top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 22 Kas 2023
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023

Kendisi için yapıp taktığı tasarımları görenlerin “Bize de yapar mısın” diye talep etmesi üzerine, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvayan iki çocuk annesi Hatice Nur Örki, evine kurduğu küçük atölyesinde hayalindeki tasarımları gerçeğe dönüştürdü. Taç, küpe ve kolyelerden oluşan ürünleriyle kişiye özel üretim de yapan Hatice Nur Örki, “Keyfimce Design” markasıyla bir kadın girişimci olarak online satış mağazalarındaki yerini alıp üretmenin mutluluğunu yaşıyor.

ree

İnsanların, hayallerinden asla vazgeçmemesi gerektiğini belirten Hatice Nur Örki, Keyfimce Design’ın yolculuğunu şöyle anlattı: “Çocukluğumdan bu yana mağazaların önünden geçerken gözlerim hep parlamıştır. Kıyafetlerdeki boncuklar, taşlar hep ilgimi çekmiştir. Küpeler, taçlar, kolyeler ve aksesuarlar... Onlara baktıkça kafamda farklı tasarımlar oluştururdum. Herkeste olandan farklı şeyler isterdim. Birgün, hayal ettiğim tasarımları kendim için yapmaya karar verdim. Yaptıkça daha fazlasını yapma isteği doğdu içimde. Kendi tasarımlarımı takmaya başladım. Bunları gören çevremdekiler “Bize de yapar mısın” diye ısrar edince evde küçük bir atölye kurup işe koyuldum. Geldiğim noktada, kendim için başladığım bu yolculuk Keyfimce Design markasıyla çocukluk hayalimin gerçeğe dönüşmesi olarak noktalandı.”



  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 21 Kas 2023
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023

Saç bakım ürünlerine olan ilgisi Buse Alpdoğan’ı kendi Janne Care markasını kurmaya yönlendirmiş. Hem bakım yapan hem de besleyen formülleriyle saçları sağlığına kavuşturmayı hedefliyor. Kendisiyle marka hikâyesini ve yeni ürünlerini konuştuk.

ree

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1977 yılında Gaziantep’te doğdum. Eğitim hayatımı da Gaziantep’te tamamladım. Üniversite sonrasında dört yıl boyunca fizik öğretmenliği yaptım. Ancak evlendikten sonra ikiz bebeklerim dünyaya geldi ve onlarla daha yakından ilgilenmek istediğim için kariyerime ara verdim. İkizler büyüdükten sonra iş hayatına geri dönmeye karar verdim. Zihnimde her zaman girişimcilikle ilgili planlar vardı ve bu nedenle sürekli araştırmalar yapmaya devam ettim. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından desteklenen dijital pazarlama eğitimi aldım ve kendi işimi kurmaya karar verdim. Kozmetik sektörü her zaman benim ilgi alanımdı ve özellikle doğal, sağlıklı, inovatif ürünler dikkatimi çekiyordu. Pandemi sırasında online olarak Kurtsan’dan tıbbi aromatik eğitimi aldım. Araştırmaktan ve deneyimlemekten epey keyif aldığım için kozmetik sektörüne yöneldim ve Janne Care’i kurdum.


Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu
Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu

Saç ürünlerine nasıl yöneldiniz?

Saç bakımı benim için her zaman önemli olmuştur. Hem zamandan tasarruf etmeme hem de saçlarımın daha yumuşak ve sağlıklı olmasına yardımcı oldukları için normal saç kremleri yerine durulanmayan saç kremlerini tercih ederim. Birçok ünlü markanın ürünlerini denedim ancak hiçbiri ihtiyacımı tam anlamıyla karşılayamadı. Tam da bu noktada kendi saç ürünlerimi geliştirmeye karar verdim. Haziran 2022’de deneyimli bir ekip ile saç ürünleri üzerine kapsamlı bir çalışma başlattık. İlk olarak hangi ürünleri geliştireceğimize karar verdik. Zamandan tasarruf ettiren, inovatif ve kolay kullanımlı saç ürünleriyle başlamaya karar verdik ve iki farklı ürün için Ar-Ge çalışmaları başlattık. Ürünleri, deneyimlemek ve geliştirmek için bir yıl boyunca ben, kızım ve kız kardeşim saçlarımıza uyguladık. En iyi ve en etkili formülasyonu bulmak için sürekli çalıştık ve nihayet bu yıl haziran ayının sonunda ürünleri sizlerle buluşturduk.


Markanızın ismi nereden geliyor?

Babaannemin ismi “Cennet” ama ona “Canne” diye seslenirdi çevresi. Yeşil sabunla yıkadığı kınalı, çok güzel, upuzun saçları vardı. Küçük bir çocukken babaannemin saçlarını ahşap bir tarakla ve özenle taramasını seyretmeyi çok severdim. Saç bakımı konusunda bana küçüklükten beri ilham verdiği için markamın adını Janne Care koydum.


Ürün gamında neler var?

Şimdilik ‘Yoğun Onarıcı Durulanmayan Saç Kremi’ ve ‘Yoğun Onarıcı Saç Serumu’ var. Saç kreminin ağırlaştırmayan formülü; yoğun nemlendirme sağlarken zorlu saç tiplerinde bile tarama kolaylığı sağlıyor. İpeksi yumuşaklık ile yıpranmış saçların sağlığını yeniden kazandırıyor. Yoğun Onarıcı Saç Serumu, ultra hafif yağ formülü; kuru ve yıpranmış saçları onarıyor, derinlemesine besliyor ve çevresel stres faktörlerine karşı koruma sağlıyor. Yeni ürünlerimiz ise Ar-Ge aşamasında.


ree

Yoğun Onarıcı Durulanmayan Saç Kremi nasıl kullanılıyor?

Duştan sonra ıslak saça da uygulanabiliyor nemli veya kuru saça da. Çok gür saçların yağlanmaması ve bukle oluşturmak için kuru da uygulanabiliyor. Ben genelde ıslak saça uyguluyorum. İnce telli ve boyalı saçlarımı herhangi bir şampuan hatta yeşil sabunla bile yıkasam bu ürünle kolaylıkla açabiliyorum ve saçlarım anında yumuşacık oluyor. Oldukça etkili ve konsantre bir ürün olduğu için de fındık büyüklüğünde uygulamak yeterli oluyor.


İçeriğinden bahseder misiniz?

Ürünlerimizde özel olarak Güney Afrika’da çöl koşullarında yetişen ve dayanıklılığıyla bilinen Diriliş Otu (Myrothamnus Flabellifolius)’nu tercih ettik. Bu mucizevi bitki, ciltte ve saçlarda yaşlanma etkilerini azaltma konusunda son derece etkili. Bunun yanı sıra E vitamini ve diğer kullandığımız kaliteli ham maddeler ile besleyici, güneşin zararlı etkilerine ve ısıya karşı koruma sağlayan, saçlara ipeksi yumuşaklık kazandıran ürünler geliştirdik. İnovatif, temiz ve faydalı içeriklere sahip ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı onaylıdır ve ÜTS kayıtları yapılmıştır.


Janne Care Yoğun Onarıcı Saç Serumu nasıl kullanılıyor?

Tercihinize göre hem ıslak hem de kuru saçta kullanabilirsiniz. Saçın kabarmasını kontrol etmek, canlılık katmak ve yumuşaklık sağlamak için az miktarda ürünü; saç boylarından uçlarına doğru uygulamalısınız. Uçucu bir yapıya sahip olduğu için saçı yağlandırmaz ve ağırlaştırmaz. Fakat konsantre yapısı sayesinde yoğun bir kıvama sahip olduğundan ölçülü bir şekilde kullanmak önemlidir aksi takdirde saça ağırlık yapabilir.


Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu
Buse Alpdoğan | Janne Care Kurucusu

Peki, iki ürünün farkı nedir?

Aslında her ikisi de saç bakımında benzer etkilere sahip ancak işlevsel olarak farklılık gösterirler. Durulanmayan saç kremi, saçı derinlemesine nemlendirmek ve yumuşatmak için tasarlanmış bir üründür, bu yüzden genellikle saç açıcı olarak düşünülür. Diğer yandan, E vitamini destekli saç serumu, saç tellerini anında onarır ve besler aynı zamanda parlaklık kazandırır. Ben bazen yarım fındık büyüklüğünde saç kremi ile yarım pompa saç serumunu karıştırarak kullanmayı tercih ediyorum. Bu kombinasyon, saçım kuruduğunda hem kolay açılmasını sağlıyor hem de parlak ve canlı bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor.


Hedefleriniz neler?

Her insanın saç bakım rutini ve ihtiyaçları farklıdır. Aslında, her rutine hitap eden saç bakım serisi oluşturmak istiyorum. Şu anda, şampuan ve saç kremi üzerinde Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Markamın odak noktası şimdilik sadece saç ürünleri olsa da gelecekte farklı kişisel bakım ürünleri de ekleyebilirim. Bu yüzden markamın adında saç bakımı geçirmedim. Anti-aging güneş kremi, kirpik besleyici ürünler veya el kremi gibi farklı kategorilerde ürünler sunma potansiyeline ve motivasyonuna sahibim diyebilirim.


ree

Ürünlere nasıl ulaşılabiliyor?

Ürünlerimize, online olarak www.jannecare.com ve Trendyol üzerinden ulaşabilirsiniz. Ekim ayı itibarıyla ise Trio Kuaför Akasya Şubesinin raflarında yerimizi aldık. Ayrıca, zaman zaman bazı festival veya organizasyonlarda da buluşabiliriz.


Geri dönüşler nasıl?

Kullanıcı dönüşleri son derece olumlu ve bizim deneyimlerimizle paralel. Ürünlerimizin kalitesi, yerli bir markanın da inovatif, etkili ve kaliteli ürünler üretebileceğini gösteriyor. Herkesin bir kere denemesini içtenlikle öneririm. Bazı insanlar, yabancı markaların olmazsa olmaz olduğuna dair bir algıya sahip, ancak bu yanlış bir düşünce. Yerli markalar arasında gerçekten harika ürünler var. Yalnızca keşfetmek gerekiyor.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 21 Kas 2023
  • 3 dakikada okunur
Eşsiz kültürel yapısıyla tam bir Avrupa şehri olan Barselona İspanya’daki ikinci en büyük şehir ve Katalonya’nın başkentidir. Ününü modern sanat akımına yön veren sanatçı Gaudi’nin şehrin kimliği hâline gelmiş eserlerine ve 1900’lerden kalma ızgara planlı ilginç şehir yerleşimine borçludur. Yaygın dil olarak Katalanca konuşulmaktadır.

ree

İdari açıdan çeşitli bölgelere bölünen Barselona’da 44 mahalle birimi vardır. Şehir, parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. 1929-1988 Dünya Ticaret Fuarı ve 1992 Olimpiyatları’nın organizatör şehri olması 20. yüzyıla damga vurmasını sağlamıştır. Barselona kışların nemli ve yağışlı, yazların ise kurak ve sıcak geçtiği tipik bir Akdeniz iklimi kentidir. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak nitelendirilen Barselona, her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır. Yılın hangi döneminde isterseniz gidilebilirsiniz.


ree

Tarihçesi

İspanya’dan daha eski bir geçmişe sahip olan Barselona’nın tarihi, efsanevi kumandan Hannibal Barca’nın babası Kartacalı Hamilcar Barca’nın M.Ö 1. yüzyılda Barcino’da üst kurmasıyla başlar. Romalıların Kartacalıları yenilgiye uğratmasıyla kurulan şehir bugünkü Gotik Mahalle’nin olduğu yerde büyütülerek etrafı surlarla çevrilmiş ve adına “Barcino” denilmiştir.

Tarihte Vizigotların, Endülüs Emevi Devleti’nin, Karojen Hanedanı’nın hakimiyeti altına giren şehri, 10. ve 11. yüzyıllarda özerkleşen Barselona kontları Katalonya’nın geri kalan bölgeleriyle birlikte denetimleri altına aldı. 1137’de Aragon’la birleşen Katalonya’da ticaretle uğraşan varlıklı sınıfların siyasi gücü arttı. Kısa sürede Barselona, Akdeniz ticaretinde Cenova ve Venedik’le boy ölçüşür hâle geldi.


ree

14. yüzyılda başlayan veba salgınları nüfusu önemli ölçüde azaltınca kent bir duraklama dönemine girdi. 16. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’de artan gücü ve Amerika’nın keşfi de Barselona’nın Akdeniz ticaretindeki konumunu gölgeledi. Daha sonra Napoleon’un egemenliği altında giren kent, 1808-1813 yılları arasında hızla sanayileşmeye başladı. 1832’de Buhar gücüyle çalışan ilk dokuma fabrikası açıldı ve Barselona, İspanya Krallığı’nın en önemli kenti hâline geldi.


ree

Aktiviteler

Müzeleri, farklı kültürü ve Gaudi’nin şehre kattığı benzersiz eserleriyle Barselona’da görülmesi gereken çok yer var. Sagra da Familia, Nou Camp Stadyumu, Park Güell, Las Ramblas, Picasso Müzesi görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehri detaylı gezip keşfetmek isteyenler için ise Montjuic Tepesi, Joan Miro Müzesi, Casa Mila, Casa Battlo, Marcet de La Boqueria, günümüzde UNESCO Kültür Mirası sayılan konser salonu Palau de la Musica Catalana da diğer güzel alternatifler arasında olabilir. Barselona’da görülmesi gereken çok yer var. Sagra da Familia, Nou Camp Stadyumu, Park Güell, Las Ramblas, Picasso Müzesi görülmesi gereken yerlerin başında geliyor


ree

Sagra da Familia

Gaudi’nin üstünde kırk yıl çalıştığı “müşterim aceleci değildir” şakasını yapmasına sebep olan tamamlanmamış bazilikanın iç yapısını ayakta tutan kolonlar dallanıp budaklanan ağaçlar şeklinde tasarlanmıştır. Yapının içine girildiğinde ormanda dolaşma hissi uyanır. Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan Sagra da Familia’nın yapımı hâlen devam etmektedir. Halk arasında bitmeyen kilise olarak da bilinir.



Nou Camp Stadyumu

FC Barcelona’nın eski stadı Camp de Les Corts’un daha fazla büyütülememesi nedeniyle 28 Mart 1954’te yeni stadyum Nou Camp’ın inşası başladı. Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise kapasite bakımınden en büyük 11. stadyumu olan Nou Camp’ın resmi açılışı 1957 yılında yapıldı. İhtişamlı mimarisi ile göz dolduran bu stadyum tarihi boyunca iki kez Şampiyonlar Ligi final maçına da ev sahipliği yapmıştır.

ree

Park Güell

Barselona’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Park Güell… Bahçelerden ve mimari unsurlardan oluşan bir kamu parkı olan Park Güell, 1900’den 1914’e kadar inşa edildi ve resmi olarak 1926’da halka açıldı. İçinde rengârenk bir oyun bahçesi bulunan Park Güell, 1984 yılında UNESCO tarafından “Antoni Gaudi’nin Eserleri” adı altında bir Dünya Mirası Alanı ilan edildi.


ree

Las Ramblas

Barselona’nın kalbi olarak anılan, ünlü markaların mağazalarını ve şık restoranları bir araya getiren bu ünlü caddeyi gezmeden dönerseniz çok şey kaçırırsınız. Şehrin sosyal hayatının aktığı, festivallerde ve kutlamalarda milyonların buluştuğu bir cadde burası. Geceleri sokak gösterileriyle canlı bir hâle gelir.


ree

Picasso Müzesi

Sahip olduğu 4 bin 251 eserle ziyaretçilerine kalıcı ve geçici sergiler sunan müze, Pablo Picasso hayattayken adına açılan ilk müze olma özelliğini taşıyor. Picasso Müzesi, İspanyol sanatçının en çok eserini barındıran iki müzeden biridir ve 1957 yılında yaptığı Las Meninas (Nedimeler) isimli serisi de burada sergilenmektedir.



ree

Mutfak

Akdeniz esintileri taşıyan Barselona mutfağında sebze, deniz ürünleri, zeytin yağı ve et hemen hemen her yemekte kullanılmaktadır. Bir gün yolunuz düşerse bu güzel şehirde mutlaka yemeniz gereken birkaç lezzeti sizler için hazırladık.


Paella | Midye ve karides gibi deniz ürünleri pirinçle birlikte baharatlar eklenerek pişirilir. Etli ve tavuklu olabildiği gibi pek çok değişik lezzette de sunulabiliyor.

Pa amb tomaquet | Ekmek üzerine sarımsak, domates, tuz ve zeytinyağı karışımı sürülmesi ile elde edilen pa amb tomaquet harika bir atıştırmalık. Hem keyifli hem de lezzetli.

Escalivada | Sebze yemeği seviyorsanız eğer Escalivada’yı denemeden şehirden ayrılmayın. Sebzeler, sarımsak ve zeytinyağı ile harmanlandıktan sonra ızgarada pişirilir. Oldukça hafif bir lezzette olan bu yemeği mutlaka denemelisiniz.

Churros | Tatlısız olmaz diyenler el kaldırsın! İspanyol tatlısı diye de bilinen churros, bir tür kızarmış hamur tatlısı. Toz şekere ve çikolata sosuna ya da süt reçeline bulanarak yenen Churros’un tadına doyamayacaksınız.


ree

Ulaşım

Tercih edebileceğiniz ulaşım seçeneği sayısı fazla olmasına rağmen sizlere en konforlu ve hızlı olan havayolu ulaşımını tavsiye ederiz. Ülkemizden Barselona’ya direkt uçak seferleri bulunmakta ve yaklaşık 3 saat 35 dakika sürmektedir.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page