top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Hülya Büyükbayrak
    Hülya Büyükbayrak
  • 15 Ağu 2022
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2022

Yazın tam göbeğindeyiz... Aylardan ağustos ve mutfakların vazgeçilmezi olan zeytinyağlıların, sofralarda baş rolü oynama zamanı. Yanına basit bir cacık ve belki bir parça sulu karpuz ile mükellef sofralara taş çıkaracak menüler oluşturabilirsiniz. Zeytinyağlı bezelye, soğuk sunum olarak tercih edeceğiniz, yazın vazgeçilmezleri arasında yer alacak bir reçete. Vitamin bakımından zengin olan bu besine, düşük kalorili olduğu için diyet listelerinde de yer verilir. Üstelik taze taze tüketmek için de tam mevsimi.

ree


Malzemeler

  • 1 kg bezelye

  • 8-9 adet kalem pil uzunluğunda kesilmiş taze soğan

  • 6 diş sarımsak

  • 1 demet dereotu

  • 1 çay bardağı zeytinyağı

  • 2 çay bardağı su

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 çay kaşığı beyaz biber


ree


Yapılışı


Tencerenin dibine 1/2 çay bardağı zeytinyağını döküyoruz. Üzerine bezelyeleri yayıyoruz, sonrasında sarımsakları bütün hâlinde bezelyelerin üzerine bırakıyoruz. Bezelyelerin ortasını açıp, top şekline getirdiğimiz bir miktar dereotunu, o boşluğa yerleştiriyoruz. Malzemelerin üzerini 5 santim civarı doğradığımız yeşil soğanla kapatıyoruz. Tencerenin büyüklüğüne göre bezelyeler 2 kat olacak ise öncelikle alt katmana taze soğanın doğradığımız beyaz kısmını, üzerine de yeşil kısmını ekliyoruz. Tuzunu ve biberini de ilave ettikten sonra suyunu döküp ocağa alıyoruz. 30 dakika kapağı kapalı bir şekilde orta göz ocağın orta derece ateşinde pişiriyoruz. Piştikten sonra ortaya koyduğumuz dereotunu çıkarıyoruz yerine bol taze doğranmış dereotu ekleyip karıştırıyoruz. Soğuduktan sonra servise hazır. Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun.


  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 14 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2022

Tarihi zeytin ağaçları içinde eski bir konaktan dönüştürülen Idaolea Butik Otel, tatilde doğada olmayı tercih eden ve sakinlik arayanlara hitap ediyor. Konseptin yaratıcısı ve aynı zamanda otelin sahibi Beyhan Torun’a detayları sorduk.

ree


Idaolea Butik Otel’in kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?

Ben inşaat mühendisiyim. Güneyli (Adanalı) olmamdan kaynaklı tatil bölgelerinde gördüğüm toplu konut yozlaşması beni çok rahatsız ediyordu. Çok fazla oda ve insan yoğunluğunun olduğu tatil kavramını reddederek uzun yıllardır tatil için Kaz Dağları-Assos mevkisini kendimce keşfedip tercih ettim. Son 15 yılda her yazımı bu bölgede geçirdim diyebilirim. Bu süreçte ne yazık ki buradaki çarpık yapılaşmayı da fark ettim. Idaolea’nın olduğu koyu 10 yıl önce keşfettim. Bir yıl önce butik otele dönüştürmek için harekete geçtim. İnsan yoğunluğundan ve dolayısıyla araç trafiğinden uzak, el değmemiş bu bakir koyun yapısına uygun olarak otelimizi restore ettik.


ree

Otel nerede bulunuyor?

Otel, Çanakkale ili, Ayvacık ilçesine bağlı Bademli Köyü’nün alt sahilinde bulunuyor. Assos-Behramkale’ye 24 km, Türkiye’nin en batı ucu olan Babakale’ye de 22 kilometre uzaklıktayız. Bununla beraber otel konum itibarıyla Midilli’ye en yakın noktadadır. Bu nedenle otelin denizi boğaz havasına da sahip.


ree

Otelin ismi nereden geliyor?

‘Ida’ Yunan mitolojisinde Zeus’un doğduğu Kaz Dağları’nın antik ismi, ‘Olea’ da Latince zeytin demek. Bölge olarak Kaz Dağları’nda olduğumuz ve arazimiz zeytin ağaçlarıyla süslendiği için biz de bu adı seçtik.


ree

Otelin kapasitesi ve özelliklerinden bahseder misiniz?

15 odalı butik otelimiz 12 dönüm arazi içerisinde, 350 zeytin ağacının ortasında konumlanıyor.


ree

Otelden denize de girilebiliyor mu?

Arazimiz denize sıfır konumda. Butik otele dönüştürdüğümüz konak, arazinin üst tarafına konumlandırılmış. Dolayısıyla zeytin ağaçlarının arasından inerek denize girebiliyorsunuz. Denizi tercih etmeyenler için de bir havuzumuz var.


ree

Otelde hangi mutfak hakim? Konukların favori lezzetleri hangileri?


Otel çok yeni, bu sezon hizmete girdi. Konuklarımızın çevreyi de keşfedebilmeleri için oda-kahvaltı sistemiyle hizmet veriyoruz. Akşamları meze ağırlıklı bir menümüz var. Çeşitli yörelerden çok çeşitli mezeler sunuyoruz. Ayrıca a la carte yemek alternatifleri de mevcut. Mutfağımızın genelinde Gaziantep mutfağı hakim. Kullandığımız baharatlar ve tüm çeşnilerimiz sezonunda Gaziantep’ten tedarik ediliyor. Gaziantepli executive şefimiz Yusuf Parlak’ın özellikle kuru Antep dolması, içli köftesi, yöresel çorbaları ve Gaziantep’e özgü sahan yemekleri şimdiye kadar gelen konukların favorileri arasındaydı.

Sizce Idaolea Butik Otel kime hitap ediyor?


Bana göre Idaolea bir kaçış adresi. Kaçış sebebi de tamamen size kalmış… Bu bazen kalabalık, bazen yoğun iş stresi, bazense kendiniz bile olabilirsiniz! Burada zaman duruyor, gün daha uzun yaşanıyor. Sessizlik ve huzur içerisinde geçirdiğiniz bir gün size bir hafta gibi geliyor. Kısacası çok kısıtlı süre kalsanız bile dinlenmiş ve yenilenmiş olarak rutin hayatınıza geri dönüyorsunuz.


BEYHAN TORUN | IDAOLEA BUTİK OTEL
BEYHAN TORUN | IDAOLEA BUTİK OTEL

Projeleriniz neler?

Gelecekte sağlık temalı organizasyonlara ev sahipliği yapmak istiyoruz. Temiz Kuzey Ege havasıyla yoga ve sağlık kampları için ideal. Gastronomi ve sanat atölyeleri de yapmayı planlıyoruz. Özetle buradaki yaşam felsefesini özümsemiş herkesle bu çatı altında buluşmak istiyoruz.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 13 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2022

Modern mimarisi ve şık tasarımlarıyla dikkatleri çeken, konuklarına ayrıcalıklı ve huzurlu bir tatil vadeden Astrid Hotel Bodrum, Yalıkavak ve Gümüşlük arasında yer alan Koyunbaba Koyu’nda hizmete açıldı.

ree

İstanbul ve Bodrum’da çok sayıda rezidans, ev ve otel tasarımlarına imza atan Mimar Yasemin Diker’in yaratıcısı olduğu otel, Diker’in yurt dışı seyahatlerinden edindiği deneyimlerin ve çocukluğundan kalma çok özel reçetelerin yansımalarına da sahne oluyor. Bodrum Koyunbaba Koyu’nda, yeşille mavinin buluştuğu büyüleyici bir noktada kapılarını açan Astrid Hotel Bodrum, bu yaz misafirlerine konforlu, lüks ve unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatmayı vadediyor. Üçü süit, altısı bağlantılı aile odası ve 32’si standart olmak üzere toplam 41 odası bulunan otelin tümü Fransız balkonlu, mis kokulu mandalina bahçeleri ya da deniz manzaralı olan odaları, İskandinav sadeliğini yansıtan zarif bir iç tasarıma sahip. Kumsala ulaşımın Buggy araçlarla sağlandığı Astrid Hotel Bodrum’un yetişkin, çocuk ve şezlong olmak üzere birbirinden farklı üç yüzme havuzu da bulunuyor. Özellikle misafirlerin direkt havuzun içindeki şezlonglarda vakit geçirebildiği şezlong havuzu zarif mermer yapısıyla dikkat çekiyor.


ree

Konforlu lüks

Otelin adının İskandinavya’dan geldiğini söyleyen Astrid Hotel Bodrum Yaratıcısı ve Kurucusu Yasemin Diker, “Astrid kelimesi eski bir İskandinav kraliyet ismi ve anlamı da ‘ilahi ve alışılmamış güzellik’ demek. Otelimizin genel dekorasyonu da bu konumlandırma üzerine inşa edildi. Zarif, sade, modern ve lüks dokunuşlar otelimizde bir arada” diyor.


ree

Dünya mutfağından çok özel lezzetler

Astrid Hotel Bodrum’un mutfağına da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Kahvaltı, brunch ve akşamları fine dining olarak hizmet veren otelin restoranında misafirleri üst düzey bir lezzet deneyimi bekliyor. Pergola mimarisinde tasarlanmış olan restoranın, Bodrum severlere 12 ay boyunca hizmet vermesi planlanıyor. Otel ayrıca, lokal üreticileri, sürdürülebilir ekolojik tarımı ve kadın girişimcileri desteklemek amacıyla mutfağında kullandığı ürünlerin büyük bölümünü Bodrum’un lokal üreticilerinden temin ediyor; lokal üreticilerle ortak çalışmalar yürütüyor.


ree

Uzun yıllar boyunca dünyayı gezen ve hemen her ülkenin mutfağını deneyimleyen Yasemin Diker, beğenilerinin Astrid Hotel Bodrum’un mutfağını ve menüsünü de şekillendirdiğini söylüyor. Örneğin, Yunanistan’da yediği çok iyi bir makarna tarifinin otelin menüsünde yer aldığını söyleyen Diker, yaratıcısı olduğu Astrid Hotel Bodrum’da misafirleri çok özel bir fine dining konsepti beklediğini dile getiriyor.


ree

Çocukluğundan beri gastronomiye özel bir merakı olduğunu, bu merakın sadece farklı tatları deneyimlemekten öte kendi reçetelerini yapmaya kadar uzandığını da ekleyen Diker, “Henüz 9 yaşındayken evde dikkatimi çeken bir yemek kitabından Osmanlı limonatası reçetesi oluşturdum. Limonata o kadar beğenildi ki, belli aralıklarla yapmaya devam ettim. Bugün Astrid’in hoş geldiniz ikramı olan Osmanlı limonatası işte bu reçeteye ait” diyor.



Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page