top of page
Kadıköy’de çocuklara doğa dostu bir gelecek vizyonu kazandıracak yeni bir eğitim alanı hayata geçiyor. Doğayla bilimi bir araya getiren ecosySTEM Eğitim Merkezi, temmuz ayında Yeldeğirmeni’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Merkez, çevre bilincini uygulamalı öğrenme yöntemleriyle destekleyen benzersiz yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
 


İlk Tanıtım Kadıköy Çevre Festivali’nde

ecosySTEM Eğitim Merkezi, 31 Mayıs - 1 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenecek Kadıköy Çevre Festivali kapsamında ilk kez tanıtılacak. Göztepe Özgürlük Parkı’nda D5 numaralı stantta yer alacak merkez, çocuklara yönelik düzenlenecek uygulamalı atölyelerle interaktif bir öğrenme deneyimi sunacak. Atölyelerde eğlenceyle eğitimi buluşturan etkinlikler yer alacak.

 

STEM ve Doğa Bir Arada

Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği IDEA Universal tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği Interreg NEXT Karadeniz Havzası Programı tarafından desteklenen ecosySTEM Projesi, 8-15 yaş arası çocuklara yönelik hazırlandı. Merkezde çocuklar; geri dönüşüm, dikey tarım, akuaponik teknolojiler, yenilenebilir enerji kaynakları ve sürdürülebilir yaşam pratikleri hakkında uygulamalı bilgi edinecek.

 



Geleceğe Sanal Gerçeklik ve Robotik Yolculuk

ecosySTEM standında yer alacak sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde çocuklar, STEM dünyasını üç boyutlu bir deneyimle keşfedecek. Robotik oyunlarla kodlama ve mühendislik alanında temel beceriler kazanacak olan çocuklar için festival boyunca ön kayıt imkânı da sunulacak.

 



“Yarının Eko-Liderleriyle Buluşuyoruz”

Merkezin mottosu olan “Yarının Eko-Liderleriyle Buluşuyoruz”, çocuklara erken yaşta çevre bilinci kazandırma vizyonunu taşıyor. Eğitimler, alanında uzman eğitmenler eşliğinde, uygulamalı ve ilham verici içeriklerle sunulacak.

 

IDEA Universal’dan İlham Veren Proje

Türkiye ve dünyada sürdürülebilir kalkınma modelleriyle tanınan IDEA Universal, ecosySTEM Eğitim Merkezi ile kentli çocuklara çevre dostu yaşamı deneyimleyerek öğrenme fırsatı sunuyor. Daha önce hayata geçirdiği Akıllı Köy Projeleri ile Afrika ve Asya’da 10 ülkede, 350 köyde 1 milyon kişiye ulaşan dernek, Türkiye’de de kırsal kalkınma ve afet desteği alanlarında birçok projeye imza attı.

 

 

 

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 1 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur
ÇEKÜL Vakfı, turizmin sadece ekonomik bir faaliyet olmadığını, doğayı ve kültürel varlıkları koruyarak toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirterek tüm paydaşları sürdürülebilir turizm ilkeleri çerçevesinde davranmaya davet etti. Açıklamada “Turizm, ülkemizin önemli gelir kaynaklarından biri ancak bu kaynağı gelecek kuşaklara aktarabilmek için sürdürülebilirliği ön planda tutmalıyız” denildi.


ÇEKÜL (Çevre ve Kültürel Değerleri Koruma ve Tanıtma Vakfı) 27 Eylül Dünya Turizm Günü kapsamında, sektörün tüm paydaşlarına sürdürülebilir turizm çağrısı yaptı. ÇEKÜL Vakfı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Turizm, ekonomik büyüme için önemli bir sektör olsa da kontrolsüz ve plansız bir şekilde yapıldığında, doğal ve kültürel mirasımıza ciddi zararlar verebiliyor. Tarihi kentlerimizdeki aşırı kalabalık, doğal alanlardaki tahribat ve kültürel kimliğin kaybolması gibi sorunlar, sürdürülebilir turizmin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Dünya Turizm Günü’nde, tüm paydaşları sürdürülebilir turizm için harekete geçmeye davet ediyoruz.”


Yaptığı çağrıyla, turizmin sadece ekonomik bir faaliyet değil aynı zamanda toplumsal ve çevresel bir sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatan vakıf, sürdürülebilir turizm modelinin benimsenmesiyle, hem kültürel mirasımızın korunacağı hem de turizmin uzun vadede ülke ekonomisine daha yüksek katma değer sağlayacağı görüşünde.



Kontrolsüz ve Plansız Turizm Zarar Veriyor

Açıklamada, kontrolsüz ve plansız turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel değerlere zarar verdiğine dikkat çekilerek “Kimlikli kentlerimiz, doğasıyla birlikte korunduğunda ancak geleceğe taşınabilir. Plansız turizm nedeniyle yaşanan aşırı yoğunluk, bazı kültür havzalarımızın dokusunun bozulmasına neden oluyor. Tüm paydaşlar sürdürülebilir turizm ilkelerini gözetmeli. Turizm sosyal ve kültürel yapıya doğrudan etki eder. Bu nedenle popülist yaklaşımlardan uzak durulmalı ve uzun vadeli sürdürülebilir planlamalarla Anadolu’nun zengin mirası korunmalıdır” değerlendirmesi yapıldı.


Tüm paydaşları sürdürülebilir turizm için harekete geçmeye davet eden ÇEKÜL Vakfı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) sürdürülebilir turizm ilkelerinin ivedilikle hayata geçirilmesini istedi. Açıklamada şöyle denildi: “Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik döngünün, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren tüm sistemlerin devamlılığını esas alır. Hem yerelde yaşayanların ve turistlerin hem de gelecek kuşakların ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini dikkate alır. Dolayısıyla bu planlamayı yaparken kamu, yerel, sivil, özel kesimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Özellikle kültür turizminde yapılacak her faaliyetin, yerelde yaşayanlarla birlikte planlanması sürdürülebilirlik için çok değerli. Bireyler olarak da  koruyarak, keşfederek ve doğa ile bağımızı koparmadan gezgin olmaya devam edelim.”



ÇEKÜL Hakkında

ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) ülkemizin doğal ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında Prof. Dr. Metin Sözen öncülüğünde kuruldu.


Kuruluşundan bu yana doğa, kültür ve insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu oldu. ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla hayata geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir koruma yaklaşımı benimsedi. Kültürel dokunun korunarak geleceğe aktarılması için koruma amaçlı kent planları hazırlanmasını, tarihi mahallelerin ve geleneksel çarşıların korunmasını, sivil mimari örneklerinin restore edilerek yeni işlevler kazanmasını, kent meydanlarının yeniden canlanmasını, kent müzeleri ve arşivlerinin kurulmasını sağladı.


Ülkenin dört bir köşesindeki küçüklü büyüklü kentte koruma hareketini, koruma seferberliğine dönüştürerek tarihi dokunun çağdaş kentle ilişkilendirilmesine, kentlere kültür ve doğa öncelikli bir gelecek vizyonu kazandırılmasına öncülük etti.


Doğal doku kaybolmaya başladığında insanın yaşam alanının tükendiği, kültürel mirasını yitirmeye başladığı bilinciyle hareket ederek toprağı, yeşili korumak ve çoğaltmak için İstanbul’da başladığı ağaçlandırma çalışmalarını Anadolu’nun her karışına yaydı.


ÇEKÜL, Anadolu kentlerindeki yerel yöneticilerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, girişimcilerin ve halkın; kentlerinin benzersiz doğal ve kültürel birikiminin farkına varması, bu değerli birikime sahip çıkması için yol göstermeye devam ediyor.


Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle her zaman danışılan, yol gösteren, güvenilen; gönüllü temsilcileri ve uzman kadrolarıyla doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşu.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 27 Kas 2024
  • 1 dakikada okunur
2024 yılında Sapanca ve Maşukiye’ye yönelik turistik ilgi, geçen yıla oranla belirgin bir artış gösterdi. Sapanca ve Maşukiye Turu’na katılan yerli turist sayısı yüzde 25 artarak yaklaşık 150 bin kişiye ulaştı. Doğaya olan talebin giderek yükseldiği bu dönemde, bölgeye yapılan ziyaretlerin artışı dikkat çekiyor.


Pandemi Sonrası Doğaya Yönelim

Rotana Turizm Genel Müdürü Ahmet Fevzioğlu doğa turizmine olan bu yoğun ilginin pandemi sonrası dönemde ivme kazandığını belirterek şunları söyledi: “Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar kısa süreli tatillerde doğayla buluşmayı tercih ediyor. Sapanca ve Maşukiye, hem konum olarak ulaşılabilirliği hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Bu faktörler, özellikle hafta sonu kaçamakları için bu bölgeyi cazip hâle getiriyor. Bölgedeki turizm hareketliliğiyle birlikte sürdürülebilir turizm anlayışı da önem kazandı. Doğanın korunmasına yönelik bilinçli turizmin yaygınlaşması gerekiyor. Bölgedeki artan turist sayısının, çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmek için çeşitli önlemler alındı. Sürdürülebilirlik açısından buradaki doğa ve doğal yaşamın korunması birinci önceliktir. Bu konuda herkes üstüne düşeni yapmalıdır.”



Bölgenin Öne Çıkan Aktiviteleri

Sapanca ve Maşukiye’nin sunduğu çeşitli aktiviteler de ziyaretçilerin ilgisini çeken unsurlar arasında. Göl kenarında yürüyüş, doğa yürüyüş parkurları ve Maşukiye’deki şelaleler, ziyaretçilerin en çok tercih ettiği etkinliklerden. Özellikle doğa ile vakit geçirmek ve sakin bir atmosferde dinlenmek isteyenler için ideal bir seçenek.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page