top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 2 Eyl
  • 2 dakikada okunur
Türkiye’de site ve apartman yaşamının maliyeti adeta uçuşa geçti. Ülkenin önde gelen site yönetimi platformu Apsiyon, 22 bini aşkın bina ve 1,5 milyondan fazla konutu kapsayan “Toplu Yaşam Alanlarında Aidat ve Yönetim – 2025 Veri Analizi” raporunu yayımladı. Rapor, son üç yılda Türkiye genelinde aidatların ortalama yüzde 367 arttığını gözler önüne sererken özellikle büyükşehirlerde hane halklarının bütçelerini sarsan çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Türkiye’nin aidat karnesi, şehirler arası uçurumu net bir şekilde ortaya koydu. Muğla zirvede, Uşak dipte… Büyükşehirlerde ise aidat krizi, taşınma hareketliliğini rekor seviyeye taşıdı.

 

ree

 

Muğla Aidat Şampiyonu Oldu

2025’te ortalama 8.710 TL ile zirveye oturan Muğla, aidat artışlarında açık ara lider oldu. Onu 6.629 TL ile İstanbul, 5.049 TL ile Ankara ve 4.919 TL ile İzmir takip etti. Listenin en altında ise 1.061 TL ile Uşak, 1.246 TL ile Hatay, 1.287 TL ile Ordu, 1.306 TL ile Aksaray ve 1.455 TL ile Mersin yer aldı.


ree

 

Şehirler Arasında Uçurum Var

Apsiyon CEO’su Kudret Türk, “Muğla’daki ortalama aidatın Uşak’ın neredeyse yedi katı olması, ekonomik uçurumun en çarpıcı göstergesi. Bu tablo, aileleri daha uygun yaşam alanları aramaya ve iç göç hareketlerini hızlandırmaya zorluyor” dedi.

 

ree

İstanbul’da 117 Bin Taşınma

2025’in ilk yarısında yalnızca İstanbul’da 117 binden fazla taşınma gerçekleşti. Özellikle Beşiktaş, Sarıyer ve Şişli gibi merkez ilçelerde aidatlar 10 bin TL’yi aştı, orta gelirli aileler için ciddi bütçe baskısı yarattı.

 

ree

Bodrum ve Fethiye'de Son Bir Yılda Aidatlar Yüzde 134 Arttı

Bodrum ve Fethiye gibi yazlık bölgelerde ise son bir yılda aidatlar yüzde 134, son üç yılda ise yüzde 455 arttı. Apsiyon Akademi Direktörü Ozan Özen, 2022-2025 arasında aidat artışlarının ülke genelinde yüzde 367’ye ulaştığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Personel giderleri, temizlik ve bakım maliyetleri, enerji fiyatları, döviz dalgalanmaları ve profesyonel site yönetimi zorunlulukları aidatları rekor seviyelere taşıdı.”


ree

Son Üç Yılda Aidat Artış Rekortmen İlleri

  • Muğla: %455 artış

  • İstanbul: %349 artış

  • Ankara: %361 artış

  • İzmir: %354 artış



ree

 

Uzmanlardan Çözüm Önerileri

 Uzmanlara göre aidat artışlarını kontrol altına alabilmek için:

  • Şeffaf ve gerçekçi bütçeler hazırlanmalı

  • Enerji verimliliği yatırımlarına öncelik verilmeli

  • Lüks ve gereksiz harcamalardan kaçınılmalı

  • Kat malikleri genel kurullara daha aktif katılmalı

 

Aksi halde, artan maliyetlerin site yaşamını sürdürülemez hale getirmesi kaçınılmaz görünüyor.

 

 

Her yıl değişen tasarım anlayışı sadece estetik değil, aynı zamanda yaşam biçimimizi de şekillendiriyor. 2025 yılı ise bu dönüşümün önemli bir kırılma noktasını temsil ediyor. İç mimarlıkta artık tek bir yön, tek bir doğru yok. Tasarımlar iki güçlü eğilim etrafında şekilleniyor. Bir tarafta sade, rafine ve zamansız mekânlar; diğer tarafta cesur, karakterli ve dikkat çekici yorumlar. Bu iki yaklaşımın çatıştığı değil, iç içe geçtiği bir yılın içindeyiz.
ree

Her yeni yıl, iç mimarlık dünyasına farklı bir ruh hâli getirir. Kimi zaman sakinlik ve denge öne çıkar, kimi zaman ise cesaret ve çarpıcılık. 2025 yılı, bu iki kutbun tam ortasında duruyor. Bir yanda zamansızlıkla gelen dinginlik, diğer yanda risk almaktan çekinmeyen cesur tasarımlar. Özellikle genç kuşak kullanıcılar için mekânın özgün olması en az işlevsel olması kadar önemli hâle geldi. Kendi kişiliğini, ilgi alanlarını ve yaşam tarzını yansıtan mekânlar, âdeta birer öz geçmiş gibi okunuyor. Peki hangisi daha baskın? Zamansız çizgiler mi, yoksa iddialı hamleler mi?


Zamansızlık Yeni Lüksün Tanımı…

Son yıllarda hızla değişen dünya düzeni tasarımda da az ama öz yaklaşımını popülerleştirdi. 2025’te bu yaklaşım daha da derinleşiyor. Nötr tonlar, doğal dokular ve kaliteli malzeme kullanımı ile tasarlanmış sade ama güçlü mekânlar hem zihni dinlendiriyor hem de uzun ömürlü olmalarıyla sürdürülebilirliği destekliyor.

Mermer, ahşap ve keten gibi doğadan gelen materyallerle harmanlanan iç mekânlar ise sadeliğin içinde zarafet arayanların gözdesi olmaya devam edecek. Zamansızlık 2025’in en güçlü trendlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu sıkıcı ya da monoton bir sadelik değil, tam aksine detaylarda ustalıkla işlenmiş, kaliteli malzemelerin ve dengeli renk paletlerinin başrol oynadığı bir duruluk.


Nötr tonlar kum beji, taş grisi, şeftali tüyü, çikolata kahvesi, altın sarı, fildişi doğaya dönük malzemeler, traverten, meşe, keten ve sade formlar hem fiziksel hem zihinsel anlamda bir nefes alanı oluşturuyor. Bu tarz mekânlar kullanıcılarına huzur ve konfor sunarken aynı zamanda yıllar geçse bile eskimeyen bir estetik taşıyor. Bu nedenle zamansız tasarım aynı zamanda sürdürülebilirliğin de bir parçası hâline geliyor.


Cesaret Rengin ve Biçimin Özgürleşmesi…

Öte yandan iç mimarlık dünyasında artık kurallar yıkılıyor. 2025’te cesur renk paletleri, alışılmadık formlar ve beklenmedik kombinasyonlar trend listelerinde kendine kalıcı bir yer edinmeye başladı. Parlak kırmızılar, elektrik mavileri, hatta krom yüzeyler artık sadece sanat galerilerinde değil, evlerin salonlarında da yer buluyor. Neden olmasın? diyen tasarımcılar sayesinde, kişiliği olan mekânlar yükselişe geçiyor. Kendi hikâyesini anlatan mekânlar; 2025’in en dikkat çekici ve cesur tasarımları arasında yer alıyor. Artık kullanıcılar mekânlarında sadece konfor değil, aynı zamanda ifade arıyor. Bu ifade; bazen bir duvarı boydan boya kaplayan canlı bir renk, bazen de alışılmadık bir malzeme tercihi ile hayat buluyor. Paslanmaz çelik yüzeyler, mozaik karolar, organik formlu mobilyalar, hatta bilinçli bir şekilde asimetri oluşturmak... Bunlar artık birer hata değil, tamamen bir anlatım aracı oluyor.


Zıtlıkta Denge Arayışı…

2025’in en dikkat çeken özelliği ise bu iki yaklaşımın çatışmak yerine birbirini dengelemesi. Bir duvarda sakin krem tonları varken diğerinde çağdaş bir sanat eseri tüm dikkatleri üzerine çekebiliyor. Modern bir koltuk takımı, vintage bir lambaderle tamamlanabiliyor. Yani tasarım artık bir kutba sadık kalmıyor kişisel tercihlerin sentezinden doğuyor. Mekânlar farklı stillerin bir araya geldiği hibrit anlatılara dönüşüyor. Bir mekânda Japon wabi-sabi anlayışıyla döşenmiş sade bir köşe, hemen yanında Bauhaus etkisinde bir sanat objesiyle tamamlanabiliyor. Yani tasarımın dili artık evrensel kodlardan çok, bireysel seçimlerden oluşuyor.


Tüm bu eğilimlerin ötesinde iç mimarlıkta en önemli soru değişmiyor: Bu mekân kimin için ve ne için var? 2025’te iç mimarlık bir yol ayrımına değil, bir senteze giriyor. Zamansızlık ve cesaret artık birbirine rakip değil, birbirini tamamlayan unsurlar. Kullanıcıların beklentisi de bu yönde. Hem konforlu ve sade hem de kendine ait detaylar taşıyan bir mekân. Bu nedenle biz tasarımcıların da sadece trendleri takip etmekle kalmayıp her projenin kendi dilini oluşturmasına izin vermemiz gerekiyor. Çünkü iç mimarlık artık sadece mekân tasarımı değil, bir yaşam şeklini ifade etme biçimidir.


2025’in en büyük trendi belki de bu soruya verilen dürüst cevaplarda gizli. Çünkü ister zamansız bir sadelik ister cesur bir yorum seçilsin, asıl mesele o mekânda yaşanacak hayatın kalitesi…


Gelin birazda 2025 İç Mekân Trendlerini Bodrum özelinde değerlendirelim.

Ege’nin en özel köşelerinden biri olan Bodrum yalnızca bir tatil beldesi değil, aynı zamanda özgün bir yaşam tarzının, doğal şıklığın ve sade zarafetin simgesi.

2025 yılı iç mekân trendleri ise bu ruhla birebir örtüşüyor. Global tasarım akımlarıyla şekillenen yeni yaklaşımlar, Bodrum’un doğallığını ve karakterini yansıtan mekânlarla iç içe geçiyor.


Bir yanda zamansız, doğaya saygılı ve rafine bir duruş, diğer yanda cesur, özgün ve karakter sahibi mekânlar. Peki Bodrum’da hangisi daha baskın? Zamansızlık mı, yoksa cesaret mi? Cevap ise her ikisi birden. Ama dengeli ve yerel kimliğe saygılı bir biçimde. Bodrum’un doğal ruhu Bodrum mimarisi, yüzyıllardır doğa ile uyum içinde şekillenmiş durumda. Beyaz badanalı duvarlar, taş dokular, serin tutan zeminler ve doğadan gelen malzemeler. İşte 2025’in zamansızlık anlayışı da tam olarak bu köklere dönüyor. Keten perdeler, açık tonlu taş ya da mikro çimento zeminler, mat yüzeyler ve ahşabın doğal tonları Bodrum’da sıkça karşımıza çıkan detaylar arasında. Renk paletinde ise beyaz, bej, açık zeytin tonları ve denizi hatırlatan mavi-yeşil tonlar öne çıkıyor. Bu yaklaşımda abartıya, parıltıya yer yok. Ama her detay özenli bir zarafetle düşünülüyor. Sade yaşam felsefesi Bodrum’un yavaş ve dingin temposuyla kusursuz bir uyum yakalıyor. Her ne kadar Bodrum denilince ilk akla gelen sadelik olsa da son yıllarda özellikle genç neslin ilgisiyle birlikte bölgeye yeni bir dinamizm de gelmiş durumda.


2025’te cesur tasarımlar Bodrum evlerinde de kendine yer buluyor. Gündoğan’da deniz manzaralı bir terasta yer alan kırmızı lake bir mutfak dolabı, Yalıkavak’ta modern heykelsi bir şömine ya da pastel tonlarda seramik duvar karoları… Artık bu detaylar hiç de şaşırtıcı değil. Renk kullanımı cesur ama dozunda. Çoğu zaman doğaya selam veren tonlarda. Zeytin yeşili, kobalt mavisi, kum sarısı gibi renkler artık sadece tekstilde değil, sabit elemanlarda da kullanılıyor.

ree

Yerel Kimlik + Global Bakış = 2025 Bodrum Stili

Bu yılın en büyük tasarım anlayışı ise kimliksiz şıklık döneminin sona ermesi. Artık her mekân kendi hikâyesini anlatmalı. Bodrum’da bu hikâye; çoğu zaman doğayla kurulan ilişki, malzemenin sadeliği ve mekânın nefes almasına izin vermekle başlıyor. Ama aynı zamanda cesur fikirler, kişisel dokunuşlar ve detaylara verilen önemle anlam kazanıyor.Bodrum’da trend hissetmektir. Burada bir tasarım yalnızca güzel olduğu için değil, bir yaşam biçimini yansıttığı için kıymetli hâle geliyor.


Zamansız malzemelerle inşa edilen bir mutfak tezgâhı, sabah güneşiyle parlayan bir taş zemin ya da Ege’nin mavisini taşıyan bir koltuk minderi. Bu detaylar trend değil, yaşamın ta kendisi.


İç mimarlıkta belki de asıl mesele şu soruda yatıyor. Bu mekân ne hissettiriyor? Bodrum’un cevabı belli; Doğal, zarif ve özgür.

  • Yazarın fotoğrafı: Oğuz Ateş
    Oğuz Ateş
  • 17 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur
Kökeni antik çağa kadar uzanan iç mimarlıkta; ilk dönemler iç mekânlar işlevselliğe dayalı olarak tasarlanırken zamanla estetik ve sembolik değerler ön plana çıkmıştır. 19. yüzyılda sanayi devrimi ile iç mekân tasarımı daha da önem kazanmış, Art Nouveau ve Bauhaus gibi akımlar ise iç mimarlık literatürüne yenilikçi anlayışlar katmıştır. İç mimarlar; bir mekânın fiziksel yapısını, renk paletlerini, malzemeleri ve mobilya düzenlemelerini kullanarak kişilerin ihtiyaçlarına ve mekânın işlevine uygun iç ortamlar oluşturmayı hedefler.

ree

İç mimarlık sadece estetik bir alan değil aynı zamanda yaşam kalitesini artıran bir disiplindir. İyi tasarlanmış iç mekânlar bireylerin ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etki oluşturur, iş verimliliğini artırır ve genel yaşam standartlarını yükseltir. Ayrıca mekânların işlevselliği ve konforu bireylerin sosyal etkileşimlerini de olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle iç mimarlık hizmetleri her bireyin ve işletmenin yaşam alanlarını dönüştürme ve geliştirme fırsatı sunar.


Neden İç Mimarlar ile Çalışılmalı?

İç mimar ile çalışmak daha iyi bir yaşam alanı oluşturmanın anahtarıdır. İç mimarlar size mekân tasarımında günlük yaşamınızı kolaylaştıracak birçok çözüm sunar ve tasarım sürecini hızlandırır. Profesyoneller; projelerin her aşamasında deneyim ve bilgileriyle yönlendirme yaparak zaman kaybını önler. Ayrıca doğru malzeme ve işçilik seçimi sayesinde, uzun vadede enerji tasarrufu sağlanır. Bu da hem çevresel hem de ekonomik açıdan avantaj yaratır. İç mimarlar her müşterinin bireysel ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına uygun çözümler sunar. Kullanıcıların isteklerini ve beklentilerini dikkate alarak kişiselleştirilmiş tasarımlar oluşturur. Bu yaklaşım kullanıcıların mekânlarında kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar ve yaşam alanlarını daha anlamlı kılar. Bir iç mimarla çalışmak size pek çok açıdan avantaj sağlayacaktır. İşte onlardan birkaçı…


Uzmanlık ve Deneyim

Tasarım süreçleri, malzeme seçimi, aydınlatma planlaması ve ergonomi konularında derin bir anlayışa sahip olduklarından, sizlere en iyi çözümleri sunabilir.


Fonksiyonellik ve Estetik Dengesi

Mekânın yalnızca güzel görünmesini değil aynı zamanda işlevsel olmasını da sağlar. Bu denge, kullanıcıların yaşam kalitesini artırır.


Zaman ve Maliyet Tasarrufu

Bir iç mimar ile çalışmak, proje sürecini daha verimli hâle getirecektir. İç mimar, tasarım aşamasında olası sorunları önceden tespit ederek maliyetleri kontrol altında tutabilir, doğru malzeme ve işçilik seçimi sayesinde uzun vadede sizlere tasarruf sağlayabilir.


Kişiye Özel Tasarım

Bir iç mimar, her bireyin zevkine, ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına uygun özel tasarımlar oluşturur. Özgün ve işlevsel mekânlar yaratmak için gerekli analizleri yaparak mekânın hem kullanıcılar için anlam kazanmasını sağlar hem de benzersiz bir atmosfer sunar.


Estetik Değerlerin Artması

Mekânların estetik değerlerini artırarak genel yaşam kalitesini yükseltir. Tasarım unsurlarının uyumlu şekilde bir araya getirilmesi, mekânın ruhunu ve karakterini belirler. Estetik açıdan hoş bir ortamda yaşamak bireylerin ruh hâlini ve genel yaşam memnuniyetini olumlu yönde etkiler.


Proje Yönetimi

Tasarım süresinden uygulama aşamasına kadar tüm süreçleri koordine ederek sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar. Bu da zaman kaybını azaltır ve projelerin zamanında tamamlanmasını garanti eder.


Yenilikçi Çözümler

Güncel trendleri ve yeni teknolojileri takip ederek mekânlarda yenilikçi çözümler sunar. Sürdürülebilir tasarım, akıllı ev sistemleri gibi modern uygulamalarla yaşam alanlarının fonksiyonelliğini artırır.


İyi tasarlanmış bir iç mekân potansiyel alıcılar veya kiracılar için cazip hâle gelir böylece mülk sahipleri için uzun vadeli finansal fayda sağlar.


İnsanların mekânla etkileşimi göz önünde bulundurularak tasarım yapılması, ergonomik bir iç mekân yaratmanın temelidir. Kullanıcıların rahat ve konforlu bir şekilde hareket edebilmesi için alanların doğru bir şekilde düzenlenmesi gerekir.


Doğru malzeme kullanımı, mekânın ömrünü uzatırken bakım ve temizlik açısından da avantaj sağlar.


ree

İç mimarların çalışma alanları ve faaliyetleri şöyle özetlenebilir:

1. Konut Tasarımı

İç mimarların en yaygın çalışma alanlarından biri konut tasarımıdır. Daire, villa, çiftlik veya yazlık gibi çeşitli konut türlerinde; oturma, yatak odası, mutfak ve banyo gibi alanların düzenlemesini yapar.


2. Ticari Mekanlar

Ofis, restoran, mağaza ve otel gibi mekânlar, marka kimliğini yansıtan ve müşteri deneyimini artıran tasarımlar gerektirir. Bu tür ticari mekânlarda; verimli çalışma alanları, toplantı odaları, sosyal alanlar, ürün sergileme, müşteri akışının optimize edilmesi, marka estetiğinin yansıtılması, ambiyans yaratma, oturma düzenleri, mutfak alanları, misafir odaları, lobi ve diğer ortak alanların konforlu ve çekici hâle gelmesini sağlar.


3. Kurumsal Tasarım

Kurumsal tasarım; büyük ofis binaları, kurumsal merkezler ve toplantı alanlarını içerir. İç mimarlar bu tür mekânlarda; açık ofis düzenlemeleri, dinlenme alanları, çalışma istasyonları, akustik düzenleme, teknolojik altyapının entegrasyonu, lobi ve giriş alanlarında ilk izlenim için etkileyici tasarım çözümleri gibi düzenlemeler yapar.


4. Kamu Alanları

Okul, hastane, kütüphane ve kültürel merkezler gibi mekânlarda; rahatlık hissi veren işlevsel alanlar, öğrenme deneyimini geliştiren sınıflar, sosyal alanlar, huzurlu okuma ve çalışma alanlarının oluşturulmasını sağlar.


5. Sürdürülebilir Tasarı

Çevre dostu malzemeler ve enerji verimliliği sağlayan tasarım çözümleri ile projeler gerçekleştirir. Doğal ışık, hava akışı ve enerji tasarruflu sistemlerin entegrasyonu, geri dönüştürülmüş veya düşük çevresel etkiye sahip malzemelerin seçimi ile sürdürülebilirliği sağlar.


Kullanıcı odaklı tasarımlar ile iç mekânların dönüştürülmesi; modern yaşamın gereksinimlerine yanıt veren bir alan olmayı sürdürmektedir. Bu nedenle iç mimarlık hem bireyler hem de toplumlar için vazgeçilmezdir. Konutlardan ticari mekânlara, kamu alanlarından sürdürülebilir tasarımlara kadar geniş bir yelpazede hizmet veren iç mimarlar, yaşam alanlarımızı ve iş yerlerimizi dönüştürerek konfor ve estetik sağlar. Kişiye özel çözümler üreterek günlük yaşamımızı daha keyifli hâle getirir. Sonuç olarak iç mimarlarla çalışmak yaşam alanlarının kalitesini ve kullanıcı memnuniyetini artırmanın etkili bir yoludur.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page