Bella henüz 2 yaşında Toy Poodle cinsi bir köpek... Ama o kendini bir köpek olarak görmüyor. Hatta köpeklerden mümkün olduğunca uzak duruyor. O kendini insan sanıyor. İnsanlarla yaşamayı, onlarla oynamayı, yemeyi, gezmeyi seviyor. Her ne kadar konuşamasa da çıkardığı sesler ve fiziksel hareketleriyle kendini insanlara çok iyi anlatıyor. Lise yıllarında Tiny ismini verdiği bir köpeği sahiplenen Yasemin Hanım, bir süre sonra tüm sorumluluğu annesine bırakmış. Yıllar sonra bu kez kendisi anne pozisyonundayken kızları Ece ve Alara’nın bir köpek sahiplenme isteklerini, geçmişte yaşadığı bu tecrübesi yüzünden sürekli reddetmiş. Emin Bey ise aynı evde bir evcil hayvanla yaşama fikrine çok uzakmış. Ece ve Alara ebeveynlerinin karşı çıkmalarına rağmen bir evcil hayvan sahiplenme fikrinden asla vazgeçmemişler. Ve sonunda onları ikna edip Bella’larına kavuşmuşlar. Bella, şimdilerde Serdaroğlu Ailesi’nin en büyük neşe kaynağı.
Sahiplenme hikâyeniz nedir?
Yasemin: Kızlarımız Ece ve Alara, köpek sahibi olmayı çok istiyordu fakat biz, özellikle de eşim bir türlü ikna olmuyordu. Geçtiğimiz yaz denizdeyken minik bir köpekle çok ilgilendiler. Sürekli yanına gittiler, onunla oynadılar ve ondan o kadar bahsettiler ki bu da bizi ikna etti. İkna olduğumuzu bir tek eşim ve ben biliyorduk ve kızlarımıza sürpriz yapmak istiyorduk. Toy Poodle cinsi köpekleri araştırdık. Çevremde bu işle ilgilenen güvendiğim birine danışarak sahipleneceğimiz yer ile irtibata geçtik. Kızlar, eşimin hâl ve hareketlerinden bunu fark edip, mesajlarını ve konuşmalarını gizlice takip altına almışlar. Biz bunu sonradan öğrendik. Eşim İstanbul’a gittiğinde daha öncesinde görüntülerinden ve videolarından hayran kaldığımız Bellamızı alarak eve getirdi.
İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?
Emin: “İlk karşılaşan bendim. Ben köpek sahibi olma fikrine bu kadar uzakken, Bella ile ilk karşılaşmamızda onunla aramda farklı bir elektrik oluştu. Uçakta bile İstanbul’a gelene kadar devamlı kucağımdaydı.”
Yasemin: “Küçücük ve kıvır kıvır bir şey bana bakıyordu. En az çocuklar kadar heyecanlıydım.”
Ece: “Ben Bella ile ilk karşılaştığımda çok heyecanlı ve sevinçli hissetmiştim. Çünkü uzun süredir hayalini kurduğumuz şey gerçekleşmişti.”
Alara: “Ben Bella’yı ilk gördüğümde bu kadar tatlı bir köpeğin benim köpeğim olduğuna inanamadım. Hayatımda en mutlu olduğum anlardan biriydi.”
İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?
Yasemin: Kızım Alara, en baştan beri bir gün köpeği olursa adını Bella koyacağını söylüyor ve tüm oyunlarında Bella adını kullanıyordu. Biz de çok beğendik ve ismi Bella oldu.
Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nedir?
Yasemin: Cinsi Toy Poodle ve en belirgin özellikleri; dünyanın en zeki ikinci köpeği olması, tüy dökmemesi, koku olmaması ve ev yaşamına çok uygun bir köpek olması.
Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?
Yasemin: Kendini insan zanneden bir köpek cinsi. Bir tek konuşamıyor o kadar. Neredeyse her söylediğimiz şeyi anlıyor. İsteklerini beden diliyle ve farklı ses tonları kullanarak ifade ediyor. En çok istediği şey bizim yemeklerimize ortak olabilmek.
Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?
Alara ve Ece: Evcil hayvan sahiplenmek istememizin sebebi, bize göre her insanın bir evcil hayvanı olmalıdır. Çünkü evcil hayvanlar, sahiplerine karşılıksız olarak sevgilerini sunar ve anlattıklarını yargılamadan dinlerler.
Karar vermeden önce, evde bir hayvanla yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?
Yasemin: Benim ilk tecrübem değildi. Lise yıllarımda ailem ile yaşarken sahiplenmiş olduğum, Tiny isminde çok sevdiğim Terrier cinsi bir köpeğim vardı. Tabii o zaman da köpeğimle ilgili neredeyse tüm sorumluluk anneme kalmıştı. Bu defa evin annesi ben olduğum için başıma geleceklerin az çok farkındaydım. Köpekleri çok sevmeme rağmen sahiplenme konusunda ilk başlardaki kararsızlığım bundan kaynaklanıyordu.
Emin: İlk başlarda evcil bir hayvanla aynı evde yaşama fikri bana çok uzak bir kavramdı. Bella’yla tanıştıktan sonra düşüncelerim tamamen değişti.
Patili dostunuzun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?
Yasemin: Bella ile birlikte hayatımızda pek çok şey değişti. En başta dışarıda onsuz geçirdiğimiz zaman kısıtlandı. Çünkü evde sizi bekleyen ve tüm dünyasının merkezinde olduğunuzu bildiğiniz bir canlı var. Dolayısıyla dışarıda onunla birlikte gidebileceğimiz yerleri seçiyoruz. Tatil planlarımızı ona göre yapıyoruz. Yanımıza alamadığımız durumlarda ne kadar güvenli bir ortamda da olsa aklımız onda kaldığı için tatil süresini çok daha kısa tutuyoruz. Hayatımızda pozitif anlamda bir çok şeyi de değiştirdi diyebilirim.
Emin: En büyük değişim bende oldu. Bir hayvanla yaşama fikrine bu kadar uzakken şimdi onsuz bir günü bile düşünemiyorum ve evde devamlı onunla temas hâlindeyim.
Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu ve olumsuz yanları nedir?
Yasemin: Bana göre olumlu yönlerinin yanında olumsuz yönleri çok az. Bir kere çok büyük bir sevgi var işin içinde hem de karşılıksız. Gün içinde ne kadar yorgun ve stresli olsanız da günün sonunda eve geldiğinizde sizi tüm içtenliğiyle bekleyen bir dostunuz var. Sizi sakinleştiriyor ve dinginleştiriyor. Bir canın sorumluluğunu almak elbette ki kolay değil. Onun bakımı, mamaları, aşıları... Hepsi eksiksiz ve özenle takip edilmeli. Yorgun bir günün ardından onun egzersiz ihtiyacı, oyun ve temposuna ayak uydurabilmek bazen zorlayıcı olsa da onunla yaşamanın keyfinin yanında hiç bir şey değil. En stresli zamanlarda bile o kadar iyi geliyor ki özellikle çocuklara kattığı sorumluluk, paylaşma ve mutluluk duygusu paha biçilemez.
Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?
Yasemin: Sahiplenmeden önce çok iyi düşünün ve öyle karar verin. Onları ailenin yeni bir üyesi olarak görecek, koşulsuz sevebilecek, tüm ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde karşılayabilecek ve asla terk etmeyecekseniz sahiplenin. Bu koşulları yerine getirebilecek olan herkese bu büyük sevgiyi yaşamalarını gönülden tavsiye ederim. Tüm bu sorumlulukları yerine getiremeyecek olanlar, geçici bir heves olarak görenler lütfen bir evcil hayvan sahiplenmesin. Evcil hayvanlar için terk edilmek çok büyük bir travma. Özellikle, yazın bir kaç aylığına Bodrum gibi tatil beldelerinde, bir hevesle evcil hayvan sahiplenip sonra da giderken onları sokağa bırakan çok fazla insan var. Bu onlara yapılabilecek en büyük kötülük.
Yorumlar