top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 23 Ağu 2023
  • 1 dakikada okunur
Dünyada artan nüfus ve sanayileşme süreci, su tüketimini ciddi ölçüde artırdı. Bu durum, su kıtlığını 21. yüzyılın en büyük risklerinden biri hâline getirdi. İstanbul merkezli Artemis Arıtım, geliştirdiği atık su geri kazanım projeleriyle, birçok markanın çözüm ortağı olmayı başardı. Şirket Bulgaristan ve Libya’da faaliyet göstermeye başladı. Artemis Arıtım Genel Müdürü Emel Aliipek, su kıtlığı riski ve geri kazanım tesislerinin bu süreçteki rolüne dair önemli bilgiler paylaştı.

ree

2050 yılında 10 kişiden 4’ü su sıkıntısı çekecek

Dünyada tatlı su rezervi kısıtlı ve bu rezervin büyük kısmının kullanılmadığını söyleyen Emel Aliipek, “Günümüzde sanayide, kentlerde kullandığımız suyun miktarı hızlı şekilde azalıyor. Bu da öngörülebilen bir gelecekte Türkiye dahil birçok ülkede su kıtlığı riskini öne çıkardı. 2050 yılı bu açıdan önemli. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı çeşitli kuruluşların katkısıyla hazırlanan İklim Servislerinin Durumu raporuna göre 2050 yılında 50’nin üzerinde ülke artık ‘su sıkıntısı çeken’ ülkeler arasına girecek. 9,5 milyara yakın olması beklenen dünya nüfusunun yüzde 40’ı, yani 4 milyara yakını su sıkıntısı çekecek” dedi.


Su Tasarrufu Evde Değil Sanayide Yapılmalı

Su tüketimi dendiğinde, birçok kişinin aklına evsel kullanım geldiğini belirten Emel Aliipek şunları söyledi: “Ancak endüstriyel faaliyetler su tüketiminde önemli yere sahip. Üretim sürecinde ortaya çıkan atık suların arıtılması, şirketlerin atık suları mevzuata uygun şekilde limite getirmesini sağlıyor. Sürdürülebilir bir çevre, su kıtlığından uzak bir doğal yaşam arıyorsak tüm işletmeler atık suların geri kazanımını önemsemeli. Elbette ki sanayi kuruluşları için atık suyun arıtılması sadece bir çevre politikası değil aynı zamanda önemli bir tasarruf da sağlıyor. Bundan dolayı arıtma tesisleri, maliyetini kolay bir şekilde çıkaran tesisler konumunda.”

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 13 May 2023
  • 2 dakikada okunur
Sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi gibi kavramlar iş dünyasında her geçen gün daha önemli bir gündem maddesine dönüşürken, şirketler tüm süreçlerinde çevresel uygulamaları benimsemeye odaklandı. Bu kapsamda, her yıl 6 milyonu aşkın ağacın kesilmesine sebep olan kağıt kartvizitlerin yerini alabilecek dijital bir çözüm geliştirildi.

ree

Sürdürülebilirlik pek çok işletme için öncelikli başlıklardan birine dönüşürken, geleneksel iş süreçleri ve yerleşmiş alışkanlıklar da gözden geçirilmeye başlandı. Uzun süredir iş hayatının tanışma aracı olarak kullanılan kağıt kartvizitler de bu yeniden değerlendirme sürecinin parçası oldu. Veriler, her yıl basılan kartvizitlerin 8 milyarının 1 hafta içinde çöpe atıldığını, bu kartvizitlerin üretimi için de her yıl 6 milyon ağaç kesildiğini gösterirken, kartvizitler de dijitalleşmeden nasibini aldı.


Nilsen Balata | Letshare Fikir Sahibi
Nilsen Balata | Letshare Fikir Sahibi

Kartvizit paylaşımı süreçlerini uçtan uca dijitalleştirmek için Letshare adı verilen bir uygulama geliştirildi. Letshare fikir sahibi ve iş modelini oluşturan Nilsen Balata, salgın döneminde ofis bilgilerini güncellemek için tüm kağıt kartvizitleri yeniden bastırmak zorunda kaldıklarını belirterek “Bu dönemde kağıt kartvizitlerin işlevini yitirdiğini biliyorduk fakat alternatif bir seçeneğimiz yoktu. Dijital kartvizit çözümü Letshare’in fikri, akıllı telefonların ve yenilikçi teknolojilerin hayatımıza büyük ölçüde dahil olduğu bu dönemde ortaya çıktı ve Letshare Teknoloji Ekip Lideri Yasin Hüseyin Kara ve ekibi ile uygulamayı hayata geçirdik” dedi.


İletişim bilgilerini paylaşmanın teknolojiden güç alan, kolay ve modern bir versiyonunu sunan Letshare, iOS ve Android cihazların uygulama marketlerinden indirilip kullanılabiliyor. Kişiler, dijital kartvizitlerini hazır şablonlar aracılığıyla dakikalar içinde, 10 farklı dil seçeneğiyle oluşturarak kurumsal renklerine uygun biçimde düzenleyebiliyor. Dijital kartvizitlerine LinkedIn profillerinden fatura bilgilerine, şirket tanıtımlarına, emlak ilanlarına ve sosyal medya hesaplarına kadar pek çok alanı ekleyebilen kullanıcılar, uygulamanın yapay zekâ tabanlı tarama özelliği sayesinde fiziksel kartvizitleri de iletişim listelerine kaydedebiliyor. Letshare profilleri e-posta imzalarına taşınabiliyor, sanal arka plan özelliği sayesinde online toplantılarda QR kod olarak konumlandırılabiliyor.


ree

Uygulamanın piyasadaki NFC (yakın alan iletişimi) kart özelliği taşıyan dijital kartvizitlerle kıyaslandığında, kişisel bir müşteri ilişkileri yönetimi çözümü gibi konumlandırıldığını söyleyen Nilsen Balata, “Letshare’de oluşturulan kartvizitler karekod, WhatsApp, SMS, e-posta, sosyal medya, AirDrop gibi pek çok yolla paylaşılabiliyor. Letshare, taranan veya paylaşılan kartvizitlerin yönetilebildiği kapsamlı bir dijital rehber özelliği de sunuyor” dedi.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 6 May 2023
  • 1 dakikada okunur
Bodrum merkez ile Gümbet arasında kalan Bardakçı Koyu’ndan; kale manzarası ve yel değirmenlerini izleyemeye doyamayacaksınız. Plajı ve temiz suyu ile tatilcilerin sık tercih ettiği mekânlardan biri olan Bardakçı koyuna, Bodrum merkezden yürüyerek 10-15 dakikada ulaşabilirsiniz.

ree

Bodrum’un ünlü koylarından olan Bardakçı Koyu, misafirlerine kale manzarası eşliğinde denize girme fırsatı da sunuyor. Doya doya denize girmek, güneşlenmek ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak istiyorsanız burası tam size göre. Sahil ve deniz tabanı kum ile kaplı olan Bardakçı Koyu, çocuklu aileler tarafından en çok tercih edilen yerler arasında geliyor. Suyun ılık ve denizin yavaş yavaş derinleşiyor olması da diğer güzel yanı.


ree

Ne Zaman Gidilir?

Mayıs ve eylül aylarında deniz oldukça temiz ve berrak. Kalabalık ve sıcak sevmeyenler ayrıca bütçesine uygun bir yer arayanlar için de bu aylar oldukça avantajlı olabilir. Koy, sırasıyla Club Voyage, Salmakis, Mavi Kumsal tarafından paylaşılıyor. Bu otellerde konaklarsanız plajlardan ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Lüks oteller, pansiyonlar ve çeşitli restoranlar bu koyda oldukça fazla. Burada yer alan oteller, plajın büyük kısmını işgal ettiğinden dolayı, Bardakçı Koyu’nda ücretsiz bir halk plajı bulunsa da insanların ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte değil maalesef.


ree

Nasıl Gidilir?

Şehir dışından gelenlerin öncelikle Muğla’nın Bodrum ilçesine gelmeleri gerekiyor. Daha sonra özel araçları ile yolda bulunan tabelaları takip ederek ya da ilçe merkezinden kalkan servisler aracılığıyla koya ulaşmaları mümkün. Bodrum merkezden gelecekler ise Gümbet istikametine doğru yürürken yel değirmenlerine gelmeden önce sol tarafta kalan koya, yaklaşık 10-15 dakikalık yürüme sonrası ulaşabilir. Yürümek istemeyenler için merkezde taksi botlar da mevcut.


ree

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page