top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 1 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur
ÇEKÜL Vakfı, turizmin sadece ekonomik bir faaliyet olmadığını, doğayı ve kültürel varlıkları koruyarak toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirterek tüm paydaşları sürdürülebilir turizm ilkeleri çerçevesinde davranmaya davet etti. Açıklamada “Turizm, ülkemizin önemli gelir kaynaklarından biri ancak bu kaynağı gelecek kuşaklara aktarabilmek için sürdürülebilirliği ön planda tutmalıyız” denildi.

ree

ÇEKÜL (Çevre ve Kültürel Değerleri Koruma ve Tanıtma Vakfı) 27 Eylül Dünya Turizm Günü kapsamında, sektörün tüm paydaşlarına sürdürülebilir turizm çağrısı yaptı. ÇEKÜL Vakfı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Turizm, ekonomik büyüme için önemli bir sektör olsa da kontrolsüz ve plansız bir şekilde yapıldığında, doğal ve kültürel mirasımıza ciddi zararlar verebiliyor. Tarihi kentlerimizdeki aşırı kalabalık, doğal alanlardaki tahribat ve kültürel kimliğin kaybolması gibi sorunlar, sürdürülebilir turizmin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Dünya Turizm Günü’nde, tüm paydaşları sürdürülebilir turizm için harekete geçmeye davet ediyoruz.”


Yaptığı çağrıyla, turizmin sadece ekonomik bir faaliyet değil aynı zamanda toplumsal ve çevresel bir sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatan vakıf, sürdürülebilir turizm modelinin benimsenmesiyle, hem kültürel mirasımızın korunacağı hem de turizmin uzun vadede ülke ekonomisine daha yüksek katma değer sağlayacağı görüşünde.


ree

Kontrolsüz ve Plansız Turizm Zarar Veriyor

Açıklamada, kontrolsüz ve plansız turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel değerlere zarar verdiğine dikkat çekilerek “Kimlikli kentlerimiz, doğasıyla birlikte korunduğunda ancak geleceğe taşınabilir. Plansız turizm nedeniyle yaşanan aşırı yoğunluk, bazı kültür havzalarımızın dokusunun bozulmasına neden oluyor. Tüm paydaşlar sürdürülebilir turizm ilkelerini gözetmeli. Turizm sosyal ve kültürel yapıya doğrudan etki eder. Bu nedenle popülist yaklaşımlardan uzak durulmalı ve uzun vadeli sürdürülebilir planlamalarla Anadolu’nun zengin mirası korunmalıdır” değerlendirmesi yapıldı.


Tüm paydaşları sürdürülebilir turizm için harekete geçmeye davet eden ÇEKÜL Vakfı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) sürdürülebilir turizm ilkelerinin ivedilikle hayata geçirilmesini istedi. Açıklamada şöyle denildi: “Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik döngünün, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren tüm sistemlerin devamlılığını esas alır. Hem yerelde yaşayanların ve turistlerin hem de gelecek kuşakların ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini dikkate alır. Dolayısıyla bu planlamayı yaparken kamu, yerel, sivil, özel kesimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Özellikle kültür turizminde yapılacak her faaliyetin, yerelde yaşayanlarla birlikte planlanması sürdürülebilirlik için çok değerli. Bireyler olarak da  koruyarak, keşfederek ve doğa ile bağımızı koparmadan gezgin olmaya devam edelim.”


ree

ÇEKÜL Hakkında

ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) ülkemizin doğal ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında Prof. Dr. Metin Sözen öncülüğünde kuruldu.


Kuruluşundan bu yana doğa, kültür ve insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu oldu. ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla hayata geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir koruma yaklaşımı benimsedi. Kültürel dokunun korunarak geleceğe aktarılması için koruma amaçlı kent planları hazırlanmasını, tarihi mahallelerin ve geleneksel çarşıların korunmasını, sivil mimari örneklerinin restore edilerek yeni işlevler kazanmasını, kent meydanlarının yeniden canlanmasını, kent müzeleri ve arşivlerinin kurulmasını sağladı.


Ülkenin dört bir köşesindeki küçüklü büyüklü kentte koruma hareketini, koruma seferberliğine dönüştürerek tarihi dokunun çağdaş kentle ilişkilendirilmesine, kentlere kültür ve doğa öncelikli bir gelecek vizyonu kazandırılmasına öncülük etti.


Doğal doku kaybolmaya başladığında insanın yaşam alanının tükendiği, kültürel mirasını yitirmeye başladığı bilinciyle hareket ederek toprağı, yeşili korumak ve çoğaltmak için İstanbul’da başladığı ağaçlandırma çalışmalarını Anadolu’nun her karışına yaydı.


ÇEKÜL, Anadolu kentlerindeki yerel yöneticilerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, girişimcilerin ve halkın; kentlerinin benzersiz doğal ve kültürel birikiminin farkına varması, bu değerli birikime sahip çıkması için yol göstermeye devam ediyor.


Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle her zaman danışılan, yol gösteren, güvenilen; gönüllü temsilcileri ve uzman kadrolarıyla doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşu.

Türkiye İtibar Akademisi tarafından düzenlenen “Türkiye İtibar Endeksi Ödülleri”nde Anadolu Sigorta bir kez daha Türkiye’nin “En İtibarlı Sigorta Markası” ödülüne layık görüldü. 27 Mayıs’ta İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü’nde gerçekleştirilen törende ödülü; Pazarlama Müdürü Elif Banu Kocaoğlu Yıldız ve Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Müdürü İlker Köklük aldı.

ree

Türkiye’nin önde gelen markalarının temsilcileri ve iş dünyasının önemli isimlerinin katıldığı “Türkiye İtibar Endeksi Ödül Töreni”nde sektör bazında en itibarlı markalar yer aldı.


İstanbul Kent Üniversitesi ve TİA (Türkiye İtibar Akademisi) tarafından 15 Aralık 2023 ile 15 Ocak 2024 tarihleri arasında düzenlenen araştırmada, 26 bölgede 2 bin 751 katılımcı ile görüşüldü.


Katılımcılara yönlendirme yapmadan, Türkiye’nin en itibarlı şirketinin sorulduğu anketin sonraki aşamasında ise tanıma, beğeni, güven, memnuniyet, sadakat, elçilik, gönüldaşlık ve ilişki bileşenleri ölçüldü.

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 11 Ağu 2024
  • 1 dakikada okunur
Alfa Romeo, bu yıl 42.’si düzenlenen ve Enzo Ferrari’nin “dünyanın en güzel yarışı” olarak adlandırdığı 1000 Miglia’dan zaferle ayrıldı. Tarihin yeniden canlandırıldığı ve 1927 ile 1957 yıları arasında üretilen modellerin katılabildiği 1000 Miglia’nın, Brescia ve Roma arasındaki 2 bin km’lik zorlu rotasında 400’ün üzerinde klasik otomobil mücadele etti.

ree

Yarışta, Villa Trasqua Takımının Vesco ve Salvinelli ikilisinin pilotajındaki 1929 model Alfa Romeo 6C 1750 Super Sport, podyumun en üst basamağındaki yerini alırken; Fontanella ve Covelli ikilisi, 1927 Lancia Lambda Casaro VII ile gümüş madalya almaya kazandı. Üçüncü sırada ise Aliverti ve Valente pilotajındaki Alfa Romeo 1929 6C 1750 yer aldı. Alfa Romeonun 1928 1000 Miglia’da kazandığı ilk zaferine saygı duruşu niteliğindeki özel serisi Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport ve Alfa Romeo Junior da bu yılki yarışta sahne aldı.


ree

Junior İlk Kez Sahneye Çıktı


Bu yılki 1000 Miglia’da, Alfa Romeo’nun 1928’de kazandığı ilk zaferine saygı duruşu niteliğinde hazırlanan Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport özel serileri ile yeni kompakt spor otomobili Junior’ın tanıtımına da sahne oldu. İzleyenler 1000 Miglia’da; Alfa Romeonun sportifliğini Avrupa pazarındaki en büyük segmente geri getiren yeni kompakt spor otomobili Junior’ı ilk kez sürüş esnasında görme fırsatı da buldu.


ree

Brescia’dan Torino’ya, Cenova ve Viareggio Plajlarından, Roma’nın kalbindeki Via Veneto, ardından Siena, Ferrara ve Garda Gölü üzerinden kuzeye dönerek Brescia’daki Viale Venezia’daki geleneksel geçit töreniyle sona eren ve halkın büyük ilgi gösterdiği bu “gezici müze”, 2 bin km’yi aşan parkur boyunca izleyicilerde  heyecan ve merak uyandırdı.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page