top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Çağnur Sakarya
    Çağnur Sakarya
  • 22 Ara 2024
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Ara 2024

Evet günümüzde her şey değişiyor. Ne yazık ki iyilikte ve insanlıkta küçülüyoruz. Yine aynı zamanda evlerimiz ve yaşam alanlarımız minimalleşti. Tek göz odalara hapsolmuş vaziyetteyiz. Fakat teknoloji alanında ise minimalleşme adına güzel gelişmeler oluyor. Örneğin otomobiller minimalizmin önderliğinde çevreci askerler. Artık abartılı, büyük ve çok yakıt tüketen otomobillerin aksine evin balkonuna bile sığacak minik maceraperestler yollarda. Ve bu miniklerin en can alıcı özelliği elektrikli olmaları yani dünyada CO2 salımını azaltmaları. Ülkemiz yollarındaki bu çevreci ve sevimli minikleri tanımaya ne dersiniz?

FIAT TOPOLINO

Fiat’ın klasik italyan çizgilerini her detayında  hissettirdiği Topolino modeli, ilk bakışta insanı kendine çekiyor. Yüzde 100 Elektrikli minik Topolino’nun Topolino Dolcevita olmak üzere iki versiyonu bulunuyor. Kompakt ve işlevsellik üzerine tasarlanmış miniğimiz, dört saatten kısa sürede yüzde 100 şarj edilebiliyor. 75 km ve 45km/s maksimum hıza çıkabiliyor. Şimdilik yollarda sadece Mint yeşili renkte karşımıza çıkan Topolino’nun Dolcevita modelinde ise kapısız ve açılır tavanı kullancıya ayrı bir ferahlık sunuyor.


Fiat Topolino
Fiat Topolino

CITROEN AMI

Citroen’in, “Yeni yol arkadaşın” olarak lanse ettği miniği Ami, yine rakiplerinde olduğu gibi dört saatten kısa sürede şarj edilebiliyor. Ami Tonic, Ami Peps ve Ami Turuncu olarak üç farklı yüzü ile dikkatleri üzerine çeken model, özellikle ülkemiz yollarında oldukça sık karışımıza çıkıyor.


Citroen Ami
Citroen Ami

RKS CITY VE M5

Küba Motor’un Bilecik’teki fabrikasında banttan indirdiği  RKS City ve M5 iki miniğimiz yüzde yüz elektrikli ve çevre dostu. Saatte 45 km hıza ulaşabilen ve 4-6 saat arasında şarj edilebilen City modelinde şimdilik gri, M5 modelinde ise siyah ile beyaz renk seçeneği bulunuyor.


RKS City
RKS City



  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 22 Şub 2022
  • 3 dakikada okunur

Büyükşehirlerin en önemli sorunlarından biri olan yoğun trafik, sürücüler başta olmak üzere maruz kalan herkeste strese yol açıyor. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk, cok yüksek sesle müzik dinlemenin trafik ihlallerine yol açtığını ve kaza riskini artırdığını belirterek, sevilen ve aşina olunan bir müziğin yüksek olmayan bir ses ayarında dinlenmesini tavsiye etti.



Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk, özellikle yoğun trafikte oluşan stresle baş edebilmek için müzik dinlemenin iyi bir sakinleştirici olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk

“İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yaşayanlar gününün büyük bir kısmının trafikte geçiriyor. Bir yerden bir yere yetişme telaşında olan ve alternatif yol arayışlarına rağmen, trafikten kaçamayan sürücüler ve yolcular için yolculuğun kendisi bir stres faktörüne dönüşmektedir.

Bu durum toplu ulaşım araçlarını kullanan ve kalabalıklar içinde yolculuk yapmak zorunda olan kişiler için de geçerli elbette. Özellikle sürücülerin araç kullanırken müzik dinleme eğiliminde olduğunu biliyoruz. Müzik işitsel bir uyaran olduğu için psikolojimiz üzerinde çok büyük bir etkisi var. Yapılan araştırmalar çok yüksek sesle müzik dinlemenin trafik ihlallerine yol açtığını ve dolayısıyla kaza riskini arttırdığını gösteriyor. Çünkü aşırı derecede yüksek sesle müzik dinlemek dikkat dağıtıcıdır ve sizi diğer işitsel ve görsel uyaranlara karşı duyarsızlaştırır.


Yüksek olmayan bir sesle dinleyin

Belirli bir müzik türünü dinlemekle ilgili doğru ya da yanlış demek mümkün değil. Kişi çoklu bir görev olarak aynı anda araç kullanıp müzik dinleyebilir ancak araç kullanma esnasında müziğe müdahale etmek risk doğurur. Özetle sevdiğiniz, aşina olduğunuz bir müziği yüksek olmayan bir ses ayarında dinleyebilirsiniz.


Müzik dinleyerek rahatlamak bir sonuç

Büyükşehirler baş döndürücü bir hızla ses ve görüntü karmaşası sunuyor. Çoğu kez bu kadar çok uyarana maruz kalındığının farkına bile varılamıyor.Trafik sorunu gündelik hayatımızın görünen sorunlarından yalnızca biri. Metropol hayatı zaman içinde bireylerin kendilerine ve yaşadıkları çevreye karşı duyarsızlaştıkları bir mekâna dönüşüyorsa orada kentin sorunları üzerine çok ciddi ve kapsamlı bir biçimde düşünülmesi ve çözüm aranması gerektiği ortadadır. Herhangi bir müziği dinleyerek rahatlamak ya da iyi hissetmek bir sonuç olabilir sadece. Şehir hayatının bu denli stresli bir hayat sunması aslında başından itibaren ele alınması gereken bir sorundur.


Müzik size alan açar

Bir stres kaynağı ile baş edebilmek için elbette sanatın çok büyük iyileştirici bir gücü vardır. Müzik tek başına problemleri ortadan kaldıramaz ancak günün yorgunluğunu atmak için size bir alan açar. Sanatın daha en baştan, yani sosyal problemler bu kadar çok hayatımızın içinde olmadığında, büyük bir ihtiyaç olduğunun altını çizmek istiyorum. Sanat, spor gibi sosyal aktiviteler hayatımızdaysa zaten sorunlarla baş etmek için daha yaratıcı yollar bulma eğiliminde oluruz.


Bazı müzikler olumsuz duygulara yol açıyor

Müzik dinlemek stresle baş etmede ve bilişsel performansı geliştirmede oldukça faydalıdır. Kimi müzik türleri ise olumsuz duygulara neden olur. Müzik dinleme eylemi her ne kadar kişisel beğeni, kültürel geçmişimiz, sosyal çevremiz ve geliştirdiğimiz zevklerle ilişkili olsa da örneğin arabesk müzik türünün kişilerde depresif duyguları öne çıkardığı, umutsuzluğa neden olduğu ve öfkeye yol açtığını biliyoruz. Benzer şekilde yapılan araştırmalar heavy-metal müzik türünü dinleyen kişilerde saldırganlık eğiliminin daha yüksek olabileceğini gösteriyor. Bu iki müzik türünde de olumsuz duygulara ve davranışlara yol açan sebep ise daha çok şarkıların sözleri ile ilgilidir.


Müzik ruh hâlini etkiliyor

Müzik, hayatımızın her alanında sevincimizi, hüznümüzü, sıkıntımızı, öfkemizi paylaşan en önemli eşlikçilerden biri. Özellikle çocuklarda ve gençlerde dinlenilen müzik türü ile ruh hâli arasında daha yakın bir ilişki kurulduğu görülmektedir. Belli bir müzik türünü dinleyen kişilerde belli duygu ve düşüncelerin ortaya çıkacağını söylemek konuya çok dar bir açıdan bakmak anlamına gelir. Fakat yine de içinde sürekli ölüm, saldırganlık, isyan, depresif duyguların ele alındığı müziklerin olumsuz ruh hâlini tetikleyebileceği de unutulmamalıdır.”


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page