Ressam Firdevs Ersoy’un 3. kişisel resim sergisi olan “Kuşlar ve Ağaçlar” 19 Eylül Perşembe günü açıldı. Firdevs Ersoy’un dostları ve sanatseverlerin katıldığı Yağhane Ortakent’teki sergi 19 Ekim Cumartesi gününe kadar ziyaret edilebilecek.
Serginin açılışında konuşan Firdevs Ersoy, doğanın kendisine hep huzur verdiğini belirterek şunları söyledi: “Doğayı gözlemlemek, onun döngüsünü takip etmek, izlemek benim için ilham kaynağı ve yaşam kılavuzu olmuştur. Bir ağacın, kuş sesinin, denizin, yağmurun, bir şelalenin ve bir dağın verdiği huzuru, o boyutta hiçbir insan veremiyor insana. Doğanın tasarımı muhteşem! Üretkenliği, çalışkanlığı, çeşitliliği, adaleti, renkleri, doğurganlığı…
Bu tasarımın içinde beni en çok etkileyen ağaçlar ve kuşlar olmuş ki resimlerimi yaparken fırçamın çizgisi bir ağaç ile başlayıp kuşlarla sonlandı. Gençlik yıllarımda okuduğum Richard Bach’ın çok sevilen kitabı Martı Jonathan Livingston büyüme çağımda benim yol haritam oldu ve öyle de devam etti. Hikâyenin kahramanı Jonathan’ın gelişme, öğrenme, özgürleşme tutkusu ve çabası beni adeta büyüledi. Kendime rol model seçtim.
Ağaçlara gelince; Kökleriyle toprağa sıkı sıkı tutunmuş ağaçlar, ahlaki etik ve milli değerlerimize sahip çıkmanın önemini hatırlatıyor. Üretkenliği, çeşitliliği ve yaratıcılığı, yeşili, hüznü ve sevinci ile beni büyülüyor. Özgürleşme özlemi ile gökyüzüne uzanan dalları bende kuşların yoruldukları zaman dinlenebilecekleri, sığınabilecekleri bir yuva hissiyatını yaşatıyor. Devrim hocanın atölyesinde tekrar tekrar canlanan rengarenk kuşlar, eskilerin kanaviçeleri ile dünü unutmayıp, bugünü yaşatmayı ve uçak fobisi olan bana uçabileceğim yarını hayal ederek tuval üzerinde bir gerçeklik yaşatıyor.”
Hülya Polat’ın Gözünden Firdevs Ersoy
“Firdevs’i tanıdığımda, çok iyi tenis oynayan, emekli bir öğretmendi. Düşüncelerini aldığı notlar aracılığıyla insanlarla paylaşırdı. Gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı. ‘Yeni Bir 365’ adında 2014 yılında bir kitabı çıktı. Sonra çini boyamaya geçti ve birbirinden güzel Anadolu’nun tarihi çinilerini, çok ince işçilik gerektiren el emeği, göz nuru dökerek tükenmez bir sabırla ve titizlikle tekrar canlandırdı. Bir müddet sonra ham seramik üzerine var olan deseni boyama ona yetmemeye başladı. Kendi rengini, dokusunu, desenini taşıyacak ürününü tasarlayıp üretebilmek için toprağın, çamurun içine daldı. Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nde seramik eğitimini tamamlayıp ürettiği toprak objelere kendi şekillerini çizdi, kendi renklerine boyadı.
Firdevs, kendisinin bile farkında olmadığı içindeki barajın kapağını açmış senelerdir biriktirdiği yaşanmamışlıkları, özlemleri, tutkuları serbest bırakmıştı. Seramik ve çini eserleriyle 2018 yılında Üsküdar Kuzguncuk’ta Kelimet Sanat Galerisi’nde ilk kişisel sergisini açtı. 2019 yılında yine aynı sanat galerisinin Kadıköy’deki salonlarında karma sergiye katılarak eserlerini sanatseverlerle buluşturdu
Sanat eğitimi almadığı hâlde, yeteneğinin verdiği güç ve cesareti, aşkla birleştirerek başka bir boyuta taşıdı. Sanatçının yaratma gücünü ateşleyici, her izleyenin eserlerine farklı bakışını katacağı anlam ve derinliğin çoğalması ile dünyayı güzel kılacak gözlerdir. Firdevs, eserlerini Beykoz Acarkent Collezium’da açtığı sergi ile sanatseverlerle tekrar buluşturdu.
Firdevs’in kusursuz çizgileri onu Devrim Erbil’in atölyesine götürdü. Gönüllü olarak başladığı çalışmalar Devrim Hoca’dan övgüler aldı. Firdevs’in öğretmenlikten gelen disiplini, şefkati, dinleyen sakin tavrım, onu gençlerin çalıştığı atölyenin ayrılmaz parçası hâline getirdi. Halen Devrim Erbil’in atölyesinde asistan olarak üretmeye devam ediyor.”