı.

  • Veri güvenliği sağlanmalı. Kişisel bilgiler korunmalı, siber saldırılara karşı sistemler güçlendirilmeli.

  • İnsan merkezli kullanılmalı. Yapay zekâ insanın yerini almak için değil, onu desteklemek için kullanılmalı.

  • Hukuki düzenlemeler geliştirilmeli. Teknolojiye ayak uyduran, kapsamlı yasalar gerekli.

  • Toplum bilinçlendirilmeli. Teknolojiyi sadece tüketen değil, sorgulayan ve anlayan bir toplum yaratmak önemli.


Kontrol Bizde Olmalı


Yapay zekâ, doğru kullanıldığında insanlık için büyük fırsatlar sunabilir. Ancak bu teknolojinin kontrolünü kaybedersek, sosyal ve bireysel düzeyde birçok sorunla karşılaşmamız mümkün.


Artık yalnızca “gördüğümüze” ve “duyduğumuza” değil, neyin nasıl üretildiğine de dikkat etmek zorundayız. Teknoloji gelişiyor ama sorumluluk duygusu gelişmeden ilerlemek, büyük sorunlara kapı aralayabilir.


Unutmayalım


Yapay zekâ ne kadar zeki olursa olsun, yöneten yine biziz. Ve biz, onun nasıl bir geleceğe hizmet edeceğine karar verebiliriz.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 14 Eyl
  • 3 dakikada okunur
Güneydoğu Asya’nın kalbinde yer alan küçük ama etkileyici bir ada devleti: Singapur. Temiz sokakları, göğe uzanan modern yapıları, doğayla uyum içinde planlanmış şehir dokusu ve dillere destan sokak lezzetleriyle, çağdaş dünyanın en özgün şehirlerinden biri. Asırlardır ticaretin, göçün ve kültürel dönüşümün kavşak noktası olan bu şehir, bugün hâlâ geçmişle geleceği aynı masada buluşturuyor. Singapur yalnızca teknolojik bir metropol değil; çok kültürlülüğün, ileri görüşlü şehir planlamasının ve köklerine sadık bir yaşam felsefesinin simgesi. İster bir gurme olun ister doğanın izini süren bir yolcu ya da çağın yeniliklerine hayran bir gezgin... Singapur, her ziyaretçisine anlatacak farklı bir hikâye sunar. Her köşesi, keşfetmeye değer bir başka dünyaya açılır.

ree

Tarihçesi

Singapur’un tarihi, 14. yüzyıla Srivijaya İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Adını Sanskritçede “Aslan Şehri” anlamına gelen Singapura kelimesinden alır. Ancak asıl yükselişi, 1819’da İngiliz Sir Stamford Raffles’ın burayı bir ticaret limanı olarak kurmasıyla başladı. 1942’de Japonlar tarafından işgal edilen ülke, II. Dünya Savaşı sonrası tekrar İngiliz yönetimine geçti ve 1965 yılında bağımsız bir cumhuriyet hâline geldi. O günden bu yana teknoloji, finans ve ticarette dünya sahnesine çıkan bir dev durumunda.


ree

Aktiviteler

Singapur’un Renkli Rotaları

Singapur’da bir sokağın köşesini döndüğünüzde gökdelenler yerini yemyeşil bahçelere bırakabilir. Camdan kulelerin arasında yükselen dev ağaçlar, gökyüzüne uzanan tapınak kuleleri, rengârenk mahalleler ve teknolojinin nefes kesen yüzü… Burası sadece bir şehir değil, âdeta başka bir gezegen.


ree

Gardens by the Bay

Singapur’un sembolü hâline gelmiş bu devasa bahçeler, sadece botanik meraklıları için değil, mimari ve teknoloji tutkunları için de bir başyapıt. Özellikle Supertree Grove adı verilen dev ağaç benzeri yapılar, gün batımında başlayan ışık ve ses gösterileriyle büyüleyici bir görsel şölene dönüşüyor. Cloud Forest ve Flower Dome ise iklim kontrollü seralarıyla dünyanın farklı bitki örtülerini tek bir çatıda sunuyor.


ree

Merlion Park

Singapur’un ruhunu yansıtan yarı aslan, yarı balık heykeli Merlion hem efsanevi bir simge hem de bir fotoğraf klasiği. Marina Bay manzarası eşliğinde gece ve gündüz yürüyüş yapmak ışıl ışıl bir ambiyansıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor. Özellikle gece saatlerinde ışıklarla süslenmiş gökdelen silueti, bu parkı bir masal diyarına dönüştürüyor.


ree

Chinatown, Little India ve Kampong Glam

Singapur’un çok kültürlü yapısını adım adım keşfetmek istiyorsanız, bu üç semt sizi zamanda yolculuğa çıkarır.

  • Chinatown: Çin tapınakları, kaligrafi atölyeleri ve kırmızı fenerlerle bezeli sokaklar arasında yürümek hem huzurlu hem canlandırıcı.

  • Little India: Baharat kokuları, çiçek zincirleri ve Bollywood ezgileriyle dolu bir dünya.

  • Kampong Glam: Malay kültürünün kalbi. Altın kubbeli Sultan Camii, Arap Sokağı’ndaki el işi dükkânları ve duvar resimleriyle hip bir atmosfer sunuyor.


ree

Marina Bay Sands SkyPark

Dünyaca ünlü Marina Bay Sands otelinin tepesindeki bu gökyüzü terası, 360 derece şehir manzarasıyla âdeta bir “Singapur’a bakış dersi” veriyor. Sonsuzluk havuzunda yüzmek ayrıcalıklı bir deneyim olsa da sadece terasa çıkmak bile nefes kesici.

Özellikle akşam saatlerinde ışık gösterileriyle birlikte izlenen şehir silueti, sonsuza kadar hafızanızda kalacak bir görüntü sunuyor.


ree

Singapore Zoo & Night Safari

Singapore Zoo bambaşka bir seviyede. Açık alan konseptiyle hayvanları doğal yaşam alanlarında izleme imkânı sunuyor. Night Safari ise gece açık olan ilk vahşi yaşam parkı olarak el feneriyle yapılan rehberli turlar ve trenle yapılan gezilerle çocuklu aileler kadar doğa sever yetişkinleri de büyülüyor.


ree

Singapur’a İlk Kez Gidecekler için  Kaçırılmaması Gereken 5 Deneyim

  • Singapore Flyer’a binip 165 metre yükseklikten manzarayı izleyin.

  • Sentosa Adası’na gidip plajların, su parklarının ve Universal Studios’un tadını çıkarın.

  • Orchard Road’da alışveriş yapın; lüks markalardan sokak modasına kadar her şey burada.

  • Boat Quay ve Clarke Quay’de gece hayatının keyfine varın.

  • Hawker Centre’larda yerel halkla iç içe sokak yemeklerini deneyimleyin.


ree

Mutfak

Singapur mutfağı sadece bir lezzet değil; âdeta bir kimlik ifadesi, bir birlik hikâyesi. Çin’in wok ateşiyle kavrulmuş aromaları, Malay mutfağının tropik baharatları, Hint sokaklarının yoğun kokuları ve Peranakan kültürünün ev yapımı geleneksel tatları… Hepsi aynı sokak tezgâhında buluşur, aynı masada kaynaşır. Bu ülkede yemek yemek bir ihtiyaç değil, bir ritüeldir. Her lokma geçmişin izlerini taşır, her tarif göç yollarından gelen bir hikâyeyi fısıldar. Dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olan Singapur’da, sokak lezzetleri Michelin yıldızına kavuşur, şefler halkın arasına karışır.



En Favori Yemekleri

  • Hainanese Chicken Rice: Haşlanmış tavuk ve aromalı pirinçle yapılan, sade ama efsane bir lezzet.

  • Chilli Crab: Baharatlı domatesli sosla hazırlanan bir yengeç yemeği.

  • Laksa: Hindistan cevizi sütlü, erişteli, baharatlı bir çorba – Malay ve Çin etkisiyle harmanlanmıştır.

  • Satay: Yer fıstıklı sosla servis edilen marine edilmiş et şişleri.

  • Char Kway Teow: Karides, yumurta ve sebzeyle wokta çevrilen yassı erişte.

  • Kaya Toast & Soft-Boiled Eggs: Kahvaltıların vazgeçilmezi; hindistan cevizli reçel ile yapılan kızarmış ekmek.


ree

Ulaşım

İstanbul’dan Singapur’a direkt uçuşlar yaklaşık 11 saat sürüyor ve genellikle Türk Hava Yolları ya da Singapore Airlines tercih ediliyor. Ayrıca Dubai, Doha gibi şehirlerden aktarmalı uçuş seçenekleri de mevcut. Varış noktası olan Changi Havalimanı, dünyanın en modern havalimanlarından biri. Havalimanından şehir merkezine ulaşım ise oldukça kolay; metro, otobüs, taksi veya mobil uygulamalar ile hızlı ve konforlu bir şekilde şehre ulaşabilirsiniz.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page