top of page
Evde dekorasyon unsuru olarak aynaların kullanımında dikkat edilmesi gereken önemli detaylar var. Feng Shui Uzmanları Ferda Ünsal ve Işıl G.Alfar, “Bir duvara ayna asarken, neyi yansıttığına ve ne amaçla astığımıza çok dikkat etmeliyiz” diyorlar ve evde aynaların nasıl kullanılacağını anlatıyorlar.

ree

Yunan mitoloji kahramanı Narsissus (Narkissos), suya akseden görüntüsüne aşık olur, günlerce yemeden içmeden kesilir. Sonunda, hastalanır. Ayna gibi görüntüsünü yansıtan su, Narsissus’un bu görüntüye olan tutkusunun ölümle sonuçlanmasına sebep olur. Öldüğü yerde biten çiçeğin ismi ‘Nergis’tir. Efsane bir yana, insanoğlu kendi görüntüsünü görmeye, aynada aksini incelemeye son derece meraklıdır. Kendimizi daha iyi görme tutkusuyla baktığımız aynalar, konuşmadan her şeye tanıklık ederler. Sırla kaplıdır aynalar daha iyi saklasın diye… Gözlerimizi görebildiğimiz tek yerdir aynalar ve bazen küseriz onlara, görmek istediğimizi göremiyoruz diye. Unuturuz, içimize ayna tutmayı ve esas güzelliğimizin içimizden yüzümüze yansıdığını.


Ferda Ünsal ve Işıl G.Alfar | Feng Shui Uzmanı
Ferda Ünsal ve Işıl G.Alfar | Feng Shui Uzmanı

Aynalarda elle tutamadığımız görüntünün yerinde, görünenden başka hiçbir şeye yer yoktur. Onlar gerçek olanı yansıtırlar; aynalar yalan söylemez. Ancak odalara aynalarla yalan söyletebilirsiniz. Odaları aynalarla; daha büyük, daha aydınlık gösterebilirsiniz. Vitrinleri daha canlı ve ışıklı, yiyecek büfelerini daha zengin gösterebilirsiniz. Ve mekânları aynalarla daha kalabalık ve hareketli gösterebilirsiniz. Çoğalan görüntüler doğru kullanıldığında mekânı çekici kılar.


Aynalar tıpkı insanlar gibi hem dost hem de düşman olabilirler. İstenmeyen görüntüyü yansıtan aynalar düşmanca gelir insana. Çirkinlikleri çoğaltıyorlarsa veya birbirlerinin karşısında sonsuzca çoğalan görüntüler oluşturuyorlarsa, kaçmak isteriz o ortamdan. Yani, yanlış kullanılan aynalar dikkatimizi dağıtır ve yorabilir. Dahası o ortamda çatışmalara ve kavgalara sebep olabilir.


Bir duvara ayna asarken neyi yansıttığına ve ne amaçla asıldığına dikkat etmeli...


ree

Mekânı Geniş Göstermek

Özellikle küçük odalar ve dükkânlarda çok işe yarar. Ancak, aynanın mutfak, banyo-tuvalet veya yatak odası kapılarını yansıtmamasına dikkat edin.


Mekânı Daha Aydınlık Göstermek

Karanlık ve loş mekânlar aynalarla âdeta ışıklanır. Dar ve loş antrelerde ayna kullanımı çok olumludur ancak ayna kesinlikle giriş kapısının karşısına asılmamalıdır. Tıpkı yansıyan görüntüler gibi, aynaya yansıyan enerjiler de aynen geri yansır. İçeri girer girmez daha mekânı dolaşamadan, kapıdan geriye gider. Kapıdan beraberinizde getirdiğiniz ne varsa; yenilik, tazelik, bereket… Hepsi daha evinize giremeden kapıdan döner. O nedenle, önerilen antrede aynayı kapının sağına veya soluna konumlamaktır.


Ortamı Daha Aktif ve Hareketli Göstermek

Alışveriş merkezleri, lokantalar ve gece klüpleri aynalardan çok yardım alır. Hareketli görünen mekânlar kalabalıkları ve aktif enerjiyi kendine çeker. Aktif enerji alışveriş yapma ve yeme-içme dürtüsünü de harekete geçirir.


ree

Gelip Geçen Enerjiyi Yavaşlatmak ve Oyalamak

Özellikle dar ve uzun koridorlarda enerji çok hızlı ve sert akar. Bu enerjiye yumuşak bir hava kazandırabilmek için koridor duvarlarına küçüklü büyüklü aynalar asabiliriz. Dikkat etmemiz gereken, bu aynaların karşılıklı gelmemesi ve kesik görüntüler vermemeleridir. Kafası kesik görüntüler yaratmamalıyız. Kişi görüntüyü bilinçaltına atar ve olumsuz duygulara kapılabilir. Koridor boyunca biz nasıl durup aynadaki görüntümüzle ilgileniyorsak, enerji de bizim gibi yol boyunca oyalanacak ve kaldığı mekânı daha canlı tutacaktır. Aynı şekilde, dükkân girişlerinin yan tarafındaki duvarlara asılan aynalar, tıpkı bir müşteri avcısı gibi insanları, dükkân kapısı önünde yakalar ve durdurur. Burada dikkat edilmesi gereken şey, aynanın sokakla dik açı yapmasıdır.


Kör Noktaları İşaret Ederek Uyarmak

Daha çok trafikte, karayollarında kullanılan bu yöntemi L biçimi koridorlarda kullanabilirsiniz. Hızlı yürürken hemen köşeden kimin geleceğini bilememek özellikle çocuklu evlerde kazalara sebep olabilir. Koridorun dönüş köşesine asacağınız bir ayna hem bu amaca hizmet edecek, hem de mekânı ışıklandıracaktır.


Güzel Bir Görüntüyü İçeri Almak

Pencerenizden görünen güzel bir orman veya deniz manzarası varsa, onu evinizin içine almak istemez misiniz? O manzarayı yansıtacak şekilde karşı duvara asılacak büyük bir ayna, bu güzellikten daha fazla faydalanmanıza yardım edecek; öte yandan, görüntüsü sabit kalan cansız bir tablo yerine, canlı ve değişken doğanın binbir hâlini duvarınıza taşıyacak, mekâna heyecan katacaktır.


Mekânı Daha Çeşitli ve Zengin Göstermek

Ürünlerin arkasındaki duvara ayna koymak, özellikle lokantalarda, manavlarda ve çiçekçilerde çokça kullanılan bir yöntemdir. Mekânı hem rengârenk, hem de bolluk ve bereket içinde gösterir. Yemek odalarınızda yemek masanızın veya büfenizin yanına ayna asarak sofranızın daha zengin ve bereketli algılanmasını sağlayabilirsiniz.


Kayıp Alanı Kazanmak

Evrensel enerjinin bir evi eksiksiz dolaşabilmesi için, o evin şeklinin düzgün bir dikdörtgen veya kare olması çok olumludur. Ancak ne yazık ki gerek arazinin konumu ve gerekse şehir planlamasının hatalı yapılmış olması, pek çok binada yamuk veya kayıp alanların oluşmasına yol açmaktadır. Özellikle apartmanlarda, asansör boşluğu, merdiven kovası, havalandırma boşluğu vb. derken, dairelerde eksik köşelere bolca rastlanır. İşte bu alanları kazanacağımızı düşünerek o eksik yöndeki duvarlarımıza ayna asarız.



ree

Mekânı Geniş Göstermek

Özellikle küçük odalar ve dükkânlarda çok işe yarar. Ancak, aynanın mutfak, banyo-tuvalet veya yatak odası kapılarını yansıtmamasına dikkat edin.


Mekânı Daha Aydınlık Göstermek

Karanlık ve loş mekânlar aynalarla âdeta ışıklanır. Dar ve loş antrelerde ayna kullanımı çok olumludur ancak ayna kesinlikle giriş kapısının karşısına asılmamalıdır. Tıpkı yansıyan görüntüler gibi, aynaya yansıyan enerjiler de aynen geri yansır. İçeri girer girmez daha mekânı dolaşamadan, kapıdan geriye gider. Kapıdan beraberinizde getirdiğiniz ne varsa; yenilik, tazelik, bereket… Hepsi daha evinize giremeden kapıdan döner. O nedenle, önerilen antrede aynayı kapının sağına veya soluna konumlamaktır.



Ortamı Daha Aktif ve Hareketli Göstermek

Alışveriş merkezleri, lokantalar ve gece klüpleri aynalardan çok yardım alır. Hareketli görünen mekânlar kalabalıkları ve aktif enerjiyi kendine çeker. Aktif enerji alışveriş yapma ve yeme-içme dürtüsünü de harekete geçirir.


Gelip Geçen Enerjiyi Yavaşlatmak ve Oyalamak

Özellikle dar ve uzun koridorlarda enerji çok hızlı ve sert akar. Bu enerjiye yumuşak bir hava kazandırabilmek için koridor duvarlarına küçüklü büyüklü aynalar asabiliriz. Dikkat etmemiz gereken, bu aynaların karşılıklı gelmemesi ve kesik görüntüler vermemeleridir. Kafası kesik görüntüler yaratmamalıyız. Kişi görüntüyü bilinçaltına atar ve olumsuz duygulara kapılabilir. Koridor boyunca biz nasıl durup aynadaki görüntümüzle ilgileniyorsak, enerji de bizim gibi yol boyunca oyalanacak ve kaldığı mekânı daha canlı tutacaktır. Aynı şekilde, dükkân girişlerinin yan tarafındaki duvarlara asılan aynalar, tıpkı bir müşteri avcısı gibi insanları, dükkân kapısı önünde yakalar ve durdurur. Burada dikkat edilmesi gereken şey, aynanın sokakla dik açı yapmasıdır.


Kör Noktaları İşaret Ederek Uyarmak

Daha çok trafikte, karayollarında kullanılan bu yöntemi L biçimi koridorlarda kullanabilirsiniz. Hızlı yürürken hemen köşeden kimin geleceğini bilememek özellikle çocuklu evlerde kazalara sebep olabilir. Koridorun dönüş köşesine asacağınız bir ayna hem bu amaca hizmet edecek, hem de mekânı ışıklandıracaktır.


Güzel Bir Görüntüyü İçeri Almak

Pencerenizden görünen güzel bir orman veya deniz manzarası varsa, onu evinizin içine almak istemez misiniz? O manzarayı yansıtacak şekilde karşı duvara asılacak büyük bir ayna, bu güzellikten daha fazla faydalanmanıza yardım edecek; öte yandan, görüntüsü sabit kalan cansız bir tablo yerine, canlı ve değişken doğanın binbir hâlini duvarınıza taşıyacak, mekâna heyecan katacaktır.


Mekânı Daha Çeşitli ve Zengin Göstermek

Ürünlerin arkasındaki duvara ayna koymak, özellikle lokantalarda, manavlarda ve çiçekçilerde çokça kullanılan bir yöntemdir. Mekânı hem rengârenk, hem de bolluk ve bereket içinde gösterir. Yemek odalarınızda yemek masanızın veya büfenizin yanına ayna asarak sofranızın daha zengin ve bereketli algılanmasını sağlayabilirsiniz.


Kayıp Alanı Kazanmak

Evrensel enerjinin bir evi eksiksiz dolaşabilmesi için, o evin şeklinin düzgün bir dikdörtgen veya kare olması çok olumludur. Ancak ne yazık ki gerek arazinin konumu ve gerekse şehir planlamasının hatalı yapılmış olması, pek çok binada yamuk veya kayıp alanların oluşmasına yol açmaktadır. Özellikle apartmanlarda, asansör boşluğu, merdiven kovası, havalandırma boşluğu vb. derken, dairelerde eksik köşelere bolca rastlanır. İşte bu alanları kazanacağımızı düşünerek o eksik yöndeki duvarlarımıza ayna asarız.


Burada iki şeye çok dikkat etmek gerekir. Ayna astığımız oda yatak odası ise asacağımız ayna yatağı yansıtmamalıdır. Gündüzleri gün ışığını biriktiren aynalar, gece karanlığında bu ışığı yayarak kaliteli bir uyku almamıza engel olur. İkinci önemli nokta ise ayna astığımız duvarın arkasında ne olduğudur. Çünkü aynalar arkalarındaki yere bir pencere veya bir göz açarlar. Asıldıkları duvarın arkasında bir banyo veya tuvalet olmamalıdır. Aynı şekilde, komşunuzun dairesine de pencere açmamalıdır. Oradaki enerji size, sizinki oraya akar, olumsuz olaylar aynen evinizde cereyan eder. Aynayı astığınız duvarın arkasını kazanalım derken, huzurumuzu kaybetmek istemeyiz.


Aynalarımızın mekânımızın parıldayan gözleri olması için onları her zaman pırıl pırıl ve lekesiz tutmalıyız. Kırık ve çatlak veya sırı dökülmüş aynaları yenilemeliyiz. Aynaların şeklini ve çerçevelerini seçerken asacağımız mekânın yönüne bakarsak, onlardan maksimum faydayı sağlayabiliriz. Kare şeklinde, seramik, porselen veya metalden (gümüş, varak vb.) yapılmış çerçeveli aynalar toprak elementini temsil ederek mekânların Güneybatı, Batı, Kuzeybatı veya Kuzeydoğu duvarlarında yer alabilir. Yuvarlak veya oval çerçevelerin genellikle metalden (gümüş, pirinç, varak, bakır vb.) yapılması önerilir. Bu çerçevelerin metal enerjisiyle dost; kuzey, batı veya kuzeybatı duvarlarına asılması uygundur.


Dikdörtgen çerçeveler; ağaç enerjisini temsil ederler. Materyal olarak ahşap veya siyah renkli herhangi bir materyalden yapılmaları önerilir. Asılmaları için en uygun duvar; doğu ve güneydoğu duvarlarıdır. Ahşap çerçeveler ayrıca güney duvarına da uygundur. Dalgalı şekilli çerçevesi olan aynalar mekânda su elementini temsil ederler. Metalik veya siyah çerçeve içinde kuzey duvarını süsleyebilirler. Aynalarınızın hep gerçek güzellikleri yansıtması dileğiyle…

  • Yazarın fotoğrafı: Oğuz Ateş
    Oğuz Ateş
  • 30 Ağu 2023
  • 5 dakikada okunur
Çevre sorunları ve iklim değişikliği, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri hâline gelmiştir. Bu sorunlara yönelik çözümler ararken ekolojik evler, sürdürülebilirlik ve çevre koruma açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu sayıdaki yazımda ekolojik evlerin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve neden önemli olduklarını anlatmak istiyorum.

ree

Günümüzde çevre ve iklim değişikliği endişeleri, enerji kaynaklarının sınırlı ve çevreye zarar veren etkileri giderek daha fazla hissediliyor. Fosil yakıtların kullanımı, küresel ısınma, hava kirliliği ve doğal yaşamın bozulması gibi ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu durum insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri hâline gelmiştir. Bu nedenle sürdürülebilir enerji, çevreye zarar vermeden ve kaynaklarımızı tükenmeden karşılayabileceğimiz enerji seçeneklerini ifade eder. Artan nüfus, kaynak tüketimi ve çevre kirliliği gibi faktörler, gezegenimizin doğal denge ve ekosistemlerine ciddi zararlar vermektedir. Bu durum, daha sürdürülebilir ve ekolojik tasarım yaklaşımlarına olan ihtiyacı vurgulamaktadır. İşte bu noktada, “Ekolojik Ev Tasarımı” önemli bir rol üstlenerek çevreye ve insan sağlığına duyarlı bir şekilde yaşam alanlarını oluşturma amacını taşır.


Sürdürülebilir enerji, doğal kaynakları çevreye zarar vermeden ve gelecek nesillere de aktarılarak kullanma ilkesine dayanır. Bu enerji türü, fosil yakıtların aksine doğada yenilenebilir bir şekilde sürekli olarak üretilir. Fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan sera gazı emisyonları, küresel ısınma ve iklim değişikliğine yol açar. Sürdürülebilir enerji kaynakları ise bu olumsuz etkileri minimize eder veya tamamen ortadan kaldırır. Sürdürülebilir enerji kaynakları, doğal kaynakları tüketmez ve zararlı emisyonlar oluşturmaz. Bu sayede hava ve su kirliliği azalır, ekosistemler korunur ve biyolojik çeşitlilik desteklenir.


ree

Sürdürülebilir ev, inşa ve kullanım aşamalarında çevresel etkileri en aza indiren ve doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanıldığı, enerji tasarruflu bir konut tipidir. Bu evler, enerji verimli yapı malzemeleri, güneş enerjisi, yağmur suyu toplama sistemleri, geri dönüştürülmüş malzemeler ve çevreye duyarlı tasarım prensipleri kullanılarak inşa edilir. Ayrıca, enerji tüketimini izleyen akıllı ev teknolojileri ve enerji verimli ev aletleri sürdürülebilir evlerin temel özelliklerindendir.


Ekolojik evler, çevre dostu malzemeler ve teknolojiler kullanılarak tasarlanan ve inşa edilen sürdürülebilir yaşam alanlarıdır. Bu tür evler, çevre üzerinde minimum etkiye sahip olmayı amaçlar ve enerji, su ve diğer doğal kaynakların kullanımını en aza indirir. Ayrıca, ekolojik evler genellikle çevre dostu inşaat yöntemlerini benimser ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji sistemleri kullanarak enerji tüketimini azaltır.


Sürdürülebilir ev tasarımı, enerji ve su verimliliği gibi çevre dostu özelliklerin yanı sıra doğal kaynakların dikkatli bir şekilde kullanılmasıyla uzun ömürlü, düşük karbon salınımına sahip ve çevreyle uyumlu bir yapı oluşturmayı amaçlar. Bu tasarım yaklaşımı, bina işletme maliyetlerini düşürerek ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltarak sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olarak kabul edilir.


ree

Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji

Ekolojik evlerin temel özelliklerinden biri, enerji verimliliğine odaklanmaktır. İyi yalıtılmış yapılar, enerji tüketimini azaltırken, güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanarak enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan elde etmek mümkündür. Ayrıca, akıllı ev teknolojileri sayesinde enerji tüketiminin izlenmesi ve düzenlenmesi de mümkün olmaktadır.


Ekolojik ev tasarımı, doğal çevreyi en az düzeyde etkileyen, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi ve su tasarrufu gibi sürdürülebilirlik prensiplerini ön planda tutan bir ev yapma sürecidir. Bu tasarım yaklaşımı, çevre dostu malzemelerin seçilmesi, enerji kullanımının azaltılması ve doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması gibi çeşitli stratejileri içerir.


ree

Ekolojik evler, enerji tasarrufu sağlamak için yalıtım, doğal aydınlatma ve enerji verimli cihazlar gibi özelliklere sahiptir. Güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak elektrik üretimi sağlarlar. Yağmur suyu toplama sistemleri ve gri su geri dönüşümü gibi yöntemlerle su tüketimini azaltırlar. Düşük akışlı musluklar ve sifonlar da su tasarrufu sağlamak için kullanılabilir. Ekolojik evlerde genellikle doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeler tercih edilir. Bu, çevresel etkiyi azaltmaya ve sürdürülebilirliği artırmaya yardımcı olur. Ekolojik evler, sera gazı emisyonlarını azaltarak düşük karbon ayak izine sahip olma hedefini taşırlar. Bu, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adımdır. Ekolojik evlerde yaygın olarak permakültür ve organik tarım uygulamaları bulunur. Kendi yiyeceklerini yetiştirerek, gıda tedariğini yerel ve sürdürülebilir bir şekilde sağlarlar.


ree

Ekolojik evlerin benimsenmesi, çevresel sürdürülebilirliği artırmanın yanı sıra bir dizi diğer faydaları da beraberinde getirir. Ekolojik evler, fosil yakıtlar ve diğer doğal kaynakların tükenmesine yönelik talebi azaltarak çevreyi koruma altına alır. Böylelikle, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlerin korunması desteklenir. Doğal malzemelerin kullanımı ve kimyasal madde içermeyen yapı malzemeleri, iç mekânlarda daha sağlıklı bir yaşam alanı yaratır. Sağlıklı iç mekân hava kalitesini teşvik edecek şekilde tasarlanır, evin içindeki hava kalitesini arttırır ve hava yolu hastalıklarının riskini azaltır. Ekolojik evler, enerji ve su tasarrufu sağlayarak hane halkı giderlerini azaltır ve aynı zamanda enerji bağımsızlığını destekler. Bu durum, enerji faturalarında tasarruf sağlarken enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini de destekler. Ekolojik evlerin yaygınlaşması, sürdürülebilir yaşam konusunda toplumsal farkındalığı artırabilir ve diğer yapıların da çevre dostu özelliklere sahip olmasına yol açabilir. Enerji verimli tasarım ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, sürdürülebilir evlerin karbon ayak izini minimize eder. Bu da iklim değişikliği ile mücadeleye olumlu katkıda bulunur. Sürdürülebilir evler, uzun ömürlü ve dayanıklı malzemelerin kullanımı sayesinde bakım maliyetlerini düşürür.


ree

Geleneksel evlerde, atık üretimi ve yönetimi büyük bir sorun teşkil ederken ekolojik ev tasarımı, atık üretimini minimize etmeye odaklanır. Geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı, organik atıkların kompostlanması ve gri suyun (duş, bulaşık suyu vb.) geri kazanılması gibi uygulamalarla atık miktarı azaltılırken doğal kaynaklar da korunmuş olur. Su hayati bir kaynaktır, kontrolsüz bir şekilde su kaynakları tüketilmekte ve kimyasal atıklarla kirletilerek kullanılabilir su özelliğini yitirmektedir.


Bu nedenle, ekolojik evler su tasarrufunu önemser. Düşük su tüketimli armatürlerin kullanımı, yağmurlama sistemleri ile bahçe sulamanın optimize edilmesi ve gri suyun geri kazanılması gibi yöntemlerle su kullanımı minimize edilir. Yeşil alanlar ekolojik evlerde, doğal yaşam alanlarına ve yeşil alanlara özel önem verilir.




ree

Evlerin çevresinde bahçeler, bitki örtüsü ve su özellikleri oluşturularak biyofilik tasarım prensipleriyle insanların doğayla daha yakın bağlantıları teşvik edilir. Bu hem ruh sağlığı hem de doğal ekosistemlerin desteklenmesi açısından büyük önem taşır. Pasif ev tasarımı, güneş enerjisi ve iç mekân ısıtma/soğutma için doğal havalandırmayı en üst düzeye çıkaracak şekilde tasarlanır. Coğrafi ve iklim koşullarına uygun yüksek kaliteli yalıtım ve kaliteli pencerelerle enerji tüketimini minimuma indirir. Yeşil çatılar, bitki örtüsüyle kaplanmış çatılardır. Bu çatılar, binanın ısı yalıtımında etkilidir, yağmur suyu toplar ve çevreye estetik bir katkıda bulunur.


Sürdürülebilir enerji, geleceğin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için vazgeçilmez bir unsurdur. Fosil yakıtların çevreye ve doğal kaynaklara verdiği zararların önlenmesi için sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Güneş, rüzgâr, hidroelektrik, biokütle ve jeotermal enerji gibi kaynaklar, ekolojik dengenin korunmasına ve enerji güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayacaktır.


ree

Bireyler, kurumlar ve devletler olarak sürdürülebilir enerjiye olan yatırımları artırarak daha temiz ve yaşanabilir bir dünya için adımlar atabiliriz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilir enerjiye olan desteğimizi sürekli kılmamız gerektiğini unutmamalıyız.


Ekolojik ev tasarımı, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuyla, çevreye duyarlı ve enerji verimli evlerin tasarlanmasıdır. Enerji tüketiminin azaltılması, su tasarrufu, çevre dostu malzeme kullanımı gibi sürdürülebilir ev tasarımı ilkeleri hem bireylerin hem de toplumların çevresel etkilerini azaltmalarına yardımcı olur. Bu nedenle mimarlar, inşaat sektörü ve hatta bireyler olarak hepimizin sürdürülebilir ev tasarımını teşvik etmek ve uygulamak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmemiz hayati önem taşımaktadır. Geleceğe doğru adımlar atmamızı sağlayacak bu tasarım yaklaşımı, sadece bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda çevremizi korumak için de önemli bir rol oynayacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için ekolojik tasarım ilkelerini benimsemek ve uygulamak büyük bir gerekliliktir. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, atık yönetimi ve su tasarrufu gibi unsurlar, ekolojik evlerin sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de büyük bir etkiye sahip olmasını sağlar. Herkesin ekolojik ev tasarımına katkı sağlaması, daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir geleceğin temellerini atmamıza yardımcı olacaktır. Ekolojik evler bireysel ve küresel çapta çevre dostu bir yaşam biçimi sunar. Geleceğimizi güvence altına almak ve doğal kaynakları korumak için bu sürdürülebilir evlere geçiş yapmak, hepimizin üzerine düşen sorumluluklardan biridir. Sadece çevre için değil, aynı zamanda daha sağlıklı ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir yaşam için de ekolojik evler önemli bir adım olacaktır.

  • Yazarın fotoğrafı: Oğuz Ateş
    Oğuz Ateş
  • 10 May 2023
  • 4 dakikada okunur
Bu sayımızda sizlere Bodrum’un tarihi öneme sahip kültürel yapılarını tarihsel ve mimari yönden inceleyerek anlatmaya çalıştım. Keyifli okumalar dilerim.

ree

Bodrum Kalesi

Bodrum Kalesi MÖ 4. yüzyılda İran İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş ve tarih boyunca birçok kez değişikliklere uğramıştır. Bodrum’un simgesi olan bu kale, Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak 1960 yılından beri kullanılmaktadır. Kalenin farklı bölümleri farklı zamanlarda inşa edilmiştir. Kalenin ana yapılarından biri, St. Peter Kalesi olarak da bilinen İngiliz Kalesi’dir. Bu bölüm, 1402 yılında Bodrum’u ele geçiren St. Jean Şövalyeleri tarafından inşa edilmiştir. Kale daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş ve bir süre hapishane olarak kullanılmıştır.

ree

Bodrum Kalesi aynı zamanda bir müze olarak da hizmet vermektedir. Kalede birçok antik eser ve tarihi kalıntı sergilenmektedir. Bu eserler arasında Mısır’dan getirilen bir sfenks heykeli, antik Yunan ve Roma dönemlerine ait mozaikler, Bizans dönemine ait camlar ve Osmanlı dönemine ait silahlar bulunmaktadır. Bazı eserler de Osmanlı’nın izni ile sergilenmek üzere İngiltere’de bulunan British Museum’a gönderilmiştir.


Kale, kayalık bir alan üzerinde iki liman arasında inşa edilmiştir. Kare planlı olup 180 x 185 metre ölçülerindedir. Kale içerisinde İtalyan, Alman, Fransız, İngiliz, Yunanlı isimleri verilmiş kuleler vardır. Fransız Kulesi deniz seviyesinden 47,5 metre yüksekliğe sahip olup en yüksek kuledir. İçerisinde asma köprü, kale korugani, su hendeği, denetim kulesi ve 14 sarnıcı olan iç kaleye toplamda 7 kapı geçilerek ulaşılır. Hapishane olarak kullanıldığında 19. Yüzyılda hamam eklenerek Osmanlı niteliği kazanmıştır.

Kale, aynı zamanda turistik bir cazibe merkezidir. Bodrum’da tatil yapmak isteyenlerin ziyaret ettiği popüler yerlerden biridir. Kaleye yürüyerek ya da deniz yoluyla ulaşmak mümkündür. Kalede tur rehberleri ve audioguide hizmeti de sunulmaktadır. Bodrum Kalesi, Türkiye’nin en etkileyici tarihi yapılarından biridir ve özellikle tarihe ilgi duyanlar için bir ziyaret yeri olarak önerilir.


ree

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrum Kalesi’nin içinde yer alır ve 1960’dan beri ziyaretçilere açıktır. 33,5 dönümlük alanda kurulmuştur. Eserleri, açık arazideki açık alanlarda da görmek mümkün. Müzenin koleksiyonu, MÖ 3000’lere kadar uzanan tarihi dönemlerden kalma eserlerle doludur. Koleksiyonun büyük bir kısmı, Ege Denizi’nin çeşitli bölgelerindeki antik limanlardan ve batıklardan çıkarılmıştır. Müzede sergilenen eserler arasında gemi batıklarından çıkarılan cam eşyalar, amforalar, madeni paralar, heykeller, seramikler ve günlük hayatta kullanılan objeler yer almaktadır. Müzede en dikkat çekici eserlerden biri, MÖ 1400’lü yıllara tarihlenen bir Mykenai gemisine ait olan 14 metre uzunluğundaki gemi batığıdır. Bu batık, Bodrum yakınlarındaki Uluburun’da bulunmuştur ve dünya tarihi açısından önemli bir keşif olarak kabul edilir. Müze, sualtı arkeolojisi ve deniz tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenler için harika bir ziyaret yeridir. Sergiler, arkeolojik eserleri ve sualtı dünyasının güzelliklerini görmek için idealdir.


ree

Halikarnas Mozolesi

Halikarnas Mozolesi, antik dönemde bugünkü Bodrum şehrinin bulunduğu yerde, Karya Satrabı Mausollos’un anısına MÖ 350-353 yılları arasında Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından yaptırılmıştır. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilir.


Mozole, yaklaşık 45 metre yüksekliğiyle, döneminin en büyük anıt mezarlarından biridir. Mozole, birçok farklı mimari öğeyi bir araya getirmesi nedeniyle Klasik Dönem mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Mozolenin cephesi, piramit şeklindeki çatısıyla Mısır tarzı kuleleri ve kolon yapısı ile Yunan tapınaklarının öğelerini içermektedir. Bu büyüklükte ilk mezar olduğu için bundan sonraki yapılara mozole denilmesine öncü olmuştur. Mozoleyi anlayabilmek için kapalı sergi salonundaki maketi incelemek gerekmektedir.


Yapı, antik yazarlardan aktarılan bilgilere göre en iyi 4 heykeltraş farklı yönlerde bu yapıyı inşa etmeye çalışmıştır. Yapı yaklaşık 1500 yıl ayakta kalmıştır. St. Jean Şövalyeleri 1402 yılında Bodrum’a gelerek yıkık anıtın kaya parçalarını âdeta bir puzzle gibi kullanıp Bodrum Kalesi’ni inşa etmişlerdir. Mozolenin çevresindeki sütunlar, taştan yapılmış süslemeler ve özellikle de mozole heykelleri, mozoleye büyük bir estetik değer katar. Mozole heykelleri, mozolede yatan Mausollos ve karısı Artemisia II ile diğer aile üyelerinin portrelerini içerir. Maalesef, mozole günümüze kadar korunamamıştır. Mozolenin kalıntıları, Bodrum Kalesi’nin inşası sırasında kullanılmıştır. Bununla birlikte, mozole hâlâ antik çağın en önemli yapılarından biri olarak dünya çapında birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.


ree

Bodrum Su Sarnıçları

Sarnıç, içerisinde temiz su depolamak için yeraltında inşa edilen mimari yapıdır. Altta dikdörtgen veya çember formunda oluşan depolama alanı ve üstte kubbe biçimindeki suyun akışının sağlanarak içeri girdiği alan olarak iki ögeden oluşmaktadır.


Bodrum su sarnıçlarının mimarı ve kim tarafından yaptırıldığı tam olarak belli olmamakla beraber bir Rodos seferinde Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’ta görüp bunu Mimar Sinan’a Bodrum’da yaptırmış olduğu rivayet edilmektedir. Su sarnıçlarının tasarım, mimari ve mühendislik olarak tam bir sanat eseri olduğu aşikârdır. Bodrum su sarnıçlarının su saklama alanı çember formda olup yaklaşık 7,5 metre çapındadır. Temizlik, kontrol ve su alımı için insan girişinin yapılabileceği bir kapı bulunmaktadır. Kubbe alanı ise suyun akışı sağlanarak alt yapı ve üst yapının birleştiği noktalarda delikler olup yağmur suyunun içeriye girişi sağlanmaktadır. Bu delikler aynı zamanda aydınlatma ve havalandırma görevi görmektedir. Yer altında inşa edilmiş olan büyük su depolama yapıları genellikle tonozlu tavanlarla kaplanmış ve taş bloklarla örülmüştür. Bodrum su sarnıçlarının korunması ve bakımı oldukça önemlidir. Sarnıçlar, zaman içinde suyun neden olduğu erozyon ve bozulma gibi doğal etkenlerden etkilenebilirler.


Bu nedenle, sarnıçların restorasyonu ve korunması için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Şu anda aktif olarak amacı doğrultusunda kullanılan sarnıç bulunmamaktadır. Bazı sarnıçlar da içerisinde tarih eser sergilenmek üzere müze olarak kullanılmaktadır.


ree

Bodrum Yel Değirmenleri

Yel değirmeni, pervane sayesinde rüzgâr gücünden yararlanarak dişli çark vasıtasıyla enerjiyi yapı içerisinde bulunan taşa veya pompaya aktarıp tahıl öğütmeye veya su pompalamaya yarayan yapıdır. Bodrum yel değirmenleri günümüze kadar varlığını sürdüren ve Bodrum’un tarihi dokusunu oluşturan önemli yapılar arasındadır. Bodrum yel değirmenleri, yerel halk tarafından un ve çeşitli tahıl ürünlerinin öğütülmesi için kullanılmıştır. Genellikle taş veya tuğla malzemeden yapılan değirmenler, yüksek bir tepeye inşa edilmiştir. Bu sayede, rüzgârın gücünden yararlanarak değirmenin hareketliliği sağlanmıştır. Bodrum’da yer alan yel değirmenlerinin çoğu, 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edilmiştir. Değirmenlerin kanatları, çoğunlukla ağaç malzemelerden yapılmıştır. Bodrum’da yer alan yel değirmenleri, geleneksel tarım yöntemlerinin ve öğütme teknolojilerinin bir parçasıdır.


Bodrum’da, 20’den fazla yel değirmeni bulunmaktadır. Bu değirmenlerin çoğu, günümüzde turistik amaçlar için kullanılmaktadır. Bu değirmenleri ziyaret ederek tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfedebilirsizin. Ayrıca, değirmenlerin çevresinde yer alan restoran ve kafelerde yöresel lezzetleri tatma imkânı da bulabilirsiniz. Yel değirmenleri, Bodrum’un tarihi dokusunu oluşturan önemli yapılar arasındadır. Bu yapıların korunması ve restorasyonu, yapıların gelecekteki nesillere aktarılması açısından önemlidir.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page