top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 30 May 2022
  • 2 dakikada okunur

Isı yalıtımı, gürültü kontrolü, akustik konfor ve yangın güvenliği gibi yalıtım ihtiyacı duyulan birçok alanda ürün geliştiren Türkiye’nin ilk yalıtım firması İzocam, ısı yalıtımında doğru bilinen 15 yanlışı şöyle sıraladı.


ree

  • Yanlış: Isı yalıtımı sadece kış aylarında işe yarar.

  • Doğru: Sanılanın aksine ısı yalıtımı dört mevsim boyunca evinizin ısısını dengede tutmaya yardımcı olur. Isı yalıtımı olmayan evler kışın sıcaklığını çabuk kaybeder, yazın ise hızlıca ısınır. Bir mekânı elektrikle soğutmak doğalgazla ısıtmaya göre çok daha pahalıdır.

  • Yanlış: Boya ile ısı yalıtımı yapılır.

  • Doğru: Boya ve sıva benzeri malzemeler ile binaların ısı yalıtımı sağlanmaz. Dış cephe boyalarının uygulama kalınlıkları çok ince olduğu için istenilen ısı yalıtımı performansını gösteremezler.

  • Yanlış: Yalıtımda kullanılan mineral yün ürünler kanserojen maddeler içerir ve sağlığı tehdit eder.

  • Doğru: EUCEB, mineral yünlerin ilgili Avrupa Birliği yönetmeliklerine göre sağlıklı ve güvenli bir içerikte üretilip üretilmediğini denetler ve gerekli şartları sağlayan üreticilerin ürünlerine verilen EUCEB sertifikası sağlıklı yalıtımı garanti eder. EUCEB sertifikası bulunan ürünler, Avrupa Birliği’nde test edilmiş, deri ve solunum yoluyla canlılarla temas etmeleri durumunda zarar vermeden vücuttan atıldıkları kanıtlanmış ürünlerdir.

  • Yanlış: Daha ucuz malzeme kullanarak yalıtım maliyetini düşürebiliriz.

  • Doğru: Yalıtım için harcanan maliyet lüks bir harcama değil, doğru konforun (ısı-ses-yangın güvenliği) yakalanması için yapılması gereken yatırımdır. Doğru yalıtım malzemesi ve doğru uygulama ile yalıtım yapmak bina ömrü boyunca en iyi getiriyi ve en yüksek konforu sağlayacaktır.

  • Yanlış: Yalıtımı kalınlaştırmak maliyeti çok arttırır.

  • Doğru: Yalıtım plakasını kalınlaştırdığınız zaman yapıştırıcı, sıva, boya, sarf malzemesi ve işçilik bedelleri aynı kalır. Toplam maliyetteki artış sağlanan faydanın yanında çok önemsizdir.


ree

  • Yanlış: Vana ve ekipmanların yalıtımı yapılmaz.

  • Doğru: Vana ceketi ile vana ve ekipmanlarınızın yalıtımını yaptırabilirsiniz. Su sayaçlarında ve borularda yalıtım yapmak, donma tehlikesini ortadan kaldırarak sadece su tesisatlarını korumakla kalmaz, sıcaklığın uzun süre korunmasını mümkün kılarak, enerjide yüzde 50’yi aşan oranda tasarruf sağlar.

  • Yanlış: Binaya yapılan ısı yalıtımının ömrü çok kısadır.

  • Doğru: Malzemeler standartlara uygun şekilde üretilmiş, stoklanmış ve uygulanmışsa, ömürleri genel olarak bina ömrü kadardır.

  • Yanlış: Yalnızca cam kalınlığı arttırılarak ısı yalıtımı sağlanabilir.

  • Doğru: Yalıtımlı cam (çift cam, low e-cam) ısı yalıtımına katkı yapar fakat tek başına yeterli değildir. Nitelikli ve tam bir ısı yalıtımı için evin tüm cepheleri ile birlikte taban ve çatıya da ısı yalıtımı uygulanmalıdır.

  • Yanlış: Isı yalıtımı yapılırken kullanılan malzeme binaya ağırlık verir, deprem esnasında binayı riskli duruma sokar.

  • Doğru: Aksine dışarıdan gelecek iklimsel etkilere karşı koruma sağlar, korozyonu önler, bina daha uzun ömürlü olur. Depreme karşı daha da güvenli bir ortam sağlar.

  • Yanlış: Isı yalıtımında kullanılan dübeller işlem sırasında binaya zarar verebilir.

  • Doğru: Dübellerin bina statiğine olumsuz bir etkisi yoktur. Dübeller bina kabuğuna sadece 5 cm girmektedir.


ree

  • Yanlış: Sadece dış duvarlara yapılan ısı yalıtımı yeterlidir.

  • Doğru: Tüm cepheler ile birlikte döşeme ve çatıya da ısı yalıtımı uygulanmalıdır. Isı kayıplarına cephenin ve döşemenin yanı sıra pencereler, çatı, hava bacaları ve termal köprü de sebep olabilir.

  • Yanlış: Sıcak iklimde yer alan bina için ısı yalıtımı gerekli değildir.

  • Doğru: Yalıtım soğuktan korunma amaçlı olduğu kadar sıcaktan korunma için de gereklidir. Özellikle çatı araları yazın 70 C°’a kadar ısınabilmekte ve alt katların çok ısınmasına sebep olabilmektedir.

  • Yanlış: Isı yalıtım malzemeleri zamanla erir ve yok olur.

  • Doğru: Doğru yoğunlukta, kalınlıkta ve doğru yerde kullanılan ısı yalıtım malzemesinin ömrü bina ömrüne eşdeğerdir.

  • Yanlış: Isı yalıtımı yaptırmak pahalıdır.

  • Doğru: Isı yalıtımı kendini kısa zaman içerisinde amorti eder.Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalıtımsız bir binaya göre %60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlar.

  • Yanlış: Binanın dış duvarına yapılan yalıtım ısı yalıtımı için yeterlidir.

  • Doğru: İyi bir ısı yalıtımı için tüm cepheler ile birlikte döşeme ve çatıya da ısı yalıtımı uygulanmalıdır.

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 13 May 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Haz 2022

Heykeltraş Seda Yaman, büyük şehrin kaotik ortamından kaçıp Bodrum’a sığınanlardan... Seda Yaman, “Henüz 7 yaşındayken bir duvarın üzerine oturup; kırılmış cam parçalarıyla sokaktan topladığım taşları kazıyarak tozlarını çıkartıp sonra da o tozları ıslatıp heykelcikler yapardım... Benim heykelle, çamurla maceram böyle başladı. Şimdi de hurdalıklara gidip enteresan metal ve ahşap parçalar topluyorum. Mümkün olduğunca çok malzeme araştırması, denemesi yapıyorum. O malzemeler mutlaka bir heykelin parçası ya da bana ilham kaynağı oluyorlar. Stresten uzak yaşamak yaratıcılığımı arttırdı. Ben kendi maceramı kovalıyorum. Benim hayalim, bu yolculuğun kendisi” diyor.


ree

Seda Yaman, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. Çamurla tanışması henüz çocuk yaşta başladı. Sokakta oynarken taşlardan çıkardığı tozları ıslatıp minik heykeller yaptı…

Tutkusunun peşinde koştu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı’nı bitirdi. Sonrasında medya sektörüne yöneldi. İlk durağı o dönemler Türkiye’nin “Amiral Gemisi” olarak bilinen Hürriyet Gazetesi oldu. Bir kaç yıl burada Foto Muhabiri olarak çalıştı. Ardından 18 yıl süreyle dergilerde konser ve sahne fotoğrafçılığı yaptı. Bu süreçte çok sevdiği ve okulunu okuduğu seramik ve heykel çalışmalarını da eş zamanlı olarak sürdürdü. İç ve dış mekânlara seramik tasarımlar hazırladı. Bir yandan da seramik öğretmenliği... Özellikle Darüşşafaka Lisesi’nde vermiş olduğu seramik dersleri kendisine mesleki tecrübenin yanı sıra, yurdun dört bir yanından gelen birbirinden yetenekli öğrenciler ile çalışma keyfini de yaşatmış oldu.


ree

"Ben Şehir İçin Yaratılmış Bir Organizma Değilim"

Başta Bodrum olmak üzere yurt içi ve yurt dışından hem özel hem de kurumsal müşterilerine ait çok farklı mekânların dekorasyonları için tasarımlar yapan Heykeltraş Seda Yaman, “Şehir hayatında 34 yıl. Bu seneler boyunca kalabalık, şehir karmaşası ve sonucunda oluşan sebepsiz koşuşturma, hayatın her alanındaki sürekli bir yerlere yetişme hâli benim bir gün ‘Ben şehir için yaratılmış bir organizma değilim’ diyerek arabaya atlayıp Bodrum’a gelmeme sebep oldu. Bodrum’a ilk adım attığımda 3-4 ay kadar bir yelkenlide yaşadım ve neler yapabileceğimi kurguladım. Sonrasında dağın yamacına, küçük bir taş eve yerleşip aynı

mekanda atölyemi de oluşturarak yaşamaya başladım" dedi.


"Heykelle, Çamurla Maceram Çocukken Başladı"

ree

7 yaşındayken sokakta bazı taşları topladığını, sonra bir duvarın üzerine oturur, kırılmış cam parçalarıyla taşları kazıyarak tozlarını çıkarttığını, sonra da o tozları ıslatıp heykelcikler yaptığını anlatan Seda Yaman şunları söyledi: "Benim heykelle, çamurla maceram böyle başladı. Şimdi de hurdalıklara gidip enteresan metal ve ahşap parçalar topluyorum. Mümkün olduğunca çok malzeme araştırması, denemesi yapıyorum. O malzemeler mutlaka bir heykelin parçası ya da bana ilham kaynağı oluyorlar. Çamurla kullanılabilir obje tasarlarken, kendim bir seramik parçayı nerede kullanmaktan keyif alıyorsam o ürünleri yapmayı tercih ediyorum. Şarap bardaklarım da böyle ortaya çıktı. Ek olarak, heykel formları kullanarak oluşturduğum viski karafları ve puro tablaları da var. Benim en büyük tutkum metalle karışık heykeller. Heykellerimde konusuz işleri seviyorum. benim için görsel sanatlar estetik ve teknik konudan bağımsız bir kavram. Çoğunlukla uykudan önce veya rüyamda gözümün önünde tasarımlar beliriyor. ‘aa tamam bu tam yapmak istediğim şey’ diyorum. Kendi anlarımı tasarlıyorum. Önceyi sonrayı değil anları. Bence bu işin en önemli parçası malzeme tanımak ve çok merak. Ürünlerimi kendi mekânlarında barındıranların beğenerek eşsiz bir parçaya sahip olmalarından çok mutlu oluyorum. Örneğin şarap sofralarına estetiği, tasarımı ve özgünlüğü katmak bana büyük bir keyif veriyor. Malzemeyle uğraşmanın her evresi çok enteresan. Her yaptığım çalışmada olasılıkları görmek için sabırsızlanıyorum. Seth Godin’in bana ilham veren bir sözü var; ‘İyi bir iş yapmak sizi mükemmel yapmaz. Sizi mükemmel yapan şaşırtıcılıktır, göze çarpmaktır, sürprizlerle dolu olmaktır, zarif ve dikkate değer olmaktır’ Kesinlikle benim sanattan anladığım tam da bu. Anlayışım gibi yaşıyorum. Bu da sizi ne kadar farklılaştırıyorsa..."


ree

‘Cebimdeki Yabancı’ Filmi ile Şansı Açıldı

Kadrosundaki ünlü oyuncularla yayınlandığı dönemde başarılı bir çıkış yakalayan, “Cebimdeki Yabancı” filminin neredeyse tamamının geçtiği muhteşem yemek masasındaki seramik bardakları da ilgi odağı olmuştu. Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Şebnem Bozoklu, Leyla Lydia Tuğutlu, Serkan Altunorak, Şükrü Özyıldız ve Çağlar Çorumlu gibi ünlü isimleri bir araya getiren filmde kullanılan bardaklar tasarımcısı Seda Yaman’a da şans getirdi. Ferzan Özpetek’in yapımcılığını üstlendiği film boyunca oyuncuların elinden düşürmediği bardaklar izleyenler tarafından büyük ilgi görmüştü. Filmde kullanılan Sedaceramic bardakları, Bodrum’da yaşayan seramik sanatçısı Seda Yaman’ın “Aşk ve Şarap” koleksiyonunda yer alan ürünlerinden oluşuyor.



ree

O Masada Olmayı Hayal Ederdim

Filmlerini izlemeye başladığından b


eri hep Ferzan Özpetek’in sofrasında olma hayali kurduğunu belirten Seda Yaman, “Yapımcılığını Ferzan Özptek’in yaptığı ‘Cebimdeki Yabancı’ filminde, benim seramik şarap bardaklarım kullanıldı. Dolayısıyla bir biçimde o sofrada bulunmuş oldum. Bu beni çok mutlu etti” dedi.




  • Yazarın fotoğrafı: Oğuz Ateş
    Oğuz Ateş
  • 22 Şub 2022
  • 2 dakikada okunur

Bu güzel kış mevsimi günlerinde içinizi ısıtacak bir konu ile karşınızdayım. Isıtmayı, mekânların çoğunlukla doğal kaynaklar kullanılarak, çeşitli ısıtma sistemleriyle istenilen sıcaklıkta tutulması bir nevi iç ve dış ısı kaybının karşılanması olarak açıklayabiliriz. Mekânın istediğimiz şekilde ısınması için ısı kaybını minimuma indirmek gerekir. Bu da ancak sağlam bir izolasyonla gerçekleşir.


ree

Bilinen en eski ısıtma sistemi odun ve kömür gibi doğal kaynakların yanması ile olandır. Eski evlerin ortasında bulunan ocak diye tabir ettiğimiz mimari alan, hem yemek pişirilmesi hem de ısınma için kullanılmıştır. Yıllar sonra İngiltere Kralı II. Charles’ın yeğeni Prens Rupert’in 1867 yılında hava akımının geçişi için kullanılan düz baca sistemini keşfetmesi ile şömine, mimari bir öğe olarak mekânlarımıza girmiştir. Modern günümüzde şömine hem ısıtma hem de mimari gösteriş bakımından oldukça tercih edilmektedir. Geleneksel odun şöminesinin yanı sıra elektrikli, gazlı hatta dekoratif şömineler de tercih edilmektedir.


Kışın en çetin geçtiği şu günlerde sevdiklerimizle birlikte şömine başında keyifli bir 14 Şubat geçirmek ne harika olurdu. Düşüncesi bile insanın içini ısıtıyor, gerçekten. Soba, doğal yakıt kullanılan ısıtma sistemleri kategorisindeki bilinen en eski ısıtma ekipmanlarındandır. Odunlu, kömürlü ve doğalgazlı olarak sınıflandırılmaktadır. Döküm, emaye, pik demir gibi malzemeler kullanılarak üretilmektedir. Hem görsellik hem de işlevsellik açısından kovalı, camlı ve kuzine gibi kendi içerisinde ticari seçeneklere sahiptir. Kuzine dilimize, latince yemek pişirmek anlamına gelen coquere fiilinden türeyen Fransızca “cuisine” kelimesinden gelmiştir.


ree

TDK’ya göre, “Hem ısıtmaya hem de üzerinde veya içinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası” anlamına gelmektedir. Demek oluyor ki halkımızın çoğunlukla kullandığı “kuzineli soba” ifadesi yanlış bilinen bir tabir şekliymiş. Kuzine zaten kendi içerisinde soba anlamını taşımaktadır. Konumuza biraz edebî bilgi kattıktan sonra yazıma odun ve kömür gibi katı ve sıvı doğal kaynakların kullanıldığı merkezi ısıtma sistemlerinden kalorifer ile devam edebiliriz. Merkezi kalorifer sistemi kazanlarında odun, kömür veya sıvı yakıt olan fuel oil gibi kaynakların yakımı ile suyu ısıtarak kompresörler vasıtasıyla mekânlardaki döşemeden ısıtma sistemi borularına veya radyatör diye adlandırdığımız ekipmanlara dolaşımını sağlayarak yapılan bir ısıtma sistemidir.

Radyatör ve döşemeden ısıtma sistemi, elektrik veya güneş enerjisi ile çalışan günümüz teknolojisinin son parçası olan ısı pompaları sistemlerinde de kullanılmaktadır. Mekânın metrekare cinsinden büyüklüğüne, kw seçeneklerine göre tercih edilmektedir. Diğer elektrikli ısıtıcılara oranla düşük elektrik sarfiyatı sağlar. Kurulum aşaması fiyat açısından yüksek olsa da sonrası masrafının az olmasından dolayı kendisini amorti edecektir.


ree

Elektrik enerjisi ile çalışan sistemlerde yer alan klimada ısıtma elemanı seçenekleri arasındadır. Mekânın büyüklüğü ve iklim şartları, klima için en önemli koşullardır. Hava sıcaklığının +5 derecenin altında olduğu bölgelerde çok tercih edilmemektedir. Çevreye son derece duyarlı olmamız gerektiği bu modern çağda atıkları ile çevreye en az zarar veren doğalgaz ile bu sayımızdaki yazımı noktalayacağım. Doğal bir kaynak olan doğalgaz, merkezi kalorifer ısıtma sistemleri ile kombi veya doğalgaz sobaları ile kullanılmaktadır. Kombi seçerken mekânın alanına göre hesap yapılıp o hacme uygun yoğuşma özellikli kombiler tercih edilmelidir. En güzel ısıtma minimum ısı kaçırılımı ile olacaktır.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page