top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 23 May 2023
  • 2 dakikada okunur
Book Culture Art Times dergisi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Altın Kalem Ödülleri'nde Yazar Seda Küçük, Roman Dalında "Altın Yazar" ödülüne layık görüldü.

ree

"Edebiyat ve bilim dünyasının keşfedilmemiş madenlerini ortaya çıkarma" mottosuyla, 20 Mayıs Cumartesi günü Mihrabat Korusu'nda gerçekleştirilen Altın Kalem Ödülleri, bu yıl "Altın Yazar" ve "Altın Kitap" kategorilerinde sahipleriyle buluştu. Ödül töreninde; roman, şiir, deneme, gezi, çocuk, sağlık gibi birçok kitap türünde yazarlara ödülleri takdim edildi.



ree
Yazar Seda Küçük | Roman dalında "Altın Yazar" ödülüne layık görüldü.


Serra Erdoğan: Edebiyat Dünyasının Işıkları Sönmesin Diye Buradayız


ree
Serra Erdoğan | Altın Kalem Ödülleri Organizasyon Komitesi Başkanı

Törenin açılışında konuşan Altın Kalem Ödülleri Organizasyon Komitesi Başkanı Serra Erdoğan, "Altın Kalem" ödüllerinden sonra "Altın Yazar" ve "Altın Kitap" ödülleriyle yeni bir adım daha attıklarını belirterek şöyle dedi: "Bugün, bu güzel dünyanın yaşam sunumunda gelişen ve geliştirilen hayatı, geçmişten günümüze inceleyen, insani her duygunun, yaşanmışlığın, hayalin, gerçeğin, kurgunun mukayesesini yapan çok kıymetli yazarlarımız ve onların sonsuzluğu tattıran kelimelerinin altı çizilecek ve önemi gündemlenecek. Çünkü edebiyat, hayatın ta kendisidir ve dünya üzerinde yaşayan milyar insanın duygusuna hitap eder. Edebiyat; gözlemler, hisseder, kurgular, örnekler sunar fakat asla yargılamaz. Sadece gerçekleri anlatır ve ardından tüm kelimelerini başka gözlere sunar ki insanlık için gereken doğru yorumlara ulaşılabilsin. Örneğin; merhameti hatırlatır zalimin zulmü karşısında, sevmeyi yüceltir nefretin uçurumunda, savaşı anlatır tüm kıyımıyla insanlığın yüz karası olarak, barışı anlatır cennet gibi bir dünyaya kavuşmak için. Bu yüzden kelimelerin büyüsüyle gözyaşından bereketli yağmurlar, nefretlerden aşklar yaratan, geçmişten geleceğe dil, din, ırk fark gözetmeden mağdurlara merhamet sunan beyin, kalp bağlantısının mükemmelliğinde doğruluğa ulaşan altın yazarlaramıza, altın kapılar açmak en büyük dileğimizdir. Biz ise edebiyat dünyasının ışıkları sönmesin diye buradayız."


Seda Küçük: Ödüller Her Meslek Grubu İçin Motivasyon Kaynağıdır


ree
Yazar Seda Küçük | Yabancı Ses Prodüksiyon Ajans Başkanı

Daha önce "Siyah Gelinlik" romanıyla "Dram Roman" dalında, "Düş Yakamdan" romanıyla da "Romantik Komedi" dalında Altın Kalem Ödülü alan Yabancı Ses Prodüksiyon Ajans Başkanı, Yazar Seda Küçük törende yaptığı konuşmada bu tür organizasyonların çok değerli olduğunu belirterek, "Ödüller her meslek grubu için motivasyon kaynağıdır. Yazarlık, yalnızlıkla icra edilen bir meslek gibi görünse de bu yolculukta size bir çok katkı veren insan oluyor. Bu yolculuğumda el veren, yol gösteren, ışık tutan tüm dostlara teşekkür ediyorum. Altın Kalem Ödülleri de bu anlamda çok önemli bir boşluğu dolduruyor" dedi.



Önemli İsimler Ödül Aldı


Edebiyat ve sanat dünyasından önemli isimlerin buluştuğu Altın Kalem Ödülleri’nde; Yazar Seda Küçük'ün yanısıra Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Mehmet Sungur, Prof. Dr. İhsan Karaman, Barış Muslu, Metin Hara, Sinan Akyüz, İsmail Karakaş, Engin Uzun, Marcus Graf ve Rıdvan Bıyık gibi isimler de ödül aldı.


ree
Reflections Of The Books Sergisi

Reflections Of The Books Sergisi


Yılın en büyük edebiyat buluşması olan Altın Kalem Ödülleri’nde “Reflections Of The Books” başlığı altında düzenlenen ve Altın Kitap kategorisinde ödül alan kitaplardan esinlenilerek fütüristtik tarzda resmedilen sanatsal çalışmaların yer aldığı sergi, törene katılanların yoğun ilgisini çekti.




  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 10 May 2023
  • 2 dakikada okunur
Kadınların seslerini duyuramadığı 18. yüzyılda, kalemiyle hürriyet mücadelesinde aktif rol oynamış; kadınların bilinçlenmesi için uğraş vermiştir. İlk kadın gazetecimiz ve Sorbonne Üniversitesi’nde okuyan ilk Türk kadınımızdır. 20 yaşında Uhuvvet adlı romanını yazmıştır. Kurucularından olduğu Kızılay’ın 5 yıl süreyle Genel Sekreterliğini yapmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında tam bağımsızlık mücadelesini şiddetle savunmuştur. Milliyetçi akımın kadın önderi, hayatı boyunca da “Cumhuriyet Devrimleri”nin yılmaz savunucusu olmuştur.

Selma Rıza Feraceli
Selma Rıza Feraceli

1872 >>

1872’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Şura-yı Devlet ve Meclis-i Âyan üyelerinden Ali Rıza Bey, annesi ise Avusturyalı Macar asıllı asil bir ailenin müslümanlığı seçmiş kızı Nâile Hanım’dır. Selma, çiftin yedi çocuğunun en küçüğüydü. Evde özel ders alarak yetiştirildi. İyi derecede Fransızca öğrendi. Eğitiminde, ağabeyi Ahmed Rıza’nın büyük etkisi oldu.


1889 >>

Ağabeyi 1889’da Fransa’ya gitmiş ve orada Jön Türk hareketine katılmıştı. Selma Rıza, ailesinden gizlice İstanbul’dan kaçarak Paris’teki ağabeyinin yanına gitti ve eğitimini Sorbonne Üniversitesi’nde sürdürdü. Paris’te on yıl yaşadı. İttihat ve Terakki Cemiyeti Paris Şubesi’ne üye oldu. Cemiyetin tek kadın üyesiydi. Ahmed Rıza Bey’in çıkardığı ve Fransızca olarak yayımlanan Meşveret Gazetesi’nde, Türkçe olarak yayımlanan Şuray-ı Ümmet Gazetesi’nde çalıştı. İlk Türk kadın gazeteci unvanını Paris yıllarındaki çalışmaları ile aldı.


1892 >>

Henüz 20 yaşındayken, 1892 yılında kaleme aldığı “Uhuvvet | Kardeşlik” adlı romanı ancak 1999 yılında dili sadeleştirilerek Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. Yazdığı dönemde maddi yetersizlikler yüzünden yayımlayamadığı romanında, kadın sorununa değinmiştir.


1899 >>

1899 yılından itibaren “sosyal açıdan kadın” konusu ile ilgilendi, bu konuda bir uzman kabul edildi.


1908 >>

Selma Rıza, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü. Yurda dönüşünden sonra gazetecilik yapmadı ancak sosyal hayatta rol almaya devam etti. Meşrutiyet’in ilanından sonra yeniden teşkilatlandırılan Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’nde çalıştı. Beş yıl boyunca Genel Sekreterlik yaptı ancak yönetimdekilerle görüş ayrılığına düşünce kurumdan ayrıldı.

1910 >>

1910-1912 yılları arasında iki roman daha yazdı ancak yayımlamadı. Hanımlara Mahsus Gazete ve Kadınlar Dünyası gibi yayın organlarında yazılar yayımladı. İstanbul’da Müslüman Osmanlı kadınları için okullar açılması uğrunda mücadele etti. Meclis-i Mebûsan Reisi olan ağabeyi Ahmed Rıza’nın da ön ayak olmasıyla Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’nın Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesi olarak açılmasına yardımcı oldu.


1931 >>

1931 yılında hayatını kaybetti.



  • Yazarın fotoğrafı: Oğuz Ateş
    Oğuz Ateş
  • 10 May 2023
  • 4 dakikada okunur
Bu sayımızda sizlere Bodrum’un tarihi öneme sahip kültürel yapılarını tarihsel ve mimari yönden inceleyerek anlatmaya çalıştım. Keyifli okumalar dilerim.

ree

Bodrum Kalesi

Bodrum Kalesi MÖ 4. yüzyılda İran İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş ve tarih boyunca birçok kez değişikliklere uğramıştır. Bodrum’un simgesi olan bu kale, Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak 1960 yılından beri kullanılmaktadır. Kalenin farklı bölümleri farklı zamanlarda inşa edilmiştir. Kalenin ana yapılarından biri, St. Peter Kalesi olarak da bilinen İngiliz Kalesi’dir. Bu bölüm, 1402 yılında Bodrum’u ele geçiren St. Jean Şövalyeleri tarafından inşa edilmiştir. Kale daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş ve bir süre hapishane olarak kullanılmıştır.

ree

Bodrum Kalesi aynı zamanda bir müze olarak da hizmet vermektedir. Kalede birçok antik eser ve tarihi kalıntı sergilenmektedir. Bu eserler arasında Mısır’dan getirilen bir sfenks heykeli, antik Yunan ve Roma dönemlerine ait mozaikler, Bizans dönemine ait camlar ve Osmanlı dönemine ait silahlar bulunmaktadır. Bazı eserler de Osmanlı’nın izni ile sergilenmek üzere İngiltere’de bulunan British Museum’a gönderilmiştir.


Kale, kayalık bir alan üzerinde iki liman arasında inşa edilmiştir. Kare planlı olup 180 x 185 metre ölçülerindedir. Kale içerisinde İtalyan, Alman, Fransız, İngiliz, Yunanlı isimleri verilmiş kuleler vardır. Fransız Kulesi deniz seviyesinden 47,5 metre yüksekliğe sahip olup en yüksek kuledir. İçerisinde asma köprü, kale korugani, su hendeği, denetim kulesi ve 14 sarnıcı olan iç kaleye toplamda 7 kapı geçilerek ulaşılır. Hapishane olarak kullanıldığında 19. Yüzyılda hamam eklenerek Osmanlı niteliği kazanmıştır.

Kale, aynı zamanda turistik bir cazibe merkezidir. Bodrum’da tatil yapmak isteyenlerin ziyaret ettiği popüler yerlerden biridir. Kaleye yürüyerek ya da deniz yoluyla ulaşmak mümkündür. Kalede tur rehberleri ve audioguide hizmeti de sunulmaktadır. Bodrum Kalesi, Türkiye’nin en etkileyici tarihi yapılarından biridir ve özellikle tarihe ilgi duyanlar için bir ziyaret yeri olarak önerilir.


ree

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrum Kalesi’nin içinde yer alır ve 1960’dan beri ziyaretçilere açıktır. 33,5 dönümlük alanda kurulmuştur. Eserleri, açık arazideki açık alanlarda da görmek mümkün. Müzenin koleksiyonu, MÖ 3000’lere kadar uzanan tarihi dönemlerden kalma eserlerle doludur. Koleksiyonun büyük bir kısmı, Ege Denizi’nin çeşitli bölgelerindeki antik limanlardan ve batıklardan çıkarılmıştır. Müzede sergilenen eserler arasında gemi batıklarından çıkarılan cam eşyalar, amforalar, madeni paralar, heykeller, seramikler ve günlük hayatta kullanılan objeler yer almaktadır. Müzede en dikkat çekici eserlerden biri, MÖ 1400’lü yıllara tarihlenen bir Mykenai gemisine ait olan 14 metre uzunluğundaki gemi batığıdır. Bu batık, Bodrum yakınlarındaki Uluburun’da bulunmuştur ve dünya tarihi açısından önemli bir keşif olarak kabul edilir. Müze, sualtı arkeolojisi ve deniz tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenler için harika bir ziyaret yeridir. Sergiler, arkeolojik eserleri ve sualtı dünyasının güzelliklerini görmek için idealdir.


ree

Halikarnas Mozolesi

Halikarnas Mozolesi, antik dönemde bugünkü Bodrum şehrinin bulunduğu yerde, Karya Satrabı Mausollos’un anısına MÖ 350-353 yılları arasında Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından yaptırılmıştır. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilir.


Mozole, yaklaşık 45 metre yüksekliğiyle, döneminin en büyük anıt mezarlarından biridir. Mozole, birçok farklı mimari öğeyi bir araya getirmesi nedeniyle Klasik Dönem mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Mozolenin cephesi, piramit şeklindeki çatısıyla Mısır tarzı kuleleri ve kolon yapısı ile Yunan tapınaklarının öğelerini içermektedir. Bu büyüklükte ilk mezar olduğu için bundan sonraki yapılara mozole denilmesine öncü olmuştur. Mozoleyi anlayabilmek için kapalı sergi salonundaki maketi incelemek gerekmektedir.


Yapı, antik yazarlardan aktarılan bilgilere göre en iyi 4 heykeltraş farklı yönlerde bu yapıyı inşa etmeye çalışmıştır. Yapı yaklaşık 1500 yıl ayakta kalmıştır. St. Jean Şövalyeleri 1402 yılında Bodrum’a gelerek yıkık anıtın kaya parçalarını âdeta bir puzzle gibi kullanıp Bodrum Kalesi’ni inşa etmişlerdir. Mozolenin çevresindeki sütunlar, taştan yapılmış süslemeler ve özellikle de mozole heykelleri, mozoleye büyük bir estetik değer katar. Mozole heykelleri, mozolede yatan Mausollos ve karısı Artemisia II ile diğer aile üyelerinin portrelerini içerir. Maalesef, mozole günümüze kadar korunamamıştır. Mozolenin kalıntıları, Bodrum Kalesi’nin inşası sırasında kullanılmıştır. Bununla birlikte, mozole hâlâ antik çağın en önemli yapılarından biri olarak dünya çapında birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.


ree

Bodrum Su Sarnıçları

Sarnıç, içerisinde temiz su depolamak için yeraltında inşa edilen mimari yapıdır. Altta dikdörtgen veya çember formunda oluşan depolama alanı ve üstte kubbe biçimindeki suyun akışının sağlanarak içeri girdiği alan olarak iki ögeden oluşmaktadır.


Bodrum su sarnıçlarının mimarı ve kim tarafından yaptırıldığı tam olarak belli olmamakla beraber bir Rodos seferinde Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’ta görüp bunu Mimar Sinan’a Bodrum’da yaptırmış olduğu rivayet edilmektedir. Su sarnıçlarının tasarım, mimari ve mühendislik olarak tam bir sanat eseri olduğu aşikârdır. Bodrum su sarnıçlarının su saklama alanı çember formda olup yaklaşık 7,5 metre çapındadır. Temizlik, kontrol ve su alımı için insan girişinin yapılabileceği bir kapı bulunmaktadır. Kubbe alanı ise suyun akışı sağlanarak alt yapı ve üst yapının birleştiği noktalarda delikler olup yağmur suyunun içeriye girişi sağlanmaktadır. Bu delikler aynı zamanda aydınlatma ve havalandırma görevi görmektedir. Yer altında inşa edilmiş olan büyük su depolama yapıları genellikle tonozlu tavanlarla kaplanmış ve taş bloklarla örülmüştür. Bodrum su sarnıçlarının korunması ve bakımı oldukça önemlidir. Sarnıçlar, zaman içinde suyun neden olduğu erozyon ve bozulma gibi doğal etkenlerden etkilenebilirler.


Bu nedenle, sarnıçların restorasyonu ve korunması için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Şu anda aktif olarak amacı doğrultusunda kullanılan sarnıç bulunmamaktadır. Bazı sarnıçlar da içerisinde tarih eser sergilenmek üzere müze olarak kullanılmaktadır.


ree

Bodrum Yel Değirmenleri

Yel değirmeni, pervane sayesinde rüzgâr gücünden yararlanarak dişli çark vasıtasıyla enerjiyi yapı içerisinde bulunan taşa veya pompaya aktarıp tahıl öğütmeye veya su pompalamaya yarayan yapıdır. Bodrum yel değirmenleri günümüze kadar varlığını sürdüren ve Bodrum’un tarihi dokusunu oluşturan önemli yapılar arasındadır. Bodrum yel değirmenleri, yerel halk tarafından un ve çeşitli tahıl ürünlerinin öğütülmesi için kullanılmıştır. Genellikle taş veya tuğla malzemeden yapılan değirmenler, yüksek bir tepeye inşa edilmiştir. Bu sayede, rüzgârın gücünden yararlanarak değirmenin hareketliliği sağlanmıştır. Bodrum’da yer alan yel değirmenlerinin çoğu, 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edilmiştir. Değirmenlerin kanatları, çoğunlukla ağaç malzemelerden yapılmıştır. Bodrum’da yer alan yel değirmenleri, geleneksel tarım yöntemlerinin ve öğütme teknolojilerinin bir parçasıdır.


Bodrum’da, 20’den fazla yel değirmeni bulunmaktadır. Bu değirmenlerin çoğu, günümüzde turistik amaçlar için kullanılmaktadır. Bu değirmenleri ziyaret ederek tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfedebilirsizin. Ayrıca, değirmenlerin çevresinde yer alan restoran ve kafelerde yöresel lezzetleri tatma imkânı da bulabilirsiniz. Yel değirmenleri, Bodrum’un tarihi dokusunu oluşturan önemli yapılar arasındadır. Bu yapıların korunması ve restorasyonu, yapıların gelecekteki nesillere aktarılması açısından önemlidir.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page