top of page
İbrahim Tanju Adalı, okuduğu 500 eserden ilham alarak 10 yıl boyunca ziyaret ettiği 100 ülkeyi kitaba dönüştürdü. “Edebiyatın İzinde Bir Dünya Seyahatnamesi” adını verdiği kitabını edebiyat tutkunlarıyla buluşturdu.

ree

Kitap tutkunları dünyayı gezmeden, dünya onların ayağına geliyor. İbrahim Tanju Adalı, ziyaret ettiği 100 ülkenin kültürü, inançları, hayalleri ve gerçeklerini kendi bakış açısıyla esere dönüştürdü. “Edebiyatın İzinde Bir Dünya Seyahatnamesi” adını verdiği seyahatnamesini, okuyucuların beğenisine sundu. İbrahim Tanju Adalı, 600’ü aşkın fotoğrafı da içeren kitapla okurlara 7 kıtayı gezdirirken farklı toplulukları daha yakından tanımalarını sağlıyor.


Çağımızda İyi İnsana Hasretiz

“Edebiyatın İzinde Bir Dünya Seyahatnamesi” kitabıyla okurların sadeliğe, hümanizme, barışa ve edebiyata adanmış bir ömrün heyecanlarına, mutluluklarına ve hayal kırıklıklarına yakından tanıklık edeceğini belirten İbrahim Tanju Adalı, “10 yıl boyunca yaptığım tüm yolculukları, okurken mutlu olacağım bir kitapta toplamak istedim. Gittiğim her ülkede kendimden bir parça buldum, buldukça da not almaya devam ettim. Edebiyat, müzik ve bilime duyduğum sonsuz tutkuyu kaleme aldım, çağımızda iyi insana duyduğumuz hasreti anlattım” dedi.


Okuduğum 500 Eserden İlham Aldım

İbrahim Tanju Adalı yazma süreci ve kitapla ilgili şunları söyledi: “Kitabı kırk yıla yakın bir sürede okuduğum 500 edebi eserin, dünyanın 100 ülkesine yayılmış izleri olarak tarif etsek de okurlara Anton Çehov’un Rusya’sını, Eduardo Galeano’nun izleriyle Uruguay’ını, Pablo Neruda’nın Şili’sini, Wole Soyinka’nın Afrikasını ve daha nice edebiyatçının izinde dünyanın 7 kıtasını gezdirmeye çalıştım. Elbette bu serüvendeki sararmış notlarımın izini sürerken yıllar içinde bu kadar değişeceğimden habersizdim. Açlıkla, acıyla savaşan bu kadar çok insan göreceğimi bilmiyordum. Uçak korkusuyla başladığım yolculukların sonunda Afrika’dan Antarktika’ya uçakla geçen ilk Türk olacağımı da hiç tahmin etmezdim. En zoru da yıllar önce çay içtiğim, şimdi bomboş olan o eski sahaf dükkanının sokağından bir daha geçemeyeceğimi bilmiyordum.


ree

Hayallerimi Defterime Not Aldım

Seyahatname yazmaya bir rüya ile karar verdim. Tıp fakültesinde okurken bir sınavın öncesinde, çalışmaktan artık nefes alacak hâlim kalmamıştı. Yarım saatliğine dinlenmek üzere uzandığımda, kendimi rüyamda Tolstoy’un Anna Karenina romanında, Vronski’nin yerine geçmiş buldum. Moskova’dan kalkan o trenin içindeydim. Tren bir istasyonda durduğunda, Anna Karenina’yı karşımda gördüğüm an aniden uyandım. İşte o gece yaşamımı değiştiren hayali kurdum. O gece o istasyonu delicesine görme isteğine kapılmıştım ama o yıllarda tabii ki oraya gidemezdim. Ben de bu hayalimi bir deftere not aldım. Sonra geçen uzun yıllar boyunca da her okuduğum kitapta beni çeken yerleri yazıp durdum. En sonunda ise tüm notlarımı bir kitap hâline getirdim. Okurlarıma, kaç yaşında olurlarsa olsunlar, araştırma ve öğrenme tutkularından vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum.”

Sezen Aksu’nun, sekiz yıllık bir aranın ardından çıkardığı yeni albümü “Paşa Gönül Şarkıları”dinleyici ile buluştu. Albüm toplam 16 şarkıdan oluşuyor.

ree

“Paşa Gönül Şarkıları” ismiyle uyumlu biçimde kişisel hikâyeler anlatıyor. Ağırlıklı olarak sözü ve/veya bestesi Sezen Aksu’ya ait şarkıları içeren albümde Ahmet Selçuk İlkan, Levent Yüksel, Mithat Can Özer, Mohamed Yehia, Nader Abdallah, Necati Cumalı, Sait Büyükçınar, Soner Sarıkabadayı gibi isimlerin de eserleri yer alıyor.


ree

Albümdeki şarkıların düzenlemelerinde ise Ayda Tunçboyacı, Can Sanıbelli, Ersay Üner, Mert Alp, Mithat Can Özer, Murat Acar, Murat Bulut, Mustafa Ceceli, Okay Barış, Ozan Bayraşa ve Onno Tunç gibi müzisyenlerin imzaları bulunuyor.


ree

Albümün tanıtım kareleri, fotoğraf sanatçısı Osman Yalın’a, kapak tasarımı ise Ali Taran’a ait.

“Paşa Gönül Şarkıları” dijital platformlarda yayında.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 25 May
  • 2 dakikada okunur

ree

Yazar Seda Küçük, son romanı Deli Sarpa ile bu yıl 7.'si düzenlenen Altın İnsan Ödülleri kapsamında Roman dalında Altın Kalem Ödülü’ne layık görüldü. İstanbul’un doğayla iç içe simge mekânlarından biri olan Mihrabat Korusu, 17 Mayıs 2025’te edebiyat, bilim, sanat ve sağlık dünyasından birçok ismi ağırladı. Gündüz saatlerinde etkili olan yoğun yağışa rağmen gerçekleşen tören; Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Almanya, ABD, İsviçre, Dubai ve Lüksemburg gibi ülkelerden gelen konukların katılımıyla büyük bir coşkuyla yapıldı. Altın İnsan Ödülleri, bu yıl da topluma değer katan vizyoner projeleri, bilimsel çalışmaları ve sanatsal üretimleri görünür kılmayı amaçladı.

 

ree

“Deli Sarpa” ile Yılın Romanı

 

Seda Küçük’ün yedinci romanı olan Deli Sarpa, insan ruhunun derinliklerine inen anlatımı, güçlü karakter örgüsü ve etkileyici diliyle jüri tarafından yılın en dikkat çekici eserleri arasında gösterildi.


Yazar Seda Küçük, ödülün manevi değerine şu sözlerle vurgu yaptı: “Kalemin gücüyle karanlıkları aydınlatabildiğimiz sürece edebiyat yaşayacaktır. Bu ödül, yalnızca bana değil; kelimelere, sessizce okuyanlara ve hayal gücüne inananlara verilmiş bir armağandır.” 


ree


Sanat, Bilim ve Vicdan Bir Araya Geldi

 

Törende sadece Altın Kalem değil; Altın Yazar, Altın Kitap, Altın Deklanşör, Altın Fırça, Akademik Altın Kalem ve Dünya Sağlık Ödülleri gibi farklı kategorilerde de ödüller takdim edildi. Bu çok yönlü yaklaşım; yalnızca bireysel başarıyı değil, topluma katkı sağlayan tüm alanlardaki üretimleri onurlandırma misyonunu taşıdı.

 

Serra Erdoğan: “Bilim ve Sanat Göç Etmesin Diye Bu Çabayı Sürdürüyoruz”

 

Altın İnsan Ödülleri Organizasyon Komitesi Başkanı Serra Erdoğan, törende yaptığı konuşmada evrensel değerlere sahip çıkmanın önemini şu sözlerle ifade etti: “Bir roman bazen bir hayata yön verir, bir şiir insanın içini iyileştirir, bir tabloysa sessizce haykırır. İşte biz bu yüzden ‘değer’in peşine düştük. Altın Kalem, Altın Fırça, Altın Deklanşör, Akademik Altın Kalem ve Dünya Sağlık Ödülleri’ni tek bir çatı altında, Altın İnsan başlığıyla birleştirdik. İbni Sina’nın dediği gibi, ‘Bilim ve sanat, ödüllendirilmediği yerden göç eder.’ Biz bu göçü durdurmak, her değeri yaşatmak ve geleceğe taşıyabilmek için çalışıyoruz. Bu törenler yalnızca ödül vermek için değil; hatırlamak, anlamak ve yaşatmak için var.”

 


ree

Yazarın Yolculuğu: Seda Küçük

 

Yedi romanıyla çağdaş Türk edebiyatında kendine özel bir yer edinen Seda Küçük, duygusal derinliği yüksek, sosyal meseleleri cesurca ele alan anlatımıyla dikkat çekiyor. Yazmak onun için yalnızca bir meslek değil; hayata tutunduğu, nefes aldığı bir alan.

 

Seda Küçük, kaleme aldığı her eserle okurlarını derin bir iç yolculuğa davet ediyor ve edebiyat dünyasında kalıcı izler bırakmaya devam ediyor. İlk kitabı Siyah Gelinlik 2010 yılında yayımlandı. Çocuk yaşta evlilikler konusunu cesurca işleyen bu roman, hem okurların hem de eleştirmenlerin ilgisini çekti. Ardından gelen romanlarla edebi çizgisini güçlendirdi:


     •           Siyah Gelinlik (2010)

     •           Yabancı Ses (2011)

     •           Yoksul Ruh (2014)

     •           Öznesi Sen (2016)

     •           Sarı Yaz (2017)

     •           Düş Yakamdan (2020)

     •           Deli Sarpa (2025)

 

Yalnızca edebi üretimiyle değil; okurlarıyla kurduğu içten bağ ve cesur temaları işlemedeki başarısıyla da dikkat çeken yazar, pek çok prestijli ödüle layık görüldü:


     •           2018 – Siyah Gelinlik ile Altın Kalem Ödülü

     •           2022 – Düş Yakamdan ile Romantik Komedi Roman Dalında Altın Kalem Ödülü

     •           2023 – Altın Yazar Ödülü

     •           2025 – Deli Sarpa ile Roman Dalında Altın Kalem Ödülü

 


 

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page