top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 6 Kas 2022
  • 4 dakikada okunur
26 yıldır aktif iş yaşamının içinde yer alan Fatma Özgün Apaydın, aromaterapinin pek çok alandaki faydasının yanı sıra iş yaşamında da etkili olduğunu kendi tecrübeleriyle keşfetmiş. Aromaterapi sayesinde elde ettiği mutlu iş yaşamının ipuçlarını ve reçetelerini bir kitap ile herkesle paylaştı.

ree

“26 yıldır aktif olarak iş yaşamının içindeyim. Bu sürede, dünya devi bir marka olan Microsoft’ta ve uluslararası işler yapan bir Türk şirketi olan Borusan’da çalıştım. Hâlihazırda ailemin de ortak olduğu, 256 yıllık Alman bir şirket olan Hubergroup’ta ve aynı zamanda kendi kurduğum işte aromaterapi üzerine çalışmaktayım. Tüm bu iş yerlerinde mutlulukla çalıştım ve çalışıyorum. Pek tabii her birinde mutsuz olduğum zamanlar ve çalışmalar oldu, zaten aksi düşünülemez. Ancak çalıştığım tüm iş yerlerini gözden geçirdiğimde, hepsini mutlu ve olumlu olarak hatırlıyorum.


Hatta mutluluğumun yıllar geçtikçe arttığını çok net olarak söyleyebilirim. Peki ne olmuştu da geçen yıllarla birlikte mutluluğum artmıştı? Yıllar geçtikçe artan mutluluğumu analiz ettiğimde, şu sebepleri görüyorum:


Yaşla birlikte olgunlaştığım için olaylara ve insanlara bakış açım daha hoşgörülü hâle geldi.

Bu durum pek çok insan için geçerlidir şüphesiz. Hayat bizi eğitirken yontar, şekillendirir ve kendimizin daha iyi bir versiyonu olmamız için bizi yönlendirir. Aynı ağaçlar gibi, yaşımız ilerledikçe daha bilge, daha dayanıklı, daha hoşgörülü ve daha huzurlu olmaya başlarız, en azından çabalarız. Ben de bu döngüden geçerek bugünlere ulaştım.


İkinci önemli sebebin, çalıştığım iş yerlerinin ve yaptığım tüm işlerin benim için birer anlam ifade etmesi olduğunu görüyorum.

Mesela Microsoft’ta çalışırken hem dünyanın en iyi şirketlerinden birinde olmanın verdiği hazzı yaşıyordum hem de Microsoft yazılımları sayesinde insanların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına vesile oluyordum. Hubergroup’taki işimiz matbaa ve ambalaj mürekkepleri üzerine. Huber’in ürettiği mürekkepler sayesinde kitaplar basılabiliyor, ambalajlar daha kaliteli ve güzel hâle gelebiliyor, yani topluma değer katıyoruz. Kendi işim olan aromaterapi ise benim için yaptığım en anlamlı iş. Yani, insana ve yaşama fayda sağlayan, dokunan, hizmet eden işler beni mutlu ediyor. Bunun için müteşekkirim.


Üçüncü sebep ise, hayatıma girmesiyle çok önemli bir fark yaratan aromaterapinin, beni kendini daha mutlu hisseden bir insan hâline getirmesi.

Aromaterapi ile bir eğitimde tanıştım ve bu eğitim, hayatımdaki dönüm noktalarından biri oldu. Aromaterapiyi uygulayarak hem daha keyifli bir özel yaşama ve iş yaşamına sahip oldum, hem de aromaterapi sayesinde yeni bir iş kurdum ve kendi işimi yapmanın ayrıcalığına ulaştım. Aromaterapi dünyası çok zengin, derin, keyifli ve mutluluk veren bir dünya. Çünkü içinde kokular ve bitkilerin enerjileri var. Bu dünya bize gizemli sürprizler sunuyor ve küçücük bir şişeden çıkan kokular sayesinde duygularımız, algımız ve düşüncelerimiz değişebiliyor. Aromaterapi benim dünyamı zenginleştirdi ve geliştirdi, pek çok kişininkini de değiştirdiğine tanık oldum.


Bu rehberde amacım, aromaterapi sayesinde elde ettiğim mutlu iş yaşamının ipuçlarını sizlerle paylaşmak. Pek tabii mutluluğun tek bir tanımı olmadığı gibi, ona ulaşmanın da tek bir yolu yok. Ben size kendi yolumu ve kendi hikâyemi açıyorum. Dileğim, bu hikâyeden esinlenerek sizin kendi yolunuzu ve mutluluğunuzu bulmanız. Bu rehberde yer alan bilgilerle aromaterapiden faydalanmanızı, bu sayede iş yaşamında artan mutluluğa ulaşmanızı ve yaşam yolculuğunda sevginin ışığı ile ilerlemenizi diliyorum.”


İş yaşamında mutluluk nedir?

Mutluluğun tanımı kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Doğumumuzla getirdiğimiz özelliklerimiz, yetiştiğimiz aile ortamı, tecrübelerimiz, yakın çevremizdeki insanlar ve olaylar, algımız ve daha pek çok şey mutluluğun kişisel tanımını değiştirir. Bu nedenle, ‘Mutlu bir İş Yaşamı’ edinmek için öncelikle, kendi mutluluk tanımımızı bulmamız gerekir. İş yaşamındaki mutluluğun benim için tanımı; huzurun, yeniliğin, öğrenmenin, fırsatların ve sevginin bulunduğu bir ortamda, kendi çabamı, cesaretimi ve yeteneklerimi ortaya koyarak başarıya ulaşmaktır. Tüm bu kavramların oluşması için içsel huzurun kilit rol oynadığını düşünüyorum. Kendi iç dünyamda huzurlu ve barış içinde hissedersem ancak o zaman merak ederim, ilgi gösterebilirim, öğrenebilirim ve çabamı ortaya koyabilirim. Aromaterapi bu noktada devreye girerek, iç huzurumu sağlama konusunda kokular yoluyla bana yardımcı oluyor. Mutluluğa ulaşmak için bizi rahatsız eden gündelik can sıkıcı konulara da çözüm bulmamız gerekir. Mesela başım, boynum ya da kaslarım ağrıyorsa, mutluluğa ulaşmam daha zor olacaktır. Aromaterapide kullanılan uçucu yağlar sayesinde, ağrımı geçici olarak hafifletebilir, işime daha kolay odaklanabilirim.


İş yaşamındaki mutluluğun önündeki en önemli engellerden biri stresi yönetememektir. Stres, iş yaşamının da özel yaşamımızın da doğal bir parçası. Ancak dozuna ve nasıl yönetildiğine bağlı olarak, bize başarı da hayal kırıklığı da yaşatabilir. Aromaterapinin devreye girdiği en güçlü alanlardan bir diğeri de stres yönetimi konusunda kokular yoluyla bize destek olmasıdır. Ayrıca çalışırken odaklanmam gerektiğinde, cesaretimi artırmak istediğimde, kendime verdiğim değeri hissetmek için ve daha pek çok konuda aromaterapiden faydalanıyorum.


Sizin için iş yaşamında mutluluk nedir?

İş yaşamındaki mutluluk ile ilgili yapılan yüzlerce çalışma var. Bu çalışmaların çoğu iş yerindeki mutluluğun şirketlerin başarısını, mali sonuçlarını ve çalışan memnuniyetini olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Benzer şekilde mutluluk, kişilerin de şirkette daha uzun süre çalışmalarını, kendilerini daha sağlıklı ve anlamlı hissetmelerini sağlıyor. Çünkü mutluluk pozitif düşünceyi, sağlığı, başarıyı beraberinde getiriyor ve stresi azaltabiliyor. Buradaki kilit konu, mutluluğun bir bütün olduğunu unutmamak. Yani kişinin işteki ve özel hayatındaki mutluluğu birbirini direkt etkiliyor. Birey işte mutluysa fakat hayatının diğer alanlarında memnun değilse, genel mutluluk veya refah düzeyi daha düşük oluyor. Aynı şekilde, kişinin sağlık veya özel sorunları varsa, insanlar duygusal varlıklar olduğu için, bu durum iş yerindeki üretkenliğine ve mutluluğuna etki ediyor. Aromaterapinin faydası da işte tam burada ortaya çıkıyor. Aromaterapi uygulamaları yalnızca iş yerinde değil, hayatımızın her alanında bize yardımcı oluyor. İş ve özel yaşamdaki dengeyi kurmak için bize rehberlik ediyor. Çalışanlar sadece çalışanlar değil, kişisel ve ailevi bağları olan insanlardır. Şirketlerin bu bağlantıyı iyi anlamaları, iş yeri mutluluğu için kritik önem taşıyor. Aromaterapi bize bu bağı kurmamız, anlamamız ve dengelememiz için yardımcı olmaya hazır. Siz yaşamınızda aromaterapiyi denemeye hazır mısınız?


Kullanma Rehberi

Bu eserimde, iş yaşamındaki mutluluğum için önemli olduğunu düşündüğüm konularda aromaterapiden çokça faydalandığım 19 temayı seçtim. Kitap/defter içinde bu temalar hakkında aromaterapiyi nasıl uygulayabileceğine dair pratik bilgiler ve formüller bulacaksın.

Aromaterapi kişiye özel bir uygulama yöntemi ve herkese hitap eden kokular farklılık gösterebilir.


Bu eserde amaç; sana en uygun, sana kendini en iyi hissettiren esansiyel yağı bulman için fırsat yaratmak. Bu da ancak deneyimleme ile mümkün olabilir. Defterdeki boş sayfalara, denediğin esansiyel yağların ve bu sayede kokuların ve bitkilerin sana neler hissettirdiklerini yazabilirsin. İleriki sayfalarda, aromaterapi ile ilgili temel bilgileri, uygulama ile ilgili ipuçlarını ve güvenli kullanım bilgilerini bulacaksın. Bu kısmı mutlaka okumanı öneriyorum, bu sayede doğru ve güvenli uygulamalar yapabilirsin.


Bu eser; hem bir kitap hem de bir defter olarak tasarlandı. Yazarı sadece ben değilim, defter kısmını yazacak olan sensin aynı zamanda... Boş sayfalara kendi iş ya da özel yaşamına ait her şeyi yazmakta özgürsün. Duyguların, işinden ve yaşamdan beklentilerin, mutluluk tanımın, mutlu olduğun ve bazen mutlu olmadığın günlerde yaşadıkların, bu günlerde aromaterapiden nasıl faydalandığın, bazen içinden çıkamadığın düşüncelerin, hayallerin ve kendin...


Çünkü mutlu bir yaşama ancak kendimizi anlayarak ve kendimize ulaşarak sahip olabiliriz... Keyifli bir deneyim dileğiyle...”



Eskiden yüz germe ameliyatı olarak adlandırılırken facelift artık günümüzde daha çok hacmin doğru şekilde dağıtılmasını sağlayan işlemler olarak düşünülebilir. Facelift’ten en iyi sonucun hangi koşullarda alındığını ve sonrasında tamamlayan işlemleri Clinic Arts Estetik Kliniği’nden Op. Dr. Metin Kerem’e sorduk.

ree

Facelift hangi durumlarda tercih edilir?

Yaşa bağlı olarak ya da doğumsal özelliklerimizden dolayı yüzümüzün belli noktalarında sarkmalar oluşabilir. Ve yahut da yüzdeki yumuşak doku hacminin yüze dağılımıyla ilgili problemler olması durumunda yaptığımız işlemlerdir facelift. Bu volümün yüze daha doğru bir şekilde dağıtılmasını, bununla birlikte sarkıklıkların da alınmasını sağlayan ameliyatlar grubuna facelift diyoruz. Eskiden yüz germe ameliyatı olarak adlandırılırken facelift artık günümüzde daha çok hacmin doğru şekilde dağıtılmasını sağlayan işlemler olarak düşünülebilir.


ree

Peki, facelift bütün kırışıklıkları ortadan kaldırır mı?

Facelift, her zaman için tüm kırışıklıkları ortadan kaldıracak diye bir kural yok. Özellikle ince kırışıklıklar, göz çevresinde gülme ile oluşan, kaş çatma ile oluşan, alın çizgilerinde gördüğümüz kırışıklıklar ve dudak çevresindeki dikey kırışıklıklar facelift ameliyatı ile çok fazla iyileşmeyebilirler. Bizim buradaki olaya bakış açımız şu; facelift burada ana işlem, temel yaptığımız iş yüz germe. Bu ne yapıyor? Yüze genel bir gençlik veriyor; üç boyutlu olarak, volümetrik olarak, hacimsel olarak. Yüzün gençlik topografisine yeniden kavuşmasını sağlıyor. Bunun üzerinde biz bu çadırı inşa ettikten sonra, çadırın birinin üzerindeki ince kırışıklıklar, lekeler, vesairelerde facelift ile birlikte veya facelift’ten sonra yapılan bir takım ek işlemlerle (botoks gibi, lazer gibi, dolgular ya da yağ enjeksiyonları gibi) ortadan kaldırılıyor. Bu yola çıkan bir kişi, mümkünse sadece yüz germe cerrahisi değil, yüz germe ve sonrasında göreceği dolgu, botoks ve lazer gibi bir takım tamamlayıcı tedavilerle de birlikte ilerlediği takdirde sonucun iyinin de ötesinde, mükemmel seviyesine yükseleceğini bilmeli.


ree

Dolguyu facelift’ten önce mi, sonra mı yapmalı?

Dolguyu facelift’ten sonra yapmak lazım. Çünkü dolgu gerektiren problem büyük bir ihtimalle zaten yüz germeden sonra çözülecektir. Ameliyatta çözülmeyen ufak tefek problemler için dolguyu ameliyat sonrası şişlikler indikten sonra kullanmak daha mantıklı bir seçim olur.



OP. DR. METİN KEREM | CLINIC ARTS ESTETİK
OP. DR. METİN KEREM | CLINIC ARTS ESTETİK

Peki, facelift’ten sonra dolgu hangi durumlarda uygulanır?

Dolgu uygulaması, yüz germe işleminden sonra pek çok noktada bizim işimizi kolaylaştıran, ufak tefek problemleri çözmekte ve sonuçlarımızı iyiden daha da iyiye taşımaya yardımcı olan uygulamalardır. Örneğin, bir hastanın yüzüne güzel bir facelift ameliyatı yaptıktan sonra zayıf dudakları dolguyla güçlendirmek o ameliyatın etkisini artıracaktır. Facelift’in etkisinin çok yeterli olmadığı ince kırışıklıklarda da yine dolgulardan faydalanmak sonucu daha öteye götürür.




Dolgu uygulamalarının süresi ne kadardır?

Dolgu uygulamalarının etki süresi iki temel faktöre bağlıdır. Bunlardan birincisi dolguyu uyguladığımız bölge, ikincisi de uygulanan dolgunun türü. Dolguyu uyguladığımız bölgede kan dolaşımı ne kadar fazla ve hızlı ise o dolgu oradan o kadar çabuk eriyecektir. Buna en iyi örnek dudaktır, genelde yüz dolguları içerisinde en çabuk eriyen dolgular dudak dolgularıdır. İkinci faktör ise yapılan dolgunun tipi; genellikle daha yoğun özellikle kemik üstüne daha derin dokuya yaptığımız dolgular uzun süre kalıcı olma eğilimindedir. Yumuşak kıvamlı akıcı dolgular ve çapraz bağlı olmayan dolgular daha erken dönemde erimeye meyillidir. Ortalama bir süre vermek gerekirse dolguların ömrü 8 ila 12-14 ay arasıdır. Bu söylediklerim hyalüranik asit dolgular için geçerli. Özellikle göz altı gibi bazı bölgelerde bu süre 2 yıla kadar uzayabilir.


Dolgu ile botoksun farkı nedir?

Dolgu ve botoks birbirinden tamamen farklı ürünler. Dolguların amacı bir yere volüm vermek, bir yeri doldurmak. Örneğin, dudağın içerisine bir miktar dolgu yapılırsa o dudak büyür. Botoks ise bir ilaçtır ve bu ilaç yapıldığı yerdeki kasların kasılmasını engeller. Yani sinir uyarısı gelmesine rağmen o kas kasılamaz. Kasılamadığı zaman da o kasın kasılmasına bağlı oluşan kırışıklıklar oluşamaz. Bunun en güzel örneği kazayağı bölgesi, kaş arası ve alın çizgileridir. Bu bölgelerimize botoks yaptığımız zaman, hasta oradaki kasını fazla kullanılmadığı için kırışıklık oluşmaz. Botoksun etki süresi aşağı yukarı 4 ay kadarken, dolguların etki süresi yerine göre 6 ay, 8 ay, 1 yıl ya da 2 yıla kadar uzanabilir.


  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 18 Ağu 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2022

İstanbul’dan aldığı ilhamla zamansız çantalar tasarlayan Nilüfer Demirci’ye tasarım yolculuğunu ve yaz sezonunun favori modellerini sorduk. Ege Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü mezunu Nilüfer Demirci, İstanbul Moda Akademisi’nde de moda tasarımı eğitimi almış. ‘Çanta stilin en önemli tamamlayıcısıdır’ fikrinden yola çıkmış ve zamansız tasarımlar yaratmaya yönelmiş. İstanbul gibi tarihi bir şehirden ilham alan tasarımlarını #madeinİstanbul mottosuyla daha da çeşitlendirmeyi ve yurtdışına ulaşmayı hedefliyor. Markaya web sitesine ek olarak Design Market, Collection Point, Antalya NKBrandstore, GU Designer Store Alaçatı, Mahza Göcek, Gaziantep E26 mağazası ve Shopwondrous’dan ulaşılabiliyor.

ree

“Aslen Yunanistan doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi orada tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için Türkiye’ye geldim. Ege Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden mezun oldum. Daha sonra İstanbul Moda Akademisi’nde moda tasarımı alanında eğitim aldım. Bir süre kişiye özel tasarımlar yaptıktan sonra 2016’dan itibaren çanta tasarımına yöneldim. Ustalarla birebir çalışarak kendimi geliştirdim. İşe en basitinden kadife clutch yaparak başladım, ardından özel bir teknikle üretilen kordon çantalar geldi. Anadolu motiflerini günümüze uyarladığım çantalar yoğun ilgi gördü. 2017 yılından beri internetten satışa başladım. Ardından yavaş yavaş hem İstanbul’da hem Güney’de farklı mağazalar geldi.”

Khilios markasının yaratıcısı Nilüfer Demirci
Khilios markasının yaratıcısı Nilüfer Demirci

Marka ismi için de Kilyos’dan esinlenmişsiniz, hikâyesi nedir?

Tüm marka isimlerinin bir hikâyesi olduğu gibi Khilios’un da bir hikâyesi var. Marka ismi arayışımız başladığında hep ne olsun diye düşündük. Hem kadın markası çağrışımı olsun hem çanta markasına yakışır bir isim olsun, hem yerel hem de İstanbul çağrışımı yapsın istedik. İstanbul’da yerleşim yeri isimleri üzerinde daha çok yoğunlaştık. Çünkü yerel bir marka olmak bizim için önemliydi. Kilyos ismi hoşumuza gitti. Bunu biraz da yabancıların okuyabileceği şekilde düzenledik ve Khilios oldu. Bir çanta markası olarak, hem bizi hem de bir kadının karakterini mükemmel bir şekilde yansıttığına inanıyorum. Kilyos denizi; güzel, sıcak bazen sevecen bazen hırçındır; tam da bir kadın gibi çok değişken. Bir anı diğerine uymaz! Tıpkı bizim çantalarımız gibi. Deri, kadife, büyük, küçük, nakışlı, sade, gündüz veya gece kullanımı için; kısacası kadının bin bir hâline uygun bir model mutlaka var. Kesinlikle sıkıcı değil.


Peki, neden çanta tasarımını seçtiniz?

Bir kadının özenerek seçtiği, satın aldığı ve büyük bir heyecanla elinde taşıdığı ve onunla fark edilmek istediği aksesuardır çanta. Kendimden yola çıkarak söylüyorum, şu da bir gerçek ki bir kadının asla yeterli sayıda çantası yoktur!


ree

Tasarım aşamasında ilham kaynağınız ne oluyor?

Genelde ‘yeni bir çanta, model tasarlamam gerekiyor’ düşüncesiyle hiçbir zaman işe başlamam. Bir tasarımcı için çevresinde her şey bir uyarandır. Renkler, dokular, hisler, bir kitap, bir film, bir kumaş veya bir deri parçası; her şey ilham verici olabilir.


ree

Khilios dendiğinde sizce akla neler gelmeli?

Güzel, kaliteli, kullanışlı, alışılmadık.

Dünyada ve Türkiye’de çanta trendleri ne yönde?

Artık kişisel beğeniler ön planda, bir dönem büyük, bir dönem küçük modeller revaçtaydı. Artık her modeli aynı sezonda görebiliyoruz. Bu biraz da küçük tasarımcıların ön plana çıkmasından kaynaklanıyor. Eskiden büyük tasarımcılar yönlendiriyordu trendleri. Bence artık çantalar günlük ihtiyaçları yanında taşıyacak ebatta olmalı. Görselliğin yanında fonksiyonellik de önemli. Zamansız olmalı; 5 yıl, 10 yıl sonra da kullanılabilmeli. Kaliteli, tutarlı olmalı ve sürekliliğinin olması önemli. Tabii o zaman renkler de daha çok klasik oluyor. Ben bir çantamın, kullanan kişinin en yakın arkadaşı olmasını hedefliyorum.


ree

Audrey modelinin yapısından bahseder misiniz?

Audrey hem gündüz hem de gece kullanılabilir. Bu modele İstanbul’un kubbeleri ilham verdi. Sapı ve fermuarı aynı anda açılıyor. Bu çözümü 2016’da üçgen çantada kullanmıştım, çok ilgi görmüştü. Tasarımda bir fikri benimsiyorsam değişik formunu diğer tasarımlarıma da uyarlıyorum. Bu model çok beğeniliyor.


ree

Bir de bu yaz Rita telefon çantalarınız, tasarımlarınıza eklendi. Böyle bir ihtiyaç mı gördünüz?

Evet, son zamanların ihtiyacıydı, talep üzerine üretilen bir çanta. Böyle bir çanta olsa nasıl olur diye düşündük, model aşaması 2-3 ay sürdü. Ön tarafa telefon, arka kısma da para, kimlik kartı ve bir de dudak parlatıcısı konabiliyor. Yaz-kış kullanılabilir.

Khilios çantalarınız Türk dizilerinde çok kullanılıyor. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Evet, diziler Arap ülkelerinde çok izlendiği için oralarda çok tercih ediliyor modeller. Özellikle Yasak Elma dizisinde karakterlerin kullandıkları çantalara ilgi oluyor.



Web: khilios.com

Instagram: @khilios





Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page