Sonbaharda Deniz Keyfi Yaşanan 12 Rota

Havaların yaz aylarına kıyasla serinlemeye başladığı eylül ayından itibaren ülkemizin bazı tatil beldelerinde hâlâ unutulmaz bir deniz tatili yapılabiliyor. Seyahat sitesi ‘enuygun.com’ ise Türkiye’de sonbaharda denize girilebilecek 12 özel destinasyonu sizler için listeledi.

Sonbahar özellikle sahil beldelerinde tatilin en sakin geçtiği mevsim. Dolayısıyla henüz deniz tatili yapmayanlar, son bir kez daha denize girmek isteyenler için sonbahar her daim ideal bir seçenek olarak ön plana çıkıyor. Ülkemizde de eylül, ekim ve kasım aylarında tatil yapmak isteyenlere özel çok sayıda tatil beldesi var. İşte ülkemizin dört bir yanından sonbalarda denize girilebilecek 12 tatil beldesi.

1- Bodrum

Her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olan Bodrum, özellikle de tatilcilerin evlerine dönmeye başladığı eylül ayından itibaren sakin bir tatil beldesi oluyor. Hem suyun hâlâ ılık olması hem de ortamın huzurlu olması sonbaharda Bodrum’u unutulmaz kılıyor. Ortakent-Yahşi, Camel Beach, Yalıkavak, Bitez ve Bardakçı Koyu plajları denizin keyfinin çıkarılabileceği en güzel yerler. Ayrıca ilçede Bodrum Kalesi ve Halikarnas Mozolesi mutlaka ziyaret edilmeli, Yalıkavak Marina’da denize karşı vakit geçirilmeli.

2- Fethiye

Fethiye’nin en güzel dönemi dendiğinde eylül ayı öne çıkar. Fethiye’de deniz suyu sıcaklığı eylül ayında hâlâ girilebilecek seviyelerde ve ilçe bu ayda daha az kalabalık oluyor. Hem doğasıyla hem tarihi güzellikleriyle dünyanın ilgisini çeken Fethiye’deki Ölüdeniz ve Belcekız plajları denize girmek için tercih edebileceğiniz en güzel seçeneklerden. Dilerseniz Fethiye’de tekne turuna katılıp, Kelebekler Vadisi, Deve Plajı, Soğuksu Koyu gibi farklı noktalarda da yüzebilirsiniz.

3- Side

Antalya’nın doğusunda bulunan Side’de denizin en güzel olduğu mevsim sonbahar. Çünkü Side’de ekim ayı ortasına kadar rahatça denize girilebiliyor. Yaz döneminde popülerliği sebebiyle yüksek fiyatlı olan Side otelleri eylül ayından itibaren ise bütçe dostu fiyatlar sunuyor. Side Antik Kenti, Aspendos Antik Tiyatrosu gibi popüler tarihi yerleri mutlaka gezilmeli. Burada denize girmek için de Side Halk, Sorgun Halk ve Kumköy plajları en güzel seçenekler arasında.

4- Kemer

Enuygun’un eylül ayında Antalya’da denize girilecek yerler önerisi sadece Side’yi kapsamıyor. Bir diğer turistik ilçe Kemer de tıpkı Side gibi yaz aylarında oldukça ilgi çekiyor. Dolayısıyla eylül ayında hem ilçenin hem de denizin tadı kalabalıktan uzak bir şekilde daha güzel çıkıyor. Kemer merkezinde bulunan Ayışığı Plajı ve Kemer Marina’ya yakın olan halk plajı denize girilecek en güzel noktalardan. Kemer’in Beldibi, Kiriş, Göynük ve Çamyuva gibi beldeleri de denize girmek için tercih edebileceğiniz kumlu plajlara sahip.

5- Datça

Sonbaharın tadını çıkarmak için ideal tatil lokasyonlarından Datça, ılık havası, berrak denizi, sakin atmosferi ile çok güzel bir nokta. Datça’ya gitmek için Dalaman Havalimanı’ndan araç kiralama seçeneğini tercih edebilirsiniz. Datça’da denize girmek için Kargı Koyu, Ovabükü ve Palamutbükü gibi seçenekler değerlendirilebilir. Akşamüstü ise Kumluk Plajı’nda denize girip güneş batınca kumsal üzerine masa kuran mekânlarda keyifli bir akşam yemeği yenebilir.

6- Ayvalık

Sıradaki öneri daha sessiz ve huzurlu bir tatil olanağı sunan Ayvalık. Çoğu zaman diğer tatil beldelerine göre daha sakin bir rota olan Ayvalık’ta Altınoluk Sahili ve Ortunç Koyu’nun suyu sonbaharda denize girilebilecek seviyelerde oluyor. Ayvalık’tayken akşam yemeği için Cunda’ya, romantik gün batımını izlemek için Şeytan Sofrası’na, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkmak içinse eski Rum evlerinin olduğu sokaklara gidilebilir.

7- Karaburun

Sonbalarda denize girmek için uygun olan bir diğer seçenek İzmir’in az bilinen ilçelerinden Karaburun. Doğal güzelliği ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakan ilçe, oldukça küçük. Doğa tatili için ideal olan bölgede Mordoğan, Bodrum Plajı ve Mimoza Koyu denize girilebilecek en popüler noktalar. Dalış yapmak için de sıklıkla tercih edilen Karaburun’un deniz altı dünyası da üstü kadar el değmemiş güzellikler barındırıyor. Karaburun seyahati için tek ihtiyacınız bir İzmir uçak bileti.

8- Kaş

Birbirinden ünlü plajlarıyla yazın yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği tatil beldelerinden birisi olan Kaş’ta eylül ayından itibaren daha sakin ve keyifli bir tatil mümkün. Antalya’nın en batısında yer alan Kaş’ta Kaputaş Plajı dünyaca ünlü plajlarımız arasında yer alıyor. Bu güzel plajın yanı sıra Patara ve Akçagerme plajları da sıklıkla tercih ediliyor. Berrak denizleri ile bilinen Kaş’ta dilerseniz scubadiving deneyimi de yaşayabilirsiniz.

9- Çeşme

Çeşme, eşsiz denizi sayesinde her geçen gün daha çok tercih edilen bir ilçe. Ege Bölgesi’nin en güzel plajlarından birkaçını sınırlarında bulunduran Çeşme, eylül ayından itibaren hem daha sakin hem de denizi hâlâ ılık oluyor. İlçede bembeyaz kumlarıyla dünya çapında ünlenen Ilıca Plajı’nda, dalgasız deniziyle beğeni kazanan Altınkum Plajı’nda ve turkuaz renkli sularıyla gidenlerin tekrar gitmek istediği Ayayorgi Koyu’nda yüzülebilir. Çeşme otobüs bileti alınarak keyif dolu bir tatile doğru yola çıkılabilir.

10- Marmaris

Mavi ve yeşilin bir araya geldiği ilçelerden Marmaris, eylül ayından itibaren kalabalıktan uzak sakin bir tatil için eşsiz bir yer. Özellikle ilçeye bağlı mahallelerden Turunç hem eşsiz deniziyle hem de sakin atmosferiyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ilık sularda yazı uğurlamak isteyenler Marmaris’e giderek Turunç, Kızkumu, İçmeler ve Sedir Adası plajlarında denizin keyfini çıkarabilir.

11- Kuşadası

Aydın’ın en güzel ilçelerinden Kuşadası, eylül ayında denize girilecek eşsiz destinasyonlardan biri. İlçe farklı konseptlerdeki 5 yıldızlı oteller ile Enuygun.com’un keyifli bir tatil yapmak isteyenlere önerdiği rotalardan. Eylül ayında sakin ve konforlu bir tatil yapmak isteyenler Ege’nin en güzel ilçelerinden Kuşadası’na giderek, Kadınlar Denizi, Kuştur ve Sevgi plajlarından denize girebilir. Ayrıca Zeus Mağarası, Kuşadası Milli Parkı, Güvercinada ve Kurşunlu Manastırı da mutlaka ziyaretçilerin gezi listesinde bulunmalı.

12-Şile

İstanbul’da yaşayanların denize girmek için sıklıkla tercih ettiği Şile, eylül ayının ilk yarısında da sıklıkla tercih ediliyor. Su henüz tam olarak soğumadığı için yüzmeyi sevenler Şile’ye günübirlik planlar yapıyor. Özelikle bu yaz yeteri kadar yüzemediğini düşünenler mutlaka Şile’ye bir şans verebilir. Hatta akşam limandaki balık restoranlarından birinde lezzet dolu bir akşam yemeği eşliğinde keyifli bir akşam geçirilebilir.

Teknelerin Gözdesi Karaada

Türkiye’nin en gözde tatil yerlerinden biri olan Muğla, içerisinde birçok koy, körfez ve ada gibi coğrafi şekilleri barındırıyor. Berrak suları ve yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerini büyüleyen Karaada da bu güzelliklerden biri. Yıl içinde milyonlarca turiste ev sahipliği yapan ada, yat turlarının bilinen bir durağı ve popüler bir turizm bölgesidir.

Orta Çağ’a kadar Arkos adı ile Yunanlar tarafından yönetilen ada, daha sonra Bodrum ile birlikte Rodos Şövalyelerince alınmış. XVI. yüzyılda Osmanlı güçleri, adayı çevresi ile birlikte ele geçirmiş. 1919 yılında uluslararası anlaşmalar gereğince İtalya’ya bırakılan ada, 1932 Türkiye-İtalya Sözleşmesi uyarınca Türkiye’ye yeniden verilmiş.

Birbirinden güzel koy ve plajlara sahip Karaada, doğal ve temiz plaj arayan kişiler için bulunmaz bir nimet. Ada’nın en büyük plajı olma unvanına sahip Poyraz Plajı, akvaryumu andıran görüntüsü ile ziyaretçilerini büyülüyor. İsmi Karaada olmasına rağmen ada, yemyeşil çam ağaçları ve ormanlarla kaplı. Ayrıca adada teknelerin yanaştığı bölümde bir de mağara bulunuyor.

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Karaada, kıyıdan yaklaşık 4 mil uzakta yer alıyor. Çevresinde Kos, Kalimnos, Farmakonisi ve Pserimos gibi Yunan adaları bulunan Karaada,

konumu sayesinde de mavi yolculuk ve tekne gezilerinin en uğrak yerlerinden biri olmayı başarıyor. Karaada’ya yalnızca yat ve tekne gibi deniz araçlarıyla ulaşım sağlamak mümkün. Bodrum limandan tekne turlarına katılarak Karaada’ya ulaşabilir, ya da özel tekneniz ile birlikte ziyaret edebilirsiniz.

Küçük Bir Cennet Parçası: Kissebükü Koyu

Gökova Körfezi’nin kuzey kıyısının tam ortasında yer alan Kissebükü Koyu, Mazı Köyü’nün incisidir. Bodrum’da bakir kalmayı başarabilen nadir büklerden biri olan Kissebükü için adeta küçük bir cennet parçası diyebiliriz.

Bir gölü andıran bükler, doğanın bize sunduğu en muhteşem güzelliklerden. Sessizlik ve huzur olan bu bükte, doğayla baş başa kalıp ruhunuzu dinlendirme şansı yakalayabilirsiniz. Görülmesi, yaşanması, hissedilmesi gereken Kissebükü Koyu, farklı birçok deniz canlısına da ev sahipliği yapıyor. Bu koyda yüzerken, doğanın sesleri yanında rengârenk balıklar da size eşlik edecek. Aynı zamanda tarihi kalıntılara da sahip olan bükte tarih sevenler, hem kültürel hem de yaz tatili yapma fırsatı buluyor.

Kıyı Karia’nın iki önemli antik kenti Keramus ve Halikarnassus’un kesişme noktalarından birini oluşturan koy, günümüzde “Kissebükü” bazı yayınlarda da “Alakışla” olarak adlandırılmaktadır. Koyun Geç Antik Çağın’daki isminin Anastasiopolis olduğu ileri sürülmektedir. MS 5. yüzyılın başlarında kurulan kentin, MS 7. yüzyılda Arap akınlarının başlamasıyla diğer sahil kentleri gibi terk edildiği düşünülmektedir.

İlk yerleşim yeri, körfezin kuzeyinde sahile 200 m mesafede, tüm koya hâkim bir tepe üzerine kurulmuş olan, iç ve dış surlarla çevrili, Arkaikten Roma dönemine kadar uzanan, arkeolojik bulgular sunan akropoldür. Sahil boyunca kıyıya paralel uzanan yapıların tamamı Geç Antik Çağ olarak da adlandırılan Erken Hristiyanlık Dönemine aittir. Kent, koyun yarım ay biçimli fiziki yapısına uygun olarak tasarlanmış bir liman yerleşimidir.

Koyun kuzeyinde, liman yapılarının yanı sıra, kilise ve mezar yapısı ile kuzeydeki yamaçlara doğru devam eden işlevleri henüz belirlenemeyen birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır. Limanın batısındaki sahil boyunca kentin önemli dini yapıları kıyı çizgisine paralel olacak şekilde sıralanmıştır. Bunlar; vaftizhane, kilise, kiliseye bitişik bir şapel ve hamamdır. Kıstağın güneyinde ise iki katlı düzenlenmiş kamu yapıları, hamam, karşılıklı sokaklar, konutlar, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır.

Etrafı dağlarla çevrili, karadan ulaşımı oldukça zor olan koyun bugün de kullanılan bazı yolları, antik dönemlerden günümüze kadar devam eden uzun soluklu bir yerleşime işaret etmektedir. Cumhuriyet dönemine ait sarnıç, konut ve şehit mezarı kentteki Türk dönemi izlerini oluşturmaktadır. Kissebükü anıtsal kalıntılarının yanı sıra uzun sahil şeridi ile deniz turizminin de önemli uğrak noktalarından biri durumundadır.

Mavi Yolculuğun Türkiye’deki başlangıç durağı olarak kabul edilen Gökova’daki cennet Kissebükü Koyu, deniz, orman ve kuş sesleri eşliğinde tatilinizi geçirebileceğiniz harika bir yer. Günübirlik gidebileceğiniz gibi birkaç gece konaklayabileceğiniz pansiyonlar da bulabilirsiniz.

Sadelikten ve sessizlikten hoşlanıyorsanız Kissebükü tam sizin göre. Aracınız varsa bu bölgeye karayolu ile de ulaşabilirsiniz. Ancak söyleyelim yolları epey zorlu.