top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 16 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur
Çukurova bölgesi bu yıl ilk kez hayata geçirdiği ve her yıl tekrarlanması planlanan sürdürülebilir sanat projesi “Portfolyo Seçki Yarışması’’nın ilk sergisini sanatseverlerle buluşturdu.

ree

Adana Mutfak Müzesi’nde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın da katılımıyla gerçekleşen açılış daveti son derece renkliydi. Özellikle deprem bölgelerinden katılan öğrencilerin sevinci ve motivasyonu yarışmanın ne kadar büyük bir amaca hizmet ettiğini gösterdi. Adana’nın seçkin galerileri arasında yerini alan KUN Art Spaceten Elif Sezer ve D5 Sanat Ortamından Veli Mert koordinatörlüğünde gerçekleştirilen proje; Adana Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Yenişehir Belediyesi, Mersin Kültürhane ve İstanbul Karşı Sanat desteğiyle hayat buldu. Sergi, bölgedeki Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakülteleri öğrencilerinin seçilmiş eserlerinden oluşuyor.


Yayın Koordinatörümüz Özge Zeki’nin de Aralarında Bulunduğu Basın Mensupları,  Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Bir Araya Geldi
Yayın Koordinatörümüz Özge Zeki’nin de Aralarında Bulunduğu Basın Mensupları, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Bir Araya Geldi

Sanat Öğrencilerine Fırsat Sağlıyor

Projenin amacı sanata ilgi duyan, sanatla hayatını sürdürmek isteyen öğrencilere motivasyon kazandırmak, sanatçıların fark edilerek tanınmasına katkıda bulunmak, sanat ortamlarının görünürlüğünü arttırmanın yanı sıra son aşamada alıcısına ulaşmasını sağlamak. Uzak erimdeki amacı ise Türkiye’deki tüm üniversiteleri kapsayan seçki yarışmasını ulusal platforma taşımak.


Portfolyolar Özenle İncelendi

Sergi ilk aşamada Adana, Mersin ve Hatay’daki Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakültelerinin sanat bölümleri lisans derecesinin üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri ile yüksek lisans ve sanatta yeterlik/doktora öğrencilerinin portfolyolarından oluştu. Sergide Adana’dan; Sıla Somer, Nihan Karadeniz, Melis Yılmaz Aktaş; Mersin’den Sezen Karabulut, Gülten Nur Gündoğdu, Yüsra Dirik; Hatay’dan Ahmet Uçar, Zehra Dinç ve Arzu Yıldız’ın eserleri başarı ödülü alırken projeye ek olarak sergilenmeye değer görülen 27 portfolyo çalışması (toplamda 36 portfolyo) sanatseverlerin izlenimine sunuldu.


Yarışmadaki eserler; Tayfun Akdemir (Arş. Görevlisi), Hakan Çapkan (Sanat Eğitimcisi),

Prof. Melih Apa, Dr. Öğr. Üyesi Şeref Erol, Öğr. Gör. Juan Botella Lucas, Prof. Dr. Nimet Keser, Prof. Seher Kurt, Prof Cüneyt Kurt, Dr. Öğr. Üyesi Hülya Karaçalı Annepçioğlu ve Dr. Ezgi Bakçay’dan oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi.


Her ilden bir lisans, bir yüksek lisans ve bir sanatta yeterlik/doktora alanında dokuz katılımcıya 10’ar bin TL tutarında “Başarı Ödülü”, 36 katılımcıya ise 5’er bin TL tutarında “Üretim Desteği” verildi. İlk kez Adana Mutfak Müzesi’nde (Kılavuz Konağı) açılan sergi; ekim ayı içerisinde Mersin Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Sanat Galerisi, üçüncü final sergisi ise aralık ayında İstanbul’da sanatseverlerle bulaşacak. Koordinatörlüğünü Sanatçı Veli Mert ve Sanat Yöneticisi Elif Sezer’in yaptığı “Portfolyo Seçki Yarışması’’ sergisi 21 temmuz tarihine kadar Adana Mutfak Müzesi’nde her gün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.


Elif Sezer | KUN Art Spacein Kurucusu
Elif Sezer | KUN Art Spacein Kurucusu

Elif Sezer: “Gençler Hayallerine Bir Adım Daha Yakın”

Adana’da faaliyet gösteren KUN Art Spacein Kurucusu Elif Sezer, genç sanat öğrencilerini destekleyen Portfolyo Seçki Yarışması’nın mimarlarından. Elif Sezer, projenin önemini ve Bodrum’daki faaliyetlerini şöyle özetledi: “Bu projenin benim için önemi; sanatçı olma yolunda üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilere gelecekleriyle ilgili bir nebze de olsa umut verebilmek, onları görüp anlayan izleyicilerin, galerilerin, hocaların ve hatta belediyelerin olduğunu gösterip hayallerini gerçekleştirebilmeleri için bir adım atabilmelerini sağlamaktı. Bu süreçte karşılaştığım sanat profesyonelleri ve destekçiler ile projenin sadece üç ille sınırlı kalmayıp Anadolu’nun her köşesinden öğrencilerin katılabildiği ulusal bir projeye dönüşmesi en büyük temennimiz oldu. Projeye D5 Sanat Ortamından Veli Mert ile başladık. Sonrasında Adana Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Yenişehir Belediyesi, Mersin Kültürhane ve İstanbul’dan Karşı Sanat destek oldu. Açılış sonrası çok olumlu geri bildirimler aldık. Öncelikle böyle bir projeyi planlayıp hayata geçirebilmemizden dolayı tebrikler aldık. Şu anda Bodrum Yalıkavak’ta, Bilgili Holding BodrumBodrum Evleri ev sahipliğinde; Bilgili Sanat, KUN Art Space ve Eskişehir’den Key Art Galeri ile “Beyond The Optimist” isimli karma serginin açılışını gerçekleştirdik. Sergimiz 8 eylüle kadar devam edecek.”

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 11 Ağu 2024
  • 1 dakikada okunur
Alfa Romeo, bu yıl 42.’si düzenlenen ve Enzo Ferrari’nin “dünyanın en güzel yarışı” olarak adlandırdığı 1000 Miglia’dan zaferle ayrıldı. Tarihin yeniden canlandırıldığı ve 1927 ile 1957 yıları arasında üretilen modellerin katılabildiği 1000 Miglia’nın, Brescia ve Roma arasındaki 2 bin km’lik zorlu rotasında 400’ün üzerinde klasik otomobil mücadele etti.

ree

Yarışta, Villa Trasqua Takımının Vesco ve Salvinelli ikilisinin pilotajındaki 1929 model Alfa Romeo 6C 1750 Super Sport, podyumun en üst basamağındaki yerini alırken; Fontanella ve Covelli ikilisi, 1927 Lancia Lambda Casaro VII ile gümüş madalya almaya kazandı. Üçüncü sırada ise Aliverti ve Valente pilotajındaki Alfa Romeo 1929 6C 1750 yer aldı. Alfa Romeonun 1928 1000 Miglia’da kazandığı ilk zaferine saygı duruşu niteliğindeki özel serisi Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport ve Alfa Romeo Junior da bu yılki yarışta sahne aldı.


ree

Junior İlk Kez Sahneye Çıktı


Bu yılki 1000 Miglia’da, Alfa Romeo’nun 1928’de kazandığı ilk zaferine saygı duruşu niteliğinde hazırlanan Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport özel serileri ile yeni kompakt spor otomobili Junior’ın tanıtımına da sahne oldu. İzleyenler 1000 Miglia’da; Alfa Romeonun sportifliğini Avrupa pazarındaki en büyük segmente geri getiren yeni kompakt spor otomobili Junior’ı ilk kez sürüş esnasında görme fırsatı da buldu.


ree

Brescia’dan Torino’ya, Cenova ve Viareggio Plajlarından, Roma’nın kalbindeki Via Veneto, ardından Siena, Ferrara ve Garda Gölü üzerinden kuzeye dönerek Brescia’daki Viale Venezia’daki geleneksel geçit töreniyle sona eren ve halkın büyük ilgi gösterdiği bu “gezici müze”, 2 bin km’yi aşan parkur boyunca izleyicilerde  heyecan ve merak uyandırdı.

Ekranların efsane isimlerinden, güzelliği kadar asaleti ve kişiliğiyle de herkesin gönlünde taht kuran Aydan Şener, ilk kitabı “Kadına Dair”in tanıtımı kapsamında 25 Haziran Salı günü D&R Suadiye’de düzenlenen ilk imza gününde sevenleri ile bir araya geldi.

ree

Etkinlikte, kitaplarını imzalayan Aydan Şener’e hayranları büyük ilgi gösterdi, uzun kuyruklar oluştu. Bir imza gününde bulunmanın, okurlarıyla bir araya gelmenin ve kitaba dair söyleşmenin çok güzel bir duygu olduğunu belirten Aydan Şener, “İnsan belli bir dönemden sonra bu tür etkinliklerin kıymetini daha iyi anlıyor. Yıllarca beni izleyen, destekleyen, hep yanımda olan sevenlerimle ve sevdiklerimle D&R aracılığıyla bir araya gelmek bana da çok iyi geldi. Birikimlerimi paylaşmak büyük bir gurur kaynağı” dedi. İlk kitabı için “Hayatımın ödülü gibi” diyen Aydan Şener şunları söyledi:


ree

İyi, Kötü, Güzel, Çirkin, Pek Çok Şey Yaşandı

“Kitap çıkarma fikri menajerim Bircan Usallı Silan’ın önerisiydi. Uzun zamandır yapmamı istiyordu, ben de daha fazla direnemedim ve Deniz Ertem Aydoğar söyleşisi ile kitapseverlerle buluştum. İyi, kötü, güzel, çirkin, pek çok şey yaşandı ama sonuçta geriye kalan sevgi. Bu da en güzeli. Kitabımı annem ve kızıma ithaf ettim. Kitapta kadına dair her şey var. Doktor Nur Topçu’nun doğru yaş alma, doğru beslenme ile ilgili görüşleri de destek oldu. Onunla da çalıştığım için çok mutluyum. Kitabın başında kalbimden kopan bir giriş yazısı da kaleme aldım. İnsanlar bu bölümü de okurlarsa çok mutlu olurum. Okurlarla el ele olmak, gözlerine bakınca sevgiyi, dostluğu paylaşabilmek çok kıymetli. Sırf bu duygu için bile imza günlerine devam edebilirim.


Kendimi Yazar Olarak Adlandırmıyorum

Kendimi yazar olarak adlandırmıyorum. Aslında Kadına Dair, gazete röportajlarının daha gelişmiş bir haliydi diyebiliriz. Yeni kitaplar çıkarmayı çok istiyorum ancak okurun ilgisi de bu isteğimde önemli bir kriter. Kitapla ilgili en heyecan verici kısım, kızım ve annemle ilgili duygularımı doğru anlatabilme telaşımdı. Annem çok disiplinli bir ebeveyndi. Bense kızımla arkadaş oldum. Dolayısıyla öteden beri hangisinin doğru olduğunu sorgulayıp duruyordum. Kitapta da bu duygularım yer alıyor.



ree


Bana Bir Şeyler Katan Her Kitabı Okumayı Seviyorum

Ruhuma dokunan ve bana bir şeyler katan her kitabı okumayı seviyorum. Şu sıralarda Ayşe Erbulak’ın ‘Dokuz Oda Cinayeti’ adlı kitabını okuyorum. Kızım Ecem benim en önemli eleştirmenim. Onun dediği her şeyi muhakkak dikkate alıyorum. Bende iz bırakan kitapları ona da tavsiye ediyorum. En son Osman Balcıgil’in ‘İpek Sabahlık-Bir Suat Derviş Romanı’ adlı kitabını tavsiye ettim.


Şu Anda Okuduğum Bir Hikâye Var

Yeni bir proje için hazırlık aşamasındayım. Şu anda okuduğum bir hikâye var. Eğer kendimi hikâyenin ve karakterin içinde bulursam yeni sezonda tekrar buluşacağız. Aslında günün birinde İpek Sabahlık’ın dizisi veya filmi çekilecek olsa Suat Derviş’i canlandırmayı çok isterim.”


ree

Kadına Dair Hakkında

Aydan Şener’in, iletişimci Deniz Ertem Aydoğar ile gerçekleştirdiği nehir söyleşisinden yola çıkarak hazırlanan Kadına Dair kitabı, oyuncunun kadın sağlığından güzelliğe, değişen ruh hâllerinden anneliğe, kadınlık hâllerinden insanlık hâllerine, kendi annesi ve çocuğuyla olan ilişkilerinden modaya kadar, insan ve hayvan sevgisiyle çarpan kalbinin ve iç dünyasının seslerini, geniş bir yelpaze ile okuyucuya sunuyor.Kitapta Dr. Nur Topçu ise güzellik, sağlık ve estetik konularında bilgi ve birikimleriyle konuk yazar olarak yer alıyor.


Aydan Şener Hakkında

1981 Türkiye Güzeli seçilerek hayatımıza giren Aydan Şener, 1984 yılında rol aldığı, Tarık Buğra’nın aynı adlı ünlü eserinden çekilen ‘Küçük Ağa’ dizisiyle ekranlara merhaba dedi. Ancak asıl ününü, 1986 yılında Reşat Nuri Güntekin’in aynı adlı efsanevi eserinden uyarlanan ‘Çalıkuşu’ dizisindeki ‘Feride’ rolüyle kazandı. Bugüne kadar onlarca film, dizi ve tiyatro oyununda rol alan Şener aynı zamanda Yeşilçam’ın efsane isimlerinden Suzan Avcı’nın da yeğeni.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page