top of page

Boşanmaların Yüzde 40’ı İlk Beş Yılda Yaşanıyor

  • Yazarın fotoğrafı: Mustafa Küçük
    Mustafa Küçük
  • 4 Eyl
  • 2 dakikada okunur
Birlikte bir hayat kurmak… Ne kadar büyük ve umut dolu bir cümle. Ancak çoğu zaman bu büyük başlangıçlar, daha yolun başında derin çatlaklarla karşılaşıyor. Araştırmalar gösteriyor ki evliliklerin yaklaşık yüzde 40’ı ilk beş yıl içerisinde sona eriyor. Bu oran, bize önemli bir gerçeği hatırlatıyor: Evliliğin ilk yılları sadece bir alışma süreci değil, aynı zamanda bir sınav.

ree

Peki neden bu kadar çok çift daha ilk beş yıl dolmadan yollarını ayırıyor?

Evlilik; iki farklı geçmişi, iki ayrı hayali ve iki özgün karakteri aynı çatının altına yerleştirmeye çalışmakla başlıyor. Bu, başlangıçta oldukça romantik görünse de zamanla günlük hayatın gerçekleriyle yüzleşmeye başlıyoruz. Sorumluluklar artıyor, iletişim hataları büyüyor, beklentiler çarpışıyor. Her ne kadar birbirimizi sevsek de aynı hayatı sürdürmeye dair yeterince hazırlıklı olmayabiliyoruz.


Evliliğe Dair Yanlış Beklentiler Var

Toplumda evliliğe dair yerleşmiş bazı yanlış beklentiler var. Evliliğin sadece mutluluk getireceği, her şeyin kendiliğinden yolunda gideceği düşünülüyor. Oysa gerçek hayat, filmlerdeki gibi akmıyor. Duygular zamanla değişiyor, sorunlar kapıyı çalıyor ve iletişim becerileri yetersiz kaldığında sevgi bile suskunluğa dönüşebiliyor.


Kritik Eşik İlk Beş Yıl

İlk beş yıl, aslında bir tür denge arayışı. Eşler kendi alanlarını korumaya çalışırken aynı zamanda ortak bir yaşam biçimi oluşturmak istiyorlar. Bu süreçte sıkça şu hatalar yapılıyor: Partneri değiştirmeye çalışmak, sorunları paylaşırken sağlıksız çevrelerden destek almak, çocukla problemleri çözmeye çalışmak ya da sorumluluğu hep karşı tarafta görmek.


ree

Eşinizi Olduğu Gibi Kabul Edin

Oysa evliliğin sağlıklı yürümesi için temel bazı tutumlara ihtiyaç var. Öncelikle çiftlerin birbirlerini oldukları gibi kabul etmeleri gerekiyor. Hiç kimse bir başkasının “projesi” değildir. Birlikte öğrenmek, birlikte gelişmek ancak karşılıklı saygı ve anlayışla mümkün olabilir.


Sihirli Cümle “Seni Seviyorum”

Ayrıca evlilik; sessizlikle değil, sürekli ve dürüst bir iletişimle beslenir. Duygular ifade edilmediğinde, zamanla içe kapanır ve çiftler birbirlerine yabancılaşabilir. En basitinden “seni seviyorum” demek, bir ilişkinin dinamiğini değiştirecek kadar güçlüdür.


ree

Sarılmak Her Derde Deva

Ve fiziksel temas… Sarılmak, küçümsenen ama güçlü bir bağ kurma şeklidir. Araştırmalara göre sarılmak, vücudun oksitosin salgılamasını sağlar. Bu hormon hem güveni hem de duygusal yakınlığı artırır. Basit bir temas bile bazen uzun bir konuşmadan daha etkili olabilir.


Son olarak çiftlerin unutmaması gereken bir şey var: Her ilişkide zor dönemler olacaktır.

Önemli olan, bu dönemlerde birlikte kalabilme iradesini gösterebilmektir. Evlilik, her zaman pürüzsüz bir yolculuk değildir. Ama sabır, emek ve karşılıklı çaba varsa; en fırtınalı günler bile aşılır.


İlk beş yıl, evliliğin en çok öğreten zaman dilimi. Bu eşiği aşabilen çiftler, çoğunlukla daha güçlü, daha olgun ve daha gerçek bir birlikteliğe adım atıyorlar. Önemli olan, bu yılları bir sınav değil, bir öğrenme süreci olarak görebilmek.


Evliliğin İlk 5 Yılına Dair Veriler:

  • Türkiye’de boşanmaların yüzde 40’ı evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleşiyor.

  • TÜİK 2024 verilerine göre, en çok boşanma kararı alınan dönem evliliğin ilk 1-3 yılı arası.

  • Boşanma nedenlerinin başında iletişimsizlik, ekonomik sorunlar ve aile içi baskılar geliyor.

  • Uzmanlara göre, evlilik danışmanlığına başvuru oranı son 3 yılda yüzde 65 arttı.

 
 

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page