top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 18 Şub 2023
  • 1 dakikada okunur

Kahvaltı kadar ruhumuza iyi gelen başka bir öğün daha var mıdır bilemiyoruz. Özellikle hafta sonu yapılan günün en zengin, en bereketli ve en leziz öğünü olan kahvaltılarımızda koyu muhabbetlere dalıyoruz. Türk halkının kahvaltısını nerede yaptığını araştırdığımızda katılımcıların yüzde 92,2’sinin kahvaltıyı evinde yapmayı tercih ettiği görülüyor.


ree

Areda Survey tarafından gerçekleştirilen kahvaltı araştırmasına göre Türk halkının yüzde 92,2’si kahvaltıyı evinde yapıyor ve kahvaltı sıcaklarında yüzde 59,8’i soğanlı menemeni tercih ediyor.

Yumurtayı Sahanda

Türk halkının kahvaltıda tercih ettiği sıcaklarda sahanda yumurta yüzde 26,5 ile ilk sırada yerini aldı. Sahanda yumurtayı sırasıyla yüzde 23,2 menemen, yüzde 16,8 sucuklu yumurta, yüzde 14,0 çorba, yüzde 12,6 patates kızartması, yüzde 5,3 hamur işi, yüzde 1,1 kuymak, yüzde 0,6 ciğer takip etti.


Menemeni Soğanlı

Kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmezi menemen soğanlı mı soğansız mı olur tartışmalarıyla sık sık gündeme geliyor. Türk halkının menemen tercihinin yer aldığı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 59,8’i soğanlı menemen, yüzde 40,2’si soğansız menemen seçimini yapıyor.


Metodoloji

Areda Survey tarafından 30 Aralık 2022 – 03 Ocak 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen kahvaltı sıcakları araştırmasına 1100 kişi katıldı. Tüketici eğilimlerini düzenli olarak ele alan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildi.



ree


  • Yazarın fotoğrafı: Hülya Büyükbayrak
    Hülya Büyükbayrak
  • 17 Şub 2023
  • 2 dakikada okunur
Kökeni Valencia olan Paella’nın, ilk olarak ortaya çıkışında Araplar ve Romalıların arasındaki birliğin olduğu söylenmektedir. Bu iki İspanyol kültürün mağribi kralların ziyafetlerinden kalanları, hizmetçilerin evlerine götürmek üzere karıştırıp hazırladıkları yemek olarak ortaya çıkmışken, günümüze bambaşka bir lezzet olarak ulaşmıştır. Hikâyesi çok eskilere dayanan Paella, aslında büyük kaplarda yaratılmış bir pirinç yemeği olarak da görülmektedir. Bir diğer taraftan da içinde pişirildiği tavayı ifade etmektedir.


ree

Eski dönemlerde hizmetkârların yemeği olarak adlandırılan bu yemek günümüzde popüler bir lezzet hâline gelmiştir. İsmi ise Para Ella’dan (for her/onun için) gelmiş, zamanla da Paella olarak kısaltılmıştır. Bu leziz yemeğin genel olarak kullanılan bir reçetesini paylaşacağım sizlerle;


Malzemeler

  • 2 soğan

  • 5 diş sarımsak

  • 5 yemek kaşığı zeytinyağı

  • 2 adet domates

  • 3 adet baby ahtapot

  • 1.5 su bardağı kısa taneli beyaz pirinç

  • 1/2 tatlı kaşığı safran

  • 1 çay bardağı kırmızı şarap (isteğe göre)

  • 3 su bardağı sıcak tavuk suyu (veya sebze suyu)

  • Tuz

  • Karabiber

  • 4 karides (200 gram jumbo)

  • 200 gram kalamar

  • 12 kabuklu midye (200 gram)

  • 1 su bardağı bezelye

  • Maydanoz


ree

Paella Nasıl Yapılır?

İlk olarak kuru soğanları küçük küçük yemeklik doğrayın. Sarımsakları ezdikten sonra ince ince kıyın. Domateslerin kabuklarını soyduktan sonra küp şeklinde doğrayın. Tüm deniz ürünlerini dikkatli bir şekilde temizleyin. Ardından bol su ile durulayın. Yıkadığınız deniz ürünlerini kağıt havlu yardımıyla kurulayın. Tavuk veya sebze suyunu tencereye alarak kısık ateşte pişirin. Geniş tabanlı bir tavada zeytinyağını kızdırın. İçine soğan ve sarımsakları ekleyerek kavurun. Pirinçleri yıkayıp süzdükten sonra tavanın içine alın ve üzerine doğranmış domatesleri ilave edin. Safran ve kırmızı şarabı ekledikten sonra yüksek ateşte çektirin. Sıcak sebze suyunun yarısını pirinçlerin üzerine ilave edin. Tuz ve karabiber ekleyerek kapağını kapatın ve pişmeye bırakın. Farklı bir tavanın içerisinde zeytinyağını kızdırın. Sırasıyla tüm deniz ürünlerini ekleyerek yüksek ateşte tek tek soteleyin. Deniz ürünlerini pilav tenceresine alın. Üzerine kalan sebze suyunu ve bezelyeleri de ekleyerek suyunu çekene kadar pişirin. Deniz Mahsullü Paella’yı ince kıyılmış maydanoz ve nane yapraklarıyla servis edin. Afiyet Olsun.


  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 15 Şub 2023
  • 2 dakikada okunur
Latife Uşşakî, İzmir’in tanınmış ailelerinden biri olan “Uşaklıgil” ailesine mensuptur ve yazar Hâlit Ziyâ Uşaklıgil’in de akrabasıdır. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde siyâset ve hukuk eğitimi aldı, Londra’da dil öğrenimi gördü. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Almanca biliyordu. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ile 29 Ocak 1923 tarihinde evlenen ve Çankaya Köşkü’ne yerleşen Latife Hanım; yaşadığı döneme göre oldukça iyi eğitimli, ileri görüşlü, Türk kadınının değişimini dünyaya göstermiş önemli bir isimdir.


ree

1898 >>

Latife Uşşakî, 17 Haziran 1898 yılında İzmir’de doğdu. İzmir’in tanınmış ailelerinden biri olan “Uşaklıgil” ailesine mensuptur ve yazar Halit Ziya Uşaklıgil’in akrabasıdır. Uşak kökenli aile, önce “Helvacızâde”, İzmir’e göçtükten sonra da “Uşakîzâde” olarak anılmıştır. Uşakîzâde Muammer Bey ile Adeviye Hanım’ın kızı olan Latife Uşşakî’nin; Vecihe (1907-1992), İsmail (1902-1973), Münci (1910-1932), Ömer (1903-1938) ve Rukiye (1908-1970) adlarında 5 kardeşi vardı. Uşakîzâde Köşkü’nün bahçesinde bulunan Camlı Köşk’te ilkokulu, İstanbul Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde ortaokulu ve liseyi okudu.


1921 >>

Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde siyâset ve hukuk eğitimi aldı, Londra’da dil öğrenimi gördü. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Almanca biliyordu.


1922 >>

Türkiye’ye döndüğünde Kurtuluş Savaşı henüz bitmemişti. Türk ordusunun İzmir’e girişinin ikinci günü Başkomutan Mustafa Kemal’in şehre geldiğini duydu (11 Eylül 1922). Bunun üzerine komutanlık karargâhına giderek, Mustafa Kemal’e, güvenlik gerekçesiyle Göztepe’deki konaklarında kalmasını önerdi. Gazi bu çağrıyı memnuniyetle kabul etti. Bu tanışma ayrıca taraflar arasında devamlı haberleşmenin başlangıcı oldu.


1923 >>

Mustafa Kemal Atatürk ile Latîfe Hanım, 29 Ocak 1923 tarihinde, Muammer Bey’in Göztepe’deki Uşakîzâde Köşkü’nde dinî nikâhla evlendiler. Nikâh bazı yönlerden dönemin adetlerine uymuyordu. Yaygın uygulamada kadınlar dini nikâhta yer almazken, Latife Hanım dinî nikâhta bulundu. Mareşal Fevzi Çakmak Paşa ve Kâzım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal’in, Mustafa Abdülhâlik Renda ile Salih Bozok ise Latîfe Uşakî’nin nikâh şâhidi idi. Bu nikâhta yaşanan ilkler, sekiz ay sonra Merkez Kadısı Hüseyin oğlu Ömer Fevzi tarafından belge hâline getirilmiş ve tasdik edilmiştir. Latife Hanım, yeni devletin başkenti Ankara’ya gelerek Çankaya’da ilk Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak kullanılan Kuleli Köşk’te yaşadı. Atatürk’ün isteği üzerine TBMM’deki oturumları izlemeye giden Latife Hanım, TBMM’ye giren ilk kadın oldu. Atatürk’ün pek çok yurt gezisinde kendisine eşlik etti.


1925 >>

Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latîfe Hanım’ın evliliği, 5 Ağustos 1925 günü sona erdi. Boşanma haberi, 12 Ağustos 1925 günü hükûmet bildirisi ile duyuruldu.


1975 >>

Ayrıldıktan sonra Latife Hanım derin bir ses-sizliğe gömüldü. Anılarıyla ilgili olarak hiç kimseyle görüşmedi. Ailesini kaybettikten sonra da tümüyle İstanbul’a yerleşti. Atatürk’ün, Latife Hanım’la evliliği 2 yıl, 6 ay, 4 gün sürmüştü. Latife Hanım öldüğü 12 Temmuz 1975 tarihine kadar zaman zaman İzmir’de, zaman zaman da İstanbul’da yaşadı. Göğüs kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi ve Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile mezarlığında toprağa verildi.




Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page