top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 21 Eyl
  • 3 dakikada okunur
The Merchant of Venice, Sospiro, The House of Oud gibi dünyaca ünlü niş markaları Türkiye’ye getiren Enpa Kozmetik’in Saha Satış Müdürü Hakan Tutgun’a, parfüm seçerken nelere dikkat etmemiz gerektiğini sorduk.

ree

Parfümleri nasıl denemeliyiz?

Hem sizi yansıtabilecek hem de kalıcı olacak en doğru parfümü seçmek önemli. Niş parfümlerle beraber seçenekler çoğaldı. Çoğu kişi “Parfümümü değiştirmek istiyorum ama mağazada denediklerim hep birbirine karışıyor” diyor.


Haklılar. O rafların önünde parfümleri denedikçe bir noktadan sonra burnunuz isyan eder. Bu noktada çoğu kişi kahve çekirdeklerine sarılır ama size bir sır vereyim: Gerek yok!


Yeni bir parfüm denemek istediğinizde ilk olarak kokuyu doğrudan cildinize değil, mağazada bulunan küçük tester kâğıtlara uygulayın. Ardından burnunuzu nötrlemek için kahve değil, kolunuzun iç kısmını koklayın. Kendi cilt kokunuz size doğal geldiğinden, bu yöntem kokular arasında geçiş yaparken burnunuzun yeniden ayırt edici hâle gelmesini sağlar.


Bu kadar basit ama etkili bir yöntemle, hangi parfümün size daha çok hitap ettiğini çok daha rahat anlayabilirsiniz.


Hakan Tutgun - Enpa Kozmetik Saha Satış Müdürü
Hakan Tutgun - Enpa Kozmetik Saha Satış Müdürü

Parfümün kalıcılığını nasıl artırabiliriz?

Tabii doğru parfümü seçmek tek başına yetmez. O kokuyu gün boyu üzerinizde taşımak da bir sanat. İşte her daim ferah ve etkileyici kokmak için kalıcılığı yüksek notalara yönelin. Narenciye kokuları taze ama kısa sürelidir. Sandal ağacı, misk, amber gibi derin notalar ise teninizde daha uzun süre kalır. Notaları yan ürünlerle tamamlamak da önemli.


Aynı koku ailesine ait duş jeli, losyon veya yağlarla parfümünüzü destekleyin. Katman katman uygulama, kalıcılığı ciddi şekilde artırır. Parfümü uygularken bilek, kulak arkası gibi ısı yayan bölgelere yoğunlaşın. Hafif nemli cilde uygulanan parfüm daha kalıcı olur. Kuru cilt parfümü emer ve uçurur. Bu sebeple parfümü duş sonrası nemlendirilmiş cilde uygulayın. Sabah sıktığınız koku akşama kadar etkisini kaybedebilir. Çantanızda taşıyacağınız minik bir parfüm şişesi sizi gün boyu taze tutar. Bu arada parfüm şişenizi banyoda tutmak yapılan en büyük hatalardan biri. Isı ve nem koku moleküllerini bozar. Serin, kuru ve karanlık bir alanı tercih edin. Unutmayın, parfüm bir imzadır. Doğru seçildiğinde ve doğru kullanıldığında, birinin sizi hatırlama şekli hâline gelir.



2025 yazının favori ve yeni parfümleri, notaları hangileri? Şu sıralar en çok ilgi gören parfümler neler?

Bu yazın yıldızı ferah ama karakterli kokular. The Merchant of Venice’in Blue Tea ve Rosa Moceniga gibi hem zarif hem de kalıcı seçenekler oldukça revaçta. Sospiro’nun Erba Pura’sı yine canlılığı ve modern meyve notalarıyla dikkat çekiyor. The House of Oud’un White Pearl, dünyanın en eşsiz inci türlerinden biri olan büyüleyici Akoya incilerinden ilham alıyor; bu inciler sadece yuvarlak formları ve renk tonlarıyla değil, aynı zamanda onlara özgü doğal ışıltılarıyla da hayranlık uyandırıyor. İnci, her zaman zarafet ve asaletin simgesi olmuştur; Kraliçe II. Elizabeth özellikle incileri çok severdi. Bu özel incilerle olan bağı simgeleyen parça ise Kraliçe II. Elizabeth’in tarihî mücevherlerinden biri olan dört sıralı inci kolyesi, yani “Japon İncisi Gerdanlık”tır.


Denizin bize armağan ettiği küçük bir hazine olan inci, bu nedenle deniz notalarıyla başlar; bu notalar, dalgalı çiçek dokunuşları ve canlı baharatlarla iç içe geçerek kompozisyonun temelini oluşturur. Pembe biber ve kakulenin ferah uyumu, ylang ylang, gül ve iris çiçeklerinden oluşan dolgun bir buketle iç içe geçer gibi sıra dışı bileşenleriyle yazın en sofistike imzalarından biri olmaya aday.


2025 yazında hangi kokular öne çıkıyor?

2025 yazında özellikle çay, deniz tuzu, greyfurt, incir, safran gibi notaların yükselişte olduğunu görüyoruz. Bu notalar hem yaz enerjisini yansıtıyor hem de niş parfüm dünyasına yeni bir soluk katıyor. Minimal ama etkileyici, taze ama unutulmaz bir etki arayanlar için birebir.

Ters Köşe Bodrum Loft, Ege’nin taze lezzetlerini ve meyhane kültürünü “Rezerv Nights, Beyond the Table” serisiyle yeniden yorumlarken; her Pazar akşamı düzenlenecek bu özel buluşmalarda, rakı eşleşmeleri, özgün tatlar ve anlamlı sohbetler bir araya geliyor.

ree

Bodrum Loft’un doğayla iç içe atmosferinde hayat bulan “Rezerv Nights, Beyond the Table” serisi, geleneksel meyhane anlayışını çağdaş bir deneyime dönüştürerek lezzeti, ritüeli ve kültürel paylaşımı aynı masada buluşturuyor.


ree

Türkiye’nin gözde tatil destinasyonu Bodrum’un Demirbükü Koyu’nda, yeşil ile mavinin kucaklaştığı benzersiz doğasında yer alan Ters Köşe Bodrum Loft, Ege’nin taze lezzetleri ve özgün mezeleriyle meyhane kültürüne yeni bir soluk getiriyor.


ree

Ters Köşe Bodrum Loft, 27 Temmuz’dan itibaren beş hafta boyunca her Pazar akşamı gerçekleşecek “Rezerv Nights, Beyond the Table” serisiyle, lezzet odaklı paylaşımı yeniden tanımlıyor. Bu çok özel buluşmalarda, alanında uzman isimlerin rehberliğinde özenle seçilmiş tatlar rakı ile eşleştiriliyor; ortaya hem damakta hem hafızada iz bırakan çok katmanlı bir deneyim çıkıyor.


ree

Ters Köşe’nin kendine has tarzıyla şekillenen bu seri, sadece bir yeme-içme etkinliği değil; sohbetin, ritüelin ve kültürel etkileşimin bir araya geldiği yeni nesil bir meyhane yolculuğu sunuyor. Geleneksel meyhane kültürüne çağdaş ve özgün bir bakış getiren bu akşamlar, Bodrum Loft’un büyüleyici atmosferinde farklı bir paylaşıma dönüşüyor.


ree

Ankara’nın samimi meyhane ruhunu Bodrum Loft’un doğasıyla buluşturan Ters Köşe, yerel balıkçılardan temin edilen günlük taze balıklar, zeytinyağlılar başta olmak üzere 30’u aşkın sıcak ve soğuk meze çeşidiyle misafirlerine unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatıyor.


ree

Balık lahmacun, jelibon, balık köfte gibi alışılmışın dışında lezzetleriyle de dikkat çeken Ters Köşe, hafif bir meltem eşliğinde deniz ve doğa manzarasına karşı kurulacak sıra dışı masalarla, yaz akşamlarının vazgeçilmez adreslerinden biri olmayı sürdürüyor.

  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 27 Haz
  • 3 dakikada okunur

Bu sezonun en dikkat çekici tasarımları, en son teknolojiyle geliştirilmiş bakım ürünleri ve anlamlı sosyal sorumluluk projeleri “Vitrin” sayfamızda bir araya geliyor. Rolls-Royce’un heykelsi satranç setinden, Dior’un Japon bahçelerinden ilham alan zarif silüetlerine; Tommy Hilfiger’ın denizcilik mirasını modern dokunuşlarla yorumladığı koleksiyondan, Olaplex’in saç sağlığında attığı cesur adımlara kadar birçok yenilik bu seçkide buluşuyor. Cilt bakımında etkileyici sonuçlar vadeden Cosmed ve Skinvibes gibi markalar, güzelliğe bilimsel çözümler sunarken; Kérastase ve Max Factor gibi ikonik isimler, görünümünüzde anında fark yaratacak ürünlerle öne çıkıyor. Salma Hayek’in marka yüzü olduğu Ultherapy Prime ise güzellik ve teknolojiyi buluşturan bir diğer dikkat çekici gelişme. Öte yandan L’Oréal’in Dünya Sağlık Örgütü ile iş birliği içinde yürüttüğü “Dermatoloji Hareketi” projesi, bu vitrinin yalnızca estetik değil, küresel sağlık odağında da ne kadar güçlü bir yansıma sunduğunu gösteriyor. Vitrin, yalnızca yeni ürünlerin değil; bir yaşam tarzının, bir vizyonun ve zamansız şıklığın da habercisi.


ree

Özel Satranç Seti

Rolls-Royce, özel olarak tasarlanmış Satranç Seti’ni sunuyor. Gizlenmiş çekmeceler ve seramik kaplamalı, mıknatıslı heykelsi taşlar ile öne çıkan satranç seti bir yıllık tasarım, mühendislik ve deneme sürecinin sonunda üretildi. Dört kaplama seçeneği ve 13 deri rengi alternatifi bulunuyor.


ree

Temiz Bir Cilt

Cosmed, cildin aydınlık bir görünüme kavuşmasını sağlayan ürünler geliştirmeye devam ediyor. ‘Cosmed Complete Benefit Purifying Facial Cleanser’, cildi fazla sebum ve kirden arındırırken cilt bariyerine zarar vermeden etkin bir temizlik sunuyor.



ree

Denizcilik Mirası

Tommy Hilfiger İlkbahar 2025 Erkek Koleksiyonu, köklerimizdeki denizcilik mirasını çağdaş dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Regatta yarışlarından ilham alan tasarım detayları ve hafif katmanlarla, mevsim klasikleri ilkbahar sezonu için modern bir form kazanıyor.


ree

İkonik Seri

Watsons, güzellik tutkunlarının ihtiyaçlarını tek bir çatı altında toplarken, Max Factor’un özel 2000 Calorie Serisi ile her kadının hayalini gerçeğe dönüştürüyor. Dudaklarda anında dolgunluk ve etkileyici bir ışıltı sağlarken, kirpiklere çarpıcı bir hacim kazandıran bu ikonik seri, güzelliğinize eşsiz bir dokunuş katıyor.



ree

Özel Teknoloji

Olaplex, bu yıl hayata geçirdiği yeniden markalaşma süreciyle birlikte, Bağ Güçlendirme Teknolojisi’yle geliştirdiği saç bakım ve şekillendirme ürünlerine ek olarak saç derisi bakımına da odaklanarak cesur bir adım atıyor. Yeni ürünü N°0.5 Scalp Longevity Treatment da markanın bu değişimine eşlik ediyor.



ree

Japon Bahçesi

Dior Pre-Fall 2025 defilesi için Maria Grazia Chiuri, dünya kültürlerinin giyim alışkanlıklarını belirleyen unsurları keşfediyor. Bu doğrultuda, kimono ceketi gibi parçalar üzerinden giysiyi hem iki hem de üç boyutlu olarak inceliyor. Hem ipek kumaşlarıyla hem de silüetlere eşlik eden Japon bahçesi eskizleriyle bu parçalar, zarafetin ve zanaatin güçlü birer ifadesi niteliğinde.



ree

Işıldayan Cilt

Her cilt tipine uygun olarak özel geliştirilmiş ve dermatolojik testlerden geçmiş Skinvibes Cilt Bakın Serisi, sağlıklı ve ışıldayan bir cilt için en son teknolojiyle formüle edilmiş ürünlerden oluşuyor.



ree

Yeni Marka Yüzü

Salma Hayek, ameliyatsız cilt germe ve sıkılaştırmanın yeni nesli Ultherapy Prime’ın yüzü oldu. Marka, gelişmiş mikro odaklı ultrason teknolojisini gerçek zamanlı görüntüleme ile birleştirerek kişiye özel lifting etkisi ile cerrahi olmayan cilt germe ve sıkılaştırma vadediyor.



ree

Parlaklık Sunuyor

Sadece birkaç damla uygulamayla saçları cam parlaklığında göz alıcı ışıltıyla saran Kérastase Gloss Absolu Glaze Drops, ultra hafif yapısıyla saçı ağırlaştırmadan anında iki kat daha fazla parlaklık ve dört gün boyunca elektriklenme karşıtı etki vadediyor.



ree

Anlamlı Proje

L’Oréal Grup, Dermatolojik Güzellik Bölümü öncülüğünde hayata geçirilen “L’Oréal Act for Dermatology (Dermatoloji Hareketi)” Programı’nı duyurdu. L’Oréal, beş yıl boyunca geçerli olacak ve 20 milyon Euro bütçe ayrılan bu program ile dünya genelinde cilt hastalığı olan 2,1 milyar insana destek olmayı ve cilt sağlığına erişimi demokratikleştirmeyi hedefliyor. Program kapsamında, L’Oréal Grup ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) arasında tarihi bir iş birliği gerçekleşti. Bu iş birliği, DSÖ’nün yaygın cilt hastalıklarının yanı sıra ihmal edilen tropikal hastalıkların neden olduğu cilt sorunlarıyla mücadele çabalarını destekleyecek ve cilt hastalıklarının küresel etkisi konusunda farkındalığı artıracak.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page