top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 14 Şub 2022
  • 2 dakikada okunur

Sevgililer Günü’nün tarihçesi 3. yüzyılda Aziz Valentine’nin gizlice kıydığı nikahlara dayanıyor. M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatoru Claudius II, ordusunu güçlendirmek için genç erkeklerin evlenmesini yasaklamıştır. Rivayete göre bu yasağa karşı gelen Aziz Valentine, gizli nikahlar düzenleyerek gençleri evlendirmeye devam etmiştir. İmparatorun koyduğu kurallara karşı gelmeyi canıyla ödeyen Aziz Valentine M.S. 270 yılında 14 Şubat’ta idam edilmiştir. Bu nedenle her yıl 14 Şubat’ta Sevgililer günü kutlanmaktadır. Günümüzde ise sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, sürprizler hazırladığı bir gün olarak varlığını sürdürmektedir.



ree


Koç

Kendini enerji dolu hisseden Koç burçları için alacağınız hediye kesinlikle sıradan bir şey olmamalıdır. İlginç aksesuarlar ya da özel tasarım eşyalar onlar için ideal seçimler olacaktır.


Boğa

Boğa burcunu etkilemek istiyorsanız klasik hediyelerden vazgeçmeyin. Baş başa hoş bir yemek hazırlayabilirsiniz. Kullanabileceği ve kalıcılığı olan şeyler onları memnun edecektir.


İkizler

İkizler burcu için hediye konusunda biraz zorlanabilirsiniz. Hediye sıradan ve klasik olmamalıdır. Entelektüel dünyasına uygun bir kitap, sevdiği bir müzik grubunun konseri ya da seyahat bileti tercih edebilirsiniz.


ree
Yengeç

Duygusal ve romantik Yengeç burcu için Sevgililer Günü’nde hediye almak ve mutlu etmek hiç zor değil. Samimi ve kalpten verilen her hediye onu mutlu eder. İçerisinde resminizi koyabileceğiniz şık bir fotoğraf çerçevesi, kalpli bir kupa veya t-shirt olabilir.


Aslan

Havalı, gösterişi seven Aslan burcu için hediye şanına yakışır, abartılı bir şey olabilir. Şık puro setleri, deri ceket ve isminin yazılı olduğu kol düğmeleri seçenekleriniz arasında yer alabilir.


Başak

Ayrıntıyı seven, titiz ve prensipli olan Başaklar için Sevgililer Günü hediyesi teknolojik bir oyuncak alabilirsiniz. Titizliklerine uygun eşyalar, organizer da olabilir.


ree
Terazi

Terazi burçları için hediye yelpazenizi geniş tutabilirsiniz. Mp3 player, dolma kalem ve aksesuarlar tercih edebilir, hareketli ve sürekli seyahat etmekten hoşlan Teraziler için de bir tiyatro ve konser bileti alabilirsiniz.


Akrep

Çekici ve bir o kadar da gizemli olmayı seven Akrep burçları, ilginç ve heyecan verici hediyelerden hoşlanabilir. Polisiye bir roman, gizemli, heyecanlı bir sinema filmi düşünebilir, aksesuarda siyah ve kırmızı renk tonlarını tercih edebilirsiniz.


Yay

Rahatına düşkün, maceracı, gezmeyi çok seven, iyimser, özgürlüğüne düşkün ve şakacı olan Yay burçlarına hediye alternatifiniz ne olursa olsun mutlu olacaktır. İlginç hediyelik eşyaları ya da komik ve eğlenceli bir sinema filmini tercih edebilirsiniz.


Oğlak

Prensip sahibi, ciddi ve her şeyi kuralına gören yaşayan Oğlak burcuna Sevgililer Günü için vereceğiniz hediye sağlam ve kaliteli olmalıdır. Kesinlikle kullanışlı bir şey olmasına dikkat edin. Şık bir saat, çanta ve satranç takımı hediye edebilirsiniz.


Kova

Özgür, Entelektüel olan Kova burçlarına alabileceğiniz hediye orijinal bir parça olmalıdır. Uzakdoğu veya Afrika kökenli mistik bir obje, bilim kurgu filmler ve teleskop hediye edebilirsiniz.


Balık

Balıkların sezgisel ve sanatsal güçlerine uygun hediyeler seçebilirsiniz. Sevdiği müzik türünde bir albüm, MP4, sade, şık bir gömlek, kitaplar, ilginç kupa bardaklar olabilir.


  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 14 Şub 2022
  • 2 dakikada okunur

İzmirli tasarımcı Kerry Borg’un yaratıcı ve lüks dokunuşlarla hem gündüz hem gece giyilebilecek tasarımları, romantik, sofistike, güçlü ve cesur kadınlara hitap ediyor. Bu iddialı tasarımlar, Sevgililer Günü’ne hazırlanırken moda tutkunlarını özel hissettirecek.


ree
Kerry Borg

Kerry Borg, #Youarespecial mottosuyla sadece birer adet ürettiği tasarımlarını

kerry-borg.com adresinden moda tutkunlarıyla buluşturuyor. Tasarımlar, ham dokuma ipek kumaşlar, özel Fransız danteller ve Swarovski broşlarla lüksü öne çıkarıyor. Modacıya merak ettiklerimizi sorduk.


Moda dünyası hangi yönleriyle sizi kendine çekti?

Moda dünyası; kumaşlar, dokular, renkler, desenler, formlar, yaratım süreci ve tasarımlarımın hayata geçişi... Tüm bunlar benim vazgeçilmezim, tutkum ve sonsuz hayalimdi. Çocukluk yaşlarımda, sabahın ilk ışıklarında büyüdüğüm semt Alsancak’ın sokaklarında saatlerce vitrinleri gezip kıyafetleri inceleyip, kendimi içlerinde uzun uzun hayal ederdim. Doğduğum ev, büyüdüğüm topraklar, coğrafya her zaman bana ilham verdi. Büyüdükçe, satın aldığım elbiseleri, kendime özgü dokunuşlarla değiştirmeye başladım. Bu süreç yıllar boyunca devam etti. Bu yaratımın verdiği haz ise tarifsizdi. Tasarladığım her parça, benim için paha biçilmezdi. Artık moda sayesinde, kendimi ifade etmenin yolunu bulmuştum. Bu zamana kadar hayatın bana sundukları, yaşadıklarımla beraber 2019 yılında annemin vefatının getirdiği farkındalık, yıllarca ertelediğim hayalimi gerçekleştirme arzumu kamçıladı. Vitrin camının yansımasında kendini kıyafetlerin içinde düşleyen o küçük çocuk, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için yola çıktı... Şimdiyse olmak istediğim yerde, “Kerry’nin Vitrini” ndeyim. 1922’den bu yana şık ve özel tasarımlarıyla tanınan Borg Kuyumculuk’un kuruluşunun 99. yılında, ailemin nesillerdir süregelen zarafet ilişkisini genlerimde taşıyarak aynı özveri ile yarattığım “Kerry Borg” markasını moda dünyasına sunmak benim için büyük mutluluk.



ree


İlk koleksiyonunuzun teması nedir?

Annem “Aude”nin adını taşıyan bu ilk koleksiyonumda doğallık ve lüks hissini yaşatacak unsurları bir araya getirdim. Uçuşan ipek elbiseler, el nakışlı ve işlemeli denim kumaşlar, fırfırlı pantolonlar, ham dokuma ipek şortlar, el boyaması etekler, Fransız dantel gömlekler, Swarovski broşlarla süslenmiş ipek tulumlar, koton ceketler, file montlar, el örgüsü deri elbiseler, el yapımı düğmeler var. Kısacası yaratıcı ve lüks dokunuşlarla hem gündüz hem gece giyilebilecek o özgün vitrini, tüm romantik, sofistike, güçlü ve cesur kadınlar için tasarladım.


Markayı diğerlerinden farklı kılan özellik nedir?

ree
Kerry Borg

Kerry Borg markasının en önemli özelliği, tasarımların sınırlı sayıda üretilmiş olmaları. Aslında, birçok markayı uygun fiyatlara satın alma özgürlüğünün olduğu bu çağda, benim benimsediğim konsept bayağı iddialı. Belki de bir zamanlar ulaşılmaz olan birçok lüks markaya ulaşabilmek, bende özel ve sınırlı sayıda üretim yapma isteğini doğurdu. Hayatımın her alanında özel bir kesime hitap ettim. Pilates dersi verdiğim dönemlerde dahi daima kişiye özel çalıştım. Belki de az ve öz olan her şey değerli benim için. Giyim tarzı ile özgün olmayı tercih eden herkesin, satın aldığı her parçanın sınırlı sayıda olduğunu bilmesinden ayrı bir haz alacağını düşünüyorum.





  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 2 Şub 2022
  • 7 dakikada okunur

ree

Adı Cevat Genç... Henüz 40 yaşında... Kuyumun kalbi Kapalıçarşı’da alaylı olarak yetişmiş. Tam 22 yıldır 24 ayar altına hayat veriyor; tasarlıyor, kendi elleriyle üretiyor, ruh katıyor ve sonra da vitrine çıkarıyor. Vitrin dediğimiz de cam vitrin değil Amerika ve Uzak Doğu pazarı...

Kendi gibi 24K altının son ustalarından olan ortağı Uğur Koç ile birlikte 10 yıl önce “Yetenek Okulu” anlamına gelen Cevherun’u kurmuşlar. Kısa sürede ilk 30 ihracatçı arasına girmişler. Şimdilerde ise bambaşka bir heyecan yaşıyorlar. İki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olan 24 ayar saf altın ustası yetiştirmek için kolları sıvamışlar. İstanbul Ticaret Üniversitesi ile imzaladıkları protokolle her ay 32 öğrenciye mesleğin tüm inceliklerini öğretip kendileri gibi yeni ustalar yetiştirecekler.


Kuyumculukta en son parlatma, cilalama işlemi vardır. Biz ürünlerimizde cila kullanmıyoruz. Çünkü bizim ürünümüz, ürünü satın alan kişinin kullanımına bağlı olarak kendi cilasını, kendi patinasını oluşturuyor. Mesela, bir yüzük 3 senede, kullanan kişinin parmağında doğal cilalanmasını tamamlar. Böylece o insandan da artık bir parça taşımış oluyor. Sadece bizim ürettiğimiz bir yüzük değil kullanan insanın da etkileşimi o ürüne geçtiği için çocuklarına, torunlarına seve seve bırakabilecekleri bir ürün hâline geliyor. Her kullananın ruhundan bir parça ona işlemiş oluyor.

ree

Cevherun; 24 ayar saf altını işleyip eşsiz takılara dönüştüren tasarımlara imza atan bir şirket. Kurucuları, kuyumculuk atölyelerinde çalışırken tanışan ve nesli tükenmek üzere olan 24K altın ustalarından Cevat Genç ile Uğur Taş. 10 yıl önce Cevherun’la yola çıkan markanın kurucularından Cevat Genç, bu sayıda BodrumDergi’ye konuk oldu. “Para bizim için ikinci planda” diyen Cevat Genç’in en büyük hayali bir Türk markası olarak Cevherun’u dünyada en çok bilinir markalardan biri hâline getirmek. Cevherun’u 10 yıl gibi kısa bir sürede, ihracatta ilk 30 şirket arasına sokan Cevat Genç; başarı yolculuğunu ve gelecekle ilgili planlarını şöyle anlattı:


ree

17 yaşında 1999 yılında mesleğe adım attım. 22 yıldır kuyum sektöründeyim. Kapalıçarşı’da alaylı olarak yetişen gruptan bir insanım. 10 yıl bir firmada çalıştıktan sonra 2010 yılında ortağım Uğur Taş’la birlikte Cevherun’u kurduk. O da sektörde yaklaşık 25-30 yıllık deneyime sahip bir usta.


ree

Cevher ve Enderun kelimelerini birleştirerek Cevherun’u ortaya çıkardık. Cevher hem mücevher hem de yetenek anlamına geliyor. Enderun’da Osmanlı’da şehzadelerin eğitim gördüğü özel okul. İkisinin birleşiminden Cevherun’u türettik.

11 yıldır da bu sektörde elimizden geldiğince hizmet vermeye, adımızı duyurmaya çalışıyoruz.

24 ayar saf altından, tamamen elde üretim yaparak mücevherleri yapıyoruz. Eski Antik dönem takılarını da günümüze modernize ederek uyarlıyoruz. Bunları üretirken eski tekniklerin bazılarını da kullanıyoruz. Bazen bir yüzüğü tamamlamamız 15-20 günümüzü alabiliyor.


ree

Altının saf hâli olduğu için yumuşak bir maden. Bu nedenle 24 ayar saf altını işlemek ayrı teknikler gerektiriyor. Bugün, “Biz 24 ayardan yüzük yapıyoruz ve bu yüzüklerde; pırlanta, safir, yakut ve zümrüt kullanıyoruz” dediğimizde sektörün içinde yıllarını geçirmiş insanlar bile bize inanmıyorlar. Diyorlar ki “Mümkün değil. 24 ayardan yüzük mü olur?” Ama biz Cevherun olarak 11 yıldır sırf 24 ayar altın ve değerli taşları kullanarak mücevher üretiyoruz.


ree

24 ayarın kendine has bir rengi var. Saf bir maden… Bu renkle uyuşabilecek ve güzelliğine inandığımız bütün materyalleri kullanıyoruz. Bunun çok değerli olması gerekmiyor. Daha önce müşterilerimizin siparişleri doğrultusunda, kendilerine ait manevi değeri olan materyalleri getirdiler. Demir olan da vardı ahşap olan da. Bunlarla müşterimize özel tasarımlar yapıp kendilerine teslim ettik. Çok memnun kaldılar.


24 ayarı işlemek biraz farklı ve bunun ustaları gerçekten az. Bu nedenle yerli büyük firmalar 24 ayar üretimine müdahil olmadılar. Biz iki ortak 24K altın işleme alanında az sayıdaki ustalardan ikisiyiz. Bu da bizim avantajımız oldu. Büyük firmalarla rekabet etmek zorunda kalmadık. Bizim en büyük sermayemiz ustalığımız ve emeğimiz. Biz firma olarak kendi kalitemize güveniyoruz. Kendi çizgimizi belirledik ve o alanda yürüyoruz. Biz 24 ayar konusunda yeterli bilgi ve birikime sahip olup, gerekli taşları gerekli yerine koyduğumuz için kısa sürede ciddi bir yol aldığımızı düşünüyorum.

Kullandığımız ana madde zaten çok değerli. 24 ayar saf altın. Buna yakışabilecek, tasarladığımız ürünü bir adım yukarıya taşıyabilecek her türlü taşı, nesneyi kullanabiliyoruz. Sektörde bilinirlik açısından zümrüt, safir ve yakut önde geldiği için bunlara biz de değer veriyoruz. O taşları da seçerken özellikle ben çok hassas davranıyorum. Kendi beğenmediğim ya da inanmadığım hiçbir taşı ya da ürünü bitirip vitrine koydurmuyorum. Bazen 20 gün uğraşıp bir ürün bitiriyoruz ama finalde Uğur Bey’le oturup bakıyoruz. “Vitrinimize yakışmaz” dediklerimizi komple bozup yeniden başlıyoruz...

Yaşadığımız şehir olan İstanbul bizim için başlı başına ilham kaynağı. Binlerce yıl burada pekçok medeniyet yaşamış. Bizim atölyemiz Kapalıçarşı’nın hemen dibinde. Tamamıyla tarihi mekân ve dokuyu yaşıyoruz. Antik dönem takıları yaptığımız için, yolda yürürken gördüğümüz bir taş bile bize ilham kaynağı olabiliyor. Bunun dışında da eski mücevher katalog koleksiyonumuz var. Buralardan esinleniyoruz. Bazen müzede orijinalleri olan ürünleri günümüze modernize edip kullanılabilir hâle getiriyoruz. Bunları 24 ayar altınla ustalarımızla işleyip modernize edip tekrar gün yüzüne çıkarıyoruz.

Ürün skalamızda çok geniş bir yelpazemiz var. Yaklaşık bin farklı çeşit ürünümüz bulunuyor. Bunlar 150 Dolar’dan başlayıp 150 bin dolara çıkan ürünler. Fiyat skalamız da çok geniş. Her kesime hitap edebilecek bir fiyat skalamız var. Ağırlıklı olarak 40 yaş üstü kadın kesim özellikle bizim ürünlerimizi tercih ediyor. Ama Uzak Doğu’da daha genç bir müşteriye portföyüne sahibiz.

Son dönemlerde en çok satan ürünlerimizden biri Afrika Güneşi. Özel teknikle ürettiğimiz bir ürünümüz. Üretimi çok dikkat ve ince bir işçilik gerektiriyor. Afrika Güneşi’nde çok ciddi talep görüyoruz.


Topraktan çıkmış dümdüz bir altını alıp sizin kafanızda uyarladığınız, tasarladığınız bir şekle dönüştürüyorsunuz. Finalde o kafanızdaki tasarımı canlı olarak önünüzde görünce apayrı bir haz veriyor. Hoşunuza gidiyor. Bir yerden sonra bunu insanlarla paylaşırken bile bir kıskançlık oluşuyor. Çok sevdiğim birkaç tasarımım oldu. Birini eski çalıştığım firmada Coca Cola’nın ortağına satmıştım. Cevherun’un koleksiyonu içinde benim için çok özel olan tasarımlarım var. Onlara müşteri çıktığında işin açıkçası satmamak için nazlanıyorum. Çünkü bizim için her ürün çocuğumuz gibi. Onları çok seviyoruz. Dönem dönem çıkarıp ürünlerimizi kontrol ederiz ne durumdalar diye.


Gerçekten farklı ve özel bir ürün almak istiyorsanız, sanat ve zanaatı seviyorsanız, tamamen elde üretilen bir mücevher sahibi olmak istiyorsanız ve en önemlisi ilerde çocuklarınıza kuşaktan kuşağa aktarılacak bir miras bırakmak istiyorsanız bizi tercih edebilirsiniz.


Kuyumculukta en son parlatma, cilalama işlemi vardır. Biz ürünlerimizde cila kullanmıyoruz. Çünkü bizim ürünümüz, ürünü satın alan kişinin kullanımına bağlı olarak kendi cilasını, kendi patinasını oluşturuyor. Mesela, bir yüzük 3 senede, kullanan kişinin parmağında doğal cilalanmasını tamamlar. Böylece o insandan da artık bir parça taşımış oluyor. Sadece bizim ürettiğimiz bir yüzük değil kullanan insanın da etkileşimi o ürüne geçtiği için çocuklarına, torunlarına seve seve bırakabilecekleri bir ürün haline geliyor. Her kullananın ruhundan bir parça ona işlemiş oluyor.


Firma olarak bizden ürün alan herkese şunu söylüyoruz: ‘Seve seve, güle güle kullanın. Allah sattırmasın. Ama olur da satmanız gereken bir durum olursa öncelikle bizimle irtibata geçin.’ Biz her zaman ürünümüzün arkasındayız. Öyle bir durumda da biz müşterilerimizi mümkün olduğunca zarara uğratmadan yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tabii ki bir işçilik farkı olduğu için belli oranda kayıplar mutlaka oluyor.


Tasarımları, firma ortakları olarak Uğur Bey ve ben yapıyoruz. Müşterilerimizle sohbet ettikten sonra onların karakterlerine uygun tasarımları koleksiyonumuzdan çıkarıp sunuyoruz. Bazen müşteri direkt talebini söylüyor. Kişiye özel tasarımlar da yapıyoruz. O tasarımlar tamamen o kişiye özel oluyor. Kesinlikle daha sonra bunu bir başka müşteriye üretmiyoruz.


Hedef Çin Pazarı

Anı yaşamayı tercih eden bir firmayız. Hedeflerimizi daha çok yapmak istediklerimiz üzerine kuruyoruz. Bir firmanın ayakta kalabilmesi için satış, ticari tarafı mutlaka gerekiyor ama biz onu ikinci planda tutuyoruz. Rakamlar bizde kalitemizden ve işimizin gerektirdiğinden daha sonra geliyor. Çok samimi söylüyorum, önümüzdeki yıl için bile bir hedef ciromuz yok.


ree

Biz Cevherun olarak ihracat odaklı çalışan bir firmayız. Hong Kong ve New York ofislerimiz bulunuyor. Ağırlıklı olarak Amerika ve Uzakdoğu’ya ihracat yapıyoruz. İhracat sıralamasında da ilk 30’da bir firmayız. Öncelikle işimizi çok seviyoruz. Yaptığımız işe inanıyoruz ve güveniyoruz. Tabii ki ticari döngü olması lazım ama bizim için öncelik işimizin kalitesi ve markamızın ismi. Para kazanmaktan ziyade kalitemizi bozmadan, üretimimizi aynı şekilde devam ettirip bütün çalıştığımız müşterilerimize, girdiğimiz pazarlarda kalitemizi ve karakterimizi öne çıkarmak istiyoruz. Bunun doğrultusunda da bunu anlayan insanlardan ciddi talep görüyoruz.


Böylelikle 10 yıl gibi kısa bir sürede ciddi pazarlara ulaştık. Ciddi yatırımlar yaptık. Kendimizi daha yolun çok başında görüyoruz. Markamızı duyurup, dünyada Türk markasını öne çıkarmak için atabileceğimiz daha çok adım var. Her geçen gün kendimizi geliştirip, ekibimize yeni arkadaşlar katıp bu yolda yürümek için çalışmalar yapıyoruz.


ree

Amerika’da 5 yıldır bir televizyon kanalından satış ağımız var. Oradan satışımız devam ediyor. Şu an e-ticaret sitemizde aktif satışlarımız yapılıyor. Amerika’dan, Uzakdoğu’ya kadar müşterilerimiz bize ulaşıp ürünler satın alıyor ve siparişler veriyor. Orada da geri dönüşler çok iyi. Sosyal medya üzerinden reklamlarımızı yapmaya, markamızı duyurmaya devam ediyoruz.


Kısa vadede pandeminin bir an önce bitip bütün dünyada seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasını bekliyoruz. Çünkü yurt dışındaki ofislerimize gidemiyoruz. Yurt dışında ciddi bir pazarımız var. Oradaki sektörel fuarlara katılamıyoruz. Müşterilerimizle yüz yüze gelemiyoruz.


Çin’de bir ofis açmayı planlıyoruz. Çin’in içinde daha aktif olmayı planlıyoruz. Amerika’da yine showroom tarzında bir yer düşünüyoruz. Bunlar önümüzdeki 1 yıllık dilimde hayata geçirmeyi düşündüğümüz planlarımız. Eğitim programımızı çok hızlı bir şekilde hayata geçirip, sektörün açığını buradan eğitilen arkadaşlarla bir nebze olsun kapatmak istiyoruz.

Sektöre Yeni Ustalar Geliyor

ree

Kuyum sektörüne kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla Cevherun Kuyumculuk ile İstanbul Ticaret Üniversitesi arasında “Sertifika Programı” iş birliği anlaşması imzalandı. Üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen imza törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim ile Cevherun Kuyumculuk Kurucusu Cevat Genç katıldı. Prof. Dr. Abdül Halim Zaim, bu iş birliği ile dünya çapında markalaşmaya katkı sağlayarak sektöre de yetişmiş eleman kazandıracaklarını söyledi. Cevat Genç ise ‘yetenek okulu’ anlamına da gelen markalarının nesli tükenmekte olan 24 ayar altın işleme ustaları yetiştireceğini belirterek şunları söyledi:

“Biz burada bir farkındalık yaratmak istiyoruz. İsmimizin hakkını vermeye geldik. Cevherun’u ‘Yetenek Okulu’ olarak görüyoruz. Bu işi ileri taşıyacak, bu işe gerçekten gönül vermiş insanları eğitmek, bütün bilgi ve birikimlerimizi onlara aktarmak istiyoruz. Bu anlamda da bir sertifika programı başlattık. 1 aylık eğitimi tamamlayan öğrencilerimize İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Cevherun Mücevherat olarak ortak bir sertifika vereceğiz. Böylelikle bu mesleği gelecekte birilerinin devam ettirmesini sağlamayı hedefliyoruz. Bunun için ciddi yatırımlar yaptık. Önümüzdeki süreçte ilk eğitim sınıfımızı açıp hayırlısıyla eğitim vermeye başlayacağız. Bu eğitim için özel bir yer tahsis ettik. Tamamen üretim odaklı ve tezgâhta öğrenilmesi gereken bir iş olduğu için bizim kendi yerimizde olacak. Bu işi normal tezgâhımızda çalışan ustamız gelip öğretiyor gibi değil, bütün formasyonları tam olan profesyonellerle yapacağız.

Sektörde şu an ciddi bir personel eksikliği olduğunu bildiğimiz için eğitimin hızlı olmasını hedefledik. Eğitim alacak insanları çok sıkmadan, onları bir an önce sahaya geri sürmek adına haftada 3 gün olmak kaydıyla bir aylık eğitim programı hazırladık. Bu eğitimi şu şekilde düşünebilirsiniz; ehliyet kursuna gittiğinizde arabayı nasıl kullanacağınızı teorik olarak öğretiyorlar ama siz kullanarak sürücülüğünüzü geliştiriyorsunuz. Bir aylık eğitimimizin sonunda buradan ayrılacak arkadaşlarımız, tezgâhta üretim anlamında bütün bilgilere sahip olabilecekler. Daha sonrasında kendileri üstüne koyarak gelişim sağlayabilecekleri bir eğitim yapacağız. Bu dersler için iki sınıf ayırdık. Eğitimin kalitesini yüksek tutmak için sınıflarımız maksimum 8 kişilik olacak. Şu anda ciddi bir talep var. Ayda 32 kişiye eğitim verebileceğiz. Pandeminin koşullarının iyleşmesiyle birlikte yurt dışından da bu eğitimlere katılım bekliyoruz.”


Cevherun; 24 ayar altın takı devrine geçişi temsil ediyor

ree

Geçmişin simgeleri olan özel an koleksiyonları, Cevherun tarafından tespit ediliyor ve değerlendiriliyor. Bu bir anı, bir söz, bir armağan veya bir zamanlar nerede olduğumuz ile nereye gideceğimiz arasında bir köprü olabilir. Mücevher bize kim olduğumuzu, hikâyemizi, geçmişimize ve kişiliğimize göz atan bir haberciyi temsil eder. Hayatlarımız tesadüfi değildir, takıları da sadece kendimizi süslemek için seçmeyiz. 24 ayar altın takı, bu ruhu her benzersiz tasarım için size öğretmeyi vaad ediyor.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page